Görüş

Kırım Tatarlarının dramı unutulmamalı

Kırım'daki insanlık dramı kolayca göz ardı ediliyor. Dünya siyasetine yön verenlerin, Donbas'a gösterdikleri hassasiyeti Kırım'dan da esirgemeyip bölgedeki Tatar azınlığın uğradığı zulmü gözden kaçırmamaları şart.

Rusya, Nisan 2014'te aldığı bir kararla, Kırım Tatar Meclisi Eski Başkanı Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'nun 5 yıl boyunca Kırım'a girmesini yasakladı. [Fotoğraf: AA]

rusya'nın kırım'ı yasadışı olarak ilhak etmesinin birinci yıldönümü yaklaşırken, dünyanın ilgisi de yavaş yavaş başka yerlere kaymaya başladı. artık ukrayna'daki savaşla ilgili tv röportajları ve makalelerde kırım'ın adının bile geçmemesi şaşırtmıyor.

rusya'nın kırım işgali göz ardı edilince, burada yaşanan insanlık dramı da görmezden geliniyor. dramın en büyüğünü yaşayan azınlık topluluğu ise rus hakimiyeti altında onlarca yıldır dini ve siyasi açıdan zulme uğratılan, etnik türk kökenli ve sünni islam inancına mensup kırım tatarları.

rus yetkililer, kırım'ın yasadışı ilhak sürecinin en başından itibaren, kırım tatar toplumunu hedef aldılar.

by Luke Coffey

kırım tatar toplumunu hedef alan örneklerin sonuncusu daha mart 2015'in ilk haftasında yaşandı. kırım tatarlarına mensup travma cerrahı asan çakurov, rusya'nın kırım işgaline karşı düzenlenen protesto eylemlerinde rol oynadığı suçlamasıyla tutuklandı.

rusya'nın tatarlara yönelik kötü muamelesi yeni bir şey değil. osmanlı imparatorluğu'na bağlı kırım hanlığı, yarımada'nın 1783 yılında büyük katerina liderliğindeki rus imparatorluğu'nun eline geçişine kadar 300 yıl ayakta kaldı.

1917-bolşevik devrimi ve rus iç savaşı'nı takip eden kaos sürecinde, kırım yarımadası en sonunda sovyetler birliği'ne bağlandı. sovyetler birliği'nin kırım tatarlarını müreffeh kılmak gibi bir niyeti asla olmadı. hatta 1920'lerin sonunda vladimir lenin'in, kırım tatarlarına ilişkin planlarını yazarken, "onları alacak, bölecek, kendimize tabi kılacak, sindireceğiz." ifadesini kullandığı söylenir.

stalin'in demir yumruğu

joseph stalin'in demir yumruğu döneminde ise kırım tatarları neredeyse yok olmanın eşiğine getirildi. stalin'e göre, tatarlar devlet düşmanıydı, çünkü ikinci dünya savaşı (1939-45) sırasında nazi almanyası ile işbirliği yapmışlardı. oysa binlerce tatar, almanlar lehine çarpışmış olsa da, bir o kadarı da nazilere karşı kızıl ordu'nun yanında savaştı. aslına bakılırsa, 8 kırım tatarı, sovyetler birliği'nin en yüksek onur nişanı olan sovyet kahramanlık madalyası kazanmıştı. hatta pilot ahmet han sultan, bu prestijli ödüle iki kez layık görülmüştü.

yine de bazı kırım tatarlarının naziler adına savaşması, stalin'in tüm tatar toplumunu cezalandırması için yeterince iyi bir bahane oldu. 1944 yılında 180.000 kırım tatarı yurtlarından çıkarılarak doğuya sürüldü. bunların çoğu özbekistan'a gitti ama binlercesi de sibirya dolaylarına dağıldı. keza, 10 binlerce tatar, bu zorunlu göç sırasında öldürüldü. aileler birbirinden ayrı düştü. bir kültür, neredeyse ortadan kalkma noktasına geldi.

[sovyetler birliği'nin son lideri) mihail gorbaçov öncülüğündeki perestroyka (yeniden yapılanma) reformları kapsamında tatarların kırım'a dönüşüne izin verildi ve pek çoğu da yurduna geri döndü. 1991'de kırım, bağımsız ukrayna'ya bağlandı. tatarlar açısından ukrayna bayrağı altında hayat her zaman mükemmel olmasa da, son yüz yılda rus hükümdarlığı altında yaşananlara kıyasla çok daha iyiydi.

rusya devlet başkanı vladimir putin, 2014 yılında yaptığı bir konuşmada şunları söyledi: "kırım tatarlarının durumunu düzeltmek, haklarını iade etmek ve adlarını temize çıkarmak için gerekli tüm siyasi ve yasal kararları almamız gerektiğini düşünüyorum. kırım'da yaşayan tüm etnik gruplara büyük saygımız var."

putin ile ilgili çoğu şeyde olduğu gibi, rus liderin bu konuda da söylediklerine değil, yaptıklarına bakmak gerek.

kültürel barbarlık

rus yetkililer, kırım'ın yasadışı ilhak sürecinin en başından itibaren, kırım tatar toplumunu hedef aldılar. kırım tatar meclisi'nin mevcut ve eski başkanları rıfat çubarov ve mustafa abdülcemil kırımoğlu'nun kırım'a girmeleri ruslar tarafından yasaklandı.

rus güvenlik güçleri, müphem gerekçelerle kırım tatar toplumunun önde gelen isimlerinin ev ve işyerlerine baskınlar düzenledi. moskova, stalin'in 1944 yılında kırım tatarlarını toplu halde sürmesinin yıldönümü dolayısıyla düzenlenen anma törenlerine yasak getirdi. kırım tatar edebiyatının seçme eserleri ve dini kitaplar da yasaklandı. oysa aynı metinler, bölge ukrayna idaresindeyken yasaklı değildi.

türk kültürünün kırım tarihinde oynadığı rolü görmezden gelmek ve tatar dili üzerinde baskı kurmak, kültürel barbarlıktan başka bir şey değil.

by Luke Coffey

tatarca yayın yapan medya organları, rus güvenlik güçlerinin baskınlarına, hatta kapatma kararlarına maruz kaldı. moskova'da kırım yarımadası ve başlıca şehirlerinin isimlerinin antik yunan dönemindeki isimleriyle değiştirilmesi suretiyle bölgeye türklük özelliğinin kaybettirilmesini talep edenler bile var. böyle bir durumda, örneğin; kırım yerine tavrida, kerç yerine pantikapaion, feodosya yerine teodosya, sivastapol yerine sivastapoli isimleri kullanılacak.

türk kültürünün kırım tarihinde oynadığı rolü görmezden gelmek ve tatar dili üzerinde baskı oluşturmak, kültürel barbarlıktan başka bir şey değil.

günümüzde tatarların kırım nüfusu içindeki payı ancak yüzde 13 civarında. bu rakam, tatarların kırım'da yaşayan en büyük etnik grup olduğu kırım hanlığı dönemine kıyasla çok düşük. tatarların seferber olma kapasitesi var – rusya destekli seçimleri sürekli boykot ediyorlar – lakin anlamlı denebilecek bir direniş gösterebilmek için şu anda sayıları son derece az. belki de büyük katerina zamanından beri rusya'nın tüm planı da buydu.

dünyanın dört bir yanında yaşanmakta olan dini ve siyasi zulümler bu kadar gündemdeyken, kırım'da meydana gelenler kolayca göz ardı ediliyor. ancak siyasete yön verenlerin, ukrayna'nın doğusundaki donbas bölgesini barışa kavuşturmaya odaklanırken, kırım tatarlarının içinde bulunduğu zor durumu da unutmamaları şart.

luke coffey, washington merkezli bir düşünce kuruluşunda atlantik ötesi ve avrasya güvenliği uzmanı. geçmişte ingiltere savunma bakanlığı özel danışmanı ve abd ordusunda muvazzaf subay olarak görev yaptı.

twitter'dan takip edin: @lukedcoffey

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Luke Coffey

Luke Coffey

luke coffey, washington merkezli bir düşünce kuruluşunda atlantik ötesi ve avrasya güvenliği uzmanı. geçmişte ingiltere savunma bakanlığı özel danışmanı ve abd ordusunda muvazzaf subay olarak görev yaptı. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;