Blog

Bir paranoyanın canlanması

Batman'daki silahlı saldırı bölgede 1990'lı yıllarda PKK ile Hizbullah arasında yaşanan çatışmaları ve o dönemin korkularını hatırlattı.

Batman'da bir sokakta TOMA.
Silahlı kavgada bir kişi hayatını kaybetti, en az altı kişi yaralandı. [AA]

tokarev, makarov, enseye tek kurşun, boyuna inen satır darbeleri, domuz bağları… ilk bakışta bir polisiye bir romanın satırları gibi. ama senaryo değil, bir dönemin realiteleri bunlar. bir zamanlar (pkk ve hizbullah arasında kanlı çatışmaların yaşandığı dönemlerde) güneydoğu'nun günlük hayatında en çok kullanılan kelimelerdi. hizbullah'ın silahları ve saldırı yöntemlerinin isimleriydi bunlar. insanların duyunca ürperdiği kelimelerdi… haftasonu batman'da bir düğüne düzenlenen saldırı da, bu ürpertiyi yaşayan kuşağın bilinçaltını birkez daha canlandırdı.

1990'lı yıllar, kimi yetkililerin tabiriyle "at izinin, it izine karıştığı" bir dönemdi. pkk, güvenlik güçleriyle çatışırken, işin içine türkiye hizbullahı da karıştı. cephe sayısı ikiye çıktı. 1991 yılında pkk'nın, mardin'in nusaybin ilçesinde hizbullah'ın ileri gelenlerinden molla sabri karaaslan ve eşini öldürmesine, hizbullah şırnak'ın idil ilçesinde pkk yanlısı mikail bayro adlı süryani'yi öldürerek karşılık verdi. bu iki olay korku dolu bir dönemin kapısını araladı.

pkk ile askerler dağlarda çatışırken pkk-hizbullah kavgasının cephesi kent merkezleri oldu. çatışmaların hedefinde ise silahlı militanlardan çok sivil sempatizanlar vardı. gündüz ortasında enseye sıkılan tek kurşun ya da boyna vurulan satır darbeleri ve yıllarca yakalan(a)mayan saldırganlar günlük hayatta sıkça karşılaşılan olaylar haline geldi. cinayetlerin failleri yakalanmasa da geride bırakılan imzalar hizbullah'ı işaret ediyordu. yerde yatan cesetlerin yanından elini kollunu sallaya sallaya giden saldırganlar, insanların zihnine korku pompaladı. öyle ki, bölgedeki insanlar yıllarca her an enselerine gelecek bir kurşunun korkusuyla yaşadı.

kitlesel korku

toplumdaki paranoyanın vardığı boyutu anlamak için şu hikaye yeterli olacaktır: bir gün iki samimi arkadaş diyarbakır'ın en işlek caddelerinden birinde yürürler. arkadaşlardan biri, biraz geride kalarak, eline silah şeklini verip, diğerinin ensesine dayar. öndeki arkadaş can havliyle dönüp arkadaşının suratına yumruğu indirir. basit bir şaka iki arkadaşın arasında kavgaya dönüşür.

bu ölüm atmosferi en çok diyarbakır ve batman'da hissedildi. temelinin batman'da atılması, istanbul'da bir operasyonda öldürülen lideri hüseyin velioğlu'nun batmanlı olması, hizbullah'ın ilgisini bu kent üzerinde yoğunlaştırmasıyla sonuçlandı. batman yıllarca en kanlı hesaplaşmaların adresi oldu. batman barosu'nun 2011 yılında hazırladığı rapora göre, kentte 1990'larda toplam 513 faili meçhul cinayet işlendi. failler meçhul olsa da, izler hizbullah'ı işaret ediyordu.

2000'li yılların başında düzenlenen operasyonlar örgütü güçten düşürdü. hizbullah askeri alandan çekildi, siyaset yapmaya başladı. yandaşları hür dava partisi'nin (hüda par) çevresinde örgütlendi. ancak hizbullah'ın kötü ünü hüda par'ın peşini bırakmadı. dönemin diyarbakır devlet güvenlik mahkemesi'nde hizbullah yöneticileri aleyhine görülen davanın iddianamesi, insanların korkmakta ne kadar haklı olduklarını en iyi kanıtıydı. sadece bu davada hizbullah 156 cinayetten doğrudan sorumlu tutuluyordu. faili meçhul kalanlar da işin cabası…

geride ölen ya da yaralananların dışında ruhen yaralı bir kuşak varken, pkk-hizbullah çatışmalarını yarattığı travma kolay kolay unutulacak gibi değildi. çatışmaların başladığı dönemde 20'li yaşlarda olan kuşak ölüm ikliminde büyüdü. işte batman'da bir düğünde çıkan olay en çok bu kuşağı korkuttu. özellikle de bu kuşağın batman'da yaşayan temsilcileri korkuyu iliklerine kadar hissetti.

hortlayan güvensizlik ortamı

herkesin bitti dediği paranoya, yavuz selim mahallesi'ndeki düğünde bir kez daha hortladı. bir araçtan açılan ateş sonucu bir kişi öldü, birçok kişi yaralandı ve gözaltına alındı. saldırganların hüda par çevresinden olduğu iddia edildi. bu iddianın sosyal medya üzerinden de dillendirilmesiyle gerilim bir anda yükseldi. iki taraf da karşılıklı birbirini suçladı. hüda par üyeleri, aynı bölgede seçim çalışması yaparken bdp'lilerin saldırısına uğradığını, ancak düğüne saldırıyla ilgilerinin bulunmadığını açıkladı. bdp ise saldırıdan doğrudan hüda par'ı sorumlu tuttu.

1990'ların terminolojisi bu kez internette hayat buldu. bir kesim saldırıdan pkk'lıların 1990'larda hizbullahçılara taktığı isim olan 'hizbi-kontraları' sorumlu tutarak intikam naraları atmaya başladı. başka bir kesim derin devlete topu attı. provokasyon diyenler oldu.

bütün bu toz duman içinde 1990'lardaki korkuyu yaşayan kuşak, yani bizler, bütün olanları endişeyle izliyoruz. ya yine birbirlerine düşerlerse, ya yine tokarevler, makarovlar, satırlar ortaya çıkarsa… ya enseye tek kurşunlar sıkılır ya da boyunlara satırlar inerse diye korkuyoruz. tekrar insanların kaçırılıp domuz bağlarıyla öldürüldüğü bir dönem yaşamak istemiyoruz.

öyle bir ihtimal, 1990'lardan daha kanlı bir tablo çıkarır ortaya. zira o yıllarda sıradan insanlar, silahlar patladığında korkudan kaçarlardı. soranlara yanıtları her zaman "duymadım, görmedim, bilmiyorum" şeklindeydi. ancak artık o korku eşiği aşıldı. bugün aynı çatışmalara sıradan insanların da dahil olması işten bile değil. taraflar, yıllardır birbirlerine karşı beslediği kini kusmaya kalkarsa, henüz yeni nefes almaya başlamış bölge yeniden yaşanmaz hale gelir.

batman'da olan belki sıradan bir vakadır, belki iki mahalle kabadayısının kavgasının sonucudur. ne olduğu soruşturma sonunda ortaya çıkar; ancak büyük çatışmalar da hep öyle başlamaz mı? o çatışmaların yaşanması için de, batman'daki gibi küçük bir kıvılcım yeter artar bile… yangın başladığında ise sağduyu çabaları artık bir işe yaramaz.

kaynak: al jazeera

Mahmut Bozarslan

Diyarbakır muhabiri Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;