Avrupa

'Charlie Hebdo bir dönüm noktası oldu'

Fransa İslamofobi ile Mücadele Kolektifi Uluslararası İlişkiler Başkanı Yasser Louati, Charlie Hebdo saldırısı sonrası İslamofobi'nin arttığını söyledi, "Saldırı Müslümanlara karşı bir savaş ilanı oldu" dedi.

Fransa İslamofibi ile Mücadele Kolektifi Uluslararası İlişkiler Başkanı Yasser Louati'ye göre Avrupa'da islamofobi artıyor. [Fotoğraf: Al Jazeera]

başlıktaki sözler fransa islamofobi ile mücadele kolektifi uluslararası ilişkiler başkanı yasser louati’ye ait. uluslararası insan hakları izleme örgütü uhim’in düzenlediği 'avrupa’da yükselen ayrımcılık, nefret, islamofobi ve irkçılık' konulu panele katılmak için türkiye’ye gelen tunus asıllı fransız vatandaşı yasser louti fransa’daki islamofobinin ulaştığı boyutu al jazeera türk’e anlattı.

fransa islamofobi ile mücadele kolektifi, islamofobik saldırıya uğrayan, sözlü ya da fiziksel hakarete uğrayan müslümanlara hukuksal, psikolojik ve sosyal olarak destek veren bir organizasyon. islamofobi değerlendirmeleri ve olguları üzerine çalışıyorlar, fransa genelindeki verileri topluyorlar. bu verilerle ilgili düzenli raporlar ve analizler hazırlıyorlar. belçika’da da şube açan islamofibi ile mücadele kolektifi avrupa ve dünya geneline yayılmayı amaçlıyor.

'çifte standart var'

charlie hebdo saldırısının fransa’da bir dönüm noktası olduğunu ifade eden yasser louati, saldırıdan sonra müslümanların günlük yaşamda islamofobiye çokça maruz kaldığını söylüyor:

"charlie hebdo saldırısı tam anlamıyla müslümanlara karşı bir savaş ilanı oldu. saldırılarının ardından hakim olan görüş müslümanların bir numaralı tehdit olduğu yönünde oldu. bu algı oluşturulmaya çalışıldı. bu da charlie hebdo’yu neredeyse bir din haline getirdi. ya ifade özgürlüğünü savunmak için charlie hebdo’sun ya da değilsin. birini seçmek durumundasın. çünkü eğer charli hebdo’nun bizzat kendisine bakarsanız kendisi ifade özgürlüğünü savunduğunu iddia ediyor ama kendi karikatüristini sarkozy’nin oğlunu çizdiği için işten attı."

charlie hebdo’nu çalışma tarzının azınlığı ezmek üzerine kurulu olduğunu ifade eden yasser louati, derginin daha önce de islamofobik karikatürler yayınladığını söyledi:

"bunun bir ifade özgürlüğü olduğunu söylüyorlar. ama size bir örnek vereceğim charlie hebdo birkaç yıl önce ilk karikatürünü yayınladığında tabii bu müslümanları çok öfkelendirdi.  konuşmak, yazmak, çizmek hakkınız olabilir ama bu sizin insanların kutsal saydığı bir değeri aşağılama hakkına sahip olduğunuz anlamına gelmiyor. şimdi müslümanlar ifade özgürlüğüne riayet etmeliler falan diyorlar. charli hebdo saldırısı olduğu zaman diliminden bir ay sonraydı sanırım fransız hükümeti bir sergiyi yasakladı. nedeni ise sergi sahibinin sergide fransız bayrağı ile alay etmesiydi. bu açıkça çifte standart değil midir? nerede ifade özgürlüğü?'

'fransa islamofobinin laboratuvarı gibi'

yasser louatti, fransa’nın islamofobinin bir laboratuvarı olarak görüldüğünü, ayrımcı uygulamaların örneklerinin ilk olarak hep fransa’dan çıktığını söylüyor.  bunun için fransa’da islamofobi ve ayrımcılığa karşı yürüttükleri mücadelenin başarıya ulaşmasının bütün dünyadaki ayrımcı uygulamaları etkileyeceğini düşünüyor. yasser louati fransa’daki ayrımcılık ve islamofibinin en büyük nedenini fransız hükümeti olarak görüyor ve yaşanan ayrımcılığı ‘fransız hükümeti destekli ayrımcılık’ olarak niteliyor:

"fransa'da devlet destekli bir islamofobi var. neden? çünkü fransız hükümetinin islamofibiyi destekleyen kanunları var. bu kanunlar özellikle müslüman azınlığı hedef alan kanunlardı. mesela 2004’te ‘okula başörtülü gelme’ dedi. bu önemli bir adımdı. mesela müslüman bir kadın bebeği ile sokakta saldırıya uğradı başbakan onu daha sonra kabul etmedi bile. bir cami ateşe verilse kimse kınamaya yanaşmaz. bu sanki normalmiş gibi konuşurlar. işe alınmada büyük sorunlar yaşıyor müslümanlar. işten kolayca atılabilirler ve bir hak iddia edemezler."

fransa’da antisemitizmin suç olduğuna dair bir kanun olduğunu ancak islamofobinin suç olması için bir kanunun olmadığına dikkat çeken yasser louati, ülkedeki bazı lobi ve organizasyonların islamofobinin suç sayılmaması ve doğal bir durum olduğu algısı oluşturmak için büyük çaba gösterdiğini belirtiyor.

"islamofoboyi cesaretlendirici kanunlar bile varken suç sayılması şimdilik maalesef zor. ülkede sağcı ve solcu lobilerden islamofobinin suç sayılmaması için muazzam bir baskı var. maalesef islamofobyanın yasaklanmasını istemiyorlar. bir de artık geleneksel birdurum olmuş müslümanlara kötü bir şey olduğunda sorun değil gibi."

'iki tür ırkçılık var: istisnai ırkçılık ve istisnai olmayan ırkçılık' 

avusturya’nın salzburg üniversitesi’nde öğretim üyesi olan fared hafez ise avrupa ve dünyanın müslümanlara karşı çifte standartı olduğu yaklaşımını al jazeera türk’e şu örnekle açıkladı:

"islamofobik olan bir terörist olan breivik’in norveç’te 77 kişiyi öldürüldüğü olayı hatırlayın. tepkiler ‘biz birlikteyiz, birbirimizi seviyoruz. barış ve birlik içindeyiz’ gibiydi.  fransa’daki charlie hebdo saldırısı ise politikacılar tarafından güvenlik politikasını ve müslümanların güvenlik konusu haline getirilmesini kuvvetlendirmek amacıyla kullanıldı. bu birden pek çok avrupa ülkenin davası haline geldi. charlie hebdo meselesinde tartışılan her şeyin islamofobi çerçevesinde olduğunu görüyoruz."

fared hafez avrupa genelinde iki tür ırkçılık olduğunu söylüyor. hafez’a göre fransa başta olmak üzere avrupa’da istisnai ırkçılık ve istisnai olmayan bir ırkçılık var. hafez bu farkı şöyle açıklıyor:

"mesela antisemitizm istisnai olmayan bir ırkçılıktır. anti-semitik olmak bir politikacı için mümkün değildir. bu iyi bir şey fakat problem islamofobi gibi diğer bir çeşit ırkçılıktır. ama islamofobik olmak politikacılar problem değildir. aslında islamofobik politikalar ortaya koyan mesela başörtüsünün yasaklanması, avusturya’da islam hukukunun yasaklanması, isviçre’de minarelerin engellenmesi islamofobiktir. pek çok politika kurumsallaştırılan islamofobinin manifestosudur."

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;