Türkiye

Ette 'yeni kriz' kavgası

Dana etinin kilosu bir yılda yüzde 30’a yakın zamlandı. Üreticiler, perakendecilerin fiyatları yüksek tutarak ithalat yapmak istediğini söylüyor. Eti üreticiden alıp satanlar ise “Piyasada et yok, kriz kapıda” diyor.

Konular: Ekonomi
Kırmızı ette tedarikçiler piyasada arz sıkıntısı olduğu görüşünde. Fotoğraf: [Hüseyin Narin-Al Jazeera]

“2010 yılında bu ülkeye binlerce ton hayvan ithal edildi. o tarihte insanlar eti ucuza mı yediler? şimdi piyasada bir sorun yok ama sorun var diyerek sorun çıkarmaya çalışıyorlar.”

bu sözler türkiye kırmızı et üreticileri birliği başkanı bülent tunç'a ait. tunç’a son dönemde et fiyatlarındaki artışın nedenlerini soruyoruz. tunç’a göre perakendeciler dışarıdan et gelmesi için lobi yapıyor:

“bedava da et gelse yine ucuza et yedirmeyecekler. ette kriz çıkacağına inanmıyorum. kendi kendilerine kriz çıkarıyorlar. türkiye’de yönelim dana etine ama küçükbaş hayvanlar da tercih edilmeli. insanların elinde koyun var, koyununu satamıyor.”

besicilere göre üretici ile toptancı arasında fiyat artışı yok. kırmızı et üreticileri birliği başkan yardımcısı ahmet alp “sorun perakendede. ucuza alıp, pahalıya satıyorlar” diyor.

1 yılda yüzde 28 zam

besiciler piyasada bir sorun olmadığını söylüyor ancak tüketici cephesinde et fiyatları günden güne artıyor. ulusal et konseyi’nin internet sitesinde yaynladığı et fiyatları verilerine göre 2013’ün temmuz ayı ortasında kilosu 15,93 lira olan dana eti, 2014 başında 16,40 liraya, 2015 başında ise 20,58 liraya yükseldi. yılın başından beri neredeyse her gün zamlanan et fiyatı 19 şubat’ta 22,58 liraya çıktı.

bu verilere göre dana eti bir yılda yüzde 28, yıl başından beri de yüzde 9 zamlandı.

türkiye’nin önde gelen firmalarına et gönderen ve aynı zamanda besicilik yapan etçii yönetim kurulu başkanı emin arslan, et fiyatlarının her hafta yükseldiğini, piyasada yeteri kadar yeteri kadar et olmadığı için fiyatların arttığını söylüyor:

“içeride tüketim fazla, et var ama yetmiyor. böyle olunca kaçak et almış başını gidiyor. özellikle güneydoğu’da hindistan’dan hastalıklı etler geliyor. hükümetin önlem alması gerekiyor. ette turistlerin gelmesinin de etkisiyle asıl alımlar nisan, mayıs aylarında oluyor."

et son tüketiciye ulaşana kadar üç kez el değiştiriyor. besici hayvanı yetiştirip gövdesini (karkas et) tedarikçiye satıyor. tedarikçi kemiklerini, sinirlerini temizliyor. pirzola, bonfile gibi bölümlere ayırıp markete, kasaba, restorana satıyor. emin arslan’a göre, et besiciden markete gelene kadar maliyetler yüksek. arslan karkas etin üzerine ortalama yüzde 15 işletme maliyeti (elektrik, çalışan ücretleri, su, kira vs.), yüzde 5 kâr ve yüzde 1 kdv eklendiğini söylüyor.

ithalat yapılmalı mı?

arslan fiyatın düşmesi için ithalat yapılması gerektiğini savunuyor. türkiye kasaplar federasyonu başkanı, aynı zamanda ulusal et konseyi başkanvekili fazlı yalçındağ ise et ithalatına karşı. ona göre besilik dana ithalatı yapılması gerekiyor. al jazeera’ye konuşan yalçındağ, sorunun asıl kaynağının türkiye’deki hayvan profili olduğunu düşünüyor:

“türkiye’de hayvan profilinin istenen düzeye gelmesi lazım. beslenecek hayvan sayısı ve niteliğinde sıkıntı var. et ile ilgili fiyat sorununu üç, dört yılda bir yaşıyoruz. etçi ırklardan et üretimine yönelmemiz lazım.”

yalçındağ üreticilerin yeni mal bulmakta zorlandıklarını belirterek, fiyatın alıcı ile satıcının buluştuğu noktada oluştuğunu söylüyor:

“üreticiler malı ucuza veriyor, birileri almıyor. öyle mi? mal bulmakta zorluk var. piyasa neye ihtiyaç duyuyorsa ona göre ortam yaratılmalı. hükümet yerli damızlıkları korumak için gümrükte fiyatları ayarlayabilir."

2010’daki et sıkıntısı sırasında angus ithal eden tarım bakanlığı'nın açıklamalarında ithalata sıcak bakılmadığı öne çıkıyor. geçtiğimiz yıl konuyla ilgili bir toplantıda konuşan müsteşar vedat mirmahmutoğulları, “türkiye kapıyı açarsa, ithalata başlarsa besici biter” demişti.

türkiye ırk konusunda da çalışmalar yapıyor. etçi ırkların yaygınlaştırılması projeleri hükümet programında da var. hedef üç yılda türkiye’de et tipi damızlık oluşturmak.

Melis Kobal

meslek hayatına 2001 yılında ntv'de muhabir olarak başladı. 2005-2011 yıllıarı arasında cnbc-e de ekonomi muhabiri olarak çalıştı. ab süreci, küresel kriz, anadolu ile ilgili programlar hazırladı. 2009-2010 yılları arasında cnbc-e'nin londra muhabirliğini yaptı. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;