Görüş

Geleceğini arayan ülke: Irak

Irak'a dışarıdan bakıldığında, bütün gruplar dış desteği arkasına alarak bir araya gelmiş, IŞİD’e karşı ortak mücadele veriyormuş gibi bir görüntü var. Fakat, biraz içeriden bakıldığında işin rengi çok farklı.

BM, Ramadi'de IŞİD ile ordu arasındaki şiddetli çatışmalar nedeniyle 90 binden fazla kişinin bölgeyi terk ettiğini açıkladı. [Fotoğraf: AA]

amerika birleşik devletleri’nin 2003 yılındaki işgalinden sonra siyasi ve toplumsal olarak parçalanan irak’ı tekrar bir araya getirmek kolay olmayacaktır. bugün itibarıyla her parçanın kendi arasındaki bölünme ve farklılığını bir tarafa bırakacak olursak irak üç parçaya ayrılmış durumdadır. bir de buna, irak’ı darmadağın eden işid’i eklediğimizde irak’ın geleceği konusunda iyi şeyler söylemenin kolay olmadığı açıktır. bu arada bölgesel ve küresel güçlerin farklı politikalarının irak’a etkisini de göz ardı etmemek lazım.

dışarıdan irak’a bakıldığında, bütün gruplar dış desteği arkasına alarak bir araya gelmiş, işid’e karşı ortak mücadele veriyormış gibi bir görüntü var. fakat, biraz içeriden bakıldığında işin renginin çok farklı olduğu görülmektedir. her grubun ajandasının ve önceliklerinin farklı olduğu kendini hemen belli etmektedir ve grupların farklı çıkar ve ajandaları işid ile mücadeleyi iyice zorlaştırmaktadır.

başta musul ve anbar'dan önemli sünni aşiretlerin de içine olduğu sünni çoğunluğun desteği alınmadığı sürece işid’e karşı yürütülecek herhangi bir operasyonun sonuç vermesi kolay olmayacaktır.

by Mehmet Şahin

ordu yok, şii milisler var

millî bir ordu kurmada başarılı olamayan her ülkenin yaşadığını irak da yaşamaktadır. bugün işid’e karşı yürütülen mücadelede irak ordusundan bahsedilse de araziye inildiğinde sözü edilen ordunun varlığı görülmemektedir. diyala ve selahaddin vilayetlerinde yürütülen operasyonları haşti şaabi diye adlandırılan iran destekli şii milisler yürütmektedir. bölgesel kürt yönetimi ise işid’e karşı uzun bir sınırı korumak için peşmerge gücünden faydalanmaktadır. her ne kadar işid, tikrit gibi parmakla sayılacak birkaç kentten uzaklaştırılmış olsa da esas olarak aylardır kontrolünde tuttuğu irak’ın üçte birini oluşturan sünni bölgeler hâlâ örgütün elindedir.

işid’in elindeki önemli kentlerin başında irak’ın ikinci büyük kenti musul gelmektedir. işid, musul’u haziran 2014’ten beri kontrolünde tutmaktadır. son günlerde musul’u işid’den almak için operasyon başlatılacağı konuşulmaktadır ama söz konusu operasyonun nasıl yapılacağı, hangi güçlerin operasyona ne ölçüde katılacağı netlik kazanmamıştır.

iran destekli haşti şaabilerin başta tikrit olmak üzere bazı sünni kentlerde işid’e karşı operasyon çerçevesinde ortaya koydukları mücadele yöntemi irak’ta kafaları karıştırmış gözükmektedir. iran destekli haşti şaabiler, işid’e karşı mücadele altında girdikleri sünni kentlerde intikam duygusuyla hareket etmektedirler. özellikle stratejik öneme sahip kentleri yakıp yıktıkları görülmektedir. öyle bir görüntü ortaya çıkmıştır ki; iran desteğini de arkasına alan haşti şaabilerin bağdat’ın çevresi başta olmak üzere diyala ve selahaddin vilayetlerinden sünnileri tamamen atma süreci içinde oldukları anlaşılmaktadır. bu nedenle haşti şaabilerin işid’i zayıflatmaktan daha çok işid’e zemin hazırladıkları rahatlıkla söylenebilir.

sünnilerin çoğunun desteği şart

yakın zamanda musul’daki işid varlığına yönelik bir operasyonun başlayamayacağı anlaşılmaktadır. kürtlerin ilk ve öncelikli amacı kendi kafalarında tahayyül ettikleri coğrafyayı işid’in saldırısından korumaktır. şiilerin ilk ve öncelikli hedefinin ise başta bağdat olmak üzere şii bölgeleri korumak ve kendileri açısından stratejik öneme sahip yerleri sünnilerden temizlemek olduğu görülmektedir. her ne kadar bazı sünni gruplar merkezî yönetimle hareket ediyor olsalar da genel olarak sünnilerin çoğunluğunun işid karşıtı blokta yer almaları halen sağlanabilmiş değildir. başta musul ve anbar'dan önemli sünni aşiretlerin de içinde olduğu sünni çoğunluğun desteği alınmadığı sürece işid’e karşı yürütülecek herhangi bir operasyonun sonuç vermesi kolay olmayacaktır.

ortak düşman/tehdit işid’e karşı birliktelik sergilense de kürtlerle öteden beri var olan sorunların çözülemediği hatta daha da karmaşık hâle geldiği söylenebilir. işid tehdidi ötelendikten sonra bağdat-erbil arasındaki söz konusu sorunların tekrar ortay çıkacağını göz ardı etmemek gerekir.

by Mehmet Şahin

öyle görünüyor ki merkezî hükümetin de mevcut politikalarla sünnileri yanına çekmesi yeterli gelmeyecektir. bunda temel faktör sünnilere karşı haşti şaabilerin intikam görüntüsü veren davranışları ve iran’ın irak’ta değişik unsurlarıyla görülen ağır varlığıdır. sünnilerin öncülüğünde ve yoğunluğunda olmadan musul’u işid’den temizlemek için yapılacak hiçbir girişimin sonuç vermesi beklenmemelidir. aksine, musul kuvvetle muhtemel tam bir yıkım ve katliamla karşı karşıya kalabilir.

haydar ibadi’nin başbakan olmasından sonra nuri maliki politikalarından biraz uzaklaşma olmuş olsa da irak’taki bütün grupların henüz güveni kazanılabilmiş değildir. ortak düşman/tehdit işid’e karşı birliktelik sergilense de kürtlerle öteden beri var olan sorunların çözülemediği hatta daha da karmaşık hâle geldiği söylenebilir. işid tehdidi ötelendikten sonra bağdat-erbil arasındaki söz konusu sorunların tekrar ortay çıkacağını göz ardı etmemek gerekir. başta kerkük’ün statüsü olmak üzere tartışmalı bölgelerin durumu, petrol ve bütçe anlaşmazlıkları hâlâ çözülememiştir ve tarafların tavrına bakıldığında kolay kolay da çözülemeyeceği görülmektedir.

her ne kadar işid’in bağdat ve erbil’e yürüyüşü durdurulup bazı kentler geri alınmış olsa da irak’ın tamamen işid’den nasıl temizleneceği konusunda tüm gruplar arasında tam bir mutabakatın olduğunu söylemek zordur. neredeyse bütün önemli gruplar düşman olarak birbirleri görmektedir ve bu durum ortak hareket etmeyi zorlaştırmaktadır.

abd, 2011 yılı sonu itibarıyla muharip güçlerini çekmiş olsa da hâlâ irak’ta ana belirleyici aktörlerin başında gelmektedir. abd öncüğündeki işid karşıtı koalisyon tarafından yürütülen hava operasyonların çok etkili olduğu anlatılmaktadır. hatta, hava operasyonları olmazsa kürtlerin ve şiilerin işid’e karşı başarısız olacağı arazide sıklıkla dillendirilmektedir. hava üstünlüğü sayesinde işid’in bazı yerlerden çıkarıldığı bilinmektedir. buradan da rahatlıkla anlaşılacağı üzere hem işid’e karşı operasyonda hem de irak’ın geleceği konusunda abd’nin dışarıda tutulacağı bir planın sonuç vermesi beklenmemelidir. her ne kadar irak’ın bugün içinde bulunduğu toplumsal ve siyasi parçalanmışlık abd’nin irak’ı işgalinin mirası olsa da iraklı grupların bir arada tutulmasında abd’nin ana belirleyici faktörlerden biri olduğu bilinmelidir.

iran’ın irak’taki varlığını yapıcı yönde değil yıkıcı yönde kullandığı görülmektedir. bir anlamda iran kendi güvenliğini sağlama almak ve 'direniş ekseni'ni güçlendirmek için irak’ın güvenliğini tehlikeye atmaktadır.

by Mehmet Şahin

iran'ın varlığı kaygı verici

irak’ın geleceği konusunda kaygı uyandıran unsurların başında iran’ın irak’ta artan varlığı gelmektedir. abd’nin irak’ı işgalinden sonra iran’ın irak’ta artmaya başlayan etkisi abd’nin 2011 yılında irak’tan muharip güçlerini çekmesiyle daha da görünür olmuştur. işid’in musul’u ele geçirmesi sonrasında yaşananlara bağlı olarak iran neredeyse başta bağdat olmak üzere irak’ta ana belirleyici aktörlerden biri hâline gelmiştir. maalesef iran’ın irak’taki söz konusu varlığını yapıcı yönde değil yıkıcı yönde kullandığı görülmektedir. bir anlamda iran kendi güvenliğini sağlama almak ve "direniş ekseni"ni güçlendirmek için irak’ın güvenliğini tehlikeye atmaktadır. özellikle irak’ın büyük kesimi için iran korkulan bir güç olarak görülmektedir.

bölgesel kürt yönetimi bir taraftan işid tehdidi ile mücadele ederken diğer taraftan kendi bütünlüğünü sağlama ve güçlendirme çabası içerisindedir. her ne kadar kürt gruplar, bağdat ve işid’e karşı ortak bir tavır sergilese de kendi aralarında çok ciddi sorunların olduğu görülmektedir. bu durum bölgesel kürt yönetimi'nin kırılganlığının devam etmesine neden olmaktadır.

işid konusunda tam bir mutabakatın olmayışı, her grubun kendi ajandasının ve önceliklerinin olması, iran’ın irak’ta istikrarı bozucu etkin varlığı, sünniler için adil ve kabul edilebilir bir çıkış stratejisinin ortaya konulamayışı, kaynak paylaşımının bir türlü çözüme kavuşturulamaması, ulusal bir ordunun işlevsel hâle getirilememesi ve ülkenin dış etkilere açık hâlinin artarak devam etmesi irak’ın geleceği konusunda kaygıları artırmaktadır. maalesef, yakın gelecekte istikrara kavuşmuş bir irak görmeyi düşünmek en hafif ifadeyle çok fazla iyimserlik olacaktır.

doç. dr. mehmet şahin, stratejik düşünce enstitüsü başkan yardımcısı, gazi üniversitesi uluslararası ilişkiler bölümü öğretim üyesi ve akademik ortadoğu dergisinin eş-editörü. iran, suriye, israil, 2. körfez savaşı konusunda yayınlanmış dört ortak edit kitabı ve 'din-dış politika ilişkisi: abd örneği' (barış kitap basın yayın, 2009) başlıklı bir telif eseri bulunuyor. ortadoğu, uluslararası politikada din ve türk dış politikası alanlarında çalışıyor.

twitter'dan takip edin: @teopolitik

bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Mehmet Şahin

stratejik düşünce enstitüsü (sde) başkan yardımcısı, gazi üniversitesi uluslararası ilişkiler bölümü öğretim üyesi ve akademik orta doğu dergisinin eş-editörü. orta doğu teknik üniversitesi (odtü) tarih bölümü'nden mezun oldu. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;