Görüş

Çözüm Süreci'ni ne bekliyor?

Türkiye ve PKK'nın siyasi bir çözüm yönünde çalışmaktan başka seçeneği yok. İkisi de savaşın devam etmesini kaldıramaz. Bu açıdan artık Çözüm Süreci'ni başlatanların bile süreci kesin olarak bitirmesi mümkün değil.

Dalay'a göre PKK’nın Kürt sorununun silahlı mücadele safhası sona erdikten sonra örgütün neye dönüşeceğine dair net bir fikri var gibi görünmüyor. [Fotoğraf: AFP-Arşiv]

son günlerde patlak veren şiddet olayları ve güvenlik güçleri ile yasadışı kürdistan işçi partisi (pkk) arasında yaşanan çatışmalarla beraber meşhur çözüm süreci de bilinmez sulara girdi.

bağımsızlık savaşına 1970'lerin sonunda başlayan pkk, o tarihten bu yana türkiye'de özerklik ve kürtlere daha fazla hak tanınması için mücadele ediyor.

2013 yılında türk hükümeti ve pkk'nın hapisteki lideri abdullah öcalan, otuz yılı aşkın süredir devam eden kürt sorununa çözüm bulmak için bir ateşkes anlaşması yaptı.

türkiye'nin son olarak kuzey irak'taki pkk kamplarını havadan bombalaması üzerine ise kandil ateşkesin anlamını yitirdiğini açıkladı.

keza cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan da pkk'nın saldırıları sürerken sürece devam edilmesinin imkansız olduğunu söyledi.

aslına bakılırsa, çözüm süreci bu son çatışmaların öncesinden beri büyük ölçüde durmuş vaziyetteydi.

suriye'deki karışıklık, gezi parkı protestoları ve hükümet ile gülen cemaati arasındaki güç mücadelesi gibi türkiye iç politikasında yaşanan gelişmeler ve geçtiğimiz yıl ülkenin arka arkaya üç kez seçime gitmesi, çözüm süreci'nin başka meselelerin gerisine düşmesine neden oldu.

bununla birlikte, süreci çökme noktasına iten, suriye krizinin doğrudan etkileridir.

çözüme farklı bakış açıları

bunun dışında, sürece ve tarafların benimseyeceği olası kararlara yönelik farklı bakış açıları ve pkk'nın çatışma sonrası süreçte oynayacağı role ilişkin kafa karışıklığı da sürecin ilerlemesi önünde zorlu birer engel teşkil ediyor.

çözüm süreci'ndeki son gelişmeler, daha büyük bir sorunun belirtileri, sebebi değil.

bu gelişmeler süreci sekteye uğratsa da tamamen raydan çıkarma ihtimali zayıf.

çözüm süreci'ni bitirip kanlı çatışmaların yaşandığı eski günlere dönmenin bedeli, her iki tarafın da sebep olmak istemeyeceği kadar yüksek.

türk ve kürt toplumları şiddetin olmadığı, normal bir ortamda yaşamanın tadını bir kez almışken, uzun soluklu ve yorucu bir savaşı yeniden başlatmak, türkiye ve pkk'ya bedeli kazanımından çok daha ağır olacak bir zaferden başka bir şey kazandırmaz.

iç siyaset cephesinde ortalık duruluncaya dek sürecek, zorlamaya dayalı bir geçiş sürecine tanık oluyoruz.

bu arada da türkiye ile suriyeli kürtler arasında bir tür geçici anlaşma sağlanarak her iki tarafın da kendine gelmesinin önü açılmalı.

sürecin başından itibaren türk ve kürt taraflarının kürt sorunu ve bu sorunun olası çözümüne dair anlayışı büyük ölçüde farklı oldu.

çözüm ne?

kürtler açısından aradaki çatışma, artık resmedilenin aksine sadece bireysel düzeyde bir demokrasi mücadelesi meselesi değil.

kürtler artık kürt sorununu ilgili tüm hak ve ayrıcalıklarıyla ulusal bir mesele olarak görüyor ve kürt hareketi ayrılıkçı olmasa da, hareketin amacına ulaşması için ciddi düzeyde yetki devri ve kamu idaresinin yeni ve çok kültürlü bir türk siyasi kimliğini yansıtacak şekilde yeniden düzenlenmesi şart.

hükümetin amacı ise, bunun aksine, kürt meselesini mümkün mertebe ülkedeki demokrasi açığının bir fonksiyonu olarak görmek ve dolayısıyla da ülke genelinde kimlik gruplarına yönelik olarak atılacak demokratikleşme adımları ile halledilebilecek bir sorun olarak tutmak.

bu tür bir anlayış da tahmin edileceği üzere kürtlerin taleplerini karşılamıyor.

ülke içindeki atmosferden ve irak kürdistan bölgesel yönetimi ile suriye'de yeni yeni filizlenen özerk kürt bölgesi örneklerinden cesaret alan türkiyeli kürtler, merkezden çepere ciddi bir yetki devri ve siyasi sistemde değişiklik beklentisi içinde. bu imtiyazlar, soruna yönelik anlamlı her türlü çözümün ayrılmaz bir parçası sayılacaktır.

her iki taraf da türkiye'deki kürt sorununun esas niteliğine ilişkin görüş ayrılıklarını gideremediği takdirde, barış süreci açıklanan hedefine ulaşamayacak, yani her iki tarafa da uygun bir siyasi çözüm bulunamayacaktır.

dahası, pkk, arap baharı'nın başlamasından bu yana rojava olarak bilinen suriye'nin kürt bölgesine ciddi siyasi sermaye yatırımı yapıyor.

suriye'deki gelişmeler, çözüm süreci açısından bir "kazan ya da kaybet" noktası. nitekim ekim 2014'te işid'in suriye'nin kuzeyindeki kürt kasabası kobani'yi kuşatmasının ardından kürt siyasi hareketinin başlattığı protesto dalgası da bunu açık bir şekilde doğrulamış oldu.

bölgesel kürt politikası eksikliği

ülke genelindeki protestolar, 50'den fazla insanın ölümüne neden olurken, tüm çözüm süreci'ni de hezimete uğrattı.

benzer şekilde, suriye'nin kürt bölgesindeki son gelişmeler de sürecin başarısını ciddi şekilde tehlikeye soktu. özellikle de artık sadece suriye ile sınırlı kalamayan ve türkiye topraklarına da taşarak can kaybına neden olan pkk-işid savaşı bunda etkili oldu.

türkiye, suriye kürtleri başta olmak üzere net bir bölgesel kürt politikası benimsemediği müddetçe, çözüm süreci'nin de kayda değer bir şekilde ilerleme ihtimali yok.

by Galip Dalay


işid'in düzenlediğinden şüphelenilen suruç'taki bombalı intihar saldırısı bunun en önemli örneği.

sonuç itibariyle, kürtlerin işid'e karşı verdiği mücadele, bir zamanlar ortadoğu'da dağınık bir tablo çizen kürt grupları toplum seviyesinde bir araya getirerek ortak bir kürt bilinci oluşturdu.

türk dış politikası ise bu yeni eğilim karşısında yeterince hazırlıklıymış gibi bir görüntü vermiyor.

türkiye bu yeni gerçeğe uygun bir dış politika oluşturmak yerine, kürdistan demokrat partisi (kdp), pkk, kürdistan yurtseverler birliği (kyb) ve demokratik birlik partisi (pyd) unsurlarının her biri için ayrı kural ve stratejilere dayalı, parçalı bir kürt politikasına sadık kalıyor. yani bölge genelindeki kürtlere ilişkin "makro" ölçekte bir kürt politikası yok.

bu yaklaşımın ise birçok sorunla karşı karşıya kalması muhtemel. ortak bir kürt bilincinin ortaya çıkması, kürdistan'ın bir bölgesinde yaşanan gelişmelerin diğer bölgelerde de ciddi sonuçlar doğuracağı anlamına geliyor.

bu bakımdan türkiye, suriye kürtleri başta olmak üzere net bir bölgesel kürt politikası benimsemediği müddetçe, çözüm süreci'nin de kayda değer bir şekilde ilerleme ihtimali yok.

her iki tarafın da kendilerine ve çatışma sonrası dönemde üstlenecekleri rollere dair net bir vizyonunun olmadığı bir barış süreci başarıya ulaşamaz.

barış sürecinin yeniden canlandırılması

pkk'nın kürt sorununun silahlı mücadele safhası sona erdikten sonra örgütün neye dönüşeceğine ilişkin net bir fikri var gibi görünmüyor.

tüm bu pürüzlere rağmen, çözüm süreci'nin yeniden canlandırılabileceğine dair yeterince yapısal neden mevcut - bilhassa da söz konusu nedenler siyasi esneklik ve güçlü bir liderlik ile bir arada olursa.

barış sürecinde, sürece ters düşen sorunlu alan ve meselelerin tanımlanabilmesi, sürecin başarılı bir şekilde devam ettirilmesi açısından büyük önem taşır ki türkiye ve kürtler nihayet bunu yapabilecek durumda. barışa engel olan başlıca sorunların tespiti, uzlaşma sürecine doğrudan faydalı olacaktır.

kuzey irlanda barış sürecinde ingiltere'nin baş müzakereciliğini yapan jonathan powel da bir süre önce verdiği bir demeçte bu konunun önemle altını çizdi. süreç içerisinde yaşanan her başarısızlığın ardından, tarafların aralarındaki görüş ayrılıklarının niteliğine dair dersler çıkardığını belirten powel, bunun da sonraki barış denemeleri açısından faydalı olabileceğini ifade etti.

bunu göz önünde bulundurduğumuzda, türkiye'deki çözüm süreci'nin zor bir dönemden geçtiğine şüphe yok. manşetler yine ölen türk ve kürt gençlerinin haberleri ile dolu.

buna rağmen türkiye'nin de pkk'nın da siyasi çözüm yönünde çalışmaktan başka seçeneği yok. ikisi de savaşın devam etmesini kaldıramaz.

bu açıdan artık çözüm süreci'ni başlatanların bile süreci kesin olarak bitirme imkanı yok. süreçte aksaklıklar yaşanıyor, ama tamamen sona ermesi gibi bir ihtimal söz konusu değil.

galip dalay, al jazeera studies center (ajcs) türkiye ve kürt çalışmaları kıdemli araştırmacısı ve al sharq forum araştırma direktörü. istanbul üniversitesi işletme fakültesi'nden mezun oldu. london school of economics and political science'tan (lse) yüksek lisans derecesi aldı. siyaset, ekonomi ve toplumsal araştırmalar vakfı (seta) siyaset araştırmacısı ve insight turkey kitap değerlendirmeleri editörü olarak görev yaptı. swp (german institute for international affairs) için raporlar hazırladı. orta doğu teknik üniversitesi (odtü) uluslararası ilişkiler bölümü'nde doktorasını sürdüren dalay, 'gmf on turkey' serisinin yazarlarından olup huffington post sitesinde blog kaleme alıyor.

twitter'dan takip edin: @galipdalay 

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera’nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Galip Dalay

al jazeera studies center (ajcs) türkiye ve kürt çalışmaları kıdemli araştırmacısı ve al sharq forum araştırma direktörü. istanbul üniversitesi işletme fakültesi'nden mezun oldu. london school of economics and political science'tan (lse) avrupa çalışmaları alanında yüksek lisans derecesi aldı. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;