CHP

CHP'ye 'İnce' eleştiriler

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce 30 Mart seçim sonuçlarını CHP açısından başarısızlık olarak değerlendirdi. Transfer aday düşüncesini 'hastalıklı düşünce' olarak tanımlayan İnce, cumhurbaşkanı adaylığı için “Boyner, Çetin olmaz, Baykal iyi bir isim“ dedi.

Muharrem ince
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce : Başarı yok, sevinen sevinsin, ben 27'ye sevinmiyorum [Zeki Öztürk/AJT]

chp grup başkanvekili ve yalova milletvekili muharrem ince, cuma günü yapılacak parti meclisi toplantısı öncesinde al jazeera'ye konuştu. yerel seçim sürecinin iyi değerlendirilemediğini söyleyen ince, 30 mart seçimlerinde doğru adaylar gösterilemediğini belirtti. transfer aday anlayışını doğru bulmadığını kaydeden muharrem ince cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde de chp'nin "aynı hastalığı" göstermemesi gerektiğini söyledi. 

parti içindeki bir grubun chp'yi işçi partisi'ne, bir grubun bdp'ye, bir başka grubun da mhp'ye benzetmek istediğini savunan ince "ulusalcı ve yenilikçi kanat" tanımlarına da karşı çıktı. ince "kanatçı değilim, chp'liyim" dedi. ince, chp'deki sorunların nasıl çözüleceğine ilişkin soruya ise "çözemezsek, birileri gelir çözer" yanıtını verdi. 

30 mart seçim sonuçları tartışılıyor, yalova’da chp kılpayı kazandı ama itirazlar oldu. melih gökçek’e de twitter’dan “ankara’da olsaydım şimdi eski belediye başkanıydın” dediniz. ankara’da sandıklara mı sahip çıkılamadı, nasıl değerlendiriyorsunuz seçimleri?

şimdi partinin pek çok yerleşim birimlerinde sandıklara sahip çıktığını, emek verdiğini biliyorum. bir genelleme yaparak torbaların üzerinde, sandalyelerin üzerinde uyuyan insanları rencide etmek istemem. tabii bazı yerlerde hatalarımız oldu, iyi organizasyon yapılamadı, bunları biliyoruz. ama ben partinin süreci iyi değerlendiremediğini düşünüyorum. başarısız olduğumuzu düşünüyorum.

bu başarısızlığı neye bağlıyorsunuz?

pek çok faktörü var. kişileri tartışmam, genel olarak söylüyorum, soruyu şöyle soracağız. biz doğru kişileri bulduk mu, doğru dil kullandık mı, milletin beklentilerine doğru cevaplar verdik mi? ve millete kavgasız, gürültüsüz olduğumuzu gösterebildik mi? illerde, ilçelerde bir ekip olduğumuzu gösterebildik mi? bu soruları sormamız lazım.

sizin cevaplarınız nedir peki?

pek çok yerde doğru kişiler bulunmadı.

ankara ve istanbul buna dahil mi?

ben kişileri tartışmam. pek çok yerde doğru kişilerin bulunmadığını düşünüyorum çünkü doğru yöntem seçilmedi. ruhunuzu ortaya koyarsanız, bilimi ıskalamazsanız, art niyetiniz yoksa doğru kişileri bulursunuz. ben yalova’da kimseyi karıştırmadım açık. belirleyici olanlardan biriyim. çınarcık’ı 42 yıl sonra aldık. eğer başka yöntemler kullanılsaydı ne çınarcık’ı, ne yalova’yı alırdık.

anket yöntemini mi kastediyorsunuz?

anket ve benzeri yöntemler kullanılsaydı ne yalova’yı, ne çınarcık’ı alırdık, biliyorum. çünkü ben yaklaşırken doğrusu olsun istedim, iyisi olsun istedim, ruhumu ortaya koydum, ekibe güvendim; milleti, sokağı dinledim. sokak böyle diyordu, pek çok yerde böyle olmadı, sokak dinlenmedi, örgüt dinlenmedi.

chp’de her seçim sonrası duyuyoruz bunları, neden ders alınmıyor?

onu bilemiyorum.

ankara büyükşehir belediyesi başkan adaylığı için sizin de adınız geçiyordu.

ankara ile ilgili beklentim yoktu, partiyi seçeneksiz bırakamazdım, ben aday adayı olmadım. "buradayım" dedim, "ya aday olurum ya olmam" dedim. ama partide şöyle bir hastalık var. kendi evlatlarına güvenemeyip dışarıdaki insanlardan medet uman bir yapı var, bu hastalıklı bir yapı. bu yapı doğru bir yapı değil.

bu chp’nin dışarıya açılmaması anlamına mı geliyor ?

o başka bir şey. tabii ki dışa açılacak, bunlara hiç itirazım yok. türkiye’de sağ - sol kavramalarını tartışmak, klasikleşmiş chp tabanı olsun, başka bir şey olsun, böyle bir söz etmiyorum. yalova’da her kesimden oy aldık. ben bunlara varım, hiç itirazım yok ama bu partiye emek veren insanların ötelenmesini gerektirmez.

seçim arifesinde son dakika aday transferine mi karşısınız yani?

o kadar. emek versin, bu partinin evlatları var. ben parti çinde görev yapan pek çok yetenekli insanın bugün alınan sonuçlardan daha iyi sonuç alacağını düşünüyorum. pek çok tanınan, kamuoyunun benimsediği isimler var, bu isimler çok daha iyi sonuç alabilirdi. "nokta neresi?" diye sormayın; buna cevap veremem, kimseyi rencide etmek istemem.

sizin ifadenizle chp kendi evladı olan isimlerle de daha ankara’da bir başarı yakalayamadı ama mansur yavaş ile çekişmeli bir yarışa sahne oldu.

ben başarı olarak seçimi kazanmaya bakarım. birinci olamadığınız bir yerde başarı yoktur. gerisi hikayedir, bu kendini avutmaktır.

o zaman son dönemde chp’nin hiçbir başarısı yok?

bence yok tabii. fenerbahçe, galatasaray, beşiktaş ne için yarışır? şampiyon olamamışsa  başarı yoktur. kim kimi kandırıyor? yüzde 26’ya, yüzde 27’ye başarı diyorsanız yüzde 40’ı hiç hayal etmiyorsunuz demektir. akp’yi yenip birinci parti olmaktır başarı. onun haricinde hiçbir şey başarı değil. yüzde 27’ye sevinmiyorum ben, sevinen sevinsin. bunu başarı diye nasıl anlatıyorlar ben anlamıyorum, bu mantığı kavrayamıyorum. başarı yoktur, bir oyla kaybettin, kaybettiğin anda yoktur.

çözüm ne? deniz baykal döneminde de seçimlerin ardından benzer açıklamalar yapılırdı.

üç yerde sorun var, orta anadolu, karadeniz, doğu ve güneydoğu. bunlar masaya ayrı ayrı yatırılmalı. mhp ya da chp hangisi güçlüyse ona oy verilsin. bu konuda zarar ettiğimizi düşünüyorum. üç büyük kentte kâr ettik, diğer yerlerde bizim zararımıza oldu bu iş. bunu masaya yatırmak lazım.

söylem mi, politakalar mı değişmeli? teşhis var ama tedavi yöntemi ne?

pansuman tedbirlerle bu iş olmaz mı diyeyim, erbakan gibi mi konuşayım? bunların tümünü sizinle konuşamam, partinin mahrem işlerini medyayla konuşmam, medyaya söyleyebildiğim kadarını söylerim. myk’da (merkez yönetim kurulu), pm’de (parti meclisi) söylerim.

türkiye’nin önünde cumhurbaşkanlığı seçim süreci var. bu konuda chp’nin tavrı ne olmalı size göre, görüşleriniz nedir?

cumhurbaşkanlığı için de yine aynı hastalığı görüyorum, hissediyorum, yine bir transfer peşindeler herhalde. bu doğru değil. başlarken bir sıfır yenik başlıyorsun, "benim içimde böyle bir adam yok, ben yetiştiremedim" diyorsun. "bende yok dışarıdan bakacağım" diyorsun. ümit boyner ismini ortaya atanlara sesleniyorum chp ile ne alâkası var? bir kere böyle bir şey olamaz, bunları doğru bulmuyorum. akp abdullah gül’ü , erdoğan’ı bülent arınç’ı tartışıyor, kendi içinden isimleri tartışıyor. niye? kendine güveniyor. kendine güvenmeyen bir yapı havası veriyor chp. "bende yok böyle bir kişi, dışarıdan bakıyorum, bakacağım; benim oylarım garanti, diğer kesimlerin oylarını da bu kişiyle alacağım". senin içinden diğer kesimlerin oylarını alacak biri yok mu? kendi içinden bakmalı. ümit hanım’ı incitmek ve saygısızlık etmek istemem ama bu yaklaşımı doğru bulmuyorum.

cumhurbaşkanı adaylığı için sizin aklınızda bir isim var mı?

benim isim söylemem doğru olmaz, nasıl seçileceği belli. milletvekillerinin iradesi olacak, 20 milletvekilinin imzası gerekiyor bir kere.

partinin içinden biri olmalı diyorsunuz, deniz baykal nasıl bir isim size göre?

bence iyi bir isim, kendi takdiridir tabii. düşünülürse bulunur.

hikmet çetin ismi de dile getiriliyor, kürt oylarına talip olabilmek maksadıyla bu tip yorumlar yapılıyor.

ismi ortaya konulunca kürt oyları da "çantada keklik" olmaz. hikmet ağabeyi de incitmek istemem. sen 30-40 senedir her sıkıştığında hikmet çetin’e müraacat ediyorsan, sol-sosyal demokrat bir parti olarak hikmet çetin’e müraacat ediyorsan demek ki kötü işler yapıyorsun. bir tane adam yetiştirememişsin demektir. ben böyle bakarım. tayyip erdoğan 35 sene önceki milli görüş'çü kadroya yanaşıyor mu? isim öneriyor mu? tartıştığı bütün isimler parti içinden. yok mu ya? neden olmasın? bal gibi de bulunur.

parti meclisi toplanacak cuma günü, bu görüşlerinizi dile getirecek misiniz?

tabii söyleyeceğim.

30 mart seçiminin ardından bülent arınç ve melih gökçek’in bazı açıklamaları oldu. chp’de kılıçdaroğlu gitmeli şeklinde. arınç, yavaş, sarıgül ve sizi potansiyel genel başkan adayı olarak gösterdi. bu açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz, siyasette hedefiniz nedir?

partinin, chpnin geleceğini bülent arınç, melih gökçek belirleyemez. onlar kendi işlerine baksın; partiyi karıştırmak, çatlak ses çıkarmak için ortaya attıkları laflardır bunlar. o lafların peşine takılıp siyaset yapacak değiliz. onların lafı üzerinden konuşmam.

chp içindeki ulusalcı – yenilikçi kanat tariflerini doğru buluyor musunuz? siz hangi kanattasınız?

bu tanımlamaları yapanların chp’deki varoluşlarına bir bakalım, ne kadar zamandır chp’deler? kendilerine ulusalcı diyenlere de, yenilikçi diyenlere de sesleniyorum; bazı arkadaşlara söylüyorum, hepsine değil. partide ömrünüz iki, üç sene olacak, bilemediniz beş sene olacak kendinizi kanatların üyesi zannedeceksiniz. ben 35 senedir bu partinin içindeyim, çocukluğumda, gençliğimde bu partideydim. mahalle delegesiydim, ilçe yönetim kurulu üyesiydim, il başkanıydım, üç dönemdir de milletvekiliyim. ben kendimi kanatçı falan hissetmiyorum, ben kendimi chp’li hissediyorum.

chp’de söz sahibi olmayı yıllar mı belirliyor, yenilerin söz söyleme hakkı yok mu?

söyler tabii ki. yanlış anlaşılmasın, bugün üye olan ile benim aramda hiçbir fark yoktur tabii. ama chp’nin ilkelerine, programına, tüzüğüne, ideolojisine uyduğu sürece. iki tip insan vardır; birincisi gelir oraya uyar, ikincisi gelir kendine benzetmek ister o yapıyı. ben kendine benzetmek isteyenlere söylüyorum. bu yapı size benzemez. bugün gelirseniz benimle ve kılıçdaroğlu ile aranızda hiçbir fark olmaz, her türlü hakka sahipsinizdir ama şöyle bir şey yok; akp’ye giden biri akp’ye uyuyor, bize başka yerlerden gelen biri bizi kendine benzetmek istiyor, burada yokum. biz sana benzemek zorunda değiliz. mesela partide bir grup var, partiyi işçi partisi’ne, bir grup bdp’ye, bir grup mhp’ye benzetmek istiyor. bu parti ne ip’ye, ne bdp’ye, ne mhp’ye benzeyecek. parti chp’dir kuvayi milliye’nin erzurum ve sivas kongresi'nin, atatürk’ün partisidir, sosyal demokrat çağdaş bir partidir. değişmek başka bir şey, başkalaşmak başka bir şey. değişeceğiz, gelişeceğiz ama başkalaşmayacağız.

atatürk ve cumhuriyet dışında bir şey vaat edemediği için mi chp seçmenden oy alamıyor, bu yöndeki yorum ve eleştirilere ne dersiniz? 

yaşam tarzımız tehlikede mi? tehlikede. laiklik tehlikede mi? tehlikede. cumhuriyet'in nitelikleri tehlikede mi? tehlikede. bütün bunlar ortadayken tabii ki  atatürkçülük’e, cumhuriyetçilik'e ve laikliğe sarılmak gerekiyor. bu yeni şeyler vaat edemediğimiz anlamına gelmez, bunlara da sahip çıkmak gerekiyor. sadece chp’liler değil, 76 milyonun sahip çıkması gerekiyor. topluma demokrasi, özgürlük vaat ediyoruz, bunlar soyut kalıyor. "kömür, para vaat edemiyorsunuz" diyorsanız, o ayrı bir tartışma. "para vaat edemiyorsunuz" diyorsanız o ayrı bir tartışma.

akp’nin başarısını neye bağlıyorsunuz?

eşit şartlarda yarışmıyoruz. devlet olanakları, yasal düzenlemeler ellerinde. bütünşehir yasası'nı çıkardılar. bunlar hesaplanmış mühendislik işleri, seçim kazanmak üzerine mühendislik çalışması. hatay’da alevileri bir mahallede topladılar. bunlar bir faktör tabii, seçim kurullarında müdahaleler bir faktör. çalınan oylar, ayak oyunlarıyla seçim sonuçları değişti. bütün bunlara rağmen yine de başarılı olmalıydık.

chp nereye doğru gidecek, nasıl bir yol izleyecek?  

çözebilirsek çözeceğiz, çözemezsek birileri gelir çözer. siyaset böyledir.

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;