Türkiye

Bergama'da yine madene karşı mücadele

UNESCO Dünya Kültür Mirası listesindeki Bergama Yerlitahtacı'da kurulmak istenen altın madeni işletmesine bölge sakinleri tepkili. Mücadeleye soyunan köylüler, "Altın uğruna doğaya ve içme suyuna zarar verilmesin" diyor.

Konular: Türkiye

Haberin Öne Çıkanları

Bergama'da maden tartışması

Köylüler tepkili

Belediye Başkanı: Dava açarız

184 kişinin yaşadığı Yerlitahtacı Mahallesi, kurulmak istenen işletmeye 1.5 kilometre mesafede. [Fotoğraf: Turaç TOP / Al Jazeera]

koza altın şirketi, yıllardır protesto ve davaları süren bergama ovacık altın madenindeki cevherin tükenmesi üzerine yakın yerlerde üretim arayışına girdi. sondaj ve fizibilite çalışmaları sonucunda, çam ağaçlarıyla kaplı kozak yaylası’nda, dört ayrı yer belirleyen şirket, sadece çukuralan’da üretime başlayabildi. belirlenen diğer yerler olan gelintepe, yerlitahtacı ile uzunkaya’da ise bergama’nın su kaynaklarını kirleteceği gerekçesiyle mahkeme yürütmenin durdurulmasına karar verdi.

bunun üzerine maden işletmesinin çevreye etkilerinin belirlendiği çevresel etki değerlendirmesi (çed) süreci iptal edildi. ancak koza altın şirketi, yerlitahtacı mahallesi'ne 1,5 kilometre uzaklıkta üretime geçmek için yeniden süreç başlattı. bunun için dosyaya yerlitahtacı yerine yakınlardaki bir köy olan "kapıkaya"nın adını verdi ve bu dosya adıyla çed bilgilendirme toplantısı düzenledi.

yerel yönetim yasasındaki düzenlemeyle köyden mahalleye dönüşen yerlitahtacı sakinleri bu son gelişme üzerine endişeli. seslerini duyurmaya çalışıyorlar.

Medine Yıldız, yaşananlara tepkili. [Fotoğraf: Turaç TOP / Al Jazeera Türk]

'çevre ve sağlığımız tehlikede'

tedirginliğin hakim olduğu mahalledeki ortak düşünce, altın uğruna içme suyuna, çevreye ve insan sağlığına zarar geleceği. 86 yaşındaki medine yıldız şu sözlerle tepkisini dile getiriyor: 

“burada doğdum, büyüdüm, bu yaşıma geldim. maden de neymiş? altın sudan değerli mi? su zehirlendi mi, biz nasıl yaşarız. ovacık’takilere ne oldu, hastalıklar artmış. biz de mi öyle olalım? buraları bin bir emekle bu hale getirdik. zeytinlerimiz, fıstıklarımız ne olur, kim bakar bize?”

83 yaşındaki muharrem uygun da benzer nedenlerle karşı çıkıyor, “madeni istemiyoruz. köyümüze, suyumuza, ağaçlarımıza dokunmasınlar. bize faydasından çok zararı olur” diyor.

Muhtar Veli Mantar, türbenin önemine değindi. [Fotoğraf: Turaç TOP / Al Jazeera Türk]

'ürünlerimiz zarar gördü'

tahtacı kültür derneği bergama şube başkanı musa güneş madene karşı olmalarının nedenini şöyle anlatıyor:

“yıllardır bölgemizdeki madene karşıyız. üç yıldır fıstık çamı ormanları ürün vermiyor. şimdilerde de içleri hep boş. kanser oranının arttığı söyleniyor. ana neden maden midir bilmem ama bizim canımızdan daha mı değerli? bunun hesabını kim öder? peki, o kadar cevher taşınırken ne olacak? toz, toprak olacak. bu ortamda zeytin de, fıstık da yetişmez.”

'yaşam alanımıza ciddi tehdit'

Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel.

bergama çevre platformu da köylülerin yanında. platformun sözcüsü erol engel kurulmak istenen işletmenin, yaşam alanları için ciddi tehdit oluşturduğunu savunuyor. engel’e göre, türkiye’nin çam fıstığı üretiminin büyük çoğunluğunu sağlayan kozak yaylası işletmeyle yok olur.

“şirket tarafından dört yıl önce de yerlitahtacı adıyla ilgili dosya açıldı. 2013 yılı mart ayında izmir 4. idare mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi. ancak dosya adı yerlitahtacı'yken kapıkaya olarak değiştirilerek, tekrar önümüze sürülmek isteniyor. kurulursa, bölgedeki binlerce ağacın kesilmesiyle oksijen depolarımız yok olacak. bu bölge tarihiyle, turizmiyle, endemik bitki örtüsüyle el üstünde tutulması gereken bir yer. burada kâr, zarar hesabı yapılmamalı. eğer bu işletmeye onay verilirse telafisi zor zararlar doğar ve kimse de bunun önüne geçemez.”

'burası korunmak zorunda'

köylülerin en büyük destekçilerinden biri de bergama belediye başkanı mehmet gönenç. ovacık’taki altın madeniyle ilgili verilen mücadelenin önemine dikkat çekiyor ve ekliyor:

“o mücadele çok işe yaradı. bugün orada maksimum önlemler almak zorunda kalan her ne kadar yeterli değilse ve hâlâ bizleri tedirgin etmesine karşın şimdikinden çok daha vahşi sistemle bu işi yapmak isteyen çokuluslu firmanın önüne geçildi. işletilmesi düşünülen açık ocak, kapıkaya, çakırlar, yerlitahtacı mahallelerinin tam ortasında kalıyor. bergama'nın geyikli yaylası'nda yapılacak. bergama'nın içme suyu kaynaklarının yaklaşık 500 metre kadar yakınında. maden ocağı açılınca ilçenin su kaynakları da zarar görecek. bu sadece bölgenin değil tüm bergama'nın sorunu. kapıkaya köyünde kibele tapınağı var. bergama, unesco dünya kültür mirası listesine girdikten sonra türkiye cumhuriyeti devleti, birleşmiş milletler ile imzaladığı anlaşma ile burasını korumak zorunda. 65 hektar alanda binlerce ağaç kesilecek, 798 bin ton kaya ve toprak kamyonlarla maden ocağına taşınacak ve işlem bittiğinde kesilmiş ağaçlar, oyulmuş kayalar ve yerin yüzlerce metre altına girilmiş bir doğayla başbaşa kalacağız. bu işlemler şirketin çed dosyasındaki bilgilere göre üç yıl sürecek, işletmede 35 kişi çalışacak ve işçilerin 10-15 tanesi kalifiye olacak. istihdam diye bir şey olmayacak.”

Mahalledeki çeşmelerden akan suyun kirlenmesi istenmiyor. [Fotoğraf: Turaç TOP / Al Jazeera]

'dava açarız'

belediye başkanı gönenç, şirketin 4 eylül'de çed raporu için bilgilendirme toplantısı yapmasının da yasal olmadığını vurguluyor: 

“2004 yılının şubat ayında 10 yıllık ruhsat alınmış, geçen şubat ayında süresi sona ermiş. enerji ve tabii kaynaklar bakanlığı ve maden işletmeleri genel müdürlüğü tarafından uzatılması için temdit belgesi verilmemiş. bizler yasal olmayan toplantının yapılmasını bu gerekçeyle durdurduk fakat bu süreç devam ediyor. çevre ve şehircilik il müdürlüğü uzmanlarının toplantının yapılamadığına dair raporuna rağmen şirket aksini iddia ediyor. bu süreç ve idari işlemler devam edecek olursa dava açarız. işletmenin, çevreye ve insan sağlığına geri dönülemez zararlar vermemesi için mücadele edeceğiz.”

koza altın işletmelerinin, kamuoyu aydınlatma platformu'na (kap) gönderdiği açıklamada ise, “kapıkaya maden projesine ilişkin şirketimizin madencilik mevzuatına göre alınmış ve ruhsat hukuku devam eden bir ruhsatı bulunmaktadır. halkın katılımı toplantısı, çevre mevzuatına uygun bir şekilde 04.09.2014 tarihinde yapılmış ve mevzuatın bütün gerekleri yerine getirilmiştir. şirketimiz, bütün faaliyetlerini yürürlükteki yasa ve düzenlemelere uyum konusunda azami özeni göstererek gerçekleştirmektedir” denildi.

al jazeera'nin konuyla ilgili görüşüne başvurduğu koza altın işletmeleri, sorularımızı yanıtlamayıp kamuoyu aydınlatma platformu'na yaptıkları açıklamanın geçerli olduğunu bildirdi.

kaynak: al jazeera türk

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;