Kürt sorunu

Sur Mahallesi'nde gece

Cizre'de 4 mahalleyi hendekle çeviren PKK’nın gençlik yapılanması üyeleri, geceleri sokaklarda dolaşıp ateş başlarında ya da çadırlarda nöbet tutuyor. 17-18 yaşındaki gençler tanınmamak için kapüşonlu kıyafetler giyiyor. Al Jazeera ekibi gece Cizre sokaklarını dolaştı.

hüseyin yılmaz

 

“cizre'de birçok mahallenin sokaklarına hendek kazan, polisin bu sokaklara girmesini engelleyen komalen ciwan (pkk’nın şehirlerdeki gençlik hareketi) ilçede ne yapıyor?” sorusuna yanıt için tarihi ipek yolu üzerindeki otogarın hemen karşısında bekliyoruz. 20.30'da, yani tam randevulaştığımız saatte, 17-18 yaşlarında altı, yedi genç yaklaşıyor yanımıza. neden orada olduğumuzu bildiklerinden fazla söze gerek kalmıyor ve yol üstünde fazla durmadan, girişine hendek kazılmış bir sokağa giriyoruz.

burası cizre’nin girişinde hemen soldaki mahalle. bütün duvarlarda yazılar, her sokağın başında bir, iki genç var. şüpheli bakışları, yanımızdaki gençlerin bir, iki kelimesi bertaraf ediyor. yol boyunca onlarca sokaktan geçiyoruz. birçoğunun girişinde araç geçişine karşı engeller var. sokak başlarında nöbet tutan gençlerin elinde sadece el feneri görülüyor. birkaç hafta önce daha “donanımlı” olduklarını söylüyor biri. cizre’den yayılan görüntülerde o donanımların silah, el yapımı bomba, molotof ve havai fişek olduğu görülmüştü.

yarım saat süren yürüyüş sırasında aklımdan bir ara, “bizi mahallede gezdiriyorlar” düşüncesi geçiyor. nihayet bir arsa ortasına kurulmuş çadıra geliyoruz. içeriden çıkanlar başka bir çadıra yönlendiriyor bizi. ikinci çadır yolunda yine birçok genç görüyoruz sokak başlarında. kimi 10-12 yaşında, kimi daha büyük. ikinci çadırın önündeki ateşin başında oturanlar hemen yerlerini bize bırakıyor. yaşı küçük çocuklar ise zayıflayan ateşi harlayacak malzeme için çadıra koşuyor. bu, aslında bizim geldiğimizi içeriye haber verme yarışı aynı zamanda. kısa süre sonra kızılay’ın sahra çadırına benzeyen çadırdayız. ortadaki sobanın başında 10 civarında genç oturuyor. geçtiğimiz sokaklarda gördüğümüz öcalan posterleri ve örgüt bayrakları çadırın da demirbaşları. çadırın bir köşesine yığılmış odunlar ve kartonlar önemli bir yer kaplıyor. 

“hendekler en kısa sürede kapatılacak”

gençler söze başlamadan, yaşça büyük bir “abi” giriyor içeri.  herkes bir adım geri çekiliyor. bu tür buluşmaların vazgeçilmezi örgüt propagandası başlıyor hemen.

“abi”, çözüm sürecinin öcalan’ın inisiyatifiyle tek taraflı olduğunu savunuyor. çadırdaki herkes gibi “abi” de, öcalan’ın talebine rağmen gençlerin hendekleri kapatmadığı şeklindeki yorumlara karşı çıkıyor. “devlete güven duymadıkları için, kck benzeri gözaltı furyasına karşı hendeklerin kapatılmadığını, halkın da hayatından memnun olduğunu” savunuyor. ayrıca yol boyunca gördüğümüz gençlerin, “sadece polisi kollamadığını, hırsızlık ve fuhuş olaylarına karşı da öz savunma görevi yaptığını” söylüyor. son sözü, “türk basınına güvenmiyorum ama size de karışmayacağım” oluyor. aslında bu sözler içerideki gençlere, “sözlerinize dikkat edin, neticede bunlar da türk basınından” şeklinde bir mesaj niteliğinde. 

nitekim "abi"den önce konuşmaya hevesli gençlerden sadece ikisi konuşuyor bizimle. fotoğraf çekme talebimizi de önce geri çeviriyorlar, sonra “kapüşonlu ve genel çekin, yüzümüz belli olmasın” diyorlar. "abi" yine devreye girip, kck’nın iki hafta önce yüz kapatmayı yasakladığını hatırlatıyor kararlı bir ses tonuyla. kapatılan kapüşonlar çıkarılıyor hemen. konuşanlar isimlerini vermek istemiyor, ama ses kaydı yapmamıza da itiraz etmiyor. “hem öcalan, hem de kck’nın açıklamalarına göre hareket ettiklerini, hendeklerin en kısa sürede kapatılacağını, ama artık devlete güvenlerinin kalmadığını, bu aşamada devletin de adım atması gerektiğini” söylüyorlar. “devletten ne adımı bekliyorsunuz?” diye soruyorum. “yaşanan ölümlerden sorumlu tuttukları polislerin ortaya çıkarılıp cezalandırılmasını” istiyorlar. özellikle hrant dink soruşturmasında tutuklanan ercan demir’in ilçeye emniyet müdürü olarak atanmasının devletin 90'lı yıllardaki bakışını yansıttığını düşünüyorlar.

görüşme biterken yanıma gelen dört, beş yaşlarında henüz yeni konuşmaya başlamış bir çocuk dikkatimi çekiyor. şaşırmış olmama gülüyor abileri ve ‘bu çocuğun çadırda bu saatte (21.30 ) burada olması halkın bize desteğini gösteriyor’ diyorlar. yeniden dışarı çıktığımızda ateşin başındaki gençlerin yanında bu kez kadınların da olduğunu görüyoruz.

fotoğraf çekiminden sonra dönüş vakti. yol boyunca, sokaklardaki gençlerin hdp mitinglerinde sıkça duyduğumuz slogan, marş ve şarkıları söylediklerine tanık oluyoruz. bize eşlik edenlerden biri, “gece  boyunca bu şekilde dolaşıyoruz” diyor, halkın böylece  kendini güvende hissettiğini iddia ediyor. karanlık sokaklarda ayaküstü konuşan kadınlar gençleri görünce kapı önünden bir adım geri çekiliyor. dönüş yolunda adımlar daha hızlı ve yol daha kısa. yeniden caddeye çıktığımızda gençler hızla karşıya geçip karanlıkta kayboluyor.

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;