Türkiye

İş kazalarına 'kapitalist çözüm'

Ekonomi yazarı Ege Cansen, iş kazalarında yüksek tazminatların işverenin canını yakması halinde sigorta şirketlerinin devreye gireceğini söylüyor. Cansen’e göre, yüksek primden kaçmak isteyen işverenler de sigortaların iş güvenliği şartnamelerine uymak zorunda kalacak.

Konular: Türkiye
Sözcü Gazetesi yazarı Ege Cansen iş kazalarındaki tazminat miktarlarının artması gerektiğini söylüyor. [Fotoğraf: Kemal Soğukdere/Al Jazeera Türk]

iş kazalarının önlemesi için ‘’kapitalist çözüm’’ öneriniz var. nedir bu çözüm? en son mecidiyeköy’de torunlar gyo’nun inşaatında meydana gelen 10 işçinin ölümü olayını örnek alırsak ne öneriyorsunuz ki ölümler olmasın?

ölen işçilerin aileleri mahkemeye gidecekler maddi, manevi tazminat davası açacaklar. hakim de işverene kusursuz mesuliyetten yani 'sen buranın başıydın ve bu operasyondan kâr edecektin' diye ölen işçi başına 1 buçuk milyon liraya mahkum etse 10 kişi için 15 milyon lira eder. bir tek bu örnek çıksın ortaya, hele hele soma da 1’er milyondan 301 milyon liraya işveren mahkûm olsa şirket biter zaten. bu cezaları ödeyen patron ne diyecek? 'ikinci kaza beni bitirir' diyecek. torunlar belki bu tazminatı karşılar ama her şirket bunu karşılayamaz. bu tazminat miktarları inşaat sektöründe yayılır. 'ya duydun mu, torunlara 15 milyon lira ceza kesilmiş' diye panik olur.

nedir bu duruma ilişkin kapitalizmin çözümü?

kapitalist sistem şunu söylüyor: 'böyle bir risk ile karşı karşıyaysan sen de git kendini sigorta ettir.' özellikle inşaat işinde her tehlike bir risktir ve riskler de sigorta ettirilir.

nasıl olacak bu sigorta?

inşaata başlayacak olan bir adam sigorta firmasına diyecek ki: 'işyerinde bir kaza benim sonum olur, ben ölüm halinde tazminat ödeyemem, olası bir ölümlü kazaya karşı beni sigorta et' diyecek. sigorta, 'tamam seni sigorta ederim. ölümlü kazalarda tazminatı ben öderim ama aylık primin 100 bin lira' diyecek. o durumda işveren diyecek ki: 'benim inşaat 24 ay sürecek 2 milyon 400 bin lira ödeyemem' işte o zaman sigorta firması işverene diyecek ki, 'bizim teknik elemanlarımız bir şartname hazırladı. siz buna uyarsanız o zaman 50 bin lira olur veya 30 bin lira olur.' o şartname inşaattaki iş güvenliği şartnamesi olacak. sigorta ayrıca işverene diyecek ki, 'biz size haber vermeden zaman zaman inşaatı kontrol edeceğiz. sigorta müfettişimiz orada şartnameye uymayan bir şey tespit ederse sizin poliçenizi küt diye ortadan kaldıracağız.' işte kapitalist sistem böyle işliyor.

burada zincirin ilk halkası hukuk. türkiye’de işverenleri zora sokacak milyonları bulan tazminat davaları yok. bu sistem nasıl işleyecek?

evet. oyunun başladığı nokta hakim kararı. hukuksal anlayış. bizim hakimlerimiz zaten sgk var; oradan ölüm aylığı, mâlûl aylığı bağlanıyor diye düşünüp 30 bin, 50 bin liralık tazminat davalarına hükmediyorlar. bu paralar da işverenleri acıtmıyor. türkiye’de hukuk milyon liralık davalara hükmetmezse bu sistem zaten işlemez. burada işin esası kamu vicdanı. toplumun ölen insanlara ciddi miktarlarda tazminat ödenmesinin hak olduğuna inanması lazım. toplumsal vicdan 30 binleri, 50 binleri kabul etmeyecek.

kamu denetimi bu işin neresinde olmalı?

ben şimdi kapitalist bir çözüm söylüyorum. kamu yine denetimini yapsın. iş müfettişi gitsin, ikaz etsin; eksik, noksan cetveli yapsın. ben bu olmasın, demiyorum ama bu sistemin çalışmadığı ortada. bütün bunlar işverenin canını yakmıyor. biz nereden başladık tazminata, mahkumiyetten başladık. kapitalizm bir kâr maksimizasyonu modelidir. ben çengeli oradan takıyorum. diyorum ki, 'sen misin kârını maksimize etmeye çalışan, ben senin karını minimize edeceğim' diyorum. ben onun tutunduğu motorun üzerine gidiyorum.

kaynak: al jazeera

 

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;