bir tarafta sıralar diğer tarafta arabalar, motorlar, vites kutuları. öğrencilerden kimi arabanın motorunu inceliyor, kimi vites kutusunu söküp takıyor.

şişli mesleki ve teknik anadolu lisesi’nin sekiz otomotiv laboratuvarından biri burası.

ancak bu laboratuvarı, diğerlerinden farklı kılan bir hikâyesi var: öğrencileri son teknoloji ve uygulamalı eğitimle buluşturan laboratuvarın kurulmasını sağlayan, okulun 1980 yılı mezunlarından ercan bodur. kendi döneminde uygulamalı eğitim alma şansı olmayan bodur, yıllar sonra bu şansı kendinden sonraki nesillere vermek için çabalıyor. 

ercan bodur, artık bir otomotiv bayisi. ancak bu noktaya gelebilmesi kolay olmamış. mezun olup iş hayatına atıldığında çok büyük sıkıntılar yaşamış. lisede öğrendiği 1960-70’lerin motor ve otomotiv teknolojileriyken, piyasadaki araçlar ise okulda öğrendiği teknolojinin çok ilerisindeymiş. onun 25 yıl önce yaşadığı bu durumu pek çok meslek lisesi öğrencisi hala yaşıyor.

bodur, bu sorunun çözümüne katkı sağlamak için  irtibatını kesmediği okuluyla 2005 yılında bir projeye başladı.

proje koç holding’in başlattığı meslek lisesi memleket meselesi projesi’ne dahil olunca imkânlar daha da genişledi. bodur, öğrencilerin aldığı eğitimin niteliğini artıran laboratuvarın hikâyesini şöyle anlatıyor:

 
“okuldan mezun arkadaşlardan istifade etmek için istihdam sağlıyorduk, öğrencilere staj imkanı sağlıyorduk.  benim gibi okulumuzdan mezun olup yetkili servis olan aradaşlar kullanmadığımız ekipmanı okula getiriyorduk. ancak bu bize yetmiyordu. başka ne yapılabilir diye düşünüyorduk. o sırada okul müdürü değişti. şimdiki müdür iş yerime ziyarete geldi ve 'atölyenin fayans, aydınlatma ve badanasını yaptırabilir misiniz?' dedi. basit bir şeydi ilk çıktığımız nokta. şansımız ve imkanlar bize şans tanıdı. badana boyasını yapalım dediğimiz atölyenin içindeki teknik donanımı almak üzere fiat’tan söz aldık. o sırada koç holding’in 2006’da meslek lisesi memleket meselesi devreye girdi. meb ve koç holding arasında protokol yapıldı. boya badana yapalım derken bir anda burası tam teşekküllü fiat labratuvarı oldu." 

staj erkenden başlıyor

laboratuvar açılınca başka otomotiv firmaları da harekete geçerek okula yeni laboratuvarlar kurdular. ancak fiat labratuvarı motor teknolojileri bölümü öğrencilerinin en çok girmek istediği laboratuvar. motorlu araçlar teknolojisi bölümü öğrencileri 10,11 ve 12. sınıfta meslek derslerini burada görüyor. her yıl 80 öğrenci burada eğitim alıyor. gençler, burada eğitim almak için 9. sınıftan sonra sınava ve mülakata giriyorlar. meslek lisesi memleket meseleji projesi kapsamında öğrencilere burs verilriyor. koçluk desteği sağlanıyor. koçları ise bodur. en önemlisi de stajları, hatta işleri hazır. üstelik son sınıfta değil daha 10. sınıfta staja başlıyorlar. sadece öğrenciler değil öğretmenler de destekleniyor. onların da bilgilerinin güncellenmesi için eğitimler veriliyor. 

öğrenciler bu şekilde eğitim almaktan çok memnun. 11. sınıf öğrencisi onur esenler, “araç üzerindeki her şeyi uygulamalı görüyoruz. görerek yapmamız bizim açımızdan büyük avantaj. staja geçen yıl başladım. bu sene de devam ediyor. burada uygulamalı öğrendiğim için iş yerinde kolaylık oluyor” diye konuşuyor. gizem donat ise anlatım ve uygulamanın birbirinden farklı olduğunu belirterek "biz ikisini de görüyoruz. işin özünü öğreniyoruz" diyor. 

"öğrencilerin vasıfları yükseldi"

okulun öğretmenleri de laboratovardan sonra öğrencilerin niteliğinin değiştiğini söylüyor. öğretmen fatih aydın "staj yapan öğrencileri iş yerlerinde ziyaret ettiğimizde firma yetkililerinden ‘gelen öğrenciler bizim bilgilerimize uzak, el becerileri zayıf, ilgisizler’ gibi şikayetler duyardık. bu eğitim şartları, öğrencilerin vasıfların yüksek olmasını sağladı" diyor. 

şişli mesleki ve teknik lisesi’ndeki laboratuvar başarılı olunca bodur’un bağlı bulunduğu firma ankara, izmir, diyarbakır, adana, samsun'un da aralarında bulunduğu 9 ilde 11 okula daha aynı laboratuvardan kurdu. buralarda da toplam  850 öğrenci eğitim görüyor. bodur,  projenin buralara kadar gelmesinde okullarla irtibatı kesmeyen mezunların önemine dikkat çekiyor:

"tüm bu eserlerin ortaya çıkmasının en büyük sebebinin, okulları ile bağlantısını kesmeyen öğrenciler ve öğretmenler ile eski öğrencilerini tek tek ziyaret ederek, onları harekete geçiren, idealist müdürler olduğunu düşünüyorum."