Görüş

İç güvenlik sisteminde sorun nerede?

Gündemde özel güvenlik ve askerlerle ilgili yeni düzenlemeler var. Oysa Türkiye’de iç güvenlik sisteminin ana sorunu, örgütlenme ve işleyiş yönünden oldukça parçalı ve dağınık bir yapıya sahip olması.

Ulvi Saran'a göre, Milli Güvenlik Kurulu'nun strateji ve politika işlevini yürütecek kalıcı ve düzenli bir yapı olması beklenemez. [Fotoğraf: AA-Arşiv]

iki kutuplu dünya düzeninin yıkıldığı ve sınırların belirleyiciliğinin ortadan kalktığı küreselleşme ortamında, ülkelerin iç güvenlik sistemleri de değişmek zorunda. artık bu sistemler yalnızca ulusal bütünlüğün korunmasını ve gündelik asayiş hizmetlerinin sağlanmasını amaçlayan kapalı kutular olmaktan çıktı.

güvenlik sistemleri günümüzde uluslararası terörden dış siyasi istikrarsızlık ve çatışmalara, toplumsal değişim hareketlerinden ekonomik dalgalanmalara kadar çok boyutlu risklere açık değişken yapılar haline geldi.

bilimsel ve teknolojik alandaki gelişmelerin toplum hayatını, kamu düzenini, iletişim yapısını ve ekonomik ilişkileri daha girift ve karmaşık hale getirmesine, yeni ihtiyaçların ortaya çıkmasına paralel olarak güvenlik hizmetleri de yeni boyutlar kazandı.

kamu düzenini tüm dünyada olduğu gibi türkiye'de de, içinde yaşanılan çağın maddi ve teknolojik gelişme düzeyinin ortaya çıkardığı ekonomik güvenlik, iletişim güvenliği, siber güvenlik, biyogüvenlik gibi yeni tehdit kaynaklarıyla bağlantılı güvenlik risklerinden bağımsız düşünmek imkansız.

öte yandan devlet ve kamu otoritesi merkezli siyaset kültürünün şekillendirdiği güvenlik kavramı ve yapılanması; insan hakları, sivilleşme, şeffaflık, hesap verebilirlik gibi tüm dünyayı kuşatan ve evrensel kabul gören demokratikleşme akımlarının etkisiyle esaslı sınırlamalara uğradı. bu çerçevede güvenliği sağlama ihtiyacı özgürlüklerin korunması zorunluluğuyla birlikte düşünülmeye başlandı, özgürlük-güvenlik dengesi yeni kamu düzeni ve güvenliği anlayışının temel kriteri haline geldi.

sosyal medya üzerinden örgütlenen ve yaygınlaşan gezi olayları ve kobani direnişi benzeri toplumsal hareketlerde, geleneksel güvenlik yaklaşım ve yöntemleri etkili olamadı.

türkiye’de iç güvenlik anlayışı

2000’lere kadar türkiye’de kamu düzenini ve güvenliğini sağlama işlevi darbe ve olağanüstü dönemlerin de etkisiyle ya askeri yapının doğrudan idari otoritesi altında ya da emasya uygulaması gibi araçlarla dolaylı kontrolü ve etkisi altında yürütüldü.

türkiye’de iç güvenlik sistemi, milli güvenlik siyaset belgelerine de yansıdığı gibi, 20'inci yüzyıl ulus devlet ideolojisinin kapalı toplum modelini esas alan, otorite merkezli ve asayiş odaklı güvenlik anlayışına göre yapılanmıştır.

sosyal medya üzerinden örgütlenen ve yaygınlaşan gezi olayları ve kobani direnişi benzeri toplumsal hareketlerde, olayların ortaya çıkışlarını tahmin edebilme, gelişim ve yayılma süreçlerini izleyebilme, lider kadrolarını ve faillerini belirleyebilmede geleneksel güvenlik yaklaşım ve yöntemleri etkili olamadı. bu noktada bilgi teknolojilerinin sağladığı bulut bilişim altyapısı üzerinden büyük veri içeriklerinin sınıflandırılması ve analiz edilmesiyle güvenlik risklerinin tahmin edilmesi, raporlanması hizmetlere ilişkin karar ve uygulamaların optimizasyonu söz konusu olabilir.

ekonomi alanında da benzer riskler söz konusu. istikrar açısından önemli bir kamu düzeni sorunu haline gelebilecek para dalgalanmalarının ve finansal hareketlerin ekonomik krize yol açma riskini değerlendirebilecek, kamu düzeninde neden olacakları tahribatı önleyebilecek yöntem ve araçlara sahip bir altyapı kurulması önemli.

ulaşım, enerji, haberleşme, sağlık sistemleri gibi kritik altyapıların merkezi yönetim ve kontrol sistemleri üzerinden uğrayabilecekleri siber saldırı ve sabotajlara karşı korunmasında geleneksel fiziki koruma ve güvenlik yöntemleri bir işe yaramaz. bu noktada yeni ve ayrı bir uzmanlık konusu olan bilişim tabanlı erken uyarı ve savunma sistemlerinin kurulması gerektiği açık.

tüm bu gelişmeler iç güvenlik sisteminin küresel değişimin ve yeni dünya düzeninin getirdiği risk ve tehditlere göre örgütlenme, insangücü kaynağı ve lojistik yönünden yeniden yapılanma zorunluluğunu gündeme getirdi.

çok parçalı ve dağınık bir örgütlenme ve işleyiş

türkiye’de iç güvenlik sisteminin ana sorunu, örgütlenme ve işleyiş yönünden oldukça parçalı ve dağınık bir yapıya sahip olması.

güvenlik sisteminin başlıca işlevleri olan politika ve strateji oluşturma, planlama, istihbarat, operasyon hizmetleri ve bunlara ilişkin uygulamaların sistemin koordinasyon çatısı altında, yönetim ve denetim bütünlüğü içinde yürütülmesi gerekiyor. oysa bu hizmetlerin her biri farklı idari ve hiyerarşik yapıların bünyesinde, farklı idari ve siyasi otoritelere bağlı olarak yürütülüyor.

bu kapsamda istihbarat hizmetleri mit müsteşarlığı tarafından doğrudan başbakana bağlı olarak, uygulama ve operasyon hizmetleri emniyet genel müdürlüğü ve jandarma genel komutanlığı tarafından içişleri bakanlığı’na bağlı olarak yürütülüyor. zaman zaman güvenlik hizmeti yürüten askeri birlikler ise genel kurmay başkanlığı bünyesinde yer alıyor.

görevsel açıdan içişleri bakanlığı’na bağlı olan jandarma’nın kadro ve personel yapısı, sicil ve disiplin işlemleri yönünden askeri yapıya bağlı olması ayrıca iç güvenlik hizmetinin sivil yapılanma mantığına da ters düşen bir durum.

sistemin örgütlenme ve bağlılık ilişkisindeki bu dağınık ve parçalı yapı, hizmet ve koordinasyon bütünlüğünü bozduğu gibi performansını ve denetim etkinliğini de azaltıyor, üstlendiği görev ve sorumlulukları gereği gibi yerine getirmesini engelliyor.

bütünlük ve koordinasyonun sağlanamaması halinde, özellikle bazı terör ve bombalama eylemlerinde bilgi ve istihbarat paylaşımı ve müdahale konusunda yaşanan sorunların gösterdiği gibi güvenlik birimleri arasında hizmetlerin yerine getirilmesiyle ilgili zaman zaman görev karışıklıkları, görev çatışmaları veya görev tekrarları ortaya çıkabiliyor.

strateji ve politika oluşturmada yetersizlik

türkiye’de güvenlik sisteminin ikinci temel sorunu, politika ve strateji oluşturmadaki yetersizliğidir.

bu bağlamda 2000’lerin ortalarına kadar sistemin bütününe yönelik kapsayıcı politika önerilerinde bulunma ve uzun vadeli stratejiler geliştirme işlevini yerine getirecek bir çatı örgütlenme var olamadı.

hükümetin ve güvenlik hiyerarşisinin en üst düzey temsilcilerinin katılımıyla toplanan milli güvenlik kurulu, devletin milli güvenlik siyasetinin tayini, tespiti ve uygulanmasıyla ilgili konuların görüşüldüğü bir istişare ve karar organı. ancak bu kurumun belirli zaman aralıklarıyla ve belirli gündemlerle toplanma esasına dayalı sekreteryal bir örgütlenme ve işleyiş düzenine sahip olması nedeniyle strateji ve politika işlevini yürütecek kalıcı ve düzenli bir yapı olması beklenemez.

giderek artan ve kronikleşen terör olaylarının ve çözümsüzlük nedeniyle biriken asayiş yükünün getirdiği baskı; sistemin stratejik düşünme, vizyon oluşturma, yapısal uyarlamalar yapma ve değişime ayak uydurma yeteneğini köreltiyor.

sistemin suç sebepleri yerine suçluların kovalanmasına odaklanması, zaman, kaynak ve işgücü israfına yol açtığı gibi sürdürülebilir bir insan kaynakları stratejisinin, yüksek nitelikli operasyonel gücün ve yeterli lojistik kapasitenin oluşturulmasını güçleştiriyor.

giderek artan ve kronikleşen terör olaylarının ve çözümsüzlük nedeniyle biriken asayiş yükünün getirdiği baskı; sistemin stratejik düşünme, vizyon oluşturma, yapısal uyarlamalar yapma ve değişime ayak uydurma yeteneğini köreltiyor.

strateji eksikliği giderilebilir mi?

terörle mücadelede politika oluşturma, orta ve uzun vadeli strateji geliştirme ihtiyacını karşılamak üzere 2010’da kamu düzeni ve güvenliği müsteşarlığı'nın kurulması, strateji eksikliğinin giderilmesinde önemli bir adım oluşturuyor.

kurumun görevi, terörle mücadelede stratejik nitelikteki istihbari ve operasyonel bilgi ve verilerin en üst düzeyde toplanması, değerlendirilmesi, ilgili kuruluşlarla müzakere edilmesi, işlenmesi ve sonuçta güvenlik sisteminin siyasi ve idari üst organlarına politika ve strateji önerileri olarak iletilmesi. buna karşılık yapısı, hiyerarşik konumu, görev, yetki ve sorumluluk çerçevesi ve kadro pozisyonları bu amacı karşılamaktan hayli uzak.

kuruma tanınan kadroların unvan ve nitelikleri, eğitim ve uzmanlık düzeyleri böylesine stratejik, özgün ve ayrıcalıklı  bir faaliyeti yürütebilecek nitelikteki insanların istihdam edilmesine uygun değil.

güvenlik kuruluşlarının dışında ve kapsayıcı bir konumda olması gereken müsteşarlığın sistemin ayaklarından birini oluşturan içişleri bakanlığı bünyesinde yer alması ayrıca temel örgütlenme mantığı ve ilkeleriyle de çelişiyor.

bu tablo nasıl değişir?

sistemin örgütlenme ve işleyiş yönünden farklı siyasi mercilere bağlı, farklı idari hiyerarşilerin bünyesinde yer alan parçalı ve dağınık yapısının yönetim, denetim ve koordinasyon bütünlüğünü sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerekiyor. güvenlik fonksiyonları yönünden ise bilgi çağı ve küreselleşme dinamiklerinin ve teknolojik gelişmelerin ortaya çıkardığı yeni tehdit alanlarını ve güvenlik risklerini kuşatacak ve bunlarla ilgili hizmet ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yapılandırılması önem taşıyor.

güvenlik sisteminin tüm kuruluş ve işlevlerini kuşatan, makro düzeyde politika ve strateji üretecek, bilgi ve istihbarat akışının kurumlar arasında paylaşımını koordine edecek, ilgili kuruluşlara ve siyasi iradeyi temsil eden mercilere karar destek hizmeti sunacak bir üst çatı koordinasyon yapısı oluşturulması gerekiyor.

bu alanda doğrudan doğruya en üst siyasi yönetim kademesine bağlı, abd'deki nsa benzeri, ancak operasyonel görevi olmayan yeni bir yapı kurulabileceği gibi; kdgm'nin söz konusu ilkeler çerçevesinde uygun örgütlenme yapısı, yetki ve sorumluluk çerçevesi ve insan kaynaklarıyla güçlendirilerek yeniden düzenlenmesi de söz konusu olabilir.

toplumsal olayların ve terör eylemlerinin izlenmesi, mal ve can kayıplarının önlenmesi ve kamu düzeninin korunmasında bulut bilişim altyapısıyla desteklenen büyük veri analizleri, yazılım tabanlı elektronik gözetim ve takip sistemleri güvenlik birimlerinin operasyonel güç ve etkinliğini olağanüstü ölçüde arttırdı.

bu bakımdan türkiye'de güvenlik örgütlerinin bilimsel ve teknolojik yenilikleri yakından izleyerek istihbarat ve operasyon hizmetlerini bilişim altyapısı üzerinden yürütebilecekleri işleyiş süreçlerini ve teknik kapasiteyi bir an önce oluşturmaları gerekiyor.

öte yandan, kamu düzeni ve güvenliğinin geleneksel asayiş dışındaki yeni hizmet alanlarını oluşturan kritik altyapıların internet ağları üzerinden uğrayabilecekleri saldırılara karşı korunmasını sağlayacak siber güvenlik sistemlerinin geliştirilmesi de ihmal edilmemeli.

doç. dr. ulvi saran, eski kamu düzeni ve güvenliği müsteşarı, vali. ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi kamu yönetimi ve siyaset bilimi bölümü'nden mezun oldu. kamuda önce başbakanlık devlet planlama teşkilatı'nda sözleşmeli uzman olarak çalışmaya başladı, ardından çeşitli ilçelerde kaymakamlık yaptı. 1992-2003 arasında içişleri bakanlığı'nda mülkiye başmüfettişi olarak görev yaptı. sağlık bakanlığı'nda müsteşar yardımcılığı görevinde bulundu. 2009-2012 arasında malatya valisi olarak görev yapan saran, daha sonra başbakanlık kamu düzeni ve güvenliği müsteşarı olarak atandı; 22 eylül 2014 tarihine kadar bu görevde bulundu.

twitter'dan takip edin: @ulvisaran

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Ulvi Saran

ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi kamu yönetimi ve siyaset bilimi bölümü'nden mezun oldu. kamuda önce başbakanlık devlet planlama teşkilatı'nda sözleşmeli uzman olarak çalışmaya başladı, ardından çeşitli ilçelerde kaymakamlık yaptı. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;