Almanya
Berlin'den Paris'e: Nefret bizi bölemez
Almanya'nın başkenti Berlin'de düzenlenen basın özgürlüğüne destek gösterisinde, Charlie Hebdo saldırısıyla sarsılan Fransa'ya "Nefret bizi bölemez" mesajı verildi.
yağmur ve güneşin sık sık görünüp kaybolduğı tipik berlin kış gününde sessiz gösteri öncesi ünlü brandenburg meydanı'ndaki fransız büyükelçiliği önündeyiz. hava soğuk olsa da gösteriye katılım yoğun. polis yaklaşık 18 bin göstericinin meydanda toplandığı bilgisini verdi. göstericilere fransa'da haftalık mizah dergisi charlie hebdo'ya düzenlenen silahlı saldırıda öldürülen karikatüristlerin anısına üzerinde "ben charlie'yim" yazılı beyaz tişörtler dağıtıldı. ellerinde karikatüristlere saygıyı temsilen kalemlerle gösteriye gelenler de vardı.
konuştuğumuz hemen hemen herkes aynı birlik mesajlarını verdi.
insan hakları aktivisti stefan, "demin paris’teki bir arkadaşımla konuştum. artık ülkelerimizde paralel toplumlar olduğunu ve birbirimizle konuşmayı ihmal ettiğimizi anlattı. aslında toplum içinde çok fazla kültür var ama bu kültür farklılığını da ekonomik açıdan farklılıkları da beraberinde getiriyor. ben buraya bu farklılıkların bizi ayıramayacağını göstermek için geldim" dedi.
hemen yanındaki antonello ise daha önce fransa'da da yaşadığını belirtip, "bu saldırı hepimizi etkiledi. belki şu an teröristlerin istediği gibi kafa karışıklığı olabilir. ama bu saldırı belki toplumlarımızdaki kültür farklılıklarını en aza indirgemek için bir fırsat olabilir" umudunu dile getiriyor.
göstericilerden karl stundz’a fransa’daki saldırıların almanya’yı nasıl etkileyeceğini soruyoruz. stundz, "batı'nın islamlaşmasına karşı vatansever avrupalılar"a (pegida) karşı almanya’da siyasetçiler, kiliseler ve başka dini cemaatlerin ‘ortak bir tutum’ benimsediğini anımsatarak, “herkes, demokrasi, ifade özgürlüğü, kültürel özgürlükler temelinde bir araya geldi. medyadaki haberler de bence bu hassasiyetleri gözetiyor. müslüman azınlığı incitmemeye özen gösteriyorlar. ama tabii ki aşırılıkçılar da var, ama güçleneceklerini sanmıyorum” diyor.
üniversite öğrencisi morgen ise daha kararlı, “özgürlüklere destek için buradayım. nefrete karşı duruyoruz. nefretin bizi bölmesine izin vermeyeceğiz. fransa’da olanlara asla şiddet ve nefret dolu bir dille karşılık vermeyeceğiz. barışçıl olacağız. diğer dinleri anlamak için çalışacağız. teröristlerle müslümanların bir tutulmasına karşı çıkacağız” diye konuşuyor.
morgen, paris’teki gösteriye israil başbakanı netanyahu ile filistin devlet başkanı mahmud abbas’ın da katıldığına dikkat çekip, “bu saldırı hepimizin biraraya gelmesi için bir işaret” yorumunu yapıyor.
sosyal demokrat parti'nin göç ve çoğulculuk çalışma komitesi başkanı aziz bozkurt da gösteride. o da benzer nedenlerle brandenburg meydanı’ndaki fransa büyükelçiliği önüne geldiğini anlatıyor. bozkurt saldırganların asıl amacının ‘kültürler arası bir savaş çıkarmak’ olduğunu söylerken gelecekle ilgili “kısa vadede bunda başarılı olabilirler. ama uzun vadede sağduyunun galip gelmesini umuyorum” dileğini aktarıyor. bozkurt, fransa saldırılarının almanyayı nasıl etkileyeceği konusunda ise dresden’de pazartesi günkü pegida gösterisine katılımın fikir verebileceği görüşünde.
daha arka taraflarda fransızca konuşan bir grubun yanına yaklaşıyoruz. sandrine isimli fransa vatandaşı ‘pasifist’ yazılı pankartını havaya kaldırıp fotoğrafını çekmemizi istiyor, “biz barışdan yanayız” diyor.
büyük kartondan harflerle tolerance (hoşgörü) yazan göstericilerin yanında spd’den eski berlin belediye başkan adayı jan stöss’e rastlıyoruz. “paris bizim kardeş kentimiz. açık toplum, ortak değerlerimiz var. şu anda yapacağımız en önemli şey bir araya gelmek, tartışmak, daha çok diyalog kurmak olacaktır. açık toplumu nasıl savunacağımızı bilmemiz lazım. dini farklılılarımızın fobiye dönüşmemesini ancak böyle sağlarız” görüşünü dile getiriyor.
Yorumlar