Türkiye
'Yerli çayın şansı yok'
ÇAYKUR’un Güneydoğu Anadolu Bölgesinde kaçak çay kullanımının önüne geçmek için üreteceği yeni çaya bölgeden itiraz geldi. Diyarbakır’ın en eski çay ocağını işleten Hacı Aziz Babatlı, “yerli çayla kıraat olmaz” diyor. Satıcılar da yeni ürünün tutmayacağı görüşünde.
Haberin Öne Çıkanları
"Damak hafızası kuvvetlidir."
"Yerli çay bölgede zor."
diyarbakır sipahi pazarı’ndaki babatlı çay ocağı’nı 59 yıldan beri işleten hacı aziz babatlı’nın en az işletmesi kadar eski müşterileri var. köz üzerinde ve porselen demlikte damıttığı çay bölgedeki hemen her kahvehanede olduğu gibi kaçak. yakınlardaki tarihi ulu cami’den namazdan çıkan ya da balıkçılarbaşı’na alışverişe gelen müşterilerinin uğramadan geçmedikleri mekân, lezzetinden ve kullandığı çaydan taviz vermiyor. kaçak çay eşliğinde gazete, kitap veya dergilerin okunduğu ardından üzerinde tartışıldığı mekân bu yönüyle de kıraathane özelliği taşıyor.
‘önce iyiydi sonra süpürge çöpüne döndü’
hacı aziz babatlı ocağında hep kaçak çay kullanmamış. eskiden yerli çayla dem tuttururmuş:
“15 kiloluk torbalarla tekel’den yerli çay gelirdi. fiyatı makul ve lezzeti çok güzeldi. küçük kutularda da tomurcuk vardı. içmeye doyamazdın. sonra kalmadı tabii. şimdi burada yerli çayın kilosu 14 lira. açıyorsun süpürge çöpü gibi, demliyorsun tat tuz yok. bizim müşterilerimiz ehlikeyif insanlar. oturup kıraat ederken yerli çayı versek durmazlar burada çünkü damak tadımız buna alışmış ve damağın da bir hafızası vardır ki kolay kolay unutturamazsınız.”
hacı aziz babatlı buna karşın tüm kapıları kapatmıyor. kaliteli çay üretilirse ve eskiden olduğu gibi lezzetli olursa ‘belki’ diyor.
“üretecekleri çayın hem renk, hem de lezzet bakımından kaliteli olması lazım. fiyatının da kaçak çaya nazaran daha makul olması gerekiyor. ancak o zaman işletmeler kullanabilirler. piyasada pek çok karadeniz çayı var. kaliteli olanlar da var içlerinde ancak kaçak çay diye tabir ettiğimiz siyah sri lanka çayı iyice yerleşmiş durumda. onun hükümranlığını kırmak için çok uğraşmaları gerekir.”
ayda 300 kilo
diyarbakır sur içinde bulunan ve halk arasındaki adı 'kaçakçılar çarşısı' olan mekanda küçük bir dükkan işleten vedat bayram, kaçak çayın yanı sıra, tütün, tütün yaprağı, tabaka, ağızlıklar ve daha envai türlü ürün pazarlıyor. bayram’ın en çok sattığı ürün kaçak çay.
“kaçak çay sri lanka’dan iran, irak ve suriye’ye oradan da hakkari, şırnak, mardin, urfa ve hatay üzerindeki sınır kapılarından da bizim piyasamıza gelir. zaten en çok tüketilen yerler de sınır illeridir. bitlis veya bingöl’de kaçak çay tüketilmez. zamanında gitmemiş oralara çünkü. onlar da devam etmişler yerli çaya.”
peki bölgedeki kaçak çay alışkanlığından vazgeçilebilir mi? vedat bayram’a göre mümkün değil.
"ben ayda 300 kiloya yakın kaçak çay satıyorum. sadece diyarbakır’da benimki gibi binden fazla satış yeri var. bakkallar, kuru yemişçiler ve marketler bile satıyor artık. herkesin damak tadı buna göre. batıdan gelen memurlar bile bir süre burada yaşadıktan sonra alışıyorlar. gittiklerinde de bizden çay istiyorlar.”
bırakmam çok zor
tiryakiler de pek farklı düşünmüyor. abdürrahim cantürk alışkanlıktan vazgeçmenin kolay olmayacağı görüşünde.
“kaçak çay damak tadımızı şekillendirmiş bir kere, çaykur’un projesinin bu alışkanlığı kırması çok zor. mesela ben sevdiğim içtiğim çaydan vazgeçmem, verecekleri çayı deneme gereği bile duymam."
'denedik olmadı'
diyarbakır’ın namlı çaycılarından nizam özbek bir kaç kez farklı çay denemiş. müşterilerine de yeni bir çay ve ücretsiz diyerek sunmuş. sonuç şaşırtmamış çaycı nizam’ı.
“çok ağır tiryaki müşterilerim var. bir tanesi bir oturuşta 21 çay içti. deneme amaçlı başka çaylar getiriyorum. yine kaçak ama başka markalar. demleyip müşterilerime sunuyorum. ancak ücretsiz olmasına karşın, ya denemek bile istemiyorlar ya da bir yudum alıp bırakıyorlar. türkiye’de üretilen çayların çoğu toz, iyi kurutulmuyor ve fırınlamasını iyi yapmıyorlar. ancak bu koşullar düzeltilirse şans bulabilir bölgede.”
'40 bardak çay içiyorum'
edip bektaş çay tiryakisi. sabah altıda başladığı işinde akşama kadar 40 bardağa yakın çay içiyor. onun sıkıntısı şehir dışına çıktığında başlıyor.
“yerli çay içemiyorum. eğer kaçak çay yoksa o gün çay içmem. şehir dışına çıktığımızda çok büyük sıkıntı oluyor. genelde kuru çayımızı yanımızda götürüp demletiyoruz. çay içmediğimde adeta kriz tutuyor başıma ağrılar giriyor."
kaçak işgali
çaykur genel müdürü imdat sütlüoğlu geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamasında güneydoğu’daki kaçak çaya karşı yeni bir çay ürettiklerini duyurmuştu. üretilen çay bölge illerinde halka tattırıldıktan sonra alınacak geri dönüşlere göre harmanlanacak. ancak güneydoğu'da denemek üzere ikram edilecek çaya verilecek yanıtı tahmin etmek zor değil: “kaçak mı?”
kaynak: al jazeera türk
Yorumlar