Görüş

Cemile’yi kurtarmak

Kız çocuklarının erken yaşta zorla evlendirilmeleri hâlâ büyük bir sorun. Rakamlar daha yapılacak çok iş olduğunu ama çabaların da boşa gitmediğini gösteriyor.

Nurcan Çetinbaş'a göre, kronik bir hal alan çocuk yaşta evlendirme ve çocuk istismarı sorunlarının çözümü için samimi adımlar atılması gerekiyor. [Fotoğraf: AA-Arşiv]

bak, yeni gelin fatma, onu kardeşime aldık.

ziyarete gitttiğim arkadaşımın evinde bu cümleyi duyduğum anı ve mutfağın köşesine ilişmiş 14 yaşındaki boynu bükük fatma’nın yüzünü hiç unutmadım. bu evliliği polise ihbar edemedim fakat çocuk yaşta evlilikle mücadele etmeye o an karar verdim.

o gün hiç sesini çıkarmadan köşede oturan ve hatta belki de bu yaşına kadar da hiç sesi çıkmayan fatma’ya sokulup “sana yardım edebilirim” dedim. kız çocuğu başını eğip mırıldandı: beni amcamın şiddetinden kurtaracak, istanbul’a götürecek. ne yapabilirim ki ben? bu, benim kaderim. hem iki karısı daha var, bana çok bulaşmaz.

fatma’nın sözlerine yansıyan kabullenmişlik ve çaresizlik, türkiye’de bu kaderi yaşayan pek çok kız çocuğunda da var.

türkiye istatistik kurumu'nun (tüik) verilerine göre, 2012’de 18 yaş altında evlenen kız çocuğu sayısı 128 bin 550, erkek nüfusu ise 14 bin 189 idi. 16-17 yaş grubundaki kızların yüzde 69,9'u kendisinden 6 ve daha büyük yaşta bir erkekle evlendirilmişti. neyse ki bu rakamlar düşüyor. yine tüik verilerine göre, 2014’te 34 bin 629, 2015’te ise 31 bin 337 kız çocuğu zorla evlendirildi.

zorla evlendirmelerin azalması, okula gitme oranlarıyla da doğrudan ilişkili. son 15 yılda, okullaşma oranında bir artış söz konusu. türkiye genelinde kız çocuklarının liseye gitme oranı yaklaşık yüzde 80 olsa da bu oran ülkenin doğusuna doğru gidildikçe azalıyor.

ailenin namusu, kız çocukları

hâlâ binlerden söz ediyoruz. maalesef yapılan tüm çalışmalar ve alınan önlemlere rağmen erken ve zorla evlilikler, türkiye’de kız çocuklarının insan hakları ihlali olarak yaşanmaya devam ediyor.

zorla evlendirmelerin azalması, okula gitme oranlarıyla da doğrudan ilişkili. son 15 yılda, okullaşma oranında bir artış söz konusu. türkiye genelinde kız çocuklarının liseye gitme oranı yaklaşık yüzde 80 olsa da bu oran ülkenin doğusuna doğru gidildikçe azalıyor.

okullaşma oranının en düşük olduğu şehir ise muş. biz de muş kadın çatısı derneği olarak bu bölgede farkındalığı arttırmak, zorla evlendirmelerin önüne geçmek, okullaşma oranını artırmak için çalışıyoruz.

muş’ta bu sorunla mücadele etmek elbette kolay olmadı. çünkü kız çocukları ailenin ve toplumun namusu, mahremi, ailede onun adına karar alınabilecek en kolay bireydi. bu algıdan dolayı da kız çocuklarının çoğu okula gönderilmiyordu, ya evlendiriliyor ya da tarlada ahırda ucuz iş gücü olarak kullanılıyorlardı.

bu mahrem alana girmek ve insanların fikirlerini değiştirmeye çalışmak tam bir deli işiydi, hâlâ da öyle...

on yılı aşkın süredir yüzlerce kız çocuğuyla dayanıştım/dayanıştık. bazılarının hikayesinin vardığı yer bize güç verdi, bazılarınınkiyse felaketle sonuçlandı. felaketle sonuçlanan her hikaye bizi biraz daha hırslandırdı.

cemile’nin öyküsü

başarıya ulaştığımız her hikaye hem örnek hem de benzer kaderi paylaşabilecek başka kız çocuklarına umut oldu. gerçek adını maalesef paylaşamayacağım cemile’nin öyküsü de bunlardan biriydi.

ortaokul son sınıftaki cemile 45 yaşlarında bir adam tarafından kaçırılmıştı. adam bulundu, cemile ailesine teslim edildi. fakat köydeki dedikodular tabii ki alıp başını gitmişti. cemile, bunu bahane eden babası ve abisi tarafından sürekli şiddete maruz kaldı. abisi ‘sen namusumuzu kirlettin, ya seni öldüreceğiz ya da evleneceksin” diye kızı tehdit ediyordu. tehditler gerçeğe dönüştü. cemile, bir gün abisi tarafından çenesi ve bir kolu kırılmış halde hastaneye kaldırıldı. tedavisinden sonra istemese de yine ailesine teslim edildi.

küçük cemile’nin kaderi, okulundaki ayşe öğretmen’den destek isteyince değişmeye başladı. ayşe öğretmen, cemile’nin hayati tehlikesi olduğunu söyleyerek kız çocuğunu okulda tuttu ve bize ulaştı. hemen işlemlere başladık. önümüzde aşılması güç bürokratik engeller vardı. aynı gün içinde köyden alınması gerekiyordu. jandarma ile görüşmemiz olumsuz sonuçlandı, “ya kızın kendisi ihbar etmeli ya da aile ve sosyal politikalar bakanlığı (asp) bize bilgi vermeli” diyorlardı. bakanlıkta ilgili uzmanları aradık fakat gelen yanıt “bugün alamayız, işlemler en az 2-3 gün sürer” şeklindeydi.

o kadar vakit yoktu. yılmadık. bu sefer aile ve sosyal politikalar il müdürü ile acil görüşme talep ettik. girişimler sonucunda nihayet cemile’yi korumaya aldırdık. şimdi asp koruması altında gerekli desteğin büyük bir kısmını alıyor ve okuluna devam ediyor. o köyden bizim desteğimizi duyan diğer kız çocukları “bakın, bize kötü davranırsanız, biz de derneğe gideriz” diyor.

maalesef cemilelerin sayısı çok fazla. onların sayısını azaltmak için olabildiğince çok sayıda okuldan alınma veya evlendirilme riski olan kız çocuğuna hukuksal, psikolojik ve danışmanlık desteği veriyoruz.

kafalar karışık

geçen bir yıl içerisinde 596 kız çocuğuyla görüşerek yaptığımız anket çalışması, bölgedeki kız çocuklarının zihin dünyasını anlamamıza yardımcı oldu. sonuçlar hem umut verici hem de düşündürücü.

ankete katılanların yüzde 90,6’sı çocuk evliliklerinin suç olduğunun bilincinde. ancak farklı sorulara verilen cevaplar, bu bilincin aslında çok da fazla yerleşmediğini ortaya koyuyor. misal, ailesi kendisini erken yaşta birisiyle zorla evlendirmek isterse, neler yapabileceğini bilenlerin oranı maalesef yüzde 78.

öncelikle çalışmaya katılan 10-15 yaş arası kız çocuklarının yüzde 7’ye yakını kendilerinin de erken evlilik tehdidi altında olduğunu belirtmiş. yüzde 45,8’inin çevresinde 18 yaşından önce evlendirilenler var, dörtte birinin çevresinde ise erken evlilik tehdidi altında olanlar var.

yüzde 90,6’sı çocuk evliliklerinin suç olduğunun bilincinde. ancak ankette farklı sorulara verilen cevaplar, bu bilincin aslında çok da fazla yerleşmediğini ortaya koyuyor. misal, ailesi kendisini erken yaşta birisiyle zorla evlendirmek isterse, neler yapabileceğini bilenlerin oranı maalesef yüzde 78.

“kimin hangi yaşta, kiminle evleneceğine ailesi karar vermelidir” görüşünde olan kız çocuklarının oranı, yüzde 22,2. “eğer eşinin ailesi ile beraber yaşıyorsa çocuk yaşta evlenmenin zorlukları ortadan kalkar” diye düşünenlerin oranı ise, yüzde 30,7; yüzde 11,8 ise bu konuda kararsız. “kız çocukları erken olgunlaştıkları için adet gördükten sonra hemen evlenmelerinde sakınca yoktur” önermesini kabul edenlerin oranı yüzde 22,3; yüzde 8 ise kararsız.

eşini seviyorsa 18 yaşın altında evlenmenin zararı olmadığını düşünenlerin oranı ise yüzde 20,6. ailelerinin kendilerini okuldan alıp zorla evlendirmeye kalkışmaları halinde, kız çocuklarının ailesine saygısızlık etmemesi ve durumu kabul etmesi gerektiği görüşünde olanların oranı ise, yüzde 17,4.

elbette umut veren sonuçlar da var. değerlendirmede yer alan kız çocuklarının yüzde 80’i kendilerine evlenmeleri konusunda baskı yapıldığı takdirde kamu görevlilerine (öğretmen, müdür, muhtar vb) haber verebileceğini, kolluk kuvvetlerine (polis, jandarma) ve/veya ilgili sivil toplum kuruluşlarına başvurabileceklerini ifade etmiş.

yüzde 94,5 ise eğitimine devam etmenin ve ileride iyi bir iş sahibi olmanın kendisi için çok önemli olduğunu belirtmiş.

ne yapmalı?

rakamlar daha yapılacak çok iş olduğunu ama çabaların da boşa gitmediğini gösteriyor.

her gün yüzlerce kız çocuğu evlendiriliyor ve istismar ediliyor. kronik olan bu sorunları çözmek için samimi adımların atılması gerekiyor.

mutfakta bana başka çaresi olmadığını fısıldayan fatma’nın kendi hayatıyla ilgili karar vermeye yetkisi yoktu onun adına birileri karar vermişti. kız çocuklarının tam da bu konuda fikirleri değişmeli. fatma yalnız olmadığını bilmeli, cemile ile aynı kaderi paylaşanlar ise kaderlerini değiştirebileceklerini... onların buna inanabilmesi için yapılacaklar ise aslında belli.

mevcut yasaların uluslararası yasalara uygun hale getirilmesi ve uygulanması, aile ve sosyal politikalar bakanlığı, milli eğitim bakanlığı gibi ilgili bakanlıkların ve diyanet işleri başkanlığı’nın, sivil toplum örgütlerinin koordineli çalışması, farkındalık çalışmaları yapmaları, çocuk ihmal ve istismarı davalarında iyi halin uygulanmaması, çocuk yaşta evlendirilmelerde aracı olan kişilerin insan ticareti kapsamında yargılanması kesinlikle bu konuda çok büyük değişim yaratacaktır. kız çocuklarının okula devamının sağlanması için devlet tarafından burs verilmesi ve birey olarak güçlendirilmesi de dolaylı olarak çocuk yaşta evlilikleri azaltacaktır.

nurcan çetinbaş, muş kadın çatısı derneği genel koordinatörü.

twitter'dan takip edin: @nurcancetinbass

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera’nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Nurcan Çetinbaş

muş kadın çatısı derneği genel koordinatörü. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;