Suriyeli Mülteciler

'Eskiden ağlardık şimdi şarkı söylüyoruz'

Gaziantep'te farklı dinlerden, mezheplerden bir grup Suriyeli kadın her hafta buluşuyor, birlikte ülkelerine ait şarkılar söylüyor. Kurdukları koroyla konser veriyor. Kadınlar, "Koro bize vatan oldu. Eskiden bir araya gelince ağlardık şimdi şarkı söylüyoruz" diyorlar.

liva aşkar halepli bir kadın. suriye rejiminin solcu muhaliflerinden. hafız esed döneminde eşiyle beraber hapis yatmış. söylediğine göre; 2011’deki suriye devriminden sonra eşiyle beraber sık sık rejimin tacizine uğruyor, düzenli olarak istihbarat şubelerine uğraması isteniyordu.

savaş nedeniyle 3 çocuğu kanada’ya göç etti. liva artık eşiyle yalnız yaşıyordu. çift, 2013 yılında rejimin artan baskısı nedeniyle suriye’den ayrılmaya karar verdi. tercihi, "halep’in ikiz şehri" gaziantep oldu.

ancak 69 yaşındaki liva için ülke değiştirmek, beklediğinden de zordu. doğup, ömrünü geçirdiği halep’e tüm benzerliklerine rağmen gaziantep "gurbetti."

"gurbetin" acısını dindirmek için kendisi gibi türkiye'ye göç etmiş bir grup kadınla haftada bir gün bir araya gelmeye karar verdi, ama bu toplantılar acıları tazelemekten öteye gitmiyordu. çünkü, bir araya geldiklerinde, dertlerini birbirlerine anlatıp, eski günlerine ağlıyor ve evlerine daha da kederli dönüyorlardı. tâ ki, reja bennut’la tanışana kadar.

"bu kadın ne saçmalıyor?"

reja bennut, 59 yaşında şamlı bir kadın. ziraat mühendisliği okuyup bu mesleği 2006’ya kadar yapmış, daha sonra da kendini sivil toplum çalışmalarına vermişti. şam’da sanat kalkınma vakfı adında bir stk kurmuştu. bu kuruluşun felsefesi, "toplumları sanatla kalkındırabiliriz”di.  

bennut, savaştan önce bu vakfın çalışmaları kapsamında, şam’da yaşlılardan oluşan özel bir koro kurmuştu. bu çalışma, aileleri tarafından artık istenilmediğini, sevilmediğini düşünen ve bunalıma giren yaşlıların psikolojilerinde olumlu bir etki yaratmıştı.

savaştan sonra suriye’den ayrılmak zorunda kalan bennut, bir süre körfez ülkelerinde, ardından da almanya’da yaşadıktan sonra gaziantep’e yerleşmişti, ki liva ile tanıştı.

reja, savaş ve şiddet mağduru olan suriyeli kadınlarla ilgili projelerini ve özellikle koro fikrini liva’yla paylaşınca, liva’nın aklından geçen ilk tepki kendi ifadesiyle “bu kadın ne saçmalıyor” oldu: 

"reja kadın korosu fikrini benimle paylaşınca, bir düşündüm. içimden, 'bu çılgınlık olmalı' dedim. kendi kendime bu nasıl saçma bir fikir diye düşündüm. ben canımdan bezmişim. üzgünüm. moralsizim. evimden, vatanımdan olmuşum. çocuklarım benden uzak... ben bu halde şarkı mı söyleyeceğim?"

"eskiden toplanıp ağlardık, şimdi şarkı söyleyerek mutlu oluyoruz"

liva, koro fikrine inanmamasına rağmen ısrarına karşı koyamadığı reja’yı kadın arkadaşlarıyla tanıştırmayı kabul etti.

kiminin kocası işkence altında ölmuş, kimininki rejimin hapishanelerinde tutuklu, kiminin yakınları ise gözaltında kayıp. bazıları çocuklarının nerede olduğunu bile bilmiyor. kimileri ise esed’in hapishanelerinde esareti bizzat yaşamış kadınlardı. 

Suriyeli kadınlar, Koronun onların psikolojilerini olumlu etkilediğini ve şarkı söylemek onları mutlu ettiğini söylüyor.
[[Fotoğraf:koronun arşivi]]

liva, bu acıları yaşamış kadın arkadaşlarını  reja bennut'la tanıştırdı ve kadınların hayatları değişti:

"çok moralsizdik, üzgündük, evlerimizi kaybetmiştik... vatanımızı kaybetmiştik ve yabancı bir ülkedeydik. reja aramıza katıldığında kadınlara koro projesini anlattı. halk şarkılarına odaklı olacağını, arapça, kürtçe, türkçe ve süryanice dillerinde tüm suriye yörelerine ait halk şarkılarını içereceğini söyledi. suriye için şarkı söyleyeceğimizi ve suriye toplumunun tüm bileşeninden, etnik gruplarından ve dinlerinden kadınların projede yer alacağını söyleyerek bizi ikna etti. projeyi şubat 2015’te resmen başlattık. şarkı söylemeye başladığımızda mutsuz ruh halimizden kurtulduğumuzu gördük. koronun kurulmasından bir yıl sonra diyebilirim ki koro harika bir fikirdi...  şu an gaziantep’te adımızı duyurduk. sadece gaziantep’te değil, başka şehirlerde de tanınıyoruz. türk kardeşlerimizin organize ettiği etkniliklere davet ediliyoruz. aralık ayında gaziantep uluslararası zeugma film festivali’nin açılışına katıldık. gazetelerde bizden bahsediyorlar. çok yararlı oldu. koro bizi çok mutlu etti. kötü psikolojimizden kurtardı. bu koro bizi bir araya getiren vatan oldu."

"koro ruhen vatanımıza geri getirdi"

liva haftada bir düzenlenen provaları iple çektiğini, kadınlarının hiç birinin provaları kaçırmadığını söylüyor. çünkü ona göre, bu koro kendilerini ülkelerindeymişler gibi hissettiriyor:

"koro sayesinde mutsuz psikolojimizi üzerimizden attık ve bambaşka bir ruh haline kavuştuk. gerçekten koro bize mutluluk getirdi. şarkı söylemek bir mutluluk. ülkemiz için şarkı söylediğimize inandık. suriye halk şarkılarını söylediğimiz için, sanki suriye için şarkı söylüyoruz ve sanki suriye’ye geri dönmüş gibi hissediyoruz. koro bizi birleştirdi. reja koroyu bize bir vatana dönüştürdü. biz bunun için reja’ya bir teşekkür borçluyuz. aramızda deyr ez zor’dan, rakka’dan, halep’ten, şam’dan, humus’tan bütün şehirleden kadınlar var. tüm şehirler için şarkı söylüyoruz. ülkemizi fiziki olarak geri getirmediği doğru, fakat ruhen bize ülkemizi geri getirdi.  umarız bir gün gerçekten vatanımıza döneriz."

"koro bahane, kadını güçlendirmek şahane"

hanin kadınlar platformu ve bir alt projesi olan hanin kadınlar korosu kurucusu reja bennut, koronun sadece bir başlangıç olduğunu söylüyor ve asıl amacın kadını siyaset ve düşünce alanında güçlendirmek olduğunu belirtiyor:

"platformumuzun çatısı altında iki alanda çalışma yürütüyoruz. birincisi siyaset ve düşünce alanında kadınları güçlendirmeye yönelik. ikincisi ise suriye kültürüne odaklı bir kadınlar korosu. daha önce şam’da yaşlıları için  bir koro tecrübem vardı. gaziantep’te de kadınlara yönelik benzer bir çalışma yapmak istedim. ilk koro çalışmam yaşlıları da çok rahatlatmıştı ve gayet başarılı bir tecrübeydi. savaş ve zor şartlar içinde yaşayan kadınları güçlendirmek için koronun br başlangıç proje olabileceğini düşündüm. daha sonra kadınları aydınlatmak ve onları sabit fikirlerden kurtmak için daha çok çalışmalarımız olacak. zaten şu an platformun kapsamında kadınları güçlendirmek için ayda bir atölye çalışması düzenliyoruz. kadının küçük bir iş kurması, siyasete katılmasının önemi, yöneticilikle gibi konuları işliyoruz."

Ola Karakurt

1987 yılında suriye'de doğdu. üniversiteden 2009'da mezun oldu. türkiye'deki suriyeli sığınmacı okullarında görev yaptı. gazeteciliğe 2014'te al jazeera türk'te başladı. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;