Görüş

Irak sahnesinin yeni okuması

İbadi, Tahran'dan bazı sorunlara ilişkin çözüm yöntemlerine yeşil ışık alarak döndü. Yapılan açıklamalar, İbadi’nin siyaset yapma alanının, selefi Maliki'den daha geniş olduğunu gören yorumcuları rahatlattı.

Başbakan Haydar İbadi, IŞİD örgütünden petrol gelirlerinin paylaşımına kadar çok ciddi sorunlarla karşı karşıya. [Fotoğraf: Getty]

gözlemciler, irak'taki yeni sahnenin güvenlik ve siyasetten ekonomi ve yargıya uzanan dosyalar üzerinden farklı açılardan yeniden okunması amacıyla, ülkenin yaşadığı son gelişmeleri dikkatlice ele almalılar. o gelişmelerin en önemlileri, irak başbakanı haydar ibadi'nin, silahlı kuvvetler başkomutanı sıfatıyla 26 komutanı görevden alması ve 10 komutanı da emekliliğe sevk etmesi; çok tartışılan bir isim olan içişleri bakanı vekili adnan esedi ve beraberindeki subayların görevden alınmaları emrini vermesiydi. bunların ardından, başbakanlık tarafından açıklandığına göre, ibadi'nin irak yargısını, yolsuzluğa bulaşmış bazı yargıçlardan temizleme girişimi geldi.

nuri maliki’nin irak'ta ses getiren yenilgisi akabinde ülkedeki kota sistemi, mezhepçilik ve yolsuzluğa dayalı yönetimin kötü imajını kısmen düzeltecek adımların atılması gerekiyor.  

by Faris El Hattab

irak'taki gelişmelerin içi yüzü, dışarıdan göründüğü gibi, yeterince açık değil. olaylar, daha ziyade, sistematik ve kökleşmiş iç yöntemlerle ilişkili. musul ve salahaddin skandalı, eski başbakan nuri maliki’nin uluslararası kamuoyu önünde, irak sokaklarında büyük bir sevinçle karşılanan, gürültülü yenilgisinin akabinde irak sahasında yaşanan büyük değişimler ve ülkede bu tür değişimlerden bahsetmenin 'terör' değil, 'zaruret' olduğunun anlaşılması sonrası (siyasi kota sistemi, mezhepçilik ve yolsuzluğa dayalı) yönetimin kötü imajını kısmen düzeltecek adımların atılması gerekiyordu.

bu yüzden ibadi’nin 21 ekim 2014'teki tahran ziyareti, iran ajandasının dikte ettiği yeni eğilimin kıstasıdır. iran, irak'taki nüfuzunu korumasını sağlayabilecek taraftan değneği tutmaya çalışıyor. oysa irak'ta böyle bir nüfuzu istenmiyor, hatta ona isyan ediliyor. ülkenin birçok bölgesini (özellikle de marjinalleştirmeye, güvenlik ve hukuk açısından haksızlıklara maruz kalan alanlarını) kapsayan büyük askeri hareketler, bu isyanın ifadesi.

ibadi, tahran'dan bazı sorunlara ilişkin çözüm yöntemlerine yeşil ışık alarak döndü. yapılan açıklamalar, ibadi’nin siyaset yapma alanının, selefi maliki’nin alanından daha geniş olduğunu gören bazı yorumcuları rahatlattı. hükümetin, ulusal uzlaşı sağlama ve siyasi işbirliğine karşı çıkan (irak baas partisi güçleri de dahil) başka gruplarla ilişki kurma eğilimi, psikolojik açıdan iyi bir başlangıç oldu. gerçi sonrasında ibadi’nin yetkilerinin sınırlı olduğu, koşusunun başlangıç çizgisinin ise final çizgisinden pek uzak olmadığı anlaşıldı. ibadi’nin hareketi yerinde saydı, zira uzlaşı ufku irak içindeki ve dışındaki birçok kesimi içine alamayacak kadar dardı.

ibadi'nin ordu ve yargı üzerindeki hamleleri

ibadi, kendi yönetiminin maliki'den farklı olduğu görüntüsü vermek için (bizzat maliki ve iran ile koordinasyon halinde) harekete geçti. bardağı taşıran son damla yani ülkedeki kötü yönetimin kurbanlık koyunu konumundaki ordunun komuta kademesiyle işe başladı. bu, beklenen bir hamleydi. ordunun baştan aşağı yolsuzluğa batmış olmasının yanı sıra kurumdaki üst düzey subayların görevden alınması (emekliye sevk edilmesi), musul ve salahaddin gibi kentlerde işlenen büyük bir suçu örtbas etme amaçlıydı. bu konuda tüm parmaklar, dönemin başbakanı (ve silahlı kuvvetler komutanı) nuri maliki’yi gösteriyor.

evet, irak parlamentosundaki bazı siyasi blokların konuya dair kapsamlı soruşturma yapılması yönündeki talepleri, maliki'yi hesaba çekebilir. soruşturmadan kasıt ise maliki’nin komutanları ve danışmanlarının tanıklıklarına başvurulması. bahsi geçen şahısların artık hizmet vermemeleri ve hatta ülke dışına çıkmaları, görevden alınmaları kararının esasında maliki lehinde verilmiş bir karar olduğu, bazılarının pohpohladığı gibi maliki’nin tercihlerine karşı bir darbe olmadığı anlamına geliyor.

ibadi'nin kararı, 67 yargıç ve başsavcının değişik görevlere getirilmesini, birçok yargıç ve başsavcının başka fonksiyonel görevlere, mevcut çalışan mahkemelerden farklı mahkemelere transfer edilmesini de kapsıyordu. yüksek yargı konseyi'nden kaynaklar, kararın kapsadığı yargıç ve başsavcıların davalarda yanlı kararlar vermek veya rüşvet almakla (yolsuzlukla) suçlandıkları üzerinde duruyorlar. bu adım genel itibarıyla iyi bir adımdır. çünkü devletin yapısı ve istikrarının dinamik kanadı olan yargıdaki yolsuzluk derecesi çok yüksek.

iraklılar hayatlarına, ekonomik ve toplumsal güvenliklerine zarar veren her olguya yönelik düşüncelerini gizlemeyip açıkça konuştukları için hükümeti değerlendirme unsurları arasında yargıdaki yolsuzluk önemli yer tutuyor. burada ibadi’ye düşen, dosyayı örtbas edecek (yamalayacak) bir tutum almasıydı. bizi 'örtbas etmek' veya 'yamalamak' tabirlerini kullanmaya sevk eden, yolsuzluğun bu kararlarla irak yargısında ortadan kaldırılamayacağı gerçeği. bir yargıcın başka bir yere nakli, mahkemeleri bu felaketten temizlemekten çok yolsuzluğun bir mahkemeden ötekine geçmesi anlamına geliyor sadece.

irak başbakanı haydar ibadi, irak eski cumhurbaşkanı yardımcısı tarık haşimi gibi önemli iraklı siyasi şahsiyetlerin yeniden yargılanması talimatı verebilir.

by Faris El Hattab

ibadi'nin siyasi şartlara yönelik hamleleri

siyasi şartların iyileştirilip sürecin ortakları arasındaki çekişme ve husumetin dozunu hafifletilmesi girişimi bağlamında ibadi, irak eski cumhurbaşkanı yardımcısı tarık haşimi gibi irak siyasetinin önemli şahsiyetlerinin yeniden yargılanması talimatını verebilir. benzer durum, yurt dışından bağdat’a dönen irak merkez bankası eski müdürü sinan şebibi ve iletişim eski bakanı muhammed allavi için de geçerli.

şebibi ve allavi, maliki döneminde kendilerine yöneltilen suçlamalar karşısında tutuklanmamak için ülkeyi terk etmişlerdi. iran ekonomisini kurtarmak ve para birimi riyalin çöküşünü engelleme bağlamında tahran'ı destekleme çerçevesinde, parlamento onayı olmaksızın irak merkez bankası'ndan büyük paralar çekilmesi taleplerini reddetmişlerdi. keza suriye lirasının değerini arttırmak ve çöküşten kurtarmak için beşşar esed rejimine kredi verilmesi talebini de geri çevirmişlerdi. halihazırdaki cumhurbaşkanı yardımcısı ve irak vataniye ittifakı lideri iyad allavi’nin akrabası olan muhammed allavi’ye ayrıca maliki’ye karşı iyad allavi’yi desteklemesinin sonucu olarak kamu malını kötüye kullanmak gibi art niyetli suçlamalar yöneltilmişti.

iran’a bağlılığı ve nezihliğiyle ilgili hakkında birçok söylenti yayılan içişleri bakanı vekili adnan esedi'nin görevden alınması (başka gelişmelerden bağımsız düşünüldüğü zaman) ibadi’nin attığı cesur bir adım olarak görülebilir. ancak işin aslı, içişleri bakanı muhammed gabban ile esedi arasındaki ilişkilerin kopması. gabban, görevine geldiği ilk günden itibaren ibadi’den, "içişleri'nde yolsuzluğun yayılması" sebebiyle esedi’yi değiştirmesini istiyordu.

gabban, vekili esedi hakkında şunları söyledi: "içişleri bakanlığı'nda yolsuzluğun başıdır ve yargılanmalıdır. içişleri bakanlığı yetkilileri, kamu malını seçim malzemesi olarak kullandılar. seçimlerde en yüksek oyu almak için polis olmak isteyen gönüllüleri kabul edecek ofisler açtılar. spyker üssü kurbanları, seçim amacıyla kullanılan gönüllülerdir." diyordu. bakan ayrıca, "adnan esedi geçtiğimiz seçimlerde oylarını almak için müsenna eyaleti'nde kaç kişi atadı*" diye soruyordu.

bu suçlamalara karşın ibadi, adnan esedi'yi, gabban'ın istediği gibi yargıya mı sevk etti yoksa resmi bir kutlamayla görevden alıp ibadi'nin güvenlik danışmanlığına mı getirdi? insanlık suçları, yargılanmayan mahkumlar, suçların üzerinin örtülmesi, milislerin ve başka güçlerin faaliyetleriyle ilgili binlerce hikayesi olan bir bakanlıktaki yolsuzluk bu şekilde bertaraf edilebilir mi?

bir başka konu da ülkenin batısındaki anbar eyaleti'nde sünni aşiretlere kapsamlı yetkiler veren 'ulusal muhafızla' teşkilatının kurulmasıyla ilgili. ibadi, sünnilere yönelik açılımına dair işaretler gönderse de aslında bu konuda hala maliki ile aynı yerde sayıyor. ibadi henüz irak halkının temel unsuru olan sünnilere dair hiçbir reform yapmadı, sünnilerin taleplerinden hiçbirini hayata geçirmedi.

irak halkının devrim noktasına varması, kaybedecek hiçbir şeylerinin olmaması yanı sıra amerikalıların dönmesinden endişelenen iran, ülkede yüzeysel değişimi acil görüyor. 

by Faris El Hattab

maliki'nin ve bloğu kanun devleti'nin hâlâ karşı çıktığı "ulusal muhafızları" silahlandırma konusu ise irak'ın batı ve kuzey doğu bölgesinde yaşanacak büyük bir değişim demek. bu değişim, irak'taki yönetim dengesi ve iran'ın nüfuz haritasını ters yüz edebilir. şii gönüllülerden oluşan ve faaliyetlerini sünni bölgelerde yoğunlaştıran 'halk topluluğu' güçlerinin silahlandırılması ve donatılması karşısında ulusal muhafızlar teşkilatı deneyiminin başarılı olması şüpheli. üstelik bu bölgelerdeki sünni nüfus ve uluslararası insani yardım kuruluşları, şii milislerin kötü muamelelerini, toplu cinayet ve insanları sürmelerini protesto ediyorlar.

irak'ta eli güçlü olan tahran, yüzeysel değişimi birçok sebepten ötürü acil ve önemli görüyor. bu sebeplerin başında ise irak halkının devrim ve kaynama noktasına varması, kaybedecek hiçbir şeyinin olmaması ve iran'ın irak halkıyla zor tarihi deneyimler yaşaması geliyor.

tahran'ın irak'ta yüzeysel değişimi acil görmesinin bir diğer sebebi de ülkedeki istikrarsızlığın, abd'nin irak'a dönüşünü mümkün kılması. bilhassa irak silahlı nizami gücünün dağılması, aşırı güçlerin yayılması ve güçlü yerel destek elde etmeleri yanı sıra abd'nin bu desteğin sebeplerine anlayış göstermesi ortadayken... iran'ın bölge coğrafyasında (yemen, bahreyn, suriye, lübnan ve suudi arabistan'ın doğusu) nüfuzunu yayması da bunlara eklenebilir. iran'ın irak’taki kontrolünü kaybetmesi halinde, tüm bu coğrafyadaki nüfuzu dağılabilir.

faris el hattab, iraklı akademisyen ve iletişimci. 1961 yılında bağdat'ta dünyaya geldi. çeşitli arap gazete ve dergilerinde güncel uluslararası politik gelişmeler üzerine makaleler kaleme alıyor. irak ve birleşik arap emirlikleri’nde birçok radyo ve televizyon programı hazırlayan hattab’ın medya alanında yayınlanmış birçok kitap ve araştırması bulunuyor.

bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera’nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Faris El Hattab

faris el hattab, iraklı akademisyen ve iletişimci. 1961 yılında bağdat'ta dünyaya geldi. çeşitli arap gazete ve dergilerinde güncel uluslararası politik gelişmeler üzerine makaleler kaleme alıyor. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;