Göç

Birleşmiş Milletler'in 'fon krizi'

Dünyadaki göçmen krizinin son aylarda hızlıca büyümesine sebep olan açlık, kıtlık ve çatışmalar karşısında Birleşmiş Milletler yeterli ve etkili adım atamıyor. Ülkelerin giderek azalttığı destek, bu adımlar için artan fon ihtiyacını karşılamaya yetmiyor. BMMYK eski dış ilişkiler sorumlusu ve İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi kurucusu Metin Çorabatır, krizi Al Jazeera'ye değerlendirdi.

Çorabatır, BM sistemindeki aksaklıkları Al Jazeera'ye anlattı. [Fotoğraf: Zahidin Köşüş / Al Jazeera Türk]

son aylarda hızla büyüyen göç ve sığınmacı sorunu artık tüm dünyanın gündeminde. çoğunlukla suriye, afganistan, sudan gibi çatışma bölgelerinden kaçan sığınmacılara kıtlık ve açlıktan kaçanlar da ekleniyor.

bu hızlı artışın sebebi hem uzun yıllar süren çatışmaların gittikçe yayılması hem de dünyada kıtlık ve açlık krizi yaşanan bölgelerin artması. bu iki etken çoğu zaman birbirini tetikliyor. açlığın yaşandığı ülkelerde yolsuzluklar artmaya ve çatışmalar, çatışma yaşanan bölgelerde de açlık krizleri ortaya çıkıyor.

örneğin birleşmiş milletler (bm), etiyopya için açlık krizi uyarısında bulunuyor. dört buçuk milyon insanın açlık tehdidiyle karşı karşıya olduğunu duyuran bm, bunun için gıda fonuna destek gerekeceğini şimdiden belirtiyor.

yemen’de süren çatışmalar da beraberinde açlık krizini getirdi. 3 milyon kişi açlık tehdidiyle karşı karşıya. ancak bm gıda fonu sadece 375 bin kişinin yararlanabileceği kadar yardımı ülkeye ulaştırabildi. bu yardımlardan da çatışmalar ve güvenlik sorunları sebebiyle bugüne kadar sadece 57 bin kişi yararlandı.

bm yardımların ulaştırılması sürecinde hem ekiplerin güvenliği, hem de yardımların ulaştırıldığı kişilerin belirlenmesi aşamasında sıkıntı yaşıyor. suriye, sudan, yemen gibi ülkelerde süren çatışmalarda çok sayıda grup olması, ateşkes müzakeresi yapılırken muhataplık alanında zorluklara neden oluyor. gıda yardımlarının çetelerin eline geçmesi, yardım görevlilrinin fidye için kaçırılması ihtimali var.

bm’nin karşı karşıya olduğu sorunların çözümünde neden yetersiz kaldığını, göç sorununun tüm bu sebeplerle nasıl hızla büyüdüğünü metin çorabatır ile konuştuk. ankara merkezli iltica ve göç araştırmaları merkezi'nin kurucularından, birleşmiş milletler mülteciler yüksek komiserliği'nin (bmmyk) eski dış ilişkiler sorumlusu ve 15 yıla yakın süre bm sözcülüğü yapan metin çorabatır, bm’nin uluslararası göç ve özellikle çatışma alanlarında insani yardımlarla ilgili çalışmalarını al jazeera’ye anlattı.

‘fonlarda eksiklik var’
 

Metin Çorabatır kimdir?

çok sayıda basın kuruluşunda diplomasi muhabirliği yaptı. bm sözcülığı, bm mülteciler yüksek komiserliği dış ilişkiler sorumlulığı görevlerini yürüttü. çorabatır’ın yetkinlik alanlarını sığınma, insan hakları hukuku, anayasa hukuku, türkiye, birleşmiş milletler konuları oluşturuyor. şu anda kurucusu olduğu iltica ve göç araştırmaları merkezi'ni yönetiyor.

çorabatır dünyanın çeşitli bölgelerindeki sorunlar için ayrı projeler geliştirildiğini, bunlar için ayrı fonlar oluşturulduğunu ancak son zamanlarda bu fonlara sağlanan katkıların yetersiz kaldığını anlatıyor:

“belli amaçlar için bm’ye bağlı belli örgütler kuruluyor. belki 100’e yakın bm ihtisas örgütü fonu var. bu örgütlerin fonları idari olarak üye ülkelerin her yıl aidat paralarından karşılanıyor. bu paralardan çalışanların maaşları, binaların masrafları karşılanıyor. ama özel projeler ve sorunların çözümü için uluslararası toplumdan yardım isteniyor. her bir örgüt genelde bağışlarla, ülkelerin fazladan katkılarıyla bu faaliyetlerini sürdürüyor. özel sektör de giderek bu katkısını artırıyor. bm’nin ortakları olan giderek güçlenen stk’lar devreye giriyor.

“ikinci dünya savaşı’nda çok önemli bir sorun olan iltica konusunu halletmekte ülkelere yardımcı olması için bmmyk kuruldu. ancak bu fonlarda eksiklik, yetişememe durumu var tabii. ülkelerden ve stk’lardan daha az fon gelmesi, fonların daha zor toplanması sıkıntısı var. bmmyk’nın daha özel bir yapısı var, o tamamen fonlara bağlı. mesela bu suriye krizinin başından bu yana türkiye, lübnan ve ürdün bu krizden en fazla etkilenen ülkelerdendi. hemen bmmyk altı aylık raporlar hazırladı. neye ihtiyaç olacağını duyurdu ama talep edilen miktarın aşağı yukarı yüzde 70’i karşılandı 2011’den bu yana.”


‘bm’nin en fazla yetersiz kaldığı konu kamuoylarını hazırlamak’

çorabatır ülkelerin fon sağlamada yetersiz kalmasını da iki sebebe bağlıyor. birincisi, iktidara ortak ya da destek olan aşırı sağ partilerin göçmen karşıtı tutumları, göçmenler için ayrılan fonların azalmasına yol açıyor. ikincisi de, fon verebilecek ülkelerde vatandaşların hizmet bekleyişi, politikacıların farklı alanlara fon ayırmama kararında etkili oluyor:

“bm’nin katkı çağrılarının ötesinde tabii ki çabaları var. ancak bm’nin en fazla yetersiz kaldığı konu kamuoylarını hazırlamak. ab üyeleri dahil birçok ülkede iktidara dışarıdan destek veren ya da ortak aşırı sağ partiler var. bunlar tamamen göçmen karşıtı. kendi tanımladıkları milliyetçilik ve güvenlik politikalarını ön plana çıkartıyor. dünyada bu ön plana çıkıyor. yemen’deki, etiyopya’daki krizleri daha çok ön plana çıkarmak lazım. yemen çökerse bunun da sonucu, daha çok yemenli batı'ya kaçmaya çalışacak, denizde boğulacak. sorunu dünya ülkelerine daha iyi duyurmak lazım, bu iyi yapılamıyor. demokratik ülkelerde hükümetlerin harcadığı para da cebinden değil, vergilerden gelen para. onunla yol yapmak yerine etiyopya’ya gönderecekse bunu vatandaşına iyi anlatması gerekiyor. merkel '800 bin kişi alacağım' diyerek bir sonraki seçimi için siyasi bir risk aldı.

“her ülke kendi sınırları içinde kendi halkını mutlu etmek istiyor. o kaynakların bir sonu var, tutup da hiçbir ticari kültürel yakınlığı olmadığı bir ülkeye yatırayım demek için daha farklı bir kültür, insani bir durum olması lazım. bunu kendi halkına satmak siyasi bir durum.”


[AFP]

katkı çok azalmasa da fon ihtiyacı artıyor

ülkelerin özel projeler için ayırdığı para ekonomik ve kendi içindeki siyasi sorunlar sebebiyle bir miktar azaldı. ancak yine de asıl sorun; yapılan katkıdaki azalma değil, dünya üzerindeki çevresel ve siyasi krizlerin artması ve artık çok daha fazla fon ihtiyacının olması:

“ülkelerin verdiği para çok azalmasa da nüfus artıyor, sorunlar artıyor. doğal felaketler arttı, çatışmalar arttı, ayrılan paralar sınırlı kalıyor. devletlerin elini cebine atması ve fonların daha verimli kullanılması lazım. herkes kendi önünü süpürmek yerine ortak bir sistemin geliştirilmesi lazım. 

“şu an dünyanın birçok yerinde, yemen de dahil su ve gıda sıkıntısı söz konusu. tarım yapılamıyor, topraklar kuruyor, çölleşiyor. insanlar göç etmek zorunda kalıyor. o insanların korunması, yerinde çözüm aranması çalışmaları sürüyor.”


[AFP]

‘bm’nin bağlayıcılığı yok ama etkisi çok’

bm krizlerle ilgili verileri hazırlayarak, uluslararası topluma ihtiyaç duyulan destekle ilgili çağrıda bulunuyor. bu çağrılar görünürlüğü artırmak anlamında işe yarıyor. ancak bağlayıcılığı yok. çorabatır’a göre, yine de uluslararası toplumda yerini almak isteyen ve sorunların yayılmasının zararına olduğunu düşünenler bu çağrılara kayıtsız kalamıyor:

“bm’nin fon çağrılarının hukuki bir bağlayıcılığı yok. ama özellikle kalkınmış, sanayileşmiş ülkeler bunu kendi çıkarlarına da görüyor. göç, çatışmalar, anlaşmazlıklar için birilerinin araya girmesi, çözme gayreti içine girmesi lazım. yoksa bugün yaşadığımız, afganistan’daki bir sorun, 2 bin kilometre öteden almanya’ya, londra’ya yansıyor. bu ister siyasi sorun olsun, ister açlık olsun…

“bm’nin genelde yaptırımı yok çünkü devletler üstü bir yapı değil. onların kurduğu bir ortaklık. ama yıllar içinde bir moral etkisi oldu. ülkeler uluslararası tanınma istiyorlarsa bu projelerin içinde oluyorlar.

“bugün yaşadığımız toplum yapısı ulusal devlet yapısı. bm’nin o ülke sınırları içerisindeki tüm faaliyetleri o ülkeyle anlaşmaları dahilinde yapılıyor. bir ülke örneğin unicef’ten eğitim yardımı istiyorsa o zaman proje yapılıyor, bütçe oluşuyor, verici ülkelerden fon sağlanıyor ve o hükümetin egemen sınırları içerisinde onun rızasıyla çalışma yapılıyor.

“ancak mülteci olayında bu egemenlik hakkı biraz deliniyor. çünkü mültecilik uluslararası bir sorumluluk. savaştan, baskıdan kaçan bir insanı almak mecburiyetinde diyor uluslararası hukuk. kapısını açmayabilir, o zaman itibarı zedelenir. bm’nin, uluslararası sistemin yaramaz çocuğu haline gelir.”


[AFP]

‘artık yük paylaşımı yapılması lazım’

bugüne kadar ab mültecilerle ilgili tüm sorumluluğu mültecilerin ayak bastığı ülkeye yüklüyordu. ancak son zamanlarda krizin büyümesiyle birlikte, farklı çözümler üzerine de konuşulmaya başlandı. çorabatır çözüm arayışlarında bm’nin öne sürdüğü kriterlerin de etkisi olduğunu söylüyor:

“uluslararası mülteci hukukunun bir önemli ilkesi de yük paylaşımı. coğrafi olarak kaçınılmaz olarak mülteci alan ülkelere maddi yardım bunun birinci maddesi. bir yandan da eğer sayılar çok yüksekse bu insanların bir kısmının başka ülkelere yerleştirilmesi lazım. burada ab bugüne kadar, yani kriz kendi kapısına gelinceye kadar parasal olarak da hiçbir yardımda bulunmadı. ancak şimdi avrupa’daki sığınmacı sistemi çatırdamaya başladı.

“italya, yunanistan gibi sınır ülkeler büyük bir yük altına girdi. zaten ekonomik kriz var. bm öneriler getiriyor yanlış politikalara karşı. örneğin makedonya sınırında gaz bombası kullanılması… üretilecek bütün çözümlerin mülteci hukuku çerçevesinde olması lazım. çözümün ne olması gerektiğini bilmiyoruz ama parametreleri bu. macaristan geleni yolluyordu, şimdi bunu durdurdu. bugüne kadar ab standartlarında bir sistem kurmamıştı. aniden bu kadar büyük bir göç olması sonucu ülke güvenliği çerçevesinde hareket etti. bm tepki gösterince şimdi politikalarını değiştirmek zorunda kalıyorlar.

“bm devletler üstü değil, yaptırımı olmasa da yıllar içinde yarattığı normlar var, o sebeple etkili oluyor. bu süreçte örneğin macaristan’a maddi katkı yapılması lazım. uluslararası ortaklık lazım.”

kaynak: al jazeera

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;