pkk’nın suriye kolu pyd’nin eş genel başkanı asya abdullah, al jazeera’nin sorularını yanıtlarken, rojova’da işid ile savaşan grubun başından beri kendileri olduğunu söyledi. batılı güçlerin işid ile savaşan her gruba eşit davranması gerektiğini öne sürdü.

“biz 'ona verin, buna verin' demiyoruz. sahada kim varsa işid’e karşı, eskiden, şimdiye kadar mücadele etmiş kim varsa, onlar iyi değerlendirilmeli ve onlarla diyalog kurulmalı.”

“bu siyasi mesele olmamalı”

abd ve başta almanya olmak üzere bazı avrupa birliği (ab) ülkeleri, işid’e karşı savaştığı için irak kürt bölgesel yönetimine askeri yardım yaptıklarını açıklamışlardı. pkk yöneticisi cemil bayık’ın almanya ve batı ülkelerinden silah talep etmesi üzerine almanya başbakanı angela merkel pkk’nın silahlandırılacak gruplardan olmadığını söylemişti.

diyarbakır’da 6-7 eylül 2014’te düzenlenen demokratik toplum kongresi'ne katılmak için geldiği diyarbakır’da al jazeera’nin sorularını yanıtlayan abdullah, “işid saldırılarına karşı halkın hizmetinde olacak bir yardımı biz de destekleriz” dedi.

“ama bu siyasi bir mesele olmamalı, sahada hangi güç varsa, halka kim yardım ediyorsa, emek veriyorsa, insanların hayatını savunuyorsa, siyasi bir taraf 'ben yardım edeceğim' diyorsa, tüm tarafları görmesi lazım. eşit şekilde yaklaşılmalı.”

"kara harekâtı için dialoğa geçin"

4-5 eylül’de ingiltere’de yapılan nato zirve toplantısında gündeme gelen işid’e karşı kara harekâtı ihtimalini de değerlendiren abdullah, bunun diyalog yoluyla yapılmasını istedi.

“eğer bu sorun tüm suriye’nin sorunu haline gelirse, ortak bir görüş belirlenmeli. birçok güç var suriye’de, muhalefet var, demokratik güçler var, ortak görüş olmalı. en çok biz saldırı altındayız. eğer öyle bir şey olursa, demokratik özerk yönetimin yürütmesiyle diyalog kurulmalı. müdahale etmek isteyen kim olursa olsun diyalog kurulmalı.”

“batılılar kendilerinden işe başlasın”

abdullah, işid’e karşı harekete geçen devletlerin mücadeleye kendi içlerinden başlamaları gerektiğini savundu.

“bize göre işid’e karşı hâlâ daha istenen ya da ortak bir tavır ortaya çıkmamıştır. tamamiyle stratejik bir karar lazım. bu harekete destek verenlere, içinde bulunanlara karşı stratejik bir tavır lazım. bölgede de ortak bir tavır lazım. uluslararası kamuoyunda bir karar alınacaksa, kendi içlerinden başlamaları gerekiyor. çünkü bu grupların çoğunluğu dışardan gelip suriye’ye giriyor.”

“türkiye’deki barış süreci bölgeyi etkileyecek”

abdullah, türkiye’deki çözüm sürecinin bütün bölgeyi etkileyecek sonuçları olacağını da sözlerine ekledi.

türkiye’nin pyd ile görüşmek için şart koştuğu, pyd’nin suriye muhalif ve devrimci güçler (smdk) ile hareket etmesi koşulunu da değerlendiren abdullah, suriye muhalefetine katılmayı düşünmediklerini ancak beraber çalışabileceklerini belirtti.

pyd’nin diğer eş başkanı salih müslim 2013 temmuz ayında ankara’ya gelerek türk dışişleri bakanlığı'ndan yetkililerle görüşmüş, türk dışişleri pyd’nin ankara’yla görüşmelerini sürdürebilmesi için üç şart ortaya koymuştu: rejimle işbirliği yapmamak ve muhaliflere katılmak, türkiye’nin güvenliğini tehdit edecek faaliyetler içinde olmamak, emrivaki oluşumlardan kaçınmak.

ancak pyd, 2014 ocak ayında yapılan cenevre-2 konferansı'na muhaliflerle birlikte katılmamış, aynı dönemde daha önce meclislerini oluşturduğu ve fiilen yönetimi eline aldığı üç bölgede özerklik ilân etmişti.

suriye’nin kuzeyindeki tek silahlı gruba sahip olan pyd; cizire, kobani, afrin bölgelerinde ocak ayında özerklik ilan etti. ancak diğer kürt gruplar bu özerkliği tanımıyor. pyd’nin kontrol ettiği bölgelerin büyük bir kısmından rejimin askerleri çekildi.