Görüş

Filistin'deki şiddetin nedeni İsrail sömürgeciliği

Uluslararası toplumun, İsrail'i savaş hukukuna uygun davranmaya, BM kararlarına saygı göstermeye, işgale son vermeye ve Filistin halkının kendi topraklarında özgürce yaşama hakkını tanımaya ikna etmesi şart.

İsrail'in Gazze'ye yönelik olarak havadan ve karadan yürüttüğü saldırılarda ölü sayısı sürekli artıyor. [Fotoğraf:Al Jazeera]

israil-filistin sorununun temelinde yatan nedenler yok edilmediği müddetçe, gazze'de devam eden küçük çaplı savaş gibi şiddet olaylarının yaşanması kaçınılmaz olacaktır. şu anda hamas ve filistin halkı, son altı yılda üçüncü kez büyük ölçekli bir israil saldırısına maruz kalıyor. filistinliler ile olan anlaşmazlığın çözümü için uluslararası hukuka uygunluğu temel almayı reddeden, sağ görüşlü israil hükümeti, askeri güce başvurmaya daima hazır.

israilli liderler, anlaması zor, bağışlanması ise imkansız bir alaycılık örneği göstererek, gazze'ye düzenledikleri saldırıları bir nevi "çimleri biçmek" diye tanımlıyorlar. şimdi bir kez daha ve o kendilerine özgü duyarsızlıklarıyla, israil savunma kuvvetleri'ni tüm gücüyle esaret altındaki gazze halkının üzerine salıyorlar.

nitekim son yaşanan çatışmalardaki yüksek ölü sayısı, dünyanın en güçlü dördüncü ordusu ile neredeyse savunmasız sivil nüfus arasındaki güç dengesizliğini en katı haliyle gözler önüne seriyor. havadan yürütülen bombardımanın onuncu gününde "skor", çoğu sivil 260 filistinli ve bir israilli şeklindeydi.

israil'in 17 temmuz 2014 günü kara harekatına başlamasıyla ölü sayısı 300'e fırlarken, birçok ev, hastane ve su tesisi tahrip oldu ve 50 bin civarında insan evini terk etmek durumunda kaldı. diğer bir deyişle, "koruyucu hat operasyonu", filistin'in doğu akdeniz kıyısındaki yüksek nüfuslu bölgesi gazze'yi adeta cehenneme çevirdi.

şiddetin altında yatan sebep, israil sömürgeciliği.

by Avi Shlaim

her iki taraf da, diğer tarafın saldırılarına yanıt verdiği iddiasında. israil, kendi düzenlediği saldırının amacını, hamas militanlarının israilli sivillerin üzerine roket atmasını durdurmak olarak açıklıyor. gazze'nin yönetimini elinde bulunduran islamcı hamas, israil işgaline karşı meşru bir direniş gösterdiklerini belirtiyor.

hamas ayrıca, askeri kanadının attığı roketlerin, israilli üç gencin kaçırılıp öldürülmesinin ardından israil savunma kuvvetleri'nin batı şeria'da uyguladığı şiddete verilen yanıt olduğunu öne sürüyor. yani ortada sonsuz bir etki-tepki zinciri söz konusu. fakat şiddetin altında yatan ana neden, israil sömürgeciliği.

toplu ceza

israil, 2005 yılında gazze'den tek taraflı olarak çekilse de, uluslararası hukuka göre hâlâ işgalci güç konumunda. zira bölgeye erişimi hâlâ karadan, denizden ve havadan kontrol altında tutuyor. israil'in çekilmesi, gazze şeridi'ne özgürlük getirmek şöyle dursun, burayı adeta bir açık hava hapishanesine ve gelişigüzel yumruklanabilecek bir kum torbasına çevirdi.

hamas, özgür ve adil koşullarda düzenlenen 2006 seçimlerini kazansa da, israil ve batılı müttefikleri, demokratik şekilde seçilmiş hükümeti tanımayı reddederek ekonomik tedbirlerle onu düşürmeye çalıştı. 2007'de hamas'ın gazze yönetimine gelmesi takiben israil, ekonomik ablukaya aldığı bölgenin batı şeria ve dünyanın geri kalanı ile bağlantısını kesti; orada yaşayan 1,8 milyon insanı tarifsiz sıkıntılara düşürdü.

abluka, uluslararası hukukun yasakladığı, toplu bir cezalandırma şekli. son yedi yıldır, çoğunluğunu önceki arap-israil savaşlarından kalma mültecilerin oluşturduğu gazze nüfusu, yasalara aykırı şekilde, insanlık dışı ve acımasız bir kuşatma altında tutuluyor.

israil başbakanı binyamin netanyahu'nun mevcut krizi yönetme biçimi, esasen israil'in, statükoyu korumak için diplomasiyi bir kenara bırakıp kaba askeri güce bel bağlayan genel yaklaşımının bir parçası. bu tavır, israil'in batı şeria'yı doğrudan, gazze'yi de uzaktan kontrol altında tutmasına dayalı. netanyahu'nun nihai amacı, bir arada yaşamak değil, hegemonya kurmak. esasen 2005'teki çekilmeye de karşı olan israil başbakanı, dilindeki söylem bir kenara, iki devletli bir çözümü reddetmeyi sürdürüyor.

amerika birleşik devletleri dışişleri bakanı john kerry'nin girişimleriyle dokuz ay boyunca devam eden israil-filistin müzakereleri sırasında, netanyahu, yapıcı tek bir öneri ortaya koymamasının yanında, görüşmeler süresince batı şeria'daki israil yerleşimlerini genişletmeyi de bırakmadı. kerry ve danışmanı general john allen, israil'in batı şeria'nın büyük bölümünden çekilmesini mümkün kılacağını düşündükleri bir güvenlik planı hazırladı. israil'in daimi uzlaşmasz, bu plana üzerine yazıldığı kağıt kadar bile prim vermeyip öneriyi geri çevirdi.

mısır'ın ateşkes önerisi, statükoya dönüşü öngörüyordu ki bu, israil için huzur, gazzeliler için ise kuşatma altında yaşamaya devam demekti. 

by Avi Shlaim

netanyahu, nisan 2014'te hamas ve fetih anlaşmaya vardığında da hakaretamiz tutumunu sürdürerek, bunun barış yönünde değil, terör yönünde bir seçim olduğunu söyledi. ona göre, filistin tarafından gelecek herhangi bir birlik ya da ılımlılık işareti, israil'in hakim güç olduğu mevcut düzene karşı bir tehdit unsuru.

anlaşma neticesinde mayıs 2014 başında kurulan birlik hükümeti, aslında hem yapısı hem de politikaları bakımından dikkate değer ölçüde ılımlıydı. fetih yetkilileri, teknokratlar ve bağımsızlardan oluşan hükümette, hamas ile bağlantılı tek bir üye bile yoktu.

hamas, yalnız kalmaktan ve iflas etmekten kaçınmak adına, iktidarı ramallah'a, yani fetih hakimiyetindeki, batı yanlısı filistin yönetimi'ne bıraktı. birlik hükümeti, abd ve avrupa birliği'nin yardım için öne sürdüğü üç şartı (israil'in tanınması, geçmiş anlaşmalara uygun hareket edilmesi ve şiddetten vazgeçilmesi) açık şekilde kabul ediyor.

israil ise bu umut vadeden gelişmeye, bölgeye tam manasıyla bir ekonomik savaş açarak karşılık verdi. gazze'de hamas'ın istihdam ettiği 43 bin memurun ramallah'ın idaresine geçmesini engelleyip, gazze sınırları etrafındaki ablukayı sıkılaştırarak, birleşmenin sağladığı iki temel faydayı hükümsüz kıldı. gazze'ye yönelik askeri saldırı, yeni hükümetin çalışmalarını tamamen bozarken, hamas'ı da bir kez daha haksız yere salt bir terör örgütü saydı ve bölgenin uzun zamandır acı çeken halkına yeni korkular yaşattı.

şimdi bir an önce ateşkes ilan edilmesi gerekiyor. mısır'ın 15 temmuz'daki ateşkes önerisinde israil'in isteklerini karşılanırken, gazze halkının ihtiyaçları tamamen göz ardı edildi. teklifin açıklanmasından önce israil'e danışıldı, ama hamas'a fikri sorulmadı. hamas, bu tek taraflı teklifi diplomatik kanallardan değil, basından öğrendi.

yapılan öneri, statükoya dönüşü öngörüyordu ki, bu, israil için huzur, gazze halkı için ise boğucu bir kuşatma altında yaşamaya devam demekti. makul bir çerçevede, israil saldırılarının son bulmasını, israil ve mısır'ın uyguladığı ablukanın hafifletilmesini ve son dönemde yeniden tutuklanan filistinlilerin serbest bırakılmasını talep eden hamas, kendileri açısından tahammül edilebilir olmayan önceki statükoya dönmek istemiyor.

mevcut çatışmayı sona erdirecek bir ateşkesin de ötesinde, uluslararası topluma düşen çok daha zorlu bir görev var: israil'i savaş hukukuna uygun davranmaya, birleşmiş milletler'in kararlarına saygı göstermeye, işgale son vermeye ve filistin halkının kendi toprakların özgür ve onurlu bir şekilde yaşama hakkını tanımaya ikna etmek.

avi shlaim, oxford üniversitesi emeritus kürsüsü uluslararası ilişkiler bölümü öğretim üyesi. dünyanın en önemli tarihçilerinden. aynı zamanda israil vatandaşı olan britanyalı akademisyen, siyonizm ve israil'in kuruluş tarihini eleştirel şekilde yorumlayan 'yeni tarihçiler' grubunun önde gelen isimlerinden. shlaim'in eserleri arasında, 'the iron wall: israel and the arab world' (2001)'lion of jordan: the life of king hussein in war and peace' (2007) ve 'palestine: reappraisals, revisions, refutations' (2009) yer alıyor.

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Avi Shlaim

Avi Shlaim

oxford üniversitesi emeritus kürsüsü uluslararası ilişkiler bölümü öğretim üyesi. dünyanın en önemli tarihçilerinden. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;