Görüş

Ankara'nın PYD politikasının ana hatları

Türkiye, PYD'nin Suriye'de tek taraflı olarak özerklik ilan etmesi gibi girişimleri kabul etmezken, uyguladığı baskılar örgütü rasyonel bir zeminde hareket etmeye zorluyor.

PYD Eş Başkanı Salih Müslim [AFP]

suriye'de 15 mart 2011’de başlayıp kısa sürede kanlı bir iç savaşa dönüşen isyanın türkiye açısından doğurduğu önemli sonuçlar arasında, demokratik birlik partisi'nin (pyd) ülkenin kuzeyinde etkinlik kurmaya çabası yer alıyor.

ciddi toplumsal, siyasal, ekonomik ve dış politik alanda maliyetler ödeten kürt sorunu'nu çözmek için türkiye, 2013 başında çözüm süreci adıyla yeni bir girişime adım attı. tam da bu dönemde suriye'nin kuzeyinde pyd öncülüğünde, mezkur süreci akamete uğratacak gelişmeler yaşanmaya başladı.

pyd'nin atacağı kontrolsüz adımlar, türkiye'nin hem suriye politikasına, hem de çözüm süreci projesine zorluk çıkaracak potansiyel bir tehdit teşkil ediyordu. ankara ilk başta bir taraftan pyd'yi net şekilde uyarırken, diğer taraftan gerekli müzakereleri gerçekleştirmeyi ihmal etmedi. pyd lideri salih müslim istanbul'a davet edilerek türkiye'nin kaygıları ve düşünceleri kendisine net bir şekilde aktarıldı.

söz konusu görüşmede ankara, temasların devamı için müslim'den 4 şartın yerine getirilmesini talep etti:

1) beşşar esed yönetimiyle işbirliği yapılmaması,

2) rejim karşıtı muhaliflerle birlikte hareket edilmesi, 

3) suriye'nin kuzeyinde tek taraflı davranışlardan kaçınılması,

4) terör örgütlerinin desteklenmemesi.

keza ankara, (türkiye'de ve bölgedeki) kürtlere ve kürt sorunu'na bakışının temel esaslarını müslim'e tüm ayrıntılarıyla anlattı. bu görüşmeden sonra pyd ile ilişkilerinin iyi gideceğini düşünüyordu. ancak gelişmeler, ankara'nın beklentilerinden farklı yöne evrildi. suriye içindeki gelişmeleri, bölgesel ve uluslararası konjonktürü kendi lehine gören ve bu fırsatı kullanmak isteyen pyd, türkiye'yi rahatsız edecek davranışlar içerisine girmekten çekinmedi.

türkiye'nin politikası, içeride ve dışarıda kritik adımlar atarak pyd'yi yalnızlaştırma üzerine oturuyor. yalnızlaştırma taktiğini yürütürken ankara'nın iki uygulamasının, pyd'yi oldukça zorladığı görülüyor.

by Mehmet Şahin

bu süreçte pyd, öncelikle suriye'de kürtlerin yoğun olarak yaşadığı yerlerde, diğer kürt grupları da dışlayarak yönetimi ele geçirmeye çalıştı. bu amacına ulaşmak için diğer kürt gruplarla çatışmaya bile girdi. silahı kullanarak ele geçirdiği bölgelerde kasım 2013'te özerklik ilan ettiğini duyurdu. bununla da kalmayıp, esed güçleriyle işbirliği yapmaktan kaçınmadı. muhalifleri zora sokacak davranışlar içine girdi.

pyd aynı zamanda türkiye'yi, suriye'de radikal grupları desteklemekle suçlayarak zorla sağladığı fiili konumunu meşrulaştırmaya çalıştı. bölgedeki diğer kürt gruplara karşı takındığı baskıcı tavrı ve rejim güçleriyle birlikteliğini örtmek için radikal grupların katliamıyla karşı karşıya kaldığı tezini işlemeye çalıştı.

bölgedeki çatışma ortamını kullanarak türkiye ve irak bölgesel kürt yönetimi'ni (ibky) rahatsız edecek şekilde davranmaktan çekinmeyen pyd'nin tek yanlı olarak attığı tüm bu adımlar, hem ankara hem de erbil’de ciddi rahatsızlık doğurdu.

suriye ve bölgedeki gelişmeler, pyd'nin de tavrının değişmesine neden oldu. özellikle suriye'nin kuzey bölgelerinde irak şam islam devleti (işid) gibi radikal grupların baskısının giderek artması ve mesut barzani liderliğindeki irak bölgesel kürt yönetimi'nin net tavrı, pyd'yi zorlamaya başladı.

ankara'nın hamleleriyle giderek sıkışmaya başlayan pyd, bölgedeki halkın açlıkla karşı karşıya olduğunu ileri sürerek türkiye'nin sınırlarını açmasını istedi. bunun üzerine pyd ile ankara arasında yeni bir yakınlaşma sürecinin başladığı söylenebilir.

ankara-erbil işbirliği pyd'yi zorluyor

ankara'nın pyd'ye karşı tavır alırken birçok hususu dikkate alarak hareket ettiği görülüyor. türkiye pyd politikasını belirlerken, başta çözüm süreci olmak üzere iç ve bölgesel dengeleri gözeterek hareket etme zorunluluğu hissediyor.

bir taraftan çözüm süreci devam ettirilirken, diğer taraftan kürt karşıtı politikanın takip edilemeyeceği ortada. bu yüzden ankara, en başından itibaren hem kendi içinde hem de bölgede kürt halkının güven duygularını zedelemeyecek şekilde hareket etmeye gayret etti.

bu bağlamda ankara, yaptığı açıklamalarla ve aldığı tavırla kürt halkının meşru haklarına karşı olmadığını, yalnızca pyd'nin bölgede tek taraflı girişimlerine karşı durduğunu göstermeye çalıştı. irak bölgesel kürt yönetimi'nin pyd konusunda ankara'ya yakın yaklaşımı, bu bağlamda türkiye'nin elini güçlendiren bir etkiye yol açtı.

tüm engellemelere rağmen ankara'nın, kürt sorunu'nu çözme noktasındaki kararlılığını gösteren çözüm süreci konusundaki tavrının, türkiye'deki kürt halkı tarafından takdir edildiği görülüyor.

by Mehmet Şahin

türkiye'nin politikası, içeride ve dışarıda kritik adımlar atarak pyd'yi yalnızlaştırma üzerine oturuyor. yalnızlaştırma taktiğini yürütürken ankara'nın iki uygulamasının, pyd'yi oldukça zorladığı görülüyor:

bunlardan birincisi, türkiye'nin irak bölgesel kürt yönetimi ile ilişkilerini, başta enerji ve ekonomi olmak üzere, hemen hemen her alanda kararlı bir şekilde çok ileri bir düzeye taşıması. ikincisi, çözüm süreci'ni sürdürme konusundaki kararlı tavrından vazgeçmemesi.

bağdat'taki irak merkezi yönetiminin erbil üzerinde baskı oluşturma girişimlerine karşı ankara'nın açıkça irak bölgesel kürt yönetimi'nin yanında durması, bölgedeki kürt halkının türkiye'ye bakışını olumlu yönde değiştirdi.

kürtlerin ankara'ya olumlu bakışı güçlenerek devam ediyor. erbil'in ankara'yı kendi geleceği açısından stratejik bir destekçi olarak gördüğü anlaşılıyor. bu da pyd'nin türkiye karşıtı söyleminin, bölgedeki kürtler üzerindeki etkisini ciddi şekilde kırıyor.

tüm engellemelere rağmen ankara'nın, kürt sorunu'nu çözme noktasındaki kararlılığını gösteren çözüm süreci konusundaki tavrının, türkiye'deki kürt halkı tarafından takdir edildiği görülüyor. 30 mart 2014 yerel seçimlerinin sonuçlarıyla somutlaşan bu eğilim, pyd'nin türkiye'deki muhtemel etkisini de ciddi şekilde sınırlıyor.

ezcümle, ankara-pyd ilişkilerinde üç eksende yaşanan gelişmeler, pyd'yi daha rasyonel bir zeminde hareket etmeye zorluyor:

1. suriye ekseni: gittikçe derinleşen ve ülkenin kuzeyinde de yoğunlaşan iç savaş.

2. irak ekseni: türkiye ile irak bölgesel kürt yönetimi arasında yakalanan ilişki düzeyinin yüksekliği.

3. türkiye ekseni: ankara'nın kendi kürt sorunu'nu çözmek amacıyla yürüttüğü çözüm süreci.

bunun somut göstergelerinden biri de pyd heyetinin, 30 mart 2014 günü özel izinle türkiye'ye gelerek bir dizi görüşme gerçekleştirmesidir.

mehmet şahin, stratejik düşünce enstitüsü başkan yardımcısı, gazi üniversitesi uluslararası ilişkiler bölümü öğretim üyesi ve akademik orta doğu dergisinin eş-editörü. iran, suriye, israil, 2. körfez savaşı konusunda yayınlanmış dört ortak edit kitabı ve 'din-dış politika ilişkisi: abd örneği' (barış kitap basın yayın, 2009) başlıklı bir telif eseri bulunuyor. orta doğu, uluslararası politikada din ve türk dış politikası alanlarında çalışıyor.

twitter'dan takip edin: @teopolitik

bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera'nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Mehmet Şahin

stratejik düşünce enstitüsü (sde) başkan yardımcısı, gazi üniversitesi uluslararası ilişkiler bölümü öğretim üyesi ve akademik orta doğu dergisinin eş-editörü. orta doğu teknik üniversitesi (odtü) tarih bölümü'nden mezun oldu. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;