Görüş

Ex oriente aurum: Altın Doğu’dan yükselir

Çin, zayıflayan ABD dolarının karşısında, parasal gücünü güçlü ticari ilişkilerle desteklemek ve bu nedenle de altın fiyatlarını kontrol edebilme gücüne erişmek istiyor. Bu süreçte aralanan kapının ardında zamanımızın İpek Yolu geçiyor. Ve bir kez daha güneş Doğu’dan yükseliyor.

Çin, 19 Nisan 2016 itibarıyla Şanghay Altın Borsası'nda yuan cinsinden altın sabitlemesini başlattı. [Fotoğraf: Reuters]

“işık doğudan yükselir” çoğu okuyucu için, onno tunç ile sezen aksu’nun 1995 tarihli albümlerine de adını veren parçanın adıdır. oysa latince karşılığı “ex oriente lux” olan bu ifade, m.s. 360’da, küçük iskitya’da dünyaya gelmiş, kelt kökenli joannis cassiani adlı bir hıristiyan keşişe ait.

ortodoks hristiyanlık âlemi, cassiani’yi, “doğu’nun ışığı ile batı’yı aydınlatan öncü bir düşünür” olarak tanımlıyor. cassiani gibi bu coğrafyanın farklı kültür renklerinden beslenerek yetişmiş sayısız öncü için doğu, yüksek medeniyet, kültür ve inanç beşiği olan topraklardı. batılı birçok yazarın iddiasının aksine, bu eşsiz coğrafya bereketli bin yıllar içinde felsefenin, matematiğin, sanat ve estetiğin mimarlarını yetiştirdi, devlet kurumlarının ve ticaretin özü ve kuralları bu topraklarda biçimlendi. insanlık tarihinin son 12 binyıllık geçmişinin neredeyse tüm temel taşlarının yontulduğu, doğduğu yerdi doğu.

16. yüzyılda cılızlaşmaya başlayıp, batı’nın sanayi devrimi ile başlayan yükselişi karşısında hepten sönen doğu’nun ışığı, 400 yıl sonra yeniden yeryüzünü aydınlatmak üzere. ama bu sefer ilk yükselen altının ışığı oldu. tüm ekonomik dengeleri etkileyecek bu gelişme karşısında cassiani’nin aforizması da küçük bir dokunuşu hak ediyor: ex oriente aurum yani altın doğu’dan yükselir.

bu gelişmeler, dünya değerli madenlerin fiyatlamasında çin’in ağırlığını artırmak için sistematik bir çaba içinde olduğu ve uluslararası parasal sistemde radikal dönüşümlerin ateşleyicisi olma yolunda istekli ve disiplinli bir yol izlediği anlamına geliyor.

by Selva Tor


çin’in altın hamlesinin anlamı

altının doğu’dan yükselmesine neden olan, uluslararası parasal ilişkilerin geleceğine yön verecek öncül devrim, londra’daki asırlık değerli maden piyasasında abd doları bazında belirlenen altın fiyatlarının 19 nisan itibariyle çin şanghay altın piyasası’nda da sabitleniyor olması.

şanghay piyasasını londra’daki rakibinden farklı kılan ise, londra’nın aksine, çin’deki altın sabitleme ihalesine giren tarafların işlemlerin karşılığı olan altını değişim tarihinde fiziki olarak yatırmalarının gerekmesi. bu önemli uygulama farklılığı ile londra ve new york’taki gibi fiyat spekülasyonuna ve balon büyüklüklere neden olan yatırım enstrümanlarına izin vermeyeceği anlaşılan şanghay piyasası yüzyıllık geleneği yıkarak, değerli maden piyasasının gelecekteki ana merkezi olmaya aday.

yatırım uzmanlarının genel kanaati, bu uygulamanın oluşturacağı fiyat farklarının çin piyasasını daha değerli ve istikrarlı kılacağı, zamanla altın işlemlerinin batı’dan doğu’ya kaymasına gerekçe olacağı ve londra’daki piyasanın bundan olumsuz yönde etkileneceği yönünde. bu da halen dünyanın en büyük altın üreticisi ve tüketicisi konumundaki çin’in yakın gelecekte altın fiyatlarını çok daha etkin biçimde kontrol edebileceği anlamına geliyor.

öte yandan çin bayındırlık bankası'nın kısa süre önce gümüş sabitlemesini belirleyen ihalelere katılan 10 bankanın arasında yer aldığını da hatırlamakta fayda var. bu gelişmelerin yanında yuanın imf’nin uluslararası rezerv para sepetine dâhil olması - çin ulusal parası, kasım 2015’te, imf’de alınan kararla para piramidinin tepesindeki en prestijli 5 para birimi arasına girdi - son 6 ay içinde gerçekleşen bir diğer tarihi dönüşüm.

bu gelişmeler, dünya değerli madenlerin fiyatlamasında çin’in ağırlığını artırmak için sistematik bir çaba içinde olduğu ve uluslararası parasal sistemde radikal dönüşümlerin ateşleyicisi olma yolunda istekli ve disiplinli bir yol izlediği anlamına geliyor.

yuan-altın ilişkisi ve jeopolitik dengeler

altın değerli bir maden olmanın ötesinde kadim dönemlerden itibaren bir saklama ve değişim aracı olarak, mal ve hizmet ticaretinde tarih boyunca kullanılan en önemli referans değeri. bugün dahi, yaşanan küresel ekonomik sıkışıklık ve negatif veya düşük faizli politikalar, altının güvenli liman özelliğini artırıyor. ama bu son gelişme, çin’in altına daha özellikli bir rol biçtiğinin habercisi.

çin, zayıflayan ve zamanla ağırlığı ve kullanımı azalacak olan abd dolarının karşısında, parasal gücünü geniş bir coğrafyada güçlü ticari ilişkiler ile desteklemek istiyor. o nedenle altın fiyatlarını kontrol edebilme gücüne erişmek istiyor. çin’in güçlü rezervleri ile desteklenmiş ve kontrol altına alınmış fiyatlarla küresel ticarette altına endeksli yuan ekonomisini kurgulamak istiyor. bunu mümkün kılacak en önemli kurumsal yatırım ise yuan bazında altın sabitlenmesine başlanması hedefiydi. bu hedefin gerçekleştiği 19 nisan 2016, geleceğin jeopolitik dengelerini etkileyecek yeni parasal sistemin inşasında önemli bir mihenk taşı olarak tarihe geçti.

elbette, ekonomide meydana gelen gelişmelerin hızı, oluşan yeni yapısal değişimin etkilerinin aynı hızda gerçekleşeceğini garanti etmeyecektir. örneğin çin parasal sisteminin çift başlılığı (yuan ve renminbi), sermaye serbestisi üzerindeki kısıtlamalar gibi henüz ıslah edilmemiş alanlar, batılı merkezlerde çin’in bu girişimlerinin eksik ve topal olduğu yönündeki manipülatif algıyı haklı olarak güçlendiriyor.

ancak eş zamanlı meydana gelen bu gelişmeler, uluslararası parasal sistemdeki güç dengesinin hızla yeni bir norma evrildiğini de kanıtlıyor. çin merkez bankası başkanı ve hükümet yetkililerinin açıklamaları da ağır ve emin adımlar ile ilerlendiğinin sinyalini veriyor. çin bu yolda ilerlerken, muhtemel rakiplerinin endişelerini yatıştırmaya dönük açıklamalar yapsa da, yeni ekonomik ve parasal paradigmanın dünyanın geleceğine bugünden oldukça farklı bir yön tayin ettiği gerçeğini de gizleyemiyor.

bir süredir merkez bankalarının fiziki altın rezervlerini emanet verdikleri fed’den geri çağırmaları, bu yapısal değişikliğin ayak sesleri gibi.

bilindiği üzere abd’nin merkez bankası işlevi gören federal rezerv bankası, ii. dünya savaşı sırasında hitler almanya’sının yayılmacı politikalarından çekinen birçok ülkenin fiziki altın rezervine ev sahipliği yaptı. keza ii. dünya savaşı sonrasında sovyet stalin yayılmacılığı, bu endişelerin katlanmasına ve zorunlu misafirliğin uzamasına neden olmuştu. diğer taraftan, 1971 nixon şoku’na kadar altına endekslenmiş olan abd doları ile yapılan ticaret ve parasal ilişkiler sistemi, ülkelerin altın rezervlerini fed kasasında saklamasındaki pratikliği besleyen nedenler olarak görülmüştü. ancak, özellikle 2008 krizi sonrasında kıta avrupası’nın önemli ülkelerinden (almanya, avusturya, hollanda, vs.) abd ve ingiltere’de tutulan bu fiziki rezervlerin ulusal topraklarına geri dönmesi için yükselen çağrılar, çin’in başını çektiği parasal sistemdeki dönüşüme bu ülkelerin aldığı pragmatik önlemler olarak da tanımlanabilir.

güç batı’dan doğu’ya yönelirken yeni dengeler

parasal sistemde batı’dan doğu’ya gücü devretme potansiyeline sahip gelişmeler ışığında, abd’nin zamanla küresel dengelerde daha az belirleyici olmaya hem kendisi hem de müttefikleri alışmalı.

türkistan ve asya’nın bütününde ve geniş avrasya coğrafyasında, avrupa birliği’nden ekonomik ve siyasi güç ekseninde ayrışan almanya’nın da bu dinamizmin dışında kalmayacağını öngörmek hiç zor değil. bu asimetrik güç dağılımı, yakın gelecekte siyasetin kafasını da hayli karıştırabilir.

çin’den, türkistan’ın verimli vadilerinden horasan ve tebriz’e, oradan da anadolu’nun doğusundan istanbul’a uzanan ipek yolu’nun üzerinde yeniden bir ticaret barışı hâkim olabilir. binlerce yıl olduğu gibi, ipek yolu üzerindeki ortak ticari çıkarlar, ülkeler arasında kolektif güvenlik iklimi yaratabilir.

daha belirsiz, daha çok taraflı bir güç paylaşımı bekliyor insanlığı. eğer çin’in başını çektiği parasal düzen doğru biçimde küresel ticareti de örgütleyebilirse, belki de daha barışçıl bir döneme uyanacak insanlık.

by Selva Tor


ancak tüm bu olasılıklar, çin’in kuracağı ve ekonominin üretim gücünü önceleyen parasal düzenin ne kadar barışçıl ve etkin temeller üstünde bina edileceğine bağlı.

paul kennedy “büyük güçlerin yükselişi ve çöküşü” adlı eserinde 500 yıllık döngüsünde devletlerin ekonomik kapasitesinden beslendikleri gücün zaman içinde başkalarına devredilmesinin tarihsel seyrinden bahseder. 17. yüzyılın ilk yarısına kadar doğu’nun elinde bulunan siyasi ve ekonomik gücün önce batı avrupa’ya, 19. yüzyıldan itibaren ise atlantik’in diğer yakasına devrine neden olan gelişmeler, ticaret ve parasal sistemdeki çekim merkezlerinin dönüşümüne bağlı olarak gerçekleşmiştir.

kennedy’nin de belirttiği gibi “geleneksel güç” ekonomik kapasiteye ihtiyaç duyar ve ekonomik kapasitenin meydana getirdiği zenginlik siyasi ve askeri manevra alanlarını ve bu alanlardan üretilebilecek fırsatları da artırır. devletin gücü, başkalarını etkileyebilmesinin ötesinde, başka devletlerin veya aktörlerin kendisini etkilemesine izin vermemesidir. ancak ve öncelikle para, maliye ve ekonomi politikalarında özerkliğini olabildiğince artırmış bir devletin gücünden bahsedilebilir. çin’in attığı adımların nihai amacı işte bu özerklik kapasitesine ve parasal güce erişmekti.

çin’in nihai amacı

çin’in tüm parasal sistemde dönüşümü hedefleyen adımları, öncelikle çin halk cumhuriyeti’nin “güçlü bir devlet” olmasını temin etme stratejisinin sonucu. çin, asya pasifik bölgesinde ve türkistan’ı da içine alan geniş avrasya coğrafyasında kontrol ve direnç kapasitesini artırarak başka devletlerin çin üzerinde etkinlik kurmasına engel olacak araçlar ile güçlenmek istiyor. uluslararası kurumlar ve anlaşmalar ekseninde görünürlüğünün ve varlığının artması ise çin’in parasal ve ekonomik bağımsızlığına, diğer bir ifade ile özerkliğinin artırılmasına destek olacak ilişkisel güç arayışları olarak yorumlanabilir. çin, batılı emperyalist devletlerin 19.yüzyıldakine benzer bir yayılmacı politikayı benimsemenin aksine, parasal güç ve özerklik kapasitesini artırmak gayretinde.

bu kadar büyük bir ekonomik güç olunca, özerklik sağlamak için atılan her adım, etki alanı güçlü küresel ölçekli dramatik sonuçlara neden oluyor. o nedenle güç abd’den kayıyor ancak çin’e devredilmiyor. daha ziyade lidersiz bir dağılma sürecine evriliyor.

daha belirsiz, daha çok taraflı bir güç paylaşımı bekliyor insanlığı. eğer çin’in başını çektiği parasal düzen doğru biçimde küresel ticareti de örgütleyebilirse, belki de daha barışçıl bir döneme uyanacak insanlık.

çin’in altın sabitlemesi, soğuk savaş sonrası küresel dengelere damga vuran spekülatif parasal sistemin, hakimiyet alanını asya ve kadim doğu merkezli küresel ticareti besleyen güçlü yuan ekonomisine terk etme olasılığını arttırdığı için de önemli bir gelişme olarak kavranmalı.

doğru stratejiler ile beslendiği takdirde, türkiye açısından da önemli fırsatlar barındıran bir geleceğin kapıları aralanıyor. bu kapının ardında zamanımızın ipek yolu geçiyor.

ve bir kez daha güneş doğu’dan yükseliyor.

selva tor, finansal güvenlik stratejisti. 2013-2015 yılları arasında stratejik araştırmalar enstitüsü’nde strateji ve stratejik araştırmalar anabilim dalı’nda ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri alanında yüksek lisans eğitimini tamamladı. uzun yıllar uluslararası finans ve yatırım bankacılığı konularında yurt içi ve dışında, yerli ve yabancı banka ve finans kurumlarında çeşitli kademelerde görev yaptı, pek çok alanda danışmanlık hizmeti verdi.  

twitter'dan takip edin: @selvator2

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera’nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Selva Tor

Selva Tor

selva tor, finansal güvenlik stratejisti. 2013-2015 yılları arasında stratejik araştırmalar enstitüsü’nde strateji ve stratejik araştırmalar anabilim dalı’nda ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri alanında yüksek lisans eğitimini tamamladı. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;