Görüş

Golleri alanlar değil, adamlar atıyor

Pereira’nın, Van Persie’yi Akhisar maçında kazanma şansı varken kazanmaması önemli bir kayıp. Maçların ardından yanlışlarını gayet güzel analiz edip düzeltmemesi de dikkat çekici. Alan savunmasıyla peş peşe goller yemelerine rağmen bundan vazgeçmemesi, Porto’da hiç oynatmadığı Ba’yı Kadlec’in önüne geçirmesi, Porto’da 8 maç şans verip kiraladığı Souza’ya Fenerbahçe’de birinci orta saha muamelesi yapması... Veriler gitgide olumsuzlaşıyor Pereira için...

Van Persie ile Vitor Pereira arasında gerginlik dikkatlerden kaçmıyor. [AA]

celtic park’ta fenerbahçe’nin yediği her iki golde de alan savunması izlerini yakalamışsınızdır. ikinci golde soldan gelen ortada ceza alanı içinde 5 fenerbahçeli var. ama bir tanesi bile, geriden gelen commons’a yakın değiller. çünkü herkes alanını savunuyor. oysa golleri alanlar değil, adamlar atıyor.

akhisar karşısında fenerbahçe’nin bu yıl 6’ncı kez duran top golü yemesi de galiba tesadüf değil. çünkü pereira, yepyeni bir takıma alan savunması yaptırmaya çalışıyor. oysa dünya spor kamuoyunda genel yargı, yeni takımların alan savunmasında çok zorlanacağı yönünde. 
 

fenerbahçe’nin yıldızı van persie, henüz kendini gösterebilecek dakikaları bulamazken, beşiktaş’ın yıldızı gomez istim üstünde. ve bu form durumu sürerse, onun alman milli takımı’na tekrar seçilmesi de kesin gibi.

by Uğur Meleke

eğer bir savunma oyuncusuysanız ve sorumluluğunuz tek bir kişiyse, ona odaklanırsınız. onu durdurursanız görevinizi yapmışsınızdır. aynı anda her yeri kontrol etmenize gerek yok, takım arkadaşlarınızla koordine olmaya gerek yok. ama zonal savunma yapıyorsanız işiniz zor. çünkü alanlar birbirlerinden çizgilerle ayrılmış değil. bir sürü kesişim kümeleri var. takım arkadaşınızla aranıza düşen bir topta alanın kime ait olduğunu anlamak çok güçleşebilir bazen. buna alışmak da ciddi bir süreç işidir. oysa fenerbahçe savunması, daha sadece ismen tanıyor neredeyse birbirini!

üstelik siz alanınızı savunurken, yani dururken, geriden koşarak gelen hücum oyuncusu daha yükseğe-daha güçlü sıçrar. onun torku yüksektir sizden. yani durmak dezavantajdır duran topta. vitor pereira maç sonu basın toplantılarında çok güzel analiz ediyor fenerbahçe’yi. kusurlarını anlatıyor. ama bu kusurların çözümü için neler yapıyorlar, onu bilemiyoruz doğrusu.

pereira’nın puanının olumsuzlaştığı bir başka konu da, van persie konusu... bursa önünde 15, beşiktaş’a karşı 30 dakika oynayan van persie için kadıköy’deki akhisar maçı iyi bir fırsattı. hem son iki lig maçında iki gol atmıştı, hem de celtic park’ta gayretliydi hollandalı.

maç iç sahada... rakip akhisar... rakibin sol beki kadir, neredeyse hiç çıkmaz, yani sağ açıkta van persie’nin savunma yapmaması da eksikliğe neden olmaz. zaten 4-3-3 oynuyorsunuz, van persie defansif rolünü eksik yapsa bile arkasında sağ iç meireles var. markovic de sakat. yani bütün koşullar, van persie’yi sağ açıkta başlatmak için uygun görünüyor.

lâkin maça 1 saat kala, sağ açıkta alper’in başlayacağı haberi düşüyor ajanslara. molde maçından beri tek bir dakika almamış alper, pazar akşamı saat 19 itibariyle hangi veriye dayanarak van persie’ye tercih edilebilir ki? tamam alper, pazar gecesi gayet iyi oynadı, bir de asist yaptı. ama 25 gündür 1 dakika bile oynatmadığınız alper’in asist yapacağını önceden bilemezdiniz ya! doğrusu tüm bu veriler ışığında ilk 11’de alper’i van persie’ye tercih etmek, bana sadece sportif bir seçim gibi gelmedi...

akhisar maçında dikkat çekici bir-iki tercih daha vardı aslında. sakatlıktan dönen souza’nın 60’ta oyuna girmesi gibi. ilk 18’de ba’nın tercih edilmesi gibi. oysa aynı pereira, aynı ba’yı porto’nun başındayken hiç oynatmadan academica’ya kiralamıştı. yine aynı pereira, fenerbahçe’ye 8 milyon euroya aldırdığı souza’yı, porto’nun başındayken sadece 8 lig maçında görevlendirip, ardından da gremio’ya kiralamıştı. porto’da tercih etmeyip kiraladığı souza’nın fenerbahçe’ye 8 milyon euro bonservis bedeliyle transfer edilmesi garip değil mi sizce de?

ben ilk geldiği günden beri pereira’yı sempatik bulmuş, anlamak için çok gayret etmiştim. ama artık ben de anlamakta güçlük çekiyorum doğrusu.

gomez, euro 2016’nın yıldızı olabilir

fenerbahçe’nin yıldızı van persie, henüz kendini gösterebilecek dakikaları bulamazken, beşiktaş’ın yıldızı gomez istim üstünde. eskişehir’e attığı ilk golde topun yarım adım arkasında kalıp ofsayta düşmemesi derslik. 7 maçta 6 gol atıp sadece 4 ofsayta düşmesi, daha büyük ders. birinci golde sol gerekirken sol, ikinci golde sağ gerekince sağ ile atabilmesi, onun ekstra meziyeti. ve bu form durumu sürerse, onun alman milli takımı’na tekrar seçilmesi de kesin gibi.

şu anda almanya milli takımı’nın forvet alternatifleri müller, götze, volland ve max kruse, kulüplerinde sürekli direkt santrafor oynamıyorlar. müller ve volland zaman zaman sağ açıkta, kruse sıkça on numarada. sürekli oynayan bir gomez’in almanya’nın net 9 numara pozisyonunda klose’den boşalan yeri doldurması, çok normal bir tercih olur. hatta gomez için işler iyi giderse, euro 2016’da ilk 11’de olması bile beni şaşırtmaz.

almanya milli takımı’nın euro 2016’nın bir numaralı favorisi olduğu düşünülürse, oynayan bir gomez’in de orada yıldızlaşması büyük sürpriz sayılmaz kesinlikle.

hamzaoğlu sakin olmalı

hamza hoca’nın basın toplantılarında gerilmesi ve üzülmesi yerine, öncelikle bazı şeyleri kabullenmesi gerek: ligde 7 maçta alınan 14 puan, şampiyonluk için henüz yetersizdir. süper lig’in 18 takımlı-3 puanlı döneminde hiçbir takım 2 puan ortalamayla (yani 68 puanla) şampiyon olamamıştır. en düşük şampiyonluk puanları 70’le zico ve 71’le denizli’ye ait.

ayrıca şampiyonlar ligi’nde 2 maçta alınan 1 puan da tabloya eklendiğinde, hamzaoğlu’nun “her şey güllük gülistanlık ama medya bizi karıştırmaya çalışıyor” iddiası daha da acayipleşiyor. hayır, galatasaray’da her şey güllük gülistanlık değil. ve hayır, hamzaoğlu’nun en büyük problemi medya değil.

hamza hoca, son basın toplantısında bir haber yalanlıyor ki, evlere şenlik. normalde o haberi o dakikaya kadar 500 bin kişi duyduysa, artık onun sayesinde mevzudan 5 milyon kişinin haberi oluyor. yani gerçekten iddia ettiği gibi kriz çıkaran bir medya varsa, o oluyor o vazifeyi gören!

üstelik haberde onun yalanlayacağı hiçbir şey yok. haber, yönetimin yeni hoca adayını futbolculara sorduğunu iddia ediyor. yani haber yalanlaması gereken biri varsa o hamzaoğlu değil, galatasaray yönetimi!

bence hamzaoğlu biraz sakin olmalı, daha az konuşmalı. her konuya yanıt vermemeli. ve işine konsantre olmalı. çünkü atletico madrid karşısında 90 dakikada rakibinden 7 kilometre az koşan galatasaray futbol takımının konuşmaya değil, çalışmaya ihtiyacı var belki de.

uğur meleke, milliyet gazetesi spor yazarı.

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera’nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;