Görüş

2013 yılı ve 2014 başındaki Libya

Libya'nın batı bölgeleri ve şehirleri açısından, devrimi destekleyen ve karşı çıkan bazı şehirlerin ve kabilelerin tutumu sebebiyle sosyal düzlemdeki yapısal dengesizliğin varlığı mevcut.

Libyalılar, ülkede yaşanan ağır sorunlara rağmen 17 Şubat Devrimi'nin 3. yılını, Trablus'taki Şehitler Meydanı'nda havai fişeklerle kutladılar. [Reuters]

belki de libya'da 2013 yılı ve 2014 başı için yapılacak en çarpıcı gözlem, artan hovardalık ile siyasal, güvenlik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki istikrarsızlıktır. burada libya'nın geçtiğimiz yıl içinden geçtiği en önemli siyasi durağı gözlemlemeye çalışacağız. tabi bu konuyu bir bütün olarak ele almaktaki acizliğimizi itiraf ediyoruz.

toplumsal dengesizlik

libyalılar sorduğunuzda dini, coğrafi ve tarihi müşterekler nedeniyle toplumsal dokularının birbirine kenetlenmiş olduğunu iddia ediyorlar. fakat bu iddia, ülkenin güneyindeki ve bazı batı bölgelerindeki çekişme ve çatışmalara fazla direnemedi.

bu sosyal doku bir süredir, afrika kökenli tebuv kabileleleri ile arap kabileler arasındaki etnik karışıklığın sonucu olarak ülkenin güneyinde aşınmış durumda. zira muammer kaddafi rejimi, toplumun farklı unsurları arasında bütünleşme ve sosyal uyuşma araçları yaratma politikasını (hak ve görev dağılımda eşitlik veya bu toplumsal unsurların doğal kucağı haline gelecek bir devlet projesinin bilincine varma tavrını) benimsemedi. ayrıca önceki rejim, çöl kumları denizi içinde tecrit edilmiş güney bölgelerinde hiçbir yerel kalkınma gerçekleştirmedi. bunun yanı sıra 17 şubat 2011 devrimi sonrasının hükümetleri de ancak önceki rejimin güvenlik ihlallerinden bahsedildiği zaman güneye yöneldi. 

libya'nın afrika ülkeleriyle sınır ticaretinin temel ayağını, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı ile yasa dışı göç ve sübvanse edilen mallar oluşturuyor. herhangi bir rejimin kendi güçleriyle bu uçsuz bucaksız çöl sınırını kontrol altına alması epey zor. dolayısıyla kaçakçılık noktalarını denetleyebilmek için farklı kabileler arasında çekişmeler baş gösterdi.

ayrıca ortada (libya'nın güney komşularından) çad'ın kuzeyinde yaşayan yaklaşık 1 milyon çadlıyla yaşanan bir sorun var. devleti fakir, imkanları kısıtlı ve kaynaklarının geriye kalanı da iç savaşlarda tükenmiş çad hükümeti, bu insanlara günlük acil hizmetler sunmaktan aciz.

bu insan kitlesinin önünde; güvenlik ve kontrolün hiçbir anlam yahut değerinin olmadığı bir ülkede iş imkanlarıyla karşılaşmak, kalmak ve diğer bölgelere geçmek için libya'nın güneyine girmek veya yasa dışı ölüm göçü tuzağına düşmek dışında bir seçenek bulunmuyor.

libya'nın güney bölgesinin, batı ve doğuyla olan coğrafi uzaklığı ve ülkedeki koşulların tümü üzerinde etkisinin olmaması yüzünden karar alma organlarının hesapları arasına pek girmediğini vurgulamak nafile. libyalı siyasetçilerin dile getirdikleri üzüntüler veya güneyin durumu için akıttıkları gözyaşları, siyasi pazarlıklardan ötesine geçmez.

hiç kuşkusuz güneydeki tebuv kabileleri, 17 şubat devrimi'nin başarılı olması için büyük kurbanlar verdiler. lakin toplumsal varlıklarını ortadan kaldırmaya ve onları marjinalleştirmeye çalışan güneydeki arap kabileler tarafından, libyalı olmadıkları ve komşu afrika ülkelerine ait oldukları yönündeki suçlamalarla abartılı bir şeytanlaştırma operasyonuna maruz kaldılar.

neredeyse doğu, batı ve güneydeki bütün toplumsal oluşumların komşu ülkelerde (çad, nijer, sudan, tunus ve mısır) uzantıları var. birçok arap ve afrika ülkesiyle sınır teması bulunan bir ülke açısından bu, gayet doğal bir durum. ayrıca italya sömürgeciliği zamanındaki savaş şartları, fakirlik, salgın hastalıklar ve açlık, (sahra-altı bölgede yaşayan) çok sayıda kabilenin göç etmesine; bu kabilelerin kollarının yukarıda sayılan ülkelere yerleşmesine katkıda bulundu.

libya'nın batı bölgeleri ve şehirleri açısından, (2011 yılındaki iç savaş sırasında) devrimi destekleyen ve karşı çıkan bazı şehirlerin ve kabilelerin tutumu sebebiyle, sosyal düzlemdeki yapısal dengesizliğin varlığını itiraf etmek gerekiyor. kaldı ki mısrata ile beni velid arasındaki tarihi savaş gibi bazı çekişmelerin körüklenmesinde tarihin de önemli bir rol oynadığı ortada.

toplumu devrim destekçisi ve karşıtı kamplarına bölme şeklindeki kolay bir girişim dahilinde marjinalleştirici mantık ve ortadan kaldırma denklemi kurulmuştu. bu denklem, ülkenin batı bölgelerindeki toplumsal dengesizlik krizinin stratejik çözümü olarak bariz şekilde mevcuttu. kaddafi'nin ardından birbiri peşi sıra iktidara gelen hükümetler, bu sosyal darboğazları kuşatıcı politikalar belirlemekte acziyet gösterdi. yöneticiler, ülkedeki şartları kendi haline bıraktılar; kabilelerin sıradan insanlarını devrim karşıtı yerel, bölgesel ve uluslararası güçlerin kurbanı yapıp onları kendi aleyhlerine çalışmaya adeta sevk ettiler.

bugün bu kabileler içinde önceki rejimin yanında yer alanlar, siyasi müzakere kartları elde etmek ve libya'nın geleceğinde rol aramak için ülke dışında pusuda bekleyenlerin yönettiği savaşın odunu ve ajanlarıdırlar. bu kimselerin içeride ve dışarıda deneyimleri ile iç içe geçmiş ilişkileri vardır. bu durumda, devrimin libya'sında yasama, yürütme ve emniyetteki karar alma organlarının yetkisinde bulunan siyasi ve güvenlik sorunlarına ilişkin tam bir acziyet, gaflet ve yüzeyselliğin gölgesinde, kendilerine müzakere kartları yaratabilirler.

siyasi dengesizlik ve ulusal güçler ittifakı

libya'da son olarak, anayasa deklarasyonu'nun 30. maddesine ilişkin yeni bir yorumda bulunuldu. bu yorum, deklarasyonda yer alan takvimi dikkate alarak, libya ulusal kongresi'nin (yani libya meclisi'nin) şubat 2014 başından itibaren feshedilmesi çağrısı yapıyor. meclis, kendi yol haritası belirlemek suretiyle söz konusu yoruma karşı koydu. alternatif yol haritası, komisyonun kurulması sonrası birçok öneriye kulak verdi. libya'daki birleşmiş milletler (bm) komisyonu, bu önerilerin düzeltilmesi ve değiştirilmesine katkı sağladı. yol haritası, geçiş döneminin aralık 2014 sonunda bitmesiyle son bulacak.

yeni yol haritası; anayasanın referanduma sunulacağı, parlamento seçimleri çağrısının yapılacağı ve ardından oluşacak yeni parlamentoya teslim edileceği tarihe kadar libya meclisi'nin görevini sürdürmesine vurguda bulundu. işin aslı, şubat 2014'ün başında parlamentonun feshedilmesi çağrısı yapanların yorumu, geçiş döneminin bir süre daha uzatılmasını talep edenlerle örtüşüyor. zira (özellikle de geçiş süreçlerinin yapısını, düzenleyici ve kurumsal zayıflığını göz önüne alırsak) geçiş süreci uzadıkça, devlet kurumlarının varolan etkisizliğinin yanında yolsuzluk ve paraların heba edilmesi durumu da devam edecektir.

libya meclisi'nin feshedilmesi stratejisi, mısır'da 30 haziran 2013'te gerçekleşen meşru protestolar ile 3 temmuz 2013 günü yapılan gayri meşru darbeyi birbirinden ayıramayan karışıklık halini andırıyor. libya ulusal kongresi'nin görev süresinin uzatılmasına 'hayır' diyenler, aynı zamanda geçiş sürecinin uzatılmasına 'evet' çağrısı yapıyorlar.

ulusal güçler ittifakı milletvekilleri, alternatif yol haritasının sürece ilave edilmesinde ısrar ettiler. ittifakın oyladığı bu yol haritası, anayasayı hazırlayan '60 komisyonu'nun, anayasanın yazılması ve 60 gün içinde referanduma sunulmasında başarısızlığa uğraması halinde cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri çağrısı yapılmasını öngörüyor. ittifak'ın stratejisi, siyasi tecrit yasasının kaldırılması şartıyla örtüşüyor. ittifak, başbakan ali zeydan hükümetinin güvenoyuna gitmesi -ki böylelikle 9 aydır birleşik arap emirlikleri'nde (bae) bulunan mahmud cibril'in libya'ya geri dönmesi- için koştuğu başka şartlar kapsamında siyasi tecrit yasasının kaldırılmasında ısrar ediyor. cibril, olayların baş aktörü ve libya'nın cumhurbaşkanı adayı olarak bae'ne gitmemişti.

libya ulusal kongresi'nde, hükümetin güvenoyuna gitmesini talep eden tüm siyasi gruplar (adalet ve inşa partisi, şehitlere vefa bloku, libya bloku ve ulusal girişim bloku) arasında maraton görüşmeler yapıldı, müzakereler halen sürüyor. bu gruplar, başbakan zeydan'ın güvenliği sağlamakta başarısız olduğunu, devrimcilerin siyasete ve emniyet birimlerine entegrasyonunda aciz kaldığını, petrol limanlarını açamadığını ve yüzölçümü açısından dünyada 17. sırada bulunan ülkede merkezi yönetimi parçalayabilecek yerel idareler yasasını etkin kılamadığını düşünüyor.

zeydan hükümetinin görevden alınmasından istifade edecekler ile (zeydan döneminde) çıkar elde eden ve kurdukları ekonomik bağlantılardan, mesela akrabalarının libya içinde ve dışında hassas noktalara yerleştirilmesinden istifade eden gruplar (ey ülkem bloku, bağımsız görüş bloku, ulusal güçler ittifak'ından gelmiş demokratik vifak hareketi ve ulusal hareket cephesi) arasında ortak tutumlar mevcut. bu unsurlar, genel itibarıyla zeydan'ın hükümetin başında kalması için parlamento içinden sınırsız destek vermeleri veya siyasi tecrit yasasının kaldırılmasıyla birlikte zeydan hükümetinin devamının istenmesi noktasında ortaklaşıyorlar. keza bu unusurlar, parlamentonun şubat 2014'te feshedilmesi talepleriyle zeydan hükümetinin hiçbir denetim ve sınıra tabi olmaksızın siyasi ve ekonomik sahnede tekelleşmesini arzuluyorlar.

islamcılardan duyulan korku

tüm bu çatışma ve kesişmelere ek olarak libya ulusal kongresi'ndeki islamcı akım (adalet ve inşa partisi ve şehitlerevefa bloku) ile ulusal güçler ittifakı ve bu ittifakın bazı bölgesel ve reformcu üyeleri arasında büyük bir güven krizi hakim.

ulusal güçler ittifakı'nın libya'da liberalizmin veya laikliğin resmi sözcüsü sayılmadığına, teori ve pratik açıdan bunun göstergelerinin olmadığına dikkat çekiyoruz. ittifak tam aksine iş adamları ile çeşitli çıkar ve nüfuz çevrelerinin bir araya geldiği bir harekettir. o kimseler çıkarlarının sürmesi ve artmasını hedefliyorlar. zira ittfak bünyesinde laik veya liberal düşünenlerin sayısı iki elin parmaklarını geçmez.

islamcı bir başbakandan endişe edilmesinin sebebi; esasen kayırmacılık, yolsuzluk ve şaibeli anlaşma kaynaklarının kurutulması endişesidir. tabi bu durum islamcı hareketin bahsedilen şüphelerden münezzeh veya mutlak suretle dokunulmaz olduğu anlamına gelmiyor. ancak islamcı bir ismin libya'da hükümet kurması halinde bu anlaşmalardaki kaynak çeşitliliği, keza artan çalışma alanları azalacak ve devlet para kazanma kaynağı olarak görülmeyecektir.

sonuç itibariyle libya'daki tüm siyasi tarafların 2013 yılı zarfında ve 2014 yılı başında minimum düzeyde siyasi, sosyal ve ekonomik istikrar sağlamakta aciz kaldıkları gözlemlenebilir. ortada devrimden devlete dönüşme sürecini baltalamak amacıyla bölgesel ve uluslararası güçlere katılan yerel taraflar var.

ayrıca mısır'daki 3 temmuz darbesi'nin, tüm arap coğrafyası üzerinde bıraktığı olumsuz sonuçları ve (yönetimlerin değiştiği ülkelerde) önceki rejimlerin direncini güçlendirdiğini inkar etmek mümkün değil.

hişam abdulhamid abdulati şelevi, libyalı yazar ve araştırmacıdır. 1995 yılında bingazi üniversitesi hukuk fakültesi'nden mezun olan şelevi, 1998'den beri özel bir emlak bankasında hukuk danışmanı olarak görev yapıyor.

bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera'nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Hişam Şelevi

hişam şelevi, libyalı tanınmış bir yazar ve araştırmacıdır. 1995 yılında bingazi üniversitesi hukuk fakültesi'nden mezun olan şelevi, 1998'den itibaren bir mortage bankasında müsteşar olarak görev yapıyor. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;