Görüş

AK Parti'nin aday listesi, 'Yeni Türkiye'nin rengi

AK Parti'nin adayları belirlenirken “vitrin aday, flaş aday, transfer aday” tercih edilmediği, başkanlık sisteminin oluşturulmasını destekleyecek hukukçu ve kamu yöneticilerine yer verdiği görülüyor.

türkiye, 25. dönemde tbmm’de görev yapacak milletvekillerini seçmek üzere 7 haziran 2015 günü genel seçimlere gidiyor. seçim sürecinin başlıca dönüm noktalarından biri olan aday belirleme süreci nihayet tamamlandı ve partiler aday listelerini yüksek seçim kurulu’na (ysk) teslim ettiler. siyasi partilerin seçimlerde yarışacak adaylarını belirleme süreçleri, o ülkelerin bir yandan demokrasisinin kalitesi, diğer yandan siyasi-ideolojik dengelerinin elit kesimleri tarafından nasıl görüldüğüne ilişkin kritik ipuçları verir.

ak parti listesinde, başkanlık sisteminin oluşturulmasına destek verecek birikime sahip hukukçu ve kamu yöneticilerine yer verildiği vurgusu hakim. 

by Birol Akgün

abd başta olmak üzere pek çok ülkede aday listeleri, siyasi partilerin kendi içinde yaptıkları demokratik rekabete dayalı önseçimler ile belirlenir. ancak bizim ülkemizde pek çok nedenden dolayı hiçbir parti adaylarının tamamını önseçimle belirlenmiyor; aday listesi her partinin kendisinin karar verdiği farklı yöntemlerle oluşturuluyor. bu yüzden türkiye’de bazen aday belirleme sürecinde halkın tercihlerinin etkisiz kaldığı, bunun yerine siyasi partilerin iç gruplaşma ve hiziplerinin kendi aralarındaki oligarşik rekabet ve pazarlık süreciyle oluşturulduğu eleştirileri yapılıyor.

hiçbir siyasi partide gerçek anlamda ön seçim yapıl(a)mamasının sebebi ise pek çoktur. bunların başında yakın döneme kadar hükmünü sürdüren vesayetçi demokratik sistemin varlığı gelir. 1982 anayasası ve siyasi partiler kanunu, ideolojik gerekçelerle partilerin kolayca kapatılmasına izin vermekteydi. çoğu zaman milletvekillerinin sözleri ve davranışları kapatma gerekçesi olarak kullanıldığından, parti üst yönetimleri risk almama adına sağlıklı ön seçim yapılmasını arzu etmemekteydi. bugün ise ön seçim yapılmamasının nedenleri arasında; vesayetçi ruhun zayıflamış olsa da halen devam etmesi, liderlerin parti disiplinini koruma arzusu ve illerdeki delege sisteminin yarattığı endişeler sayılabilir.

bir başka sorun, “seçilme hakkının” etkin kullanımı konusunda yasalardaki kimi sınırlamaların siyasetin alanını daraltmasıdır. örneğin; kamu görevlilerinin seçimlerde aday olabilmeleri için görevlerinden 3 ay önce istifa etmeleri gerekiyor. bu durum, askerlik ve yargı mensupları için hâlâ anlamlı olsa da akademisyenler, tıp doktorları ve benzeri meslek grupları için gerekli değildir.

memurların 3 ay öncesinden istifa etmeleri kuralı, parlamentoda en çok avukat, mühendis ve muhasebeci gibi serbest çalışabilen ve adaylık için sınırlaması bulunmayan meslek gruplarının temsil edilmesine yol açıyor. bu da halkın iradesinin yalnızca belli kesimlerce temsil edilmesi gibi çarpık sonuçlar ortaya çıkarıyor. o yüzden partilerin aday listelerini yaparken yalnızca cinsiyet, yaş ve etnik grup kotası değil, demokratik temsil adına mutlaka toplumdaki ağırlığına göre meslek kotası da uygulamaları şarttır.

ak parti’nin ‘yeni türkiye’ listesi

aday adaylığı başvurularında, iktidardaki adalet ve kalkınma partisi (ak parti), en çok tercih edilen (6.223 kişi) siyasi parti olmuştur. bu durum, ak parti’nin seçimlerden yeniden iktidar olarak çıkacağına ilişkin kamuoyu beklentisinin bir sonucu olarak okunabilir.

diğer yandan ak parti’nin üç dönem kuralını işletmesinden dolayı, bakanlar kurulu’nun bazı üyelerinin de aralarında bulunduğu 70 civarındaki güçlü milletvekilinin tekrar aday olamaması ve partideki genel başkanlık değişiminin yarattığı yenilenme fırsatının, bunu kendileri açısından şansa dönüştürmek isteyenleri ümitlendirdiği anlaşılıyor. bu arada üst düzeyde görev yapan pek çok bürokrat da birikimlerini parlamentoya taşımak ümidiyle adaylık için iktidar partisine başvurmuştur.

ak parti’nin aday profilinin türkiye’nin aynası olması idealini açıkça dile getiren parti yetkilileri, önseçim yerine temayül yoklamasına başvurmuşlar. ayrıca illerdeki sivil toplum kuruluşları’nın (stk) görüşünü de alarak tercihlerini demokratik bir zemine oturtmak istemişler. üç dönem kuralına takılmayıp yeniden aday olma hakkına sahip olan 242 milletvekilinden yalnızca 137’si ak parti listesinde kendine yer bulabilmiş. bu da ciddi bir kan değişimi anlamına geliyor.

cinsiyet açısından bakıldığında; 550 milletvekili adayının 99’unu kadınlardan oluşuyor. üstelik kadın adayların yarıya yakını (42’si), başörtülü adayların meslek grupları dağılımına bakıldığında ise şöyle bir tablo ortaya çıkıyor: 110 hukukçu, 29 doktor, 36 akademisyen, 80 idareci, 64 eğitimci, 66 özel sektör çalışanı ve 18 gazeteci-yazar.

ak parti'nin, adaylarını belirlerken özellikle nepotizm, yozlaşma ve yolsuzluk ithamlarından kaçınmak için bilhassa parti yöneticilerinin akrabalarını değerlendirme dışı bıraktığı anlaşılıyor. diğer yandan parti içinde ikilik çıkarmaya müsait, parti disiplininin dışına çıkabilir endişesi uyandıran isimlerden de uzak durma yolunun seçildiği, ayrıca “vitrin aday, flaş aday, transfer aday” düşüncesine gerek görülmediği ilan ediliyor.

ak parti listesinde, başkanlık sisteminin oluşturulmasına destek verecek birikime sahip hukukçu ve kamu yöneticilerine yer verildiği vurgusu hakim. ak parti’nin paralel yapı ile mücadele sürecinde yaşadığı tecrübelerin de aday belirlemede etkili olduğu; bundan dolayı liyakat kadar sadakat ve güvenilirliğe de önem verildiği ifade ediliyor.

7 haziran seçimlerinde rekabetin iki temel eksende şekilleneceği söylenebilir. birinci eksen; milliyetçilik ekseni olup daha çok türk milliyetçiliği ile etnik temelli kürt milliyetçiliği kutuplaşmasıdır. ikinci eksen; ‘yeni türkiye’ projesi ile statüko yarışıdır.

by Birol Akgün

parlamentoda 1982 anayasası’nı tek başına değiştirecek minimum çoğunluğa (330 ve üstü milletvekiline) erişmek isteyen ak parti’nin aday belirlemede ince bir strateji izlediği listeye yansımış durumda. bu strateji, birkaç niteliği içeriyor:

1) cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan’ın izleri listeye yansımış. milli istihbarat teşkilatı (mit) hakan fidan’ın adaylığını geri çekmesi gibi.

2) yeni başbakan ve ak parti genel başkanı ahmet davutoğlu’nun danışmanlar ekibi, milletvekili aday listesinde seçilecek sıralardan yer bulmuş.

3) bakanlar veya ak parti üst yöneticileri, büyükşehirlerde liste başı yapılarak oy maksimizasyonu stratejisi izlenmiş.

4) seçim rekabetinin milliyetçilikler üzerinden olacağı varsayımı ile iç anadolu’da daha milliyetçi, güneydoğu’da ise tanınmış kürt aktörlere yer verilmiş.

5) istanbul, ankara ve izmir gibi illerin listelerinde, türkiye’deki herkese hitap edecek, nispeten popüler isimler tercih edilmiş.

7 haziran seçimlerinde rekabetin iki temel eksende şekilleneceği söylenebilir. birinci eksen; milliyetçilik ekseni olup daha çok türk milliyetçiliği ile etnik temelli kürt milliyetçiliği kutuplaşmasıdır. burada özellikle milliyetçi hareket partisi (mhp) ve halkların demokratik partisi’nin (hdp) ak parti’den oy çalma strateji izleyecekleri söylenebilir. ikinci eksen; ‘yeni türkiye’ projesi ile statüko yarışıdır. değişimi ve reformcu çizgiyi teşmil eden ak parti, bu noktada statükocu çizgiye konuşlanmış mhp ve cumhuriyet halk partisi (chp) ile yarışacaktır.

prof. dr. birol akgün, stratejik düşünce enstitüsü (sde) başkanı ve konya necmettin erbakan üniversitesi öğretim üyesi. ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi kamu yönetimi bölümü'nden mezun oldu. yüksek lisans ve doktorasını case western üniversitesi'nde (abd) tamamladı. kaleme aldığı kitaplarından bazıları: 'türkiye'de seçmen davranışı, partiler sistemi ve siyasal güven' (nobel yayınları, 2006), '11 eylül sonrasında dünya, abd ve türkiye' (tablet kitabevi, 2006), 'amerikan başkanlığı: cumhuriyetten imparatorluğa' (orion yayınları, 2008, şaban tanıyıcı ile birlikte).

twitter'dan takip edin: @birol_akgun

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera'nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Birol Akgün

stratejik düşünce enstitüsü (sde) başkanı ve yıldırım beyazıt üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi öğretim üyesi. ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi kamu yönetimi bölümü'nden mezun oldu. yüksek lisans ve doktorasını case western üniversitesi'nde (abd) tamamladı. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;