15 Temmuz darbe girişimi

Ağar: Benim dönemimde, Fetullah Gülen Cemaati’nin F'si teşkilâtta aktif görevde yer alamadı

Eski İçişleri ve Adalet Bakanı Mehmet Ağar, 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu'na bilgi verdi. Emniyet Genel Müdürlüğü döneminde Gülen Cemaati'nin örgütlenmesine izin vermediğini vurgulayan Ağar, kendisini yargılayanların hapiste olduğunu söyledi.

ARŞİV

mehmet ağar, eski içişleri ve adalet bakanı. dyp döneminde yürüttüğü bu görevlerden sonra demokrat parti genel başkanlığı da yaptı. ama tüm bunları yapmadan önce emniyet mensubuydu. 1988-1990 yılları arasında ankara emniyet müdürlüğü, 1990-1992 döneminde istanbul emniyet müdürlüğü ve 1993-1995’te emniyet genel müdürlüğü yaptı. görev yaptığı dönemlerde gülen cemaati'nin emniyet içindeki yapılanması devam ediyordu.

15 temmuz darbe girişimini araştırma komisyonu’na bilgi veren mehmet ağar, kendisine söz verildiğinde eski bir emniyetçi ve siyasi olarak gözlemlerini anlattı. kendi döneminde cemaat'in yapısının ne olduğuna girmedi.

mehmet ağar bu bölümde özetle şunları söyledi:

"sempatizanlara ıslah olma fırsatı tanımak gerek"

"her örgütün yapısı içerisinde 3 kesim vardır. bunların birincisi yönetici kesimi, merkez konseyi dediğimiz, militan ve sempatizan kesim. en dikkat edilecek husus sempatizan kesime ıslah olma, geriye dönme fırsatını tanımak gereği vardır. eğer onlarla ilgili bütün yapılan soruşturmalarda yanlışlık olursa bunları militanlaştırırsınız. sayısal olarak güçlenmesinin, gelecekte de bu örgütün amaçlarına hizmet edecek, daha katı militanlaşma sürecinin önüne geçmek lâzım."

'örgütte çözülme için yapılması gerekenler'

"gizli örgütlerde çözülmenin sağlanması için ciddi bir sorgulama süreci olması lâzım.

itiraf, pişmanlık gibi insanları demoralize edecek şekilde tarif etmenin doğru tarafı yok. insanlara bu konunu devletin ve milletin gelecek hayatı bakımından ve insanların daha huzurlu, daha rahat yaşamaları bakımından, itirafçılık yerine 'bu millete hizmet' şeklinde takdim edilmelidir. yardımcı olan insanları deşifre etmeksizin, onları kamuoyu nezdinde bir başka duruma düşürmeksizin bunların hassas bir cerrah nezaketiyle mutlaka yapılması lâzım.

çok sayıda gözaltında mağduriyet olmaması eşyanın tabiatına aykırıdır. ama burada düşük bir yüzde vardır. bunu topyekûn bir mağduriyet havasında takdim etmek bizatihi bu örgütün içerisinde avantaj sağlar.

hükümet, çok ciddi şekilde muhalefet partilerinden gelen somut taleplere karşı son derece duyarlı olmak ve neticelendirmek kaydıyla mağduriyetleri ortadan kaldırdığında, bu hava izale olur."

ağar, emniyet genel müdürlüğü döneminde örgütün durumu, türkçe olimpiyatları'na katılma gerekçesini ve gülen için neden övgü dolu sözler sarfettiğini milletvekillerinin soruları üzerine yanıtladı.

kendinden önceki emniyet genel müdürü ünal erkan’ın kendisine "dikensiz gül bahçesi" bıraktığını söyleyen ağar, şöyle devam etti:

"çok şükür benim bürokratlarımın hiçbiri ismi cismi geçmeyen insanlardır. bu tür duyumlar her zaman olmuştur. daha önce meslek büyüğümüz, ünal erkan benden önce göreve geldiği vakit çok geniş çapta bir tasviye yapmıştır. hükümet kendisine yetki vermiştir. 5 polis kolejinden 4'ünü kapatmıştır. (1991'de) bütün genel müdür muavinleri, daire başkanları, polis akademisi başkanını; tamamını değiştirmiştir. ben göreve geldiğimde zaten hazır bir tablo buldum. o kadroda büyük değişliklik yapmaya gerek görmedim. bizim dönemimizde aktif görev yapmış hiç kimse ne tahkikatlara, ne soruşturmalara bulaşmamıştır."

"bana yanaşmaları söz konusu olamazdı"

milletvekillerinin, "fetullah gülen sizinle irtibata geçmeye çalıştı mı?" sorusu üzerine mehmet ağar "o dönemde transfer işleri vardı. tabii bize kimse o konuda teklifte bulunmaya dahi cesaret edemez. o dönemde bana yanaşmaları söz konusu olamazdı. kendileriyle geçmişten bir irtibatımız olmadığı için kendi güvenmedikleri insanlara yakınlaştıklarını zannetmiyorum" diye konuştu.

ağar şunları söyledi:

"emniyette çalıştığım dönemde şüphe olan kimseye aktif görev vermedik. dönemin en başarılı dairesi istihbarat dairesidir. benim dönemimde bir tane piyasada dejenere olmuş bant kaset çıkmamıştır. ben görevden ayrıldıktan sonra siyaset ve iş dünyasıyla ilgili kasetler salkım saçak ortalara savrulmuştur. sebep disiplinimizle ilgiliydi. mahkeme kararı olmadan hiçbir dinleme yapılmamıştır."

anap-dyp neden birleşmedi?

anap ve dyp’nin dp çatısı altında birleşmesinin gündeme geldiği dönemde, ağar dyp’nin, erkan mumcu ise anap’ın başındaydı. o dönemde ve sonrasında ağar’ın "cemaat" tarafından desteklendiği iddiası gündeme getirilmişti. ağar, mumcu ile ilgili ağır sözler sarfetti:

"ilgili partinin genel başkanı bize verdiği sözlerin tam tersini yaptığı için partinin tapusunu almak istedi bizden, veremezdim. geçmişte her iki lidere ihanet eden yapının bize karşı dürüst olması mümkün değildir. 3 vekille geldi bana, partinin yarısını almak istedi. kapatacağız demelerine rağmen partinin ismini muhafaza ediyorlar."

chp milletvekili aytun çıray'ın 2 haziran 2007’de yapılan birleşme kongresine gitmek yerine, gazeteciler ve yazarlar vakfı’nın toplantısına gittiğini belirtemesi üzerine ağar, "yazarlar vakfı’nın hiçbir toplantısına hayatım boyunca gitmedim" dedi. çıray’ın daha sonra elindeki bilgiyi düzelterek türkçe olimpiyatları'na gitmesinden ve övgü dolu sözlerinden bahsetmesi üzerine ağar şöyle konuştu:

"o zaman türkçe'nin dünya dili haline geldiğini gösteren manzaralardır. bu her türlü siyasetçinin gittiği, geldiği yerler. oradaki övgü sadece çeşitli ırk, dilden ortaya çıkmış çocukların türkçe'yi takdimleriyle ilgili olayın karşısında gösterilen bir tepkidir. hazreti mevlânâ'nın dediği gibi 'iki arı bir yerden gıda alır, biri bal olur birisi zehir olur'. onlar aynı kaynaklardan bal almışlar, anlaşılan ki zehiri de biriktirmişler."

"beni mahkûm eden hâkimlerin tamamı tutuklu"

beni mahkûm eden bütün hâkimlerin tamamı şu anda fetö'den tutuklu. yargıtay 16. ceza dairesi de yattığımız cezayı kaldırdı, oradan bize tazminat yolu açtı. 'iade-i itibar bizim için yeterli bir tazminattır' dedik. biz ömrümüz boyunca, suça ve suçluya karşı mücadele konusunda şartlanmış bir beyne sahibiz.

benim emniyet genel müdürlüğü dönemimde, fetullah gülen cemaatinin f'si teşkilâtta hiçbir aktif görevde yer alamamıştır, almamıştır. benim kurduğum istihbarat dairesinin başarıları açıkça bellidir. bütün gücümüzle anayasal düzene karşı olan faaliyetlere karşı hizmet ettik. benim dönemimde karakol komiserliği bile vermemişim kimseye. ben kimsenin siyasi görüşüne de bakmam. o dönemde birçok sol görüşlü arkadaşlar vilayet emniyet müdürlüğü de yapmışlardır. ben yaptığı göreve bakarım."

"tkp’liler düzgün fikir adamlarıydı"

emniyette şube müdürü olarak göreve başladığında sol örgütlerin arkasında hep rus gizli servislerinin olduğunu düşündüklerini söyleyen ağar görüşünün sonra değiştiğini anlattı.

"emniyet genel müdürü olunca anladım ki batı servisleri var. hiçbirinin arkasında rus servisi yok. ruslar, garip tkp'yi bir tek desteklemişlerdi. sovyetlerde rejim çökünce tkp de ortadan kalktı. hayatında eline bıçak almamış, düzgün fikir adamlarıydı, kabul etmek lâzım hepsini. hiçbir şiddet eylemi olmayan insanlardı."

"genelkurmay sıcak kucak açsaydı.."

ağar, 2006'da dyp genel başkanı iken mardin'de söylediği "düz ovada siyaset yapsınlar" sözüyle ilgili ise şu ifadeleri kullandı:

"pkk'nın içinden adamlar geldi bana; 'durum stabil ama büyük bir patlama geliyor' dediler. 'yapacağınız birşey varsa yapın' dediler. ben de bunun üzerine, seçimler de yaklaşıyordu, 'düz ovada siyaset yapsınlar' dedim. o zaman genelkurmay, benim için 'o adam ne diyor' dedi. bize koydumu oturtan adam cephede lâzım, siyasette değil. o dönemde genelkurmay bu işe sıcak bir kucak açsaydı, ak parti çözerdi bu işi."

kaynak: al jazeera

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;