milliyetçi hareket partisi (mhp) kurultayı ile ilgili süreç yargıtay’ın kararı ile hızlandı. ancak daha önce olduğu gibi yargıdan gelen bu yeni karar da başka sorunları ve soruları beraberinde getirdi. şimdi ankara 12. sulh hukuk mahkemesi tarafından görevlendirilen çağrı heyeti 19 haziran’da tüzük değişikliği için kurultayın toplanacağını duyurdu. genel merkez ise yargıtay kararından hemen sonra aldığı karar ile 10 temmuz günü sabah tüzük kurultayını toplamayı öğleden sonra ise seçimli kurultay yapmayı planlıyor.

mhp lideri bahçeli, partisinin grup toplantısında 10 temmuz dışında başka bir kurultay tarihi tanımadıklarını söyledi ve sordu, "hedeflenen 10 temmuz ise niçin uyulmaz, hangi amaç gözetilmektedir?". mhp genel başkanı’nın dile getirdiği bu soru zaten iki kurultay tarihi ortaya çıkması ile akıllardaydı. ancak bu soru ile birlikte akıllarda bir karşı soru daha var; "genel merkez neden mahkemenin yetki verdiği çağrı heyeti'nin tarihini 19 haziran olarak belirlediği tarihte tüzük kurultayı yapılmasını istemiyor?".

"bizi sokarlar mı oraya?"

al jazeera ilk sorunun, yani muhaliflerin tüzük değişikliğinin genel merkez'in 10 haziran'da yapacağı kurultayda yapılmasını neden istemediğini kurultay organizasyonunu yürüten genel başkan adaylarına yakın bir isme sordu.

"bizi sokarlar mı oraya? bu anlayış bizi içeriye alır mı? salona alır mı? önce biz yapalım diyorduk, onlar yapmayalım diyordu. şimdi bir zorunluluk neticesinde kongre yapalım noktasına geldiler. burada etik olan da hukuki olan tüzük kurultayını çağrı heyeti'nin yapması. ikincisi kongreyi kim yaparsa ev sahibi o olur. yeri, salona girecekleri o tespit eder. yani kongreyi yapan psikolojik üstünlüğü de elde eder. şimdi o avantajlarını kaybettiler. kendi kongremizi yapacağız, buyursun yaptırmayan yaptırmasın."

muhalifler 10 temmuz tarihine kadar genel merkez'in genel başkan adaylarını ve onlarla birlikte hareket eden bazı partilileri ihraç edeceğinden endişe ediyor. bu yüzden tüzük kurultayını genel merkez toplarsa ihraçlardan dolayı aylardır hazırlanılan genel başkanlık seçiminin de yapılamayacağı görüşündeler.

tüzük değişikliğinde ihraçları önleme hamlesi yolda

zaten 19 haziran'da yapmayı planladıkları kurultayda hem tüzüğün olağanüstü kurultayda seçime izin vermeyen 63'üncü maddesini hem de ihraçlar ile ilgili olan 23. maddesini değiştirmeyi planlıyorlar. al jazeera'ye bilgi veren kaynaklar çağrı heyeti tarafından çağrısı yapılan kurultayda "ihraçları engellemek için bir hamle yapacaklarını" söyledi.

çağrı heyeti 19 haziran tarihi için resmi prosedüre uygun olarak ilana çıkacak. ilanların 1 ya da 2 haziran tarihinde yayınlanması bekleniyor. eğer son anda bir değişiklik olmazsa muhaliflerin tüzük kurultayı 19 haziran pazar günü saat 10'da ankara büyük anadolu oteli'nde toplanacak.

genel merkez: kasıt var

genel merkez'den ise, "yönetim neden 19 haziran tarihine karşı?" sorusuna özel olarak yanıt almak mümkün olmadı. kaynaklar hem genel başkan yardımcısı semih yalçın'ın hem de genel başkan devlet bahçeli'nin kurultay ile ilgili açıklamalarında bu sorunun yanıtının bulunabileceğini belirtti.

mhp genel başkan yardımcısı semih yalçın 30 mayıs pazartesi günü yaptığı açıklamada, "milliyetçi hareket partisi genel merkezi'nin almış olduğu karar (olağanüstü kurultayı 10 temmuz'da toplama kararı), yargının hükmünü de gerçekleştiriyor. yani o ihtiyacı da gideriyor, onun daha ötesine geçiyor, seçimli bir genel başkanlık yarışını da müsait hale getiriyor, yani açıyor. söylemek istediğim şu, bütün bu açılımlar yapılmışken tekrar başka bir tarih aramanın farklı bir kasta hizmet ettiği kanaatindeyiz. onun için genel merkezin bu anlamdaki kararı kesindir, kongre tarihimiz bellidir. bunun dışında farklı bir yol aramaya hiç gerek yok" demişti.

mhp genel başkan'ı devlet bahçeli de farklı tarih arayışlarını kasıtlı olarak niteledi.

"olağanüstü büyük kurultay kapsamında, 19 haziran gününü açıklayıp kaos imalatı yapan, mhp’yi paralel hesap ve yönlendirmeyle ele geçirmeyi planlayanlara da asla, hiçbir şart altında itibar etmeyeceğiz, izin vermeyeceğiz, dikkate almayacağız."

kaynak: al jazeera