Çalışma hayatı
Soma'da facia 8 gün önce sinyal verdi
Soma’da 301 madencinin öldüğü facianın ikinci bilirkişi raporuna göre, ocakta kirli hava ve sıcaklık değerleri 8 gün önce değişmeye başladı ama durum göz ardı edildi. Rapora göre TKİ yöneticileri de asli kusurlu.
13 mayıs 2014’te soma holding’e ait maden ocağında yaşanan faciada, 301 işçinin hayatını kaybetmesiyle ilgili ikinci bilirkişi raporu, soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcılığı’na ulaştı. bilirkişiler prof. dr. ercüment yalçın, prof. dr. eyüp akpınar, prof. dr. ahmet hakan onur ve iş güvenliği uzmanı alpaslan ertürk tarafından hazırlanan rapor 126 sayfadan oluşuyor.
rapor, soma holding'in 2010'da işletmesini aldığı madende kısa sürede çok fazla üretim yaparak iş güvenliğini tehlikeye attığını vurguluyor.
sensör ve gaz ölçümleri
bilirkişi raporunda, ocakta 48 gaz ve 19 karbonmonoksit sensörü bulunduğu, bunların bazılarının çalışmadığı, cihazların kalibrasyon sorunlarının olduğu, düzgün okuma yapmadığı belirtildi. bazılarında ise, çalışma sınırının çok üzerinde karbonmonoksit değerleri ölçüldü. tüm bunlara rağmen, işletme yetkililerinde önlem almaya yönelik eylemde bulunulmadığı belirtildi. sensör ölçümleri ile kayıt defterlerindeki rakamların da birbirini tutmadığı anlaşıldı. geriye dönük yapılan analizlerde ise, karbonmonoksitin asıl kaynağının patlatmalar olmadığı sonucuna ulaşıldı.
olaydan 8 gün önce, kirli hava çıkış noktasındaki değerlerin arttığı, sıcaklık artışının araştırılmasının gerektiği ancak şirket teknik elemanlarınca bu durumun göz ardı edildiği vurgulandı.
maden kanunu ihlal edildi
bilirkişiler, yönetmelikler uyarınca yaptıkları değerlendirmelerde, “ocaklardaki sensörlerin miktarı, güvenilirliği, olay anında dahi bilgi aktarımını içeren çalışma esaslarına dair yeterli tedbirlerin işveren ve kontrol eden tki tarafından alınmadığı gözükmektedir. maden işleri genel müdürlüğü, bunların elektrik ve projelerini dahi mühendislik hizmeti sınıfına almamakla maden kanunu’nu ihlal etmektedir” dedi. facianın başlangıç nedeninin de bant yangını olamayacağı belirtildi. çalışanlara ayrıca, iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili zorunlu mesleki eğitimlerin de tam olarak verilmediği, işe başlayanların bir günlük örgün eğitim sonrasında yeraltında çalıştırıldıkları vurgulandı.
birçok ihmal ve kusur bir arada
bilirkişiler raporlarının sonunda şu ifadelere yer verdi:
“maden kazasının, pek çok ihmal ve kusurun bir araya gelmesi sonucu meydana geldiği, kazanın önlenebilir olduğu fikri heyetimizde oluşmuştur. otopsi sonuçlarına göre, ölümlerin büyük çoğunluğu co [karbonmonoksit] kaynaklı cohb (karboksihemoglobin) zehirlenmesi sonucunda meydana gelmiştir. bu boyutta bir zehirlenmenin meydana gelebilmesini sağlayacak co konsantrasyonuna, yeraltı ocağının boyutları göz önüne alındığında, tek başına bant, ahşap tahkimat ve pvc boru yanmasının neden olması olası görülmemektedir. olayın ana kaynağı, u 3 trafosu etrafında topuk bırakılan kömürün kontrolsüz şekilde kendiliğinden yanması sonucu oluşan co’nun hava girişine ulaşması, temiz hava ile temas eden, kendiliğinden yanan kömürün tam yanmaya dönüşmesi, bu yangının 4 nolu kömür nakil bandının bulunduğu yoldaki bant, ahşap, kabloları tutuşturması ve su ile soğutma çalışmaları sırasında açığa çıkan zehirleyici ve boğucu gazlardır.”
asli kusurlular
bilirkişiler, bu tespitlerine göre, gerekli önlemleri almayan işveren (yönetim kurulu başkanı), işveren vekilleri, daimi nezaretçi, teknik nezaretçi, iş güvenliğinden sorumlu vardiya amirleri, iş güvenliği uzmanları, ocak havalandırma mühendisi, sensör kayıtlarından sorumlu personel, tki eli kontrol başmühendisi, tki eli eynez ocağı kontrol mühendisleri, üretim izni veren maden işleri genel müdürü, migem kontrol ve denetleme elemanları, iş teftiş kurulu ile çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı'nın iş müfettişlerini asli kusurlu buldu.
tki yöneticileri de asli kusurlu
bilirkişiler, ayrıca, türkiye kömür işletmeleri yönetim kurulu başkanı ve işletme müdürü’nü de asli kusurlu buldu. buna gerekçelerini sıralarken de, tki'nin asıl görevinin kömür işletmeciliği olduğu, gerekli bilgi birikimi ve teknik personele sahip olduğu hatırlatıldı. tki'nin asıl işi olan yeraltı kömür üretimini, hizmet alım sözleşmesi ile iş güvenliğini göz ardı ederek, maliyet kaygısıyla devrettiği, bu yüzden de yöneticilerinin asli kusurlu olduğu belirtildi.
Yorumlar