Göç

'Para değil daha iyi yaşam istiyoruz'

Manş Denizi kıyısındaki Calais kasabasında göçmenler Fransa ve İngiltere arasında sıkışmış durumda. İki ülke de onları istemiyor. Göçmenler ise Avrupa'nın kalbinde zor şartlarda buradan kurtulmayı bekliyor. Al Jazeera Türk, Calais kampına girdi, göçmenlerle konuştu.

tırlara binemesinler diye polislerin her 100 metrede nöbet tuttuğu otobandan geçip, manş denizi kıyısındaki calais’de göçmenlerin bulunduğu alana ulaşıyoruz. göçmenlerin bu alandan otobana geçmesini engellemek için tel örgüler yerleştirilmiş. biz denk gelmedik ama tel örgüyü aşanlara polis gaz sıkıyor.

çamurlu yolu geçip biraz daha içlere daldığımızda minibüslerin arkalarındaki uzun kuyrukları görüyoruz.

bir minibüste mont dağıtılıyor. mavi tek tip kıyafetlerinden yardım örgütünden geldikleri anlaşılıyor. sıra oluşturmaya çalışıyorlar ama çıplak terliklerle gelen göçmenler sınırlı sayıdaki montlardan alabilmek için birbiriyle yarışıyor. kısa süreli izdiham yaşanıyor.

sıra kavgası bitmeden başka bir otomobil geliyor. göçmenlerden bazıları o yöne koşmaya başlıyor. otomobilin arkasında botlar var; bazıları montla bot arasında kalıyor.

yanına yaklaşıp ingilizce ya da fransızca bilip bilmediğini sorduğumu bir göçmen, türk olduğumu öğrendiğinde, türkçe konuşmaya başlıyor.

iran’dan gelmiş, adı ali. 3 aydır burada ve “hayatta kaldığımız için şanslıyız” diyor.

bizi kampın daha içlerine götürürken, doktor olmadığını, ilaç bulamadıklarını anlatıyor. polisin gaz atmasından şikayet ediyor.

içeride yürürken, çamur tarlasında rüzgarın uçurduğu bir çadır üzerimizden geçip, tel örgülerin üstünden uçarak diğer alana gidiyor. sahipleri yakalamaya çalışsa da nafile…

yağmur bir anda iniyor, yollarda yürümek imkansız; burada bir ekonomi de oluşmuş. marketler var. fırın var. 3 euroya ingiltere için telefon sim kartı satan mini baraka tipinde büfeler var.

yağmırdan kaçıp böyle bir yere sığınıyoruz; içeride en az 30 kiş var. bekliyorlar.

afganistanlı bir göçmen ‘neyi bekliyorsunuz’ sorumuza “ingiltere” yanıtını veriyor.

fransa ile ingiltere arasına sıkışıp kalan bu mülteciler, neden fransa’da kalmak istemiyor?

iki yanıtı var. eğer fransa’da kalırlarsa parmak izlerinin alındığı ilk ülkelere gönderilme tehlikeleri var. bu da tekrar kaçıp geri dönmeye çalışmaları anlamına geliyor.

kolera salgını tehlikesi

diğer neden ise kendi anlatılarına göre ingilizce’nin fransızca’ya göre daha kolay olması. öyle söylüyorlar.

ali, “ingilizce’yi çat pat biliyoruz. daha kolay. bu yaştan sonra fransızca zor” diyor.

ingiltere göçmenleri kabul etmiyor ama ali’ye göre manş denizi’nin geçerlerse onları umut dolu bir dünya bekliyor; "bir kere ingiltere’ye ayak bastın mı, sana ev veriyorlar, iş veriyorlar" diyor.

peki ya geri gönderirlerse diye soruyorum, “hayır gönderemezler. benim ülkem (iran) özgür bir ülke değil” yanıtını veriyor.

tırla kaçış: 1200 sterlin

afganistanlı koçai ise daha önce ingiltere'ye gitmeyi başarmış ama sınırdışı edilmiş. "biz para istemiyoruz, daha iyi bir yaşam istiyoruz" diyor. 

kampın durumu içler acısı. yeryüzü doktorları örgütü eylül’de uluslararası topluma, fransa ve ingiltere hükümetine açık çağrı yaparak; “hijyen koşulları çok kötü, kolera salgını tehlikesi var. burada göçmenlere yönelik açık ciddi insan hakları ihlâlleri var” diye uyardı. ancak değişen pek bir şey olmadı.

göçmenler tır şoförlerinden de şiddet görüyor. kaçak gitmek isterlerse şoförlere 1200 sterlin ödemek zorundalar. çaktırmadan tırın arkasına binmeye çalışanlar ise şoförlerden şiddet görüyor.

bazı şoförler ise araçlarını yol kenarındaki göçmenlerin üzerine sürüyor.şu haliyle göçmenlerin bu durumu ne fransa’nın ne de ingiltere’nin umurunda gibi görünüyor. tıpkı kış yaklaşırken bu insanların burada nasıl hayatta kalacakları sorusu gibi...

Osman Kaytazoğlu

1977’de tokat’ta doğdu. izmir karşıyaka lisesi mezunu. boğaziçi üniversitesi’nde matematik eğitimi aldı.gazeteciliğe radyo boğaziçi’nde başladı. üniversiteden mezun olduktan sonra 5 yıl matematik öğretmenliği yaptı. radikal gazetesi dış haberler servisinde 3 yıl çalıştı. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;