suriye’de 2011 yılından bu yana devam eden iç savaş ile birlikte ülke, rejim ile muhalifler arasında ikiye bölündü. bm istatistiklerine göre, savaş nedeniyle yaklaşık 11 milyondan fazla suriyeli ya ülkesini terk etti ya da ülke içinde daha güvenli olarak gördükleri bölgelere göç etti. savaşın yol açtığı tahribattan dolayı ülkede spor faaliyetleri de bitme noktasına geldi. bombardımanların yıktığı alanlar arasında spor tesisleri de var. ülkenin büyük bir bölümünde 2012 yılından bu yana spor müsabakası yapılamıyor.

savaş öncesi dönemde tüm dünyada olduğu gibi futbol, ülkenin en popüler spor dalı olarak milyonları peşinden sürüklemekteydi.

değişen koşullar sebebiyle ülke dışına çıkmak zorunda kalan suriyeli muhalifler yeni bir milli takım oluşumuna gitti. al jazeera türk, ilk kampını 11-17 haziran tarihleri arasında mersin’de gerçekleştiren özgür suriye milli takımı’nın çalışmalarını izledi.

takımın öncelikli hedefi uluslararası temsil hakkını kazanmak. projenin mimarı, savaş öncesi dönemde suriye birinci lig takımlarından hıttin’de teknik direktörlük yapan mervan muna.

uzun yıllar futbol oynadıktan sonra teknik direktörlük kariyeri başladığını söyleyen muna, al jazeera türk’e altı günlük kampı değerlendirdi.

'mülteci kamplarında yaşayan bir halkı temsil ediyoruz'

“şu an suriye nüfusunun büyük bir bölümü muhaliflerin denetimindeki bölgelerde veya komşu ülkelerdeki kamplarda sığınmacı olarak yaşıyor” diyen özgür suriye futbol milli takımı genel direktörü mervan muna şunları söyledi:

“suriye’de olan bitenden herkes gibi spor camiası da etkilendi. savaştan önceki milli takım kadrosunda bulunan futbolculardan 13’ü hayatını kaybetti. üst düzey birçok sporcumuz, lübnan, ürdün, mısır ve bazı avrupa ülkelerine sığınmak zorunda kaldı. her alanda olduğu gibi ciddi oranda spor potansiyelimizi savaşa kurban verdik. maalesef halkımız gibi sporumuz da sürgünde. mevcut kadromuzda takım kaptanı firas ali de dahil 14 sporcumuz buraya, yaşadıkları mülteci kamplarından geldiler. bu savaş bittiğinde geride kalan enkaz, olan bitenin gerçek boyutlarını ve acı tabloyu daha net ortaya koyacaktır. işte o zaman geç de olsa herkes 2011 yılından buyana suriye’de ne yaşandığını anlama şansı yakalayabilir.”

Suriye'nin büyük bir bölümünde 2012 yılından bu yana hiç bir spor müsabakası yapılamıyor.

[[Fotoğraf: AJT-Yılmaz Bilgen]]

'suriye’nin tüm bölgelerinden gelen futbolcularımız var'

esed rejiminin suriye genelinde hâkimiyeti kaybettiğini söyleyen mervan muna, oluşturdukları 30 kişilik takım kadrosunda her bölgeden gelen futbolcuların bulunduğunu söyledi.  muna, ülkenin genelini temsil ettikleri için asıl milli takımın kendileri olarak görülmesi gerektiği iddiasında.

savaş öncesi milli takım kadrosunda yer alan 14 sporcu da muhalifler tarafından oluşturulan kadroda yer alıyor.   

'terörist değil sporcuyuz'

milli takım projesini uzun süredir tasarı olarak birçok kişiye götürdüğünü ifade eden muna, suriyeli muhalifleri halen ‘terörist’olarak gören uluslararası kişi ve kurumların 'esed rejiminin zulmünü görmeme inadına rağmen' suriye’nin ‘meşru temsilcileri’ olarak spor arenasında da hak ettikleri yere geleceklerini belirtti ve sözlerini şu cümlelerle sürdürdü:

“biz kutlu bir savaş veriyoruz. meşru olmayan bir diktatöre karşı halkımız ayaklandı. geride kalan 5 yıl zaten mücadelemizin haklılığını yeterince açıklıyor. bu kadar sivil, kadın, çocuk öldüren bir katile karşı savaşmaktan ve ülkemizi savunmaktan öte ne yapabilirdik?  kadromuzda  rejimin zulmüne karşı savaşanlar oldu. ancak bu sadece vatanını sevmekten öte amaç taşımayan bir tavır ve kesinlikle bu terör faaliyeti olarak adlandırılamaz. ülkemiz yanıyor ve bu sadece diktatör bir adamın bizi yönetme ısrarından kaynaklanıyor. tarihte birçok ülkede sanat ve spor adamları aynı tavrı sergiledi. hepsi kahraman olarak karşılandı. bizim de yaptığımız farklı değil. tek gayemiz var, vatanımızı korumak ve özgür bir ülkede yaşamak.”

'resmi başvurularımızı yaptık'

suriye’yi temsilen bundan sonraki resmi organizasyonlarda görev almak istediklerini açıklayan özgür futbol milli takım genel direktörü mervan muna, bu konuda tüm girişimlerin başladığını söyledi:

“önümüzdeki dünya kupası elemelerine esed rejiminin denetimindeki bölgelerde faaliyet gösteren milli takım katılıyor. ancak bizim de resmi girişimlerimiz sürüyor. öncelikle alternatif futbol federasyonumuzu oluşturmamız gerekiyor. savaşın sürmesi sebebiyle çalışmalar yavaş yürüyor ancak bundan sonraki turnuvalarda allah’ın izniyle bizim yer alacağımızı söyleyebilirim. şu an rejimin herhangi bir organizasyonunda yer alması, onun suçlarına ortak olmak anlamına geliyor. onun için biz, zorlu şartlara rağmen halkının yanında duran bir yapı oluşturup temsil hakkı elde etmeye çalışıyoruz.”

İç savaş nedeniyle ülke dışına çıkmak zorunda kalan Suriyeli muhalif futbolcular yeni bir milli takım oluşumuna gitti.

[[Fotoğraf: AJT-Yılmaz Bilgen]]

'her iki sahada da kazanacağız'

hem savaş hem de futbol sahasında kendilerinin kazanacağına inandığını söyleyen mervan muna, savaşta tecrübesini şöyle anlattı:

“lazkiye bölgesinde ben de iki yılı aşkın süre boyunca savaştım. doğrusu önümüzde başka seçenek yoktu. aramızda suriye içerisinden gelen ve savaşan başka arkadaşlarımız da var.”

futbolcular dışında altı kişilik bir teknik ekibin görev aldığı kafilede maddi sıkıntılar sebebiyle başta sağlık ekibi olmak üzere birçok eksiklik mevcut. genel direktör mervan muna, 1 buçuk yıllık uzun uğraşların sonunda halepli bir işadamından destek bulduğunu ve bu şekilde projesini hayata geçirmeye başladığını söyledi.

büyük çoğunluğu türkiye’de yaşayan özgür milli takımı’nın tek türkmen futbolcusu ziyad acuz, türkiye’de edirne spor’la anlaştığını belirtti. takımın genel direktörü, kadrolarında çok iyi futbolcuların bulunduğunu ve türk kulüplerinin ilgilenmesi halinde birçok mevkide aradıkları kalitede futbolcu bulabileceklerini belirtti.