Görüş

Derbide rekabet yeniden oluşuyor

İki kulübün de basketbola düzenli yatırım yapmaya başlamasıyla, Galatasaray-Fenerbahçe rekabetinin üst seviye maçlara yansıdığı günlere tanık oluyoruz. Final serisine hazırlanan ezeli rakipler bu sezon ikisi lig biri de Cumhurbaşkanlığı Kupası olmak üzere şimdiden üç maç yaptılar bile.

İki ezeli rakibin bu sezon oynadığı üç maçta Fenerbahçe iki Galatasaray ise bir kez güldü. [Fotoğraf: AA]

çok uzağa gitmeye gerek yok. ege denizi'nin öte yanına göz attığımızda şu günlerde takip edebileceğiniz önemli spor olaylarından birisi yani olympiakos–panathinaikos arasındaki basketbol ligi final serisi devam ediyor.

tarihsel, sosyal ve coğrafi bağlar da dâhil olmak üzere birçok açıdan galatasaray–fenerbahçe ikilisine benzetilen komşunun bu büyük rekabetinde iki kulübün basketbol takımları 1992-1993 sezonundan bu yana 14'üncü kez final serisinde karşı karşıya geliyor. zaten son dokuz sezonda bu iki takımdan başkası final yüzü göremedi. belki önceki sekiz yılın yedisini kazanarak yeşiller rekabeti domine etse de "tavla oynasalar kenarda binlerce kişi izler" diyebileceğimiz bu kağıt üstündeki büyük rekabetin basketbol sınırlarında sahaya yansımasını da görüyoruz.

bunun bizim hudutlarımız içerisindeki izdüşümüne baktığımızda ise bu kadar üzerine konuşulan bir çekişmenin üst seviyelerdeki eşleşmelere fazla tekabül etmediğiniz görüyoruz.

play-off sisteminin uygulanmaya başladığı 1983-84 sezonundan bu yana, galatasaray ve fenerbahçe bugün başlayacak final serisiyle beraber sadece üç kez karşılaşmış olacaklar. tabii ki 1940'lar ve 50'lerde lig öncesi samim göreç, erdoğan partener, ali uras, özer salnur, hüseyin kozluca, erdoğan karabelen, sacit seldüz, şengün kaplanoğlu, mehmet baturalp, can bartu ve sayısız özel ismin 'ezeli rekabet ebedi dostluk' söylemini basketbol sahalarına taşıdığı bir rekabet başlangıç dönemi var. fakat 1966'da başlayan türkiye deplasmanlı basketbol ligi'yle beraber devam eden bir öykü olsa da 70'lerde iyice gerileyen rekabetin 80'lerde efsane spor ve sergi sarayı dönemi dışında çok fazla canlandığı görülmüyor.

bazı dönem fenerbahçe bazı dönem galatasaray futbola konsantre kalıp müessese kulüplerinin ağırlığını hissettirmesinin de etkisi ve yönetimlerin de ekonomik olarak basketbola ilgi göstermemesinden mütevellit, rekabetin üzerine normal sezon maçları dışında toprak atılıyor. sadece bazı yöneticilerin kişisel sorumluluk alıp maddi fedakarlıklar yaptığı sezonlar hariç devamlılık gösteren bir üst seviye sportif çekişme yok. ta ki son yıllara kadar…

fenerbahçe'nin ülker'le birleşmesinden bu yana süreklilik ve istikrar ihtiva eden yapısının yanına galatasaray da 2005'teki ligden düşme tehlikesinin yaşattığı uyanışla yönetimin daha fazla ilgi gösterdiği ve sponsorlarla desteklenen yapıyla gelince son dört yılda ikinci kez final serisinde karşı karşıya gelecekler.

by Caner Eler


fenerbahçe'nin ülker'le birleşmesinden bu yana süreklilik ve istikrar ihtiva eden yapısının yanına galatasaray da 2005'teki ligden düşme tehlikesinin yaşattığı uyanışla yönetimin daha fazla ilgi gösterdiği ve sponsorlarla desteklenen yapıyla gelince son dört yılda ikinci kez final serisinde karşı karşıya gelecekler.

artık kağıt üzerindeki büyük bir rekabetin final serisine yansıdığı günlere tanık oluyoruz. üstelik son şampiyon galatasaray liv hospital ve son 'kupa beyi' fenerbahçe ülker'in cumhurbaşkanlığı kupası maçında karşılaşmaları ile sadece bu yıla özel üç maç yaptılar bile. vardıkları nokta aynı olsa da sezon serüvenleri birbirinden farklılık gösteriyor.

avrupa basketbol tarihinin son 20 yılına sekiz euroleague şampiyonluğu elde ederek damga vuran ünlü koç zeljko obradoviç'i takımın başına getiren fenerbahçe ülker sezona da çok hızlı girdi. euroleague ilk grup safhasını cska moskova ve barcelona'nın önünde lider tamamladı.

ligde ise kontrollü ve rahat başlandı. bireysel yeteneklerin yoğun olduğunu takımı bire bir basketbolun temel oluşturduğu bir yapıyla oynatmaya başladı koç obradoviç. bu, koçun önceden alıştığımız oyun planlarından farklıydı.

çok yüksek konsantrasyon gerektiren bu oyun tarzında sezon başı etkili olan fenerbahçe ülker yavaş yavaş preldzic ve bogdanoviç gibi önemli isimlerinin de formsuzlukları ve konsantrasyon kaybıyla düşüşe geçip sezon ortasında hem ligde hem de euroleague son 16'da çok bocaladı. yetenek yekünü fazla ancak takım kimyası ve oyun konsantrasyonu açısından sorun yaşayan bir fenerbahçe ülker vardı sahada.

kariyerleri boyunca yeteneklerinin yanında istikrarsızlıkları ile de bilinen linas kleiza, nemanja bjelica, bojan bogdanoviç ve özellikle de takımın gizli oyun kurucusu emir preldziç gibi basketbolcularla bunun yaşanması aslında çok da sıradışı değildi.

sezona çok hızlı giren fenerbahçe ülker'in, sırp koçun daha önceden yarattığı 'her halükarda başarı alışkanlığı' algısı nedeniyle biraz 'neler oluyor' havası hâkim olmaya başladı. sezon ortası yapılan transferlerin de etkisiz kalmasıyla obradoviç oyun şablonundan vazgeçip daha fazla ikili oyun üzerinden hücum eden bir takım oluşturmaya başladı.

bogdanoviç, kleiza, bjelica ve preldzic gibi hücum yönü çok kuvvetli çabuk ayaklı şutör forvetlere ek olarak hücumda mccalebb'in de montepaschi siena günlerinde daha aşina olduğu ve başarı gösterdiği sisteme dönüldü.

takım hem taktik hem de mental olarak buna daha iyi reaksiyon gösterdi. normal sezonu banvit'in arkasından ikinci sırada tamamlayan fenerbahçe ülker bilhassa da play-off serilerinde son karşıyaka maçı hariç çıkışa geçmiş, sahada daha derli toplu, uyumlu ve bıkkınlıktan uzak istekli gözüktü. sezon boyunca yaşanan sıkıntılardan oluşan yaraları iyileştirmiş gibiler.

hâlâ çember savunucu atletik bir uzuna sahip değiller ancak daha iyi yardımlaşan ve baskıyı kurabilen bir yapıdalar. oğuz savaş'ın da üstelik hem fiziksel hem de oyun olarak daha iyi bir şekilde geri dönmesiyle uzun rotasyonu zenginleşen sarı lacivertliler final serisine formda ve istim üzerinde geliyor.

galatasaray sakatlıklarla boğuştu

son dört yılda üçüncü kez finale ulaşan galatasaray liv hospital'da ise işler sezon başında sportif anlamda iyi başlarken sakatlıklar sponsorun ismiyle müsemma bir hale dönüştürdü takımı. daha geçen yıldan iyileşme süreci uzayan engin atsür, henry domercant gibi isimlerin yanı sıra takımın ana pivotu olması beklenirken sahaya dahi çok az çıkma şansı bulan dev uzun nathan jawai'den başlayan sakatlıklar silsilesi bitmek bilmedi.

takımın yaratıcı yıldız oyuncu olarak temel direği carlos arroyo da dâhil olmak üzere hemen hemen herkes sakatlık yaşadı. bunlara rağmen hem euroleague'de hem de türkiye ligi'nde ergin ataman'ın da savunma temelini iyi yerleştirdiği geçmiş yıldan kalan alışkanlığı ve oyuncu grubunun karakteristiğiyle galatasaray liv hospital -bazen sahada gücü yetmese de- mücadele anlamında hiç geri düşmedi.

malik hairston transferi ve manuchar markoishvili'nin de iyileşmesiyle biraz toparlanan vaziyet arroyo'nun saha komutanlığı ile beraber euroleague son sekizine uzanan macerayı da beraberinde getirdi. lakin galatasaray liv hospital o günlerden sonra savunma alışkanlıklarını bırakmasa da zaten hücum anlamında var olan kısırlığı iyice hissetmeye başladı.

hem beşiktaş hem de banvit serilerinde gözüken şu ki, galatasaray liv hospital play-offlar'ı özellikle de hücum anlamında formda geçirmiyor. 

by Caner Eler


hem beşiktaş hem de banvit serilerinde gözüken şu ki, galatasaray lh play-offlar'ı özellikle de hücum anlamında formda geçirmiyor. furkan aldemir'in savunma liderliğinde hairston ve markoishvili ile de bu kulvarda sert bir takım olan galatasaray lh hücumda carlos arroyo'nun yaratıcılığıyla ya da bazı oyuncularının günlük sorumluluk almasıyla (banvit serisinin son maçında markoishvili'nin yaptığı gibi) hücumda ayakta duruyor.

ikili oyunlarla zoran erceg, ersin dağlı ve pops mensah bonsu'yu kullanan arroyo'ya ender arslan'ın da mutlaka katkı vermesi gerekiyor. banvit'ten seride ortalama 66 sayı yiyen galatasaray lh savunması bu sefer hücumda çok daha yüksek tempoyla büyük potansiyele sahip bir fenerbahçe ülker karşısında olacak. son altı sezonda beşinci finaline koç olarak çıkacak olan ergin ataman'ın sezon boyunca daha iyi gözüken takımı final serisine daha sıkıntılı gelen tarafmış gibi gözüküyor. 

eşleşmede iki kariyerli ve önemli koçun stratejik hamlelerinin izlemenin keyfi ayrı olacaktır. saha içinde aynı oynayan yabancı oyuncu sayısı kuralı gereği ömer onan, cenk akyol gibi kritik spesifik katkıları verebilen yerli oyuncuların ekstra performansları da önemli.

play-off dönemini daha iyi geçiren, çok formda gözüken ve saha avantajına sahip fenerbahçe ülker kağıt üzerinde biraz daha favori gözüküyor. lakin bu büyük bir rekabet ve işin içine ritm bulmak gibi önemli muhteviyat girdiğinde seri psikolojisi ve havası dediğimiz unsurlar devreye giriyor. önemsiz gözüken detaylar dahi gidişatı değiştirebiliyor. buna seyircinin tavrını da eklemek gerekiyor.

yunanistan'da da benzer hatta belki daha fazla dozajda şiddet olaylarından mustarip oldukları herkesin malumudur. hatta pao-oly final serisinde saha özel ağlarla korunur, sahaya yabancı madde atılamasın diye. hırvat basketbolcu nikola vujcic önceki yıl onunla röportaj yaptığımda olympiakos'ta oynadığı günlerden kalan final serisinde çıkan sahadaki yangınla yarıda kalan maçı ve kargaşayı korkulu gözlerle anlatmıştı.

fenerbahçe ülker – galatasaray liv hospital eşleşmelerinde daha önce yaşanan şiddetin ve hoş olmayan olayların daha başlamadan büyük bir heyecan yaratan bu final serisine yansımaması ve suyun öte yanından şiddetin değil sadece rekabetin taşınması dileğiyle…

caner eler, eurosport ve d-smart spor'da spiker olarak görev yapıyor.
bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera’nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

kaynak: al jazeera

Caner Eler

Spor sunucusu ve yorumcusu Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;