Görüş

Küresel mücadeleler FIFA karşıtlığında buluşuyor

Peki ama bu coşkulu FIFA karşıtlığı; gruplar, hareketler, ağlar ve halklar arasında beklenmedik bir ittifak mı yaratıyor? Bunu savunmak fazlaca saflık olur. Bu isyanlar ile bağlantılar yıllardır oluşum halinde.

fifa'ya karşı duyulan nefret, küresel çapta bir çığlığa dönüşmüş durumda. brezilya'nın rio de janeiro kentindeki işgal edilen bir tren vagonuna yapılan graffitilerden doğan bu çığlık, hindistan'ın bangalore kentindeki bir sokak tabelasında patladı. brezilya sınırları dahilindeki amazon bölgesinde, belem do para kentinde bir duvarın üzerine lazerle yansıtıldı. yoluna devam edip kah yunanistan'a gidip atina sokaklarında dolaşıyor; kah dev bir protesto afişi olup adeta bir virüs gibi brezilya'daki fifa taraftar festivali'ne sızıyor.

çığlıklar, türkiye'nin meydanlarındaki sivil hak taleplerine karışıyor. almanya'da berlin şehrinin duvarlarında ortaya çıkıyor. meksika'ya ulaşıp mexico city'de dünya kupası'nın bir replikası yakılırken neşeli bir koro olup etrafı çınlatıyor. ve "fifa ile savaş" şeklindeki eğreti bir slogan haykıran aktivistler tarafından, isviçre'nin zürih kentindeki fifa genel merkezi'nin duvarlarına yazılıyor.

verilmek istenen mesaj açık: #fifagohome (fifa defol!): ilk bakışta, (bağlı ülke sayısı birleşmiş milletler'i bile aşan, ticari bir kurum olan) fifa'ya karşı duyulan nefreti ve futbolun markalar tarafından yönetilmesine duyulan öfkeyi yansıtan, dolaysız bir mesaj gibi görünüyor. ikinci bakışta ise bu çığlığın arkasında daha ayrıntılı mesajlar da olduğu fark ediliyor.

bir tarafta fifa, ticarete dönüşen bir spor ve futbolu tüketen sponsorlar var. diğer tarafta ise ortak bir tutku, komşuları birleştiren bir araç, kapsayıcı bir mekanizma, bir oyun, bir ritüel olarak futbol. keza paris sokaklarından bir duvar yazısı, bu ‘fifa'ya karşı futbol’ mantığını "futbolu seviyoruz, fifa'dan nefret ediyoruz." diye anlatıyor. 

lakin fifa'ya karşı bu nefret havasının duygusal temelinde başka bir şey daha var – fifa'nın da ötesinde bir şey. tam olarak dünya kupası'na karşı diyemeyeceğimiz, futbola zaten karşı olmayan, proaktif, ikincil bir çığlık daha söz konusu. brezilyalı brnasruas topluluğunun attığı bir twitter mesajı, bize bununla ilgili biraz ipucu veriyor aslında. bahsi geçen mesajda #f---fifa (kahrolsun fifa) ve #f---capitalism (kahrolsun kapitalizm) şeklinde iki hashtag ve ekinde de üzerlerine 'f--- fifa' damgası basılmış banknotların olduğu bir fotoğraf bulunuyor.

gerçek şu ki, brezilya halkının neoliberal fifa zorbasına karşı direniş çığlığını simgeleyen bu hashtag'ler bir empati oluşmasını sağlıyor. üstüne üstlük dünyanın dört bir yanındaki popüler hareket ve ağlar arasında şaşırtıcı bağlar kurulmasına aracılık ediyor.

küresel bir bağ

15 haziran 2014 günü bangalore’de gördüğümüz tabela, durumu gayet güzel ortaya koyuyordu. tabelada şu yazılıydı: "halkların dünya kupası’na evet, fifa mafyasına hayir." hindistan yeni sosyalist alternatif (cwi) isimli grubun manifestosunda, "fifa mafyası" ağır biçimde eleştirmekle birlikte, en büyük destek "brezilya işçi sınıfına" veriliyordu.

istanbul’da ise şehir hakkı ittifakı hareketi üyeleri, brezilya konsolosluğu önünde bir protesto düzenledi. "barikattan barikata, meydandan meydana, kuzey ormanlarından amazon'a, brezilyalı direnişçilerin yanındayız" şeklinde, brezilyalıları destekleyen ve futbola dair hiçbir şey içermeyen bir metin yayımladılar.

@occupyworldcup isimli twitter hesabı, occupy (işgal et) hareketinin yarattığı ağ sisteminin canlı olduğunu gösteriyor. bu hareket, 2011 yılından bu yana "biz %99’uz" şiarıyla mücadele eden tüm insanları birleştirmeye çalışıyor.

by Bernardo Gutierrez

italya'da, dünya kupası öncesinde grev yaptıkları için işten çıkarılan sao paolo metrosunun işçileri ile dayanışma amacıyla düzenlenen gösteride "hepimiz metro işçisiyiz" sloganı öne çıkıyordu.

yunanistan'da ise brezilya'daki isyancılarla dayanışma koordinatörlüğü kuruldu. koordinatörlük, son derece siyasi olarak nitelendirebileceğimiz şu açıklamayı yaptı: "devletin ve özel şirketlerin planları brezilya'da da, yunanistan'da da, güney afrika'da da aynı. tıpkı 2004'te yunanistan'da olduğu gibi, brezilya hükümeti ve devleti de, uyguladıkları denetim ve baskıyı, ticarileşen sporun, gülen yüzlerin ve festival atmosferinin ardına gizliyor." 

peki ama bu coşkulu fifa karşıtlığı; gruplar, hareketler, ağlar ve halklar arasında beklenmedik bir ittifak mı yaratıyor? bunu savunmak fazlaca saflık olur. bu isyanlar ile bağlantılar yıllardır oluşum halinde. 2010'da güney afrika’da düzenlenen dünya kupası’ndan bu yana gezegenimiz muazzam bir siyasal ve toplumsal karışıklık içinde yaşıyor. wikileaks ve anonymous, güney afrika dünya kupası şaşkınlığının ardından, 2010 sonbaharında paypal operasyonunu başlattı.

2011 yılında arap baharı, ispanya’daki 15 mayıs indignados (öfkeliler) protestoları ve occupy wall street (wall street'i işgal et) hareketiyle sarsıldı ortalık. isyan dalgası, 2012'de meksikalı #yosoy132 (ben 132'yim) ağının hareketi ile sürdü. 2013 ise türkiye’deki gezi parkı eylemleri ve brezilya’daki #vemprarua (sokağa gel) ayaklanamalarının yılı oldu. her iki hareket de, siyasi parti ve işçi sendikaları gibi klasik aracıları saymazsak, son derece kent kökenliydi.

brezilya halkına fifa karşıtı hareket vasıtasıyla dünyanın dört bir yanından gelen destek ve dayanışma mesajları, son dönemin mücadelelerin ataletine tutulmaya başlıyor. dünya kupası’ndan birkaç gün önce, pek çok anonymous unsuru, #naoworldcup (dünya kupası'na hayır) hashtag’iyle bir twitter fırtınası düzenledi. fifa ekosistemindeki yüzlerce site, bilgisayar korsanlarının saldırısına uğradı. @occupywallstreetnyc, @takethesquare ya da @global132 (meksika) gibi ilgili twitter hesapları, #occupyworldcup hashtag’ini kullanıyor.

dünya üzerindeki mücadelelerin birleşmesini tetikleyen @occupyworldcup isimli twitter hesabı, occupy (işgal et) hareketinin yarattığı ağ sisteminin canlı olduğunu gösteriyor. öyle ki, değişip dönüşerek somut eylemler ve küresel çığlıklarla yeniden bağ kuran bu hareket, 2011 yılından bu yana "biz %99’uz" şiarıyla mücadele eden tüm insanları birleştirmeye çalışıyor.

dünya kupası sırasında bu küresel-yerel bağlantıları sınayan önemli bir olay da 19 haziran 2014'te sao paulo’daki passe livre hareketi (bedava ulaşım) idi. söz konusu eylemle eş zamanlı olarak meksika’da posmesalto ağı ve isveç’te ise planka tarafından destek operasyonları düzenlendi.

fifa düşmanlığı, dünya kupası’nın getirdiği duygusal ve milliyetçi dalganın ortasında, arap baharı ile başlayan küresel ayaklanma döngüsünü yeniden canlandırmak için yeterli olacak mı? futbolun halka hitap eden, popüler ve toplumsal bir oyun olması için verilen mücadele, kapitalizm karşıtı bir mücadeleye dönüşebilir mi?

bunu söylemek güç. tunus ve mısır’daki ayaklanmalarda futbol taraftarları önemli rol oynamıştı. futbolseverler, türkiye’deki gezi parkı protestolarında da öne çıktılar; hatta istanbul takımlarının taraftarları, tarihte ilk kez polis baskısına karşı biraraya gelerek, istanbul united adı altında bir yürüyüş gerçekleştirdiler.

%99'un mcguffin'leri

brezilya'da verilen mücadele, küresel bir metafor haline geldi. david harvey'nin asi şehirler: şehir hakkından kentsel devrime doğru (metis yayınları, istanbul, 2013) isimli kitabında, brezilya'da kentsel dönüşüm ve spekülasyona karşı gösterilen direniş örneklerinden bahsediliyor. büyük çaplı etkinliklerin vatandaşlara hiç danışılmadan bu şekilde dayatılması, gezegende 2011 yılından bu yana temsili demokrasinin başarısızlığını gösteriyor. #f---fifa, bir bakıma eski bir çığlığın yeni yüzü.

peki ama bu çığlık, dünya genelindeki ayaklanmalar arasında bir bağ kurulmasına yetecek mi, yoksa dünya kupası finalinin ardından kaybolup gidecek mi? 2013'te gartner araştırma şirketinin yaptığı bir çalışma, 2014 sonunda occupy wall street benzeri küresel bir hareket ortaya çıkacağını öngördü. acaba #f---fifa’dan f---capitalism’e bir sıçrama mı olacak? yeni bir dönüşüme mi tanık olacağız?

ünlü yönetmen alfred hitchcock, filmlerinde mcguffin adını verdiği, belirgin hiçbir anlamı olmayan ifade ya da nesneler kullanırdı. sahnelerde ara sıra görülen bu unsurlar, olay örgüsünü canlı tutardı. işte fifa ve yozlaşmış altın kupası da %99'un mcguffin'i olabilir – küresel mücadeleler açısından belli bir anlamı olmayan, hareketlerin ve ağların dönüştürdüğü bir mcguffin. belki devrim için faydasız bir nesne olan dünya kupası da, kapitalizm karşıtı mücadeleyi canlı tutan bir mcguffin’dir.

internet üzerinden örgütlenen toplumsal hareketler, bilgisayar korsanlığı kültürü ve siyaset konularını üzerinde çalışan ispanyol gazeteci ve yazar. brezilya’nın sao paulo şehrinde yaşayan guiterrez, aynı zamanda futuramedia.net isimli küresel yenilik ağının kurucusu.

twitter'dan takip edin: @bernardosampa

bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bernardo Gutierrez

internet üzerinden örgütlenen toplumsal hareketler, bilgisayar korsanlığı kültürü ve siyaset konularını üzerinde çalışan ispanyol gazeteci ve yazar. brezilya’nın sao paulo şehrinde yaşayan guiterrez, aynı zamanda futuramedia.net isimli küresel yenilik ağının kurucusu.  Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;