Azınlık cemaatleri

Kudüs Ermeni Patrikhanesi'nden dava

Patrikhanenin sahibi olduğu Mar Yakup Vakfı, İstanbul'daki malvarlığına el konulduğu gerekçesiyle Türkiye'ye dava açtı. Altunizade’de 150 parseldeki 21 adet taşınmazın ve Kuzguncuk’taki yalı arazisinin iadesi veya tazminatı isteniyor.

Konular: Türkiye
Vakfın, sahibi olduğunu iddia ettiği Altunizade'deki 150 parselden bir sokak kesiti. [AJT-Mustafa Değirmenci]

kudüs ermeni patrikhanesi’nin sahibi olduğu mar yakup vakfı, osmanlı döneminden kalma malvarlığına el konulduğunu gerekçe göstererek, ‘tapu iptal’ ve ‘tazminat’ istemiyle türkiye’ye dava açtı.

dava konusu parseller, istanbul’ altunizade'de geniş bir alanı kapsıyor. iadesi istenen 150 parselde 21 adet taşınmaz var. dava dosyasında kuzguncuk sahilinde yalıların arasında kalan bir araziye ait talep de yeralıyor.

vakıf, taşınmazlar için kasım ayında ankara 15. idare mahkemesine ve üsküdar asliye ceza mahkemesi’ne başvurdu. vakıflar genel müdürlüğü, istanbul büyükşehir belediyesi ve maliye bakanlığı aleyhine açılan davalar sürüyor.

ankara’da 15. idare mahkemesi'nde açılan dava ise karara bağlandı ve mahkeme ‘davanın ehliyet yönünden reddine (dava açma yetkisi, taraf olma yetkisi reddi)' karar verdi. karar temyiz edilecek.

vakıflar genel müdürlüğü, ‘davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve yabancı tüzel kişilerin osmanlı topraklarında gayrimenkul edinimine izin verilmediğini’ savunuyor.

kudüs patrikhanesi ise,’osmanlı döneminden geçen mülklerin 1950’ye kadar türkiye tarafından tanındığını, mülklerin vakfa ait olduğunu kanıtlayan her türlü belgeye sahip olduklarını’açıkladı.

altunizade’de 150 parsel, kuzguncuk’ta yalı

davayla ilgili al jazeera türk’e konuşan kudüs ermeni patrikhanesi’nin türkiye’deki yasal vekili avukat ali elbeyoğlu, türkiye’nin ilk kez bu tür bir davayla karşı karşıya kaldığını söyledi. mar yakup vakfı’nın osmanlı döneminde elde ettiği malvarlığıyla ilgili hakların, türkiye cumhuriyeti kurulduktan sonra da saklı kaldığını söyleyen elbeyoğlu şöyle konuştu:

türkiye kurulurken osmanlı’nın temel kurumları muhafaza edildi. tapular türkiye’ye devroldu. tapu ve kadastro kanunları, 1945 yılına kadar yürürlükteydi. elimizdeki belgeler mar yakup vakfı’nın haklarının da 1950 yılına kadar tanındığını gösteriyor.”

dava konusu mülklerin değerinin milyonlarca dolar olduğunu söyleyen elbeyoğlu, kuzguncuk'taki tarihi yalının istanbul büyükşehir belediyesi tarafından geçmişte yıkıldığını ve yine belediye tarafından el konulduğunu da iddia etti.  

elbeyoğlu, altunizade ve kuzguncuk dışında vakfın, taksim’deki istiklal caddesi ve fatih ile adana’da da mülkleri bulunduğunu açıkladı. ali elbeyoğlu “fakat şimdilik gelecekteki davalar adına konuşmak için çok erken” dedi.

dava süreci

davanın ilk duruşması kasım ayında yapıldı. vakıf, 18. asliye hukuk mahkemesi’ne istanbul büyükşehir belediyesi, maliye bakanlığı ve vakıflar genel müdürlüğü aleyhinde üç ayrı dava açtı. maliye bakanlığı’na açılan davada ‘tapu iptal’ ve ‘tescil’ talep edilirken, büyükşehir belediyesi aleyhine açılan davada ise ‘kamulaştırma’,’el atma’ gerekçe gösterildi. vakfın, her üç kurumdan tazminat da talep ettiği davalar sürüyor.

 

Rumlar da dava açabilir

ulaştığımız kaynaklar, kudüs ermeni patrikhanesi’nin ardından kudüs rum patrikhanesi’nin de türkiye’ye tazminat davası açması gündemde olduğunu söylüyor. bu davanın sonucu emsal yaratabilir ve başka davaların yolunu açabilir.

 

ankara’daki ilk dava rededildi

ankara 15. idare mahkemesi’nde başbakanlık vakıflar genel müdürlüğü aleyhine açılan dava, 12 aralık tarihinde karara bağlandı. davanın reddine karar verildi.

vakıf, ‘kendilerine ait taşınmazların haksız ve mesnetsiz bir şekilde kullanıldığı, tapuların bedelleri ödenmeden ele geçirildiğini, bir kısım tapunun üçüncü kişilere satıldığını iddia ederek, işlemlerin iptalini talep etti.

vakıflar ise savunmasında, davacı vakfın merkezi kudüs’te olan yabancı bir tüzel kişilik olduğunu, mevzuat gereği yabancı tüzel kişiliklerin osmanlı topraklarında gayrimenkul edinimine yasal imkan vermediğini söyledi. vakıf, ayrıca ‘kendisine ait olduğunu ileri sürdüğü taşınmazların aslında başka bir vakfa ait olduğunu’ iddia etti.

“elimizde tapular var”

dava sürecinde vakıflar genel müdürlüğü’nün bir kafa karışıklığı yaşadığını iddia eden elbeyoğlu açıklamalarına şu sözlerle devam etti:

“mar yakup vakfı’nın türkiye ermenileri patrikhanesi’ne ait olduğu sanıldı. bize de türkiye’de böyle bir vakıf olmadığı söylendi. elimizdeki tapular, fermanlar ve tüm yasal belgelerle mar yakup vakfı’nın kudüs patrikhanesi’ne ait olduğunu ispatladık”

elbeyoğlu, vakıfla ilgili dışişleri bakanlığı’nın da araştırma yaptığını ve sonuçları mahkemeye gönderdiklerini anlattı. "dışişleri bakanlığı mahkemeye gönderdiği belgede mar yakup vakfı isminin kudüs ermeni patrikhanesi’ni belirtmek için kullanıldığını teyit etti" dedi.

dışişleri araştırdı

istanbul anadolu cumhuriyet başsavcılığı uluslararası hukuk masası konuyla ilgili olarak istanbul anadolu 10. asliye hukuk mahkemesi’ne 02.12.2013 tarihinde bir yazı yazdı ve konunun araştırılması talep edildi. dışişleri bakanlığı konsolosluk ortaoğu dairesi kudüs’te vakfın malvarlığının olup olmadığıyla ilgili araştırma yaptırdı. araştırmalar sonucunda hazırlanan metinde şu ifadelere yer verildi:

“maryakop vakfı manastırı hakkında bilgi edinmek üzere, kudüs ermeni patrikhanesi’ndeki vatandaşımız psikopos hüsnü alcal (goosan aljanian) ile 30 ağustos 2013 tarihinde bir görüşme gerçekleştirildi. patikhane’deki tüm eşyanın üzerinde ingilizcesi “saint james’e karşılık gelen ‘maryakop’ manastırı vakfı’na ait olduğuna ilişkin etiketler bulunduğunu (patrikhanenin tam adı’the armenian orthadox patriarchate (convent) of st. james olarak geçmektedir), maryakop kilisesi, maryakop manastırı, maryakop manastırı vakfı gibi tanımların hepsinin halk tarafından kudüs ermeni patrikhanesi’ni belirtmek için kullanıldığını, kudüs ermeni patriği’nin bittabi vakfın başkanı olduğunu, halihazırda vakıf başkanlığını 2013 yılı ocak ayında seçilen patrik noruhan manougian yürütmektedir.’    

“hakları yok”

davayla ilgili ulaştığımız vakıflar genel müdürlüğü’nün avukatlarından sema akbay, kudüs patrikhanesi tarafından türkiye’ye açılan davanın sonuca ulaşmasının mümkün olmadığını söyledi.

“böyle bir dava açmaya hakları yok” diyen akbay,“yürüyen bir dava var ve daha fazla açıklama yapmak istemiyorum” diye konuştu.

“yabancı değiller”

vakıflar genel müdürlüğü azınlık vakıfları temsilcisi laki vingas, “osmanlı’dan türkiye’de intikal ederken kazanılan haklar; ‘tebaa’ olmayanlar için ‘yabancı’ olarak kaydedildi. osmanlı fermanlarıyla tanınan bu mülkiyet hakları cumhuriyet ile birlikte muallakta kaldı” dedi.

davalardaki en büyük sorunun‘tüzel kişilik’ temsiliyetinden kaynaklandığını anlatan vingas şöyle devam etti:

“tüzel kişilik hakları tanınmıyor. fener rum patrikhanesi ve türkiye ermenileri patrikhaneleri bile bu haktan hâlâ yoksun. her ne kadar merkezleri yurtdışında olsa da, sözkonusu kurumlar yabancı kurumlar değiller. osmanlı döneminde hepsi saraya yakın olmak için istanbul’daydı.”

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;