Türkiye
Diyarbakırlılar Nevruz'dan ne bekliyor?
Diyarbakır'da gündem Nevruz kutlamaları ve verilecek mesajlar. 92 yılından beri politik bir eyleme dönüşen Nevruz'un aslına rücû etmesi ve artık bayram gibi kutlanması en büyük beklenti. Bunun için de on maddelik taslak metnin pratiğe geçmesini bekliyorlar. Al Jazeera, Diyarbakır sokaklarında Nevruz'dan beklentilerin ne olduğunu sordu.
Haberin Öne Çıkanları
'Aslına rücû etmeli'
'Balıklar yan yana biz de öyle olmalıyız'
'Nevruz, bahar ve kenger'
geçtiğimiz şubat ayının son günü hükümet ve imralı - kandil heyetinin ortaklaşa yaptıkları toplantı sonrası on maddelik taslak metninin okunması ve pkk’nın silahsızlanması yolundaki ortak açıklama tüm dikkatleri nevruz kutlamalarının yapılacağı 21 mart’a çevirdi. öcalan’ın mesajının okunacağı diyarbakır’daki nevruz kutlamaları, imralı görüşmelerinin başladığı üç yıldan beri heyecanla bekleniyor. çünkü otuz yıl çatışmaların sürdüğü bölgenin kavuştuğu normalleşmede yeni simge bir anlamda nevruz kutlamaları ve nevruz’un normalleşerek aslına rücû etmesi.
beklenti bu yönde; zira baharın gelişinin simgesi olan nevruz sıradan bir piknik etkinliğiyken, 23 yıl önce, 1992 yılında şırnak ve cizre’de başlayıp tüm bölgeye yayılarak 90'dan fazla insanın yaşamını yitirdiği olayların ertesinde politik bir eyleme dönüştü. bu nedenle diyarbakır sokaklarında nevruz’dan beklentilerin ilk sırasına ‘normalleşmesi ve şenlik tadında’ kutlanması yerleşmiş.
‘başbakan çıkıp; ‘kürtler kardeşimizdir’ desin’
diyarbakır’ın en hareketli noktalarından balıkçılarbaşı bölgesinde konuştuğumuz neredeyse herkes nevruz kutlamalarının normalleşmenin devamını sağlayacak nitelikte olması gerektiğinde birleşiyor.
balıkçılarbaşı’ndaki ünlü yoğurt pazarı esnafı aktar kazım hazar, nevruz’un çanakkale ruhuna dönmek için fırsat olduğunu düşünüyor.
“eğer çanakkale’de birlikte çarpıştıysak şimdi de birlikte olmalıyız. normal olan bu, anormal olansa çatışmadır. bu barış görüşmeleri için biri ‘var’ diyor ve heyecanlanıyoruz. ama diğeri kalkıp ‘yok’ deyince kursağımızda kalıyor. bu newroz önemli ve verilecek mesajlar konusunda artık dikkatli olmak durumundalar. başbakan çıkacak diyecek ki; ‘haklarınızı mı istiyorsunuz, buyurun haklarınızı teslim ediyoruz. siz de kardeşimizsiniz.’ o zaman yeniden bir araya geleceğiz ve araya ayrılık-gayrılık girmeyecek.”
bu ‘kardeşlik’ ifadesi için bir de şartı var kazım hazar’ın; “kürtlere hak olarak tanınacak maddeler anayasa güvencesi altında olacak. aksi takdirde bu süreç boşa çıkarsa, burası irak’a ve suriye’ye dönecek ve vebali türkiye cumhuriyeti’nin boynunda olacak.”
‘tek tarafla olmaz’
manav lütfü güngen otuz yıllık esnaf. nevruz bayramı’nın baharın başlangıcı olduğunu hatırlatarak, çözüm süreci için de başlangıç olmasını beklediklerini söylüyor. çözüm süreci meselesinin de iki tarafın samimi yaklaşımlarıyla menzile varabileceğini belirtiyor.
“bu nevruz’dan beklentimiz barış ve huzur. aslında bundan sonraki tüm gelişmelerde tüm beklentimiz bu yönde. insanımız artık rahat etsin, kan dökülmesin. gençlerimize yazıktır, sapır sapır döküldükleri yeter. her iki taraftan da beklentimiz var. ellerini taşın altına koyup çözüm için samimi olarak çaba göstermeleri lazım. çözüm olmazsa kan dökülür ve biz artık bıktık.”
‘balıklar yan yana duruyor biz neden durmayalım’
kırk yıldan beri balıkçılık yapan adem gök balıkçılarbaşı semtinin gedikli esnafı. tezgâhında hem dicle nehri’nden çekilen balıklar, hem de karadeniz’den gelen balıklar yan yana duruyor. adem gök bu balıklardan yola çıkarak ‘neden biz de öyle olmayalım’ diyor.
“nevruz’dan beklentimiz elbette huzurdur. zaten ya huzur olacak ya da analar ağlamaya devam edecek. artık gençlerimiz ölmesin, bu işin bitmesi lazım. yan yana ve kardeşçe yaşamasını öğrenmemiz lazım. bakın tezgâhımda kürt, türk ve laz bölgelerinden tutulan balıklar yan yana duruyor. kız alıp vermişiz ve kopamayacak derecede akraba olmuşuz. biz de öyle olalım, yan yana ve birlikte yaşayalım. ama balıklar gibi öldükten sonra değil, yaşarken birlik olalım, nasılsa öldüğümüzde hepimiz aynı toprağın altında olacağız.”
‘on maddenin uygulamasını görmek istiyoruz’
pazarda alışverişe çıkanların soluklanıp bir çay içmek üzere oturdukları diyar-ı bekir çay evi’nde konuşulan konuların başında da nevruz kutlamaları ve öcalan’ın mesajı geliyor. fahrettin akyüz mekânın müdavimlerinden ve meseleye ‘on maddeyi bir an önce görmek istiyoruz’ diyerek giriyor.
“newroz’un anlamı barış ve kardeşliktir. çıkıp on madde üzerinde uzlaştıklarını açıkladılar. heyecanlandık ve beklemeye başladık. ancak devlet bizi yıllardır oyalıyor. bu sefer de oyalamalarını istemiyoruz. madem açıkladın on maddeyi. öyleyse adımları at ki samimiyet görelim. newroz’da öcalan’ın mesajını görüntülü olarak bekliyoruz, dünya yıkılmaz ama insanların beklentilerine cevap vermiş olursun.”
‘newroz aslına dönsün’
newroz’un kürt halkı için öneminin büyük olduğunu söyleyen kasap mehmet zülküf yakşi, binlerce yıldan beri baharın gelişi olarak kutlanan bayramın cumhuriyet tarihi boyunca gerginliğin habercisi olarak anıldığını söylüyor. yakşi; imralı, hükümet ve kandil’den gelecek ılımlı açıklamalarla newroz’un aslına rücû etmesini beklediklerini ifade ediyor.
“yapılacak ılımlı açıklamalarla newroz’un aslına dönmesi en büyük beklentimiz. o zaman newroz’un bütünleştirici ruhuna tekrar kavuşuruz. tarafların daha sağduyulu davranarak üzerinde anlaşılan on maddelik taslağın güçlü bir irade ile pratiğe aktarılması bu newroz’da ortaya konmalıdır. öcalan’ın görüntülü mesajının da yayınlanması beklentilerden biri. siyasetçilerin üsluplarına dikkat etmeleri ve barışın dilini benimsemeleri de bu newroz’u farklı kılacak etkenlerden olabilir.”
newroz ve kenger
newroz bayramlarının güneydoğu dağlarında kengerin de çıktığı tarih olduğunu söyleyen seyyar satıcı hüseyin siber; ‘biri karnımı, diğeri ruhumu doyursun’ diyor.
“newroz’dan beklentimiz özellikle artık gerginlikten uzak olması. bahar geliyor, doğa coşuyor ve biz bunu kutlarken ölüyoruz. olacak iş değil. bakın tezgâhımda kenger var ve vatandaşlar kengeri tezgâhta gördüğünde baharın geldiğini hissediyor. o zaman kenger karnımızı, newroz da ruhumuzu doyursun ve olaysız, sağduyulu, kardeşçe yaşayalım.”
kaynak: al jazeera
Yorumlar