diyarbakır’da belediyeye ait piknik alanında kurulan kamp yaklaşık dokuz aydır ezidilere ev sahipliği yapıyor. işid’tan kaçan beş bine yakın ezidi, kampta günlük hayata ayak uydurmaya çalışıyor. erkekler günü sohbet ederek, kağıt oynayarak ya da televizyon izleyerek geçiriyor. kadınlar ev işleriyle, çocuklar oyun oynayarak zaman geçiriyor. ancak çocukların bugünlerde farklı bir eğlencesi var: oyuncak atölyesi. diyarbakır büyükşehir belediyesi ile başak sanat vakfı’nın hayata geçirdiği “kendi oyuncağını kendin yap” projesiyle, ezidi çocuklar oyuncak yapmayı öğreniyor.

oyuncak ustası kızlar

projenin uygulandığı çadırlardan biri kampın merkezinde. içeriden testere sesleri geliyor. bu çadır kızlar için kurulmuş. tezgahın başında toplanan kızlar eğitmenlerini cankulağıyla dinliyor. eğitmen bir yandan anlatıyor, diğer yandan da elektrikli testereyle oyuncakların parçalarını kesiyor. kimisi ev yapıyor, kimisi beşik, kimisi ise çiçek...önce tahtaların üzerine çiziyorlar, sonra da çizdiklerini keserek birbirlerine yapıştırıyorlar. şengal’deki evini özleyen evin abdo, evinin benzerini yapmaya çalışmış. 

Oyuncak atölyesine erkekler kadar kızlar da ilgi gösteriyor

[[Fotoğraf:Mahmut Bozarslan/Al Jazeera Türk]]

16 yaşındaki porçiya hasan ise oyuncak yaparak dertlerini unuttuğunu söyledi.

“burda çocuklara oyuncak yapıyorum. mesela gül yaptım, salıncak yaptım başka şeyler yaptım. daha önce okula gidiyorduk şimdi okul olmadığı için buraya geliyoruz. şengal’de yaşadıklarımızı unutuyoruz, burda güzel zaman geçiriyoruz.”

‘bize savaşı unutturuyor’

Kızların yaptığı eserlerden biri de Zerdüştler baştanrısı Ahura Mazda. [Fotoğraf:Mahmut Bozarslan/Al Jazeera Türk]

kız çocuklarının atölyesinin biraz ilerisinde erkek çocuklar için bir atölye kurulmuş. atölyenin kapısında tahtadan yaptığı iş makinesiyle uğraşan haşim name, hemen dikkat çekiyor. name, tahta, şırınga ve serum hortumu kullanarak yaptığı iş makinasını hareket ettirebiliyor. name, iş makinasiyle küçük bir gösteri yaptıktan sonra, oyuncağı çocuklara armağan edeceğini söylüyor.

Atölyenin en ilgi çeken oyuncaklarından biri Haşim Name’nin yaptığı iş makinesi.

[[Fotoğraf:Mahmut Bozarslan/Al Jazeera Türk]]

name ile birlikte atölyede çalışmaya başlayan bekir halef, şimdi oyuncak yapmayı öğretiyor.

“oyuncak yapmaya başladık. çocukların travmasını atlatması için yapıyoruz. önce yapmayı öğrendik, şimdi biz onlara öğretiyoruz ve yapıyoruz. zamanları geçsin diye yapıyoruz. yaptıklarımızı çocuklara dağıtıyoruz. bu benim için çok iyi oldu. zaman geçiyor, kendimzi iyi hisediyoruz.”

halef, şengal’deki bir ezidi tapınağının maketini de yapmış.

proje kapsamında ilk etapta 12 çocuk eğtimen olarak yetiştirildi. oyuncak yapmayı öğrenen bu çocuklar becerilerini diğer çocuklarla paylaştı. kısa zamanda oyuncak atölyelerine gelen çocuk sayısı 150’yi geçti.

oyuncakla rehabilitasyon

Çocuklar yaptıkları oyuncakları bir depoda topluyor.[Fotoğraf:Mahmut Bozarslan/Al Jazeera Türk]

vakfın gönüllü çalışanlarından beyaz atabey, çocukların atölye sayesinde rehabilite olduklarını ifade etti.

“çocuklara sorduğumuzda bizi rahatlatıyor, diyorlar. ayrıca oyuncağa da ihtiyaçları var. çok kabiliyetli çocuklar ama birilerinin ellerinden tutması gerekiyor. burada oldukları sürece çalışma sürecektir.“

atölye, haftanın beş günü, günde iki saat açık kalıyor. çocuklar ürettikleri oyuncakların bir kısmını kamptakilere dağıtıyor. kalanlar ise, önümüzdeki aylarda açılacak sergide sergilenmek için bir depoya kaldırılıyor.

kaynak: al jazeera türk