ermenek'te su basan madende mahsur kalan 18 işçinin hikayelerinde ortak nokta: çaresizlik.

işveren, soma faciasından sonra hükümetin şartları iyileştirmek için çıkardığı torba yasayı bahane etmiş, üretimi durdurmuştu. madenciler aylarca işsiz kaldı. sonunda, daha önce şirketin karşıladığı yol ve yemeği üstlenmeyi kabul eden işçiler çaresiz işbaşı yaptı.

42 yaşındaki bahri üzer de onlardan biriydi. dört çocuğu var. eşi dursun özer anlatıyor:

[42 yaşındaki Bahri Üzer, dört çocuk babası. [Fotoğraf: Mustafa Değirmenci/ Al Jazeera Turk]]

‘bizim ocak tehlikeli diyordu'

“eşim beş yıldır madencilik yapıyor. uzun zamandır ‘bizim ocağımız çok tehlikeli, inşallah açılmaz da tazminatımızı alır, kurturuluruz’ derdi. ‘gitme o zaman’ dediğimde de ‘yaşım geçkin, başka bir yere gitmeye kalksam ya işsiz kalırsam, çocuklarımız ne olur? ama yok yine de ekmeğimi, servisimi karşılamadan gitmeyeceğim’ diye söyleniyordu.”

faciadan bir gün önce gelen telefon 

[Bahri Üzer, yeşil kart sahibi. ]

üzer, madenin çavuşlarından birinin işe başlamadan bir gün önce eşine telefon ettiğini söyledi:

“yanına çağırmış, ‘geleceksin, gelmezsen bir daha bu işi yapamazsın’ demiş. yanıma geldi, ‘gitmek zorundayım, ocakta başlıyorum yine çalışmaya’ dedi. bir şey diyemedim. göz göre göre suların altına soktular yiğidimi. çocuklarımın ikisi madende bekliyor, biz de evde. uykusuz, soluksuz haber bekliyoruz. allah’tan ümit kesilmez ama iyiye gitmiyor, diyorlar. ben şimdi ne yapayım, bu çocukları nasıl okutayım, kendime nasıl anlatayım?”