ahlat’a bağlı ovakışla beldesinde yaşayan tahir anık'ın babasından kalma gramofonu ve müziğe olan sevdası binlerce plak biriktirmesine neden oldu. 65 yılda 450 sanatçıya ait 3 bin 850 adet taş ve 45’lik plak biriktirdi. tutkuya dönüşen plak sevdası anık’a kendi deyimiyle 'bir servet harcattı'.

kaybolmaya yüz tutmuş sanatçıların da olduğu koleksiyonda türkçe, kürtçe, ingilizce, almanca, rusça ve hintçe birçok sanatçının plakları yer alıyor.

hayatının büyük kısmını aydın’da geçiren, 10 yıl önce doğduğu topraklara dönen anık, çiftçilikle uğraşıyor. maddi sıkıntılar yaşamasına rağmen yıllardır biriktirdiği plakları satmaya kıyamıyor.

biriktirdiği plakları kültür mirası olarak adlandıran anık, kendi yaptığı bestelerini duyurmak ve dinlemek istiyor.

yiyecek ekmek, içecek suyu olmazken sürekli plak aldığını anlatan anık, plaklara olan tutkusunu evlat sevgisine eşdeğer bir sevgi olarak nitelendiriyor. babasından kalan gramofonla plak biriktirme sevdasına kapılan anık, gittiği her yerde ilk işinin plak bakmak olduğunu söylüyor.

dinlemek kadar söylemeyi de seven anık, "babam 1947’de ölünce çantalı gramofonu bize kaldı. benim merakım arttı. sonra birkaç tane gramofon aldım. bu sefer plak biriktirmeye başladım. hiçbir sanatçı ayrımı yapmadan toplumun sevdiği sesleri biriktirdim. gittiğim büyük şehirlerde nerede plak satılıyor hep araştırırdım. gidip satın alırdım. yani nereye gidersem gideyim plak sevdası yanımdaydı" dedi.

"tek tek deftere kayıt edildi"

satın altığı plaklar için kendine has bir arşiv oluşturan anık, her bir plağı ayrı ayrı sanatçı, türü ve diğer özelliklerine göre kayıt altına almış.

Plakları büyükçe bir defterde kayıt altına aldı. [Fotoğraf: Al Jazeera Türk]

anık, "plaklar birikince dolap yaptım. defter tuttum. derken sayı gittikçe arttı. şu an 3 bin 850 tane plak var. batı müziği, halk müziği, sanat müziği ve arabesk gibi birçok tarzda almanca, ingilizce, hintçe, arapça kürtçe ve rusça gibi değişik dillerden plaklar var. plak satın aldığımda deftere not ediyorum. gittiğim yerlere defteri de kendimle götürüyorum. satın almadan defterden bakıyorum. yoksa alıyorum. varsa almıyorum" diye konuştu.

satmaya kıyamıyor

koleksiyonu için plak tutkunlarından cazip teklifler gelmesine rağmen satmayı hiç düşünmediğini ifade eden anık, şunları söyledi:

"servet harcıyorum. ama bu servet bana moral veriyor. hiç gözüme gelmiyor. ne kadar para harcadığıma inanmazsınız. geçenlerde adana ve mersin’i dolaştım. üç bin lira harcayarak yüz tane daha plak aldım. tutku oldu. ailem hiçbir zaman bana karşı gelmedi. her zaman destekçim oldular. yıllardır bu plakları heyecanla biriktirdim. ciddi maddi sıkıntılarım oldu. ama hiç satmayı düşünmedim. ancak ahlat kültürüne katkım olmasını isterim. ama kontrolü bende olsun. eğer iki gün yüzlerine bakmasam kendimi kaybederim."

"canımdan bir parça oldular"

bahçeden arta kalan zamanının büyük kısmını müzik dinlemekle geçiren anık, biriktirdiği plakları çok önemsiyor:

"benden sonra plaklarımın ne olacağı sorusu var. onlar benim evlatlarım gibiler. çocuklarım merak edip arkamdan gelmiyorlar. ben istiyorum ki ahlat’ın kültürü olarak kalsın. ama buradaki yetkililer hiç gelip benle muhatap olmuyorlar. bunları kaybetmek istemiyorum. yani öyle tutkunum ki gelip bunları dinleyince evlatlarıma, çevreme şefkatle bakıyorum."

Tayfun Anık, babasının plaklarını değerlendirmek istiyor. [Fotoğraf: Al Jazeera Türk]

anık’ın iki erkek çocuğu var. ikisi de antalya’da turizm sezonunda dj’lik yapıyor. küçük oğlu tayfun anık, babasının plak merakından hiç etkilenmemiş. ancak dj’lik yaptığından eski plakları günümüz şartlarında değerlendirmek istiyor.

"babamın mirasını korumak istiyorum"

bir stüdyo kurmak isteyen tayfun anık, "kendime bir müzik stüdyosu hazırlamak istiyorum. bu projeyle babamın arşivinden yararlanmak istiyorum. yani tamamen bu plaklardan alıp günümüz çağına uydurmak isterim. ama bunun içinde destek gerekli. babamın koleksiyonunu elbette korumakta kararlıyım" dedi.