Türkiye-AB ilişkileri

Terör kriteri başından beri var

Vizesiz Avrupa sürecinde Türkiye’nin yerine getirmesi istenen 72 kriter anlaşmanın imzalandığı Aralık 2013 yılından beri var. 'Türkiye ile vize diyaloğu'na o zamanlar öne çıkmamış olsa da terör kriteri de hep dahildi. Bunu 2013'ten bu yana sürecin akışı içinde görmek de mümkün.

türk vatandaşlarına vizesiz avrupa’nın yolunu açan vize serbesti diyaloğu 16 aralık 2013’te ankara’da törenle başladığında, avrupa birliği’nin türkiye’ye sunduğu yol haritasında ‘terör kriteri’ vardı. o belgede yerine getirilmesi gereken kriterler de teker teker belirtilmişti.

törene o dönemde başbakan olan recep tayyip erdoğan, avrupa birliği bakanı egemen bağış, içişleri bakanı muammer güler, ekonomi bakanı zafer çağlayan ve dışişleri bakanı ahmet davutoğlu da katılmıştı.

bu 2013 tarihli yol haritasında türkiye’nin yerine getirmesi gereken şartlar, beş başlık altında toplanmış ve bu başlıklardan "temel haklar" bölümünde "türkiye şu gereklilikleri yerine getirmelidir" dedikten sonra, terör şartı şöyle tanımlanmıştı:

"organize suç ve terörizme ilişkin yasal çerçevenin; avrupa insan hakları sözleşmesi, aihm içtihatları, ab müktesebâtı ve ab üyesi devletlerdeki uygulamalarla uyumlu olacak şekilde gözden geçirilip düzenlenmesi ve mahkeme, kolluk kuvvetleri ve güvenlik güçlerinin uygulamalarının kişi güvenliği ve özgürlüğü, adil yargılanma hakkı, ifade, toplanma ve dernek kurma özgürlüğü ile uyumunun sağlanması."

avrupa birliği de töreni duyurduğu açıklamasında yol haritasını yayınladı.

yol haritası birlikte hazırlandı

2013’te avrupa birliği’nin türkiye’ye vize serbestisi için verdiği yol haritasında, türkiye’nin yerine getirmesi gereken 72 kriterin tamamı yer aldı. ancak o yol haritasında bu kriterler tek tek numaralandırılmamıştı.

2013’te, al jazeera’ya konuyla ilgili bilgi veren dışişleri bakanlığı yetkilileri yol haritasının nasıl hazırlandığını da anlattı.

bu bilgiye göre, vizesiz avrupa talebini türkiye ilk kez 2009 yılında gündeme getirmiş, bunun üzerine avrupa birliği, vize muafiyeti isteyen diğer ülkelere yaptığı gibi, türkiye için de bir yol haritası hazırlamıştı. ancak türkiye bu yol haritasının içinde, vize serbestliğiyle ilgili olmayan kriterler olduğunu öne sürerek, reddetti. ankara yeni bir öneri getirerek, yol haritasını birlikte hazırlamayı teklif etti. böylece vize muafiyeti yol haritası, dışişleri bakanlığı kaynaklarına göre 2013 yılı içerisinde yapılan ortak çalışmalar doğrultusunda, türkiye’nin de hassasiyetleri göz önüne alınarak hazırlandı.

avrupa birliği bakanlığı yorumu

avrupa birliği bakanlığı da aralık 2015’te yayınladığı "türkiye-ab vize serbestisi diyaloğu" kitapçığında türkiye’nin terörle ilgili mevzuatının değiştirilmesini istediği yol haritasına ilişkin şu bilgiyi verdi:

"vize serbestisi diyaloğu’nun nasıl yürütüleceğine dair yol haritası üzerinde mutabık kalınması üzerine 16 aralık 2013 tarihinde geri kabul anlaşması’nın yanı sıra türkiye ile ab arasında vize serbestisi diyaloğu’na ilişkin mutabakat zaptı imzalanmış ve böylece ab ile vize serbestisi diyaloğu resmen başlatılmıştır."

yani avrupa birliği bakanlığı da, içinde terörle ilgili düzenlemeler yapılması istenen yol haritası üzerinde 16 aralık 2013’te mutabık kalındığını kabul ediyor.

ilerleme raporlarında da var

türkiye ve ab’nin mutabık kaldığı yol haritası kriter haline getirilip konuyla ilgili ilerleme raporları da yayınlanmaya başladı. terörle ilgili madde, yol haritasındaki gibi, 65. kriter olarak girdi ve değerlendirildi.

avrupa birliği bakanlığı aynı kitapçıkta ilk raporun 20 ekim 2014 tarihinde yayınlandığını belirtti:

"avrupa komisyonu’nun vize serbestisi yol haritası’nda yer alan yükümlülüklerimize ilişkin ilk raporu 20 ekim 2014 tarihinde yayımlanmıştır. söz konusu raporda vize serbestisi yol haritası’nda yer alan 72 yükümlülükten 62 tanesinin türkiye tarafından tamamen veya belirli düzeyde karşılanmış olduğu ifade edilmiştir."

avrupa komisyonu konuyla ilgili ikinci raporunu 4 mart’ta ve üçüncü raporunu 4 mayıs’ta yayınladığında aynı kriteri değerlendirdi.

al jazeera de 23 mart’ta yayınladığı haberde terörle ilgili düzenlemenin zorluklarına "vizesiz avrupa için en zor kriter" başlığı altında dikkat çekti.

ab'nin 'terör' kriterinde ilk iki rapor

aralarında 'terör' kriterinin de olduğu 72 maddeye ilişkin türkiye’nin neler yaptığına ilişkin bugüne kadar üç rapor yayınladı.

bu raporların ilk ikisinde terör kriterinin ‘bir bölümünün karşılandığı’ ifade edildi. bu, avrupa birliği tanımlamasına göre, “söz konusu alanda yapılması gereken çalışmalar vardır, bunların karşılanmasına yönelik olumlu gelişmeler yoktur,” anlamına geliyor.

avrupa birliği kriterlerin ne kadar yerine getirildiğini beş aşama üzerinden değerlendiriyor. kriterin bir bölümünün karşılandığı ibaresi beş üzerinden iki derecesine sahip.

ab üçüncü raporda ne dedi?

oysa avrupa komisyonu üçüncü raporunda bu kriterin karşılanmamış olduğunu belirtti, gerçekleşmesini de bir notuyla değerlendirdi.

bu raporda, altı çizilen nokta 2015 mart ayında kabul edilen ‘iç güvenlik paketinin’ temel haklar üzerinde olumsuz etkisi olduğu hatta geri adım niteliğinde olduğu.

tbmm’de 27 mart 2015’te kabul edilen 69 maddelik yasa polis vazife ve salahiyet kanunu, jandarma teşkilat, görev ve yetkileri kanunu ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanun iç kamuoyunda da çok tartışılmıştı. bu yasadaki polise tanınan yetkiler, toplantı, gösteri ve yürüyüşlere dair düzenlemelerin çerçevesi geniş bulunmuştu.

raporda, türkiye’nin terör tanımının, ab ile uyumlu olmadığı belirtiliyor. ab’nin daha önce aldığı çeşitli kararlarda suçların terör eylemi sayılması için iyi tanımlamaları zorunlu kıldığı anımsatılıyor ve suçlar şöyle tanımlanıyor:

“söz konusu suçlar arasında bir ülkeye veya uluslararası kuruluşa yönelik ciddi zararlar; bir halkı ciddi şekilde sindirme amaçlı eylemler; bir hükümeti ya da uluslararası kuruluşu bir eylemi gerçekleştirmeye veya söz konusu eylemi gerçekleştirmekten kaçınmaya haksız şekilde zorlamak; bir ülke veya uluslararası kuruluşun temel siyasi, anayasal, ekonomik veya toplumsal yapılarını ciddi şekilde istikrarsızlaştırmak ya da yıkıma uğratmak yer almaktadır.”

ancak rapora göre, türkiye’deki terörle ilgili yasal düzenlemeler, bu tanımı aşıyor ve terörizm tanımını çok geniş bir biçimde uygulanmasına olanak tanıyor:

bu sorunlu bir durum, çünkü terör suçlarının kesin bir şekilde tanımlanmaması ve ciddi derecede ağır suçlarla bağlantılı olması, insan hakları ve temel özgürlükler üzerinde önemli kısıtlamalara sebep olabilir. avrupa hukuku ve uluslararası hukukta yeri olan ölçülülük ilkesi, türk kanunlarında da önemli bir yere sahip olmalıdır.”

raporda, türkiye’nin bu konuda geçmişte olumlu adımlar attığı hatırlatılıyor, örnek olarak da terör sanıklarının tutukluluk süresinin on yıldan beş yıla çekilmesi gösteriliyor ancak bu konuyla ilgili 2013’ten beri reform yapılmadığı da vurgulanıyor.

avrupa birliği, kriterde de açıkça belirttiği gibi, türkiye’nin yalnızca yasalarını değil, mahkemelerin ve kolluk kuvvetlerinin uygulamalarını da eleştiriyor. mahkemelerin yasaları geniş bir biçimde yorumladığına işaret ediyor.

gösterilere katılanların terör örgütü üyesi olmasa bile, terör üyesi örgütü gibi ceza aldığı, medya, fikir özgürlüğü, dernek kurma özgürlüğü üzerinde sık rastlanan sınırlamalara gidildiği ifade ediliyor. gazetecilerin ve akademisyenlerin ‘terör örgütü propagandası’ da dahil olmak üzere terörle ilintili suçlar nedeniyle tutuklandığı bunun da oto sansüre yol açtığı anlatılıyor.

toplanma ve gösteri özgürlüğü ile ilgili yasal kısıtlamaların ve uygulamaların demokratik toplumlarda olabilecek kısıtlamaları aşan bir yapısı olduğu, yasa dışı olsa bile barışçıl gösterilere aşırı güç ile müdahale edildiği, gösterilere müdahalede başta biber gazı kullanımı olmak üzere güç kullanımıyla ilgili orantılılık ilkesi temelinde kurallar konulması gerektiği ifade ediliyor. rapora göre, türkiye bu konuda adım atmak yerine, 2015’teki iç güvenlik paketiyle birlikte güvenlik güçlerinin güç kullanımının daha da mümkün hale getirildiğini anlatıyor.

cumhurbaşkanından ab’ye rest

cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan, 12 mayıs 2016’da ankara’da düzenlenen türk siyasi tarihinde yerli ve milli irade konulu konferansta özellikle terör tanımının sonradan vizesiz avrupa kriterlerine eklendiğini iddia etti:

"vize meselesi... schengen meselesi... biz bu işi bitirdik ya, imzaları attık. ekim ayında uygulamaya geçeceğini karar altına aldık. ama şimdi 72 madde ileri sürdüler. bir de terörü sıkıştırdılar. nerede var bu ya? müktesebat içinde göster bakalım. var mı böyle bir şey? ama müzakere ettiği gümrük birliği üyesi türkiye’ye karşı bunları uyguluyorsun. nedenini çok iyi biliyoruz, kimse bize anlatmasın. birliğin ikircikli tutumundan vazgeçmesini bekliyoruz. ya ilişkilerimizi geliştirip ilerleteceğiz ya da kendimze yeni bir yol çizeceğiz. gönlümüz yeni türkiye’yi avrupalı dostlarımızla ilerletmekten yanadır, şimdi avrupalı dostlarımızın kararını bekleyeceğiz."

adalet bakanı bekir bozdağ da aynı gün ankara'da gazetecilere yaptığı açıklamada terör mevzuatında istenen değişikliklerin sonradan talep edildiğini savundu:

"benim bildiğim ab süreci ile ilgili vize muafiyeti çerçevesi içerisinde türkiye’nin yerine getireceği 72 konunun içerisinde terörün tanımı ve terörle mücadele yasasında değişiklik öngören bir düzenleme yoktu. bu ne zaman gündeme geldi? türkiye’nin 30 haziran’da vize serbestiyeti kapsamına alınmasına ilişkin, en son geçen haftalarda verilen karar üzerine gündeme geldi. orada komisyon bir karar verdi ve bu karar parlamentoda dün oylanacaktı. o karar üzerine yazılan yedi şarttan birisi o. sonradan çıkan bir şart o. işin başında o şart yok. benim bildiğim kadarıyla yok. çünkü terörle ilgili bir değişiklik yapılacaksa, bu adalet bakanlığı’nın işi. bizim avrupa birliği vize serbestiyeti çerçevesinde yükümlülük olarak yapmaya çalıştıklarımız arasında bu yoktu, böyle bir talep yoktu, 7 haziran’dan sonra gündeme geldi. bu samimi bir yaklaşım söz konusu değil."

kaynak: al jazeera

Ayşe Karabat

1970 yılında ankara'da dünyaya geldi. orta doğu teknik üniversitesi siyaset bilimi bölümünden mezun oldu. 1995’den beri çeşitli dergi, gazete ve tv kanallarında muhabir olarak çalıştı. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;