şişli kent kültür merkezi’ndeki salon yaklaşık 600 kişilikti. salon küçük olunca aralarında gazeteci, yazar, milletvekillerinin de olduğu davetliler ve dinleyiciler salona sığamadı. toplantıya basının ilgisi de yoğundu. kültür merkezi’nin kapısında canlı yayın araçları sıralanmıştı.

salona girdiğimizde ise bizi demirtaş'ın seçim şarkısı karşıladı. şarkı gezi eylemleri sırasında kardeş türküler tarafından söylenen “yavaş gel yerler yaş” şarkısından uyarlanmıştı. “gel demirtaş” adını almıştı. şarkının sözleri ise “başına buyruk kararlardan eyvallah! aman aman bıktık valla, aman aman şiştik valla, gel demirtaş.  demirtaş zamanı geldi artık yetti” şeklindeydi. bu şarkının haricinde kürtçe ve ermenice şarkılar da salonda dinletildi.

rakel dink’in yanına oturdu

ön tarafın protokole ayrıldığı salondaki davetliler arasında dikkat çeken isimler vardı. gezi olaylarında sonra polisin attığı gaz fişeğiyle yaralanıp 269 gün komada kaldıktan sonra hayatını kaybeden berkin elvan’ın ailesi, ahmet kaya’nın eşi gülten yılmaz, hrant dink’in eşi rakel dink, barış anneleri, din adamları yardımlaşma ve dayanışma derneği (diayder) başkanı mehmet şimşek protokolde en ön sıradaydı. kürt siyasetçi eski milletvekili tarık ziya ekinci de zor yürümesine ve ilerlemiş yaşına rağmen iki kişinin yardımıyla salona girdi.

gazetecilerden tarhan erdem, bekir ağırdır, ali bayramoğlu, can dündar, mehmet altan, oral çalışlar, murat yetkin de demirtaş’ın yeni yaşam belgesi’ni dinlemeye gelmişlerdi. hdp’li milletvekillerinden sebahat tuncel, ertuğrul kürkçü ve pervin buldan da salondaydı.

demirtaş salona girdiğinde alkışlar yükseldi. kalabalıktan ve basının ilgisinden salonda güçlükle ilerleyen demirtaş protokolde ön sırada bulunan herkesle tek tek selamlaştıktan sonra rakel dink ile berkin elvan’ın ailesinin arasına oturdu.

afişlerde ve söylemlerde 'birlik' vurgusu

salondaki afişler de ise “özgürlük, birlik ve kardeşlik” vurgusu vardı. 'herkese demokrat bir cumhurbaşkanı düşünün', 'birleştiriyor, barıştırıyor', 'ayrımcılık yapmıyor', 'bağlamadan başka bir şey çalmıyor', 'demokratik değişim, barışçı türkiye' yazılı afişler salonda asılmıştı. 'birleştiriyor' yazılı görselde ise başörtülü yaşlı bir kadın figürü vardı.

salonda seçim kampanyasında yer alan gönüllü görevli ekip ise çok genç bir kadrodan oluşuyordu. boyunlarına asılı görevli kartları ile davetlilere yardımcı oluyor, yer gösteriyorlardı.

selahattin demirtaş sahneye çıkmadan önce yazar yaşar kemal ve adalet ağaoğlu’nun mesajları sahneden okundu.

esprili üslûbu güldürdü

ardından salondakilerin ayakta alkışları, ıslık ve zılgıt sesleri arasında selahattin demirtaş sahneye çıktı. esprili ve sıcak bir üslûpla konuştu demirtaş. sık sık başbakan recep tayyip erdoğan ve muhalefetin çatı adayı ekmeledin ihsanoğlu’na göndermeler yaptı. “ekmel beyin gönderdiği bin lirayı saymazsak seçim kampanyamıza yoğun bir ilgi var”, “yaratılanı yaratandan ötürü severiz diyen başbakan, allah’ın sadece akp’ye oy verenleri yarattığını sanıyor”, “işimiz bu yeni yaşam ilkelerini ülkenin her tarafına 'ekmek' demiyorum saçmaktır” cümleleri salonda alkış ve gülüşmelere neden oldu. salondan berkin elvan’ın ailesine, roboskili ailelere, barış annelerine, hrant dink’in eşine alkış istedi.

konuşmasının sonunda “türkiye'ye yeni yaşam çağrısı” adını verdikleri cumhurbaşkanlığı vizyon belgesini "radikal demokrasi, barışa inanmaktır, adalettir,
inanç özürlüğüdür, yeşildir, gençtir, eğitim hakkıdır, kadındır, dünya barışıdır, örgütlenmektir” diyerek özetledi demirtaş.  

sorulara da esprili yanıtlar verdi

hdp’nin cumhurbaşkanı adayı selahattin demirtaş sorulara da esprili bir dille cevap verdi. çevre sorunlarına duyarlılığı ile bilinen radyocu ve akademisyen ömer madra, bm genel sekreteri ban ki moon’un eylül ayında bütün ülkeleri çağın en büyük sorunu küresel ısınma ve iklim değişikliğini görüşmek üzere new york’a davet ettiğini, bu davet tarihinin de seçimlerden bir ay sonraya denk geldiğini söyleyince, selahattin demirtaş'ın “programıma aldım ömer bey” yanıtı salonda kahkahalara neden oldu. 

selahattin demirtaş 'stand up'çılara taş çıkaracak esprili üslûbu ve sorulara verdiği zekice yanıtlarla salonda eğlenceli bir hava oluşmasına yol açtı.