trabzon'a geldiğinizde, yıllardır ligde ve milli takımda büyük başarılara imza atmış efsane isimlerin önemli bir bölümünün, neden bu memleketten çıktığını anlamanız zor olmuyor.

kadın-erkek, yaşlı- genç herkes futbol konuşuyor ve çoğu zaman sağlam bir alt yapı gerektiren tartışmalara giriyor.

bazen, kendi aralarında polemiğe varan bu sohbetler, daha önce de gözlemlediğim, trabzon insanının gereksiz nezaket ve kelime oyunlarından uzak, söyleyeceğini doğrudan söyleme alışkanlığının bir ürünü.

gönderme içeren şakalar da eksik olmuyor tabii. trabzon'da son iki gündür hava normalden daha soğuk.

rakip juventus olunca, hemen akıllara galatasaray ile kar altında oynadıkları maç ve hemen ardından da iki gündür sıkça işittiğimiz espri geliyor;

"ister misin kar yağsın bu akşam?"

maça sayılı saatler kala trabzon'da yağmur başladı. karın çok az uğradığı ve yağdığında haber olduğu şehirde bu kez de kar yoktu ama dillerde bu ironik cümle vardı.

maç öncesi herkesin dilinde olan başka bir şey de, ilk maçta oynanan futbol ve sayılmayan gol.

buna bir de italya'dan gol atamadan dönmenin üzüntüsü ekleniyordu.

maç öncesi genel görüş, galibiyet yakın ama tur uzak şeklindeydi. ve hemen ardından yine aynı yere varılıyordu. "ah orada bir gol atabilseydik"

avni aker stadı, şehrin ve hayatın tam ortasında bir stat. maçın heyecanı şehrin tam kalbinde.

(ama ekonomik gerçekler ve zamanın ruhu bordo-mavili taraftarları en geç iki yıl sonra şehrin biraz daha dışına taşıyacak.)

hal böyle olunca maça 2-3 saat kala taraftarlar meydan parkı'nda ve trabzon lisesi'nin önünde toplandı. maçla ilgisi olmayan kimse yoktu denebilir etrafta. bileti olsun, olmasın.

bu önemli maç öncesinde de karaborsa mekanizması işlemeye başlamıştı. normalde 10 tl'ye satılan kale arkası biletler 30 tl'den alıcı buldu.

maçtan hemen önce yağışın durmasıyla ortam renklendi. trabzon seyircisi, tribünleri doldurdu.

akıllarda uzun yıllar sonra avni aker'de bir italyan takımını eklemek vardı.

maçın başındaki coşku, yenen gollerin ardından sadece kale arkalarında ve azalarak sürdü. diğer tribünler, tekrar destek vermek için 61'inci dakikayı bekledi. ama bu kez meşaleler yoktu. tezahüratların içeriğinde bir sonraki hafta oynanacak fenerbahçe maçı vardı.

kaynak: al jazeera