Suriyeli Mülteciler

İkitelli'de Suriyeli gerilimi

İstanbul Küçükçekmece’de yaşayan Suriyelilere yapılan saldırının arkasında rivayetler var. Mahalleli ağız birliği etmişçesine Suriyelilerin huzurlarını bozduğunu söylüyor, ama ortada somut bir olay da yok.

Saldırıya uğrayan Suriyelilere ait dükkanlardan biri. [Fotoğraf: Güray Ervin/Al Jazeera Türk] [Fotoğraf: Güray Ervin/Al Jazeera Türk]

-          kadınlarımıza, kızlarımıza laf atıyorlar.

-          çocukları taciz ediyorlar.

-          kira isteyen ev sahibine işkence ediyorlar.

pazar akşamı istanbul ikitelli'de mehmet akif mahallesi’nde suriyelilerin saldırıya uğradığı semtte suriyeliler için kurulan cümlelerden bazıları. yukarıda sayılan olaylara tanıklık eden kimseye rastlamadık. ama suriyelilere atfedilen yukarıdaki eylemler rivayet halinde dillerde. pazar akşamı çıkan olayın nedeni için bile bir “taciz” hikayesi uydurulmuş. oysa yaşanan, suriyeli bir çocuğun mahalledeki çocuklarla kavgası. bundan sonra olanlara ilişkin anlatılanlarsa muhtelif. suriyeli babanın mahalleli çocukları dövdüğü, mahalleli gençlerin de olaya dahil olduğu iddiası olayların çıkış nedeni olarak gösteriliyor. 15-20 mahalleli gençten oluşan grup, bir anda yüzlerce mahalleliye dönüşüyor. dövme eylemi kulaktan kulağa 'çocuğa taciz' hikayesine dönüşüyor. sonuç: suriyelilerin yaşadığı mekanlara ve dükkanlara saldırı. saldırılar polis müdahalesiyle sona eriyor.

pazartesi sabahı erken saatte gittiğimiz mahallede yaşananlardan dolayı şaşkınlık duyana rastlamadık. konuştuğumuz herkes yaşananların “birikim” sonucu olduğu görüşünde. savaştan bu yana suriyeliler küçükçekmece’de mehmet akif ve atatürk mahallelerini mekan tutmuş. suriyelilerin burayı mekan edinmelerinin en büyük nedeni ikitelli ve civarındaki tekstil atölyelerine yakın olması. suriyelilerin çoğunluğu bu atölyelerde çalışıyor. evlerin altındaki para etmez bodrum katları, depolar ve dükkanlar suriyelilerin barınma mekanı olmuş. kirası 500 lira dahi etmeyen depolar 15-20 suriyelinin 100’er lira vererek yaşadığı mekanlara dönüşmüş. zaten saldırıya uğrayan yerlerin çoğu da bu evlerin altındaki depolar, bodrum katlar.

hama'dan gelen ahmet ve kardeşi dükkan saldırıya uğradığında içeride yemek yiyordu.[fotoğraf: güray ervin/al jazeera türk]

bir yıl önce hama’dan gelen suriyeli ahmet ve kardeşi de camları kırılan, üzerinde arapça yazı bulunan büfenin arkasında kalıyorlar. dükkanı suriyeli biri işletiyor. pazar akşamı yemek yerken büfenin camlarına taş yağmaya başladığını, hemen kaçtıklarını anlatıyorlar. ahmet ve kardeşi aylık 1000 liraya “ortacı” olarak sigortasız bir şekilde tekstil atölyesinde çalışıyorlar. aileleri hama’da kalmış. iki kardeş istanbul’da yaşamaktan memnunlar ama artık rahatlarının bozulduğunu söylüyorlar. suriye’de üniversite öğrencisi olan iki kardeş yaşananların nedenini sorduğumuzda boyunlarını büküyor, “bilmiyoruz, anlamadık” diyorlar.

sokakta rastladığımız tek suriyeli bu iki kardeş. diğer suriyeliler ya evlerinden çıkmıyor ya da mahalleden şimdilik ayrılmış. mahallede az sayıda suriyeli aile yaşıyor, çoğunluk dükkanlarda ve depolarda kalan genç suriyeliler. mahalleli ile biraz daha konuştukça tepkilerin asıl sebebinin sokakları kaplayan bu genç suriyelilere yönelik olduğu anlaşılıyor. hatta öyle ki mahalleli bir genç, kıyafetlerinden bile rahatsız olduğunu söylüyor:

"giyiyorlar parmak arası terlikleri, kısa pantolonları; ellerinde tespih, bağıra bağıra sokakta geziyorlar. burası yazlık yer mi? burada misafir gibi davranmıyorlar."

mahalleli suriyeliler nedeniyle mahalle parkına gidemediklerini söylüyor. [fotoğraf: güray ervin/al jazeera türk]

1995 yılından bu yana mahallede yaşadığını söyleyen elazığlı esnaf mehmet doğan mahallede bitlisli, tokatlı, elazığlı, malatyalı, alevi, sünni sorunsuz yaşadıklarını ama suriyelilerin gelmesinin ardından huzurun bozulduğu görüşünde. doğan, suriyeli gençlerin mahalledeki kadınlara, kızlara çok baktıklarını, kimsenin kızıyla, karısıyla sokakta dolaşamadığını söylüyor. kadınlara ve kızlara laf atıldığı, tacizde bulunulduğu iddiaları da dile getiriliyor ama bunlara tanık olduğunu söyleyene rastlamadık. 

esnaf sunay kılıç, suriyelilerin dükkanlarına hiç karışılmadığını ama kendisinin daha geçen gün tabela vergisi verdiğini söylüyor. camları inmiş, içerisi taş dolu lokantanın önünde konuştuğumuz mahalleliden suriyeliler hakkında duyduğumuz tek olumlu cümle yaptıkları kebapların ve yemeklerin iyi olduğu.

kaynak: al jazeera

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;