Görüş

Mısır sahnesinde Selefi savaşları

Ülkedeki darbe Selefi doktrinde büyük çatlaklar oluştururken, farklı çatılar altında örgütlenen takipçiler yaklaşan seçimlere birbirlerinden çok farklı hazırlanıyor.

Duvardaki Nur Partisi sloganına bakan çocuk.
Selefi Nur Partisi Mursi'nin cumhurbaşkanı olduğu oylamada seçmene, 'birlikte, el ele bu ülkeyi dinle inşa edeceğiz' sloganıyla sesleniyordu. [Reuters]

geçtiğimiz yıldaki 3 temmuz olayları ve mursi'nin devrilmesi akabinde mısır selefi sahnesini kapsayan hızlı dönüşümlerin ve peşi sıra yaşanan değişimlerin yanı sıra, sonraki gelişmelerin (bir yandan çok yönlü ve ayrışmış bu hareketin) sosyolojisi, diğer yandan mısır'daki siyasi ve toplumsal sahne üzerindeki yankıları ve yansımaları, selefiliği (içyapısı üzerinde daha fazla düşünmekle birlikte) yeniden ele almaya sevk etti.

ortada böyle bir incelemeyi gerektiren noktalar var: bu hareket, ihtiyaç duyulduğunda ve iç sahnenin dayattığı değişimler doğrultusunda 'ideolojik renklilik' de denebilecek bir dönüşüm ve bu yeni şartlara adaptasyon içinde üstün bir yetenek sergiledi. bu yetenek, selefi hareketin çok yönlü bağlılıklarında ve önyargılarında kendini gösteriyor. ayrıca hareket, bazılarının bir tür kutsallık atfettiği gerekçeler üretiyor, kendi doktriner ve ideolojik paradigmalarına başvuruyor.

çağdaş selefilik'in manevi babası şeyh abdurrahman abdulhalik ile selefi davet'in başı yaser berhami arasındaki kavga, mursi'nin devrilmesi akabinde selefi kutupları arasında dönen sözlü kavgaların en belirgin olanıydı.

by Mustafa Zehran

ek olarak yabancı entelektüel etkiler siyasi pratikte güçlü şekilde kendini gösterdi. bazıları bu yabancı entelektüel etkiyi klasik partizanlıktan kaynaklanmayan 'körfez' direktifleri olarak görüyor. bu yabancı etkiler mısır selefi bedeninde bir 'çatlak' oluşturdu. oysa yakın zamana kadar bir ölçüde bu beden birbirine kenetlenmiş bir görüntü çiziyordu. bu çatlak, hareketi üç oluşuma böldü. rekabet ve tartışma bu çatlağın belli başlı özellikleri oldu.

bu bölünmüş oluşumlardan ilki mursi ve ihvan yönetiminin devrilmesiyle kurulan iktidarı destekledi, yol haritasının başlatılmasına katkıda bulundu ve iktidarın önemli ortağı oldu. ikinci oluşum darbe sonrası darbe karşıtları tarafından oluşturulan 'meşruiyeti destek ittifakı'na katıldı. üçüncüsü biraz güçlenen ve aynı tarih sonrasında kendini ilan eden yeni radikal bir yapıya kaydı. burada, radikalizmden uzak ilk iki oluşuma değinilecek.

ne var ki, ihvan yönetiminin devrilmesi, bu çatlağın bir sonucu olarak mısır'da selefilik haritasını yeniden şekillendirdi. çatlak, selefilerin burada ele almaya ve sonuçları üzerinde durmaya çalışılan birçok konuya yönelik tutumlarını somutlaştırdı. özellikle de bu sorunlar, çatlağı, entellektüel yönü aşıp savaş alanına çevirdi ve savaş alanı tamamen siyasileşti. hareketin gerçekçiliği sarsıldı, geleceği tehdit altına girdi ve kendi içindeki kalıntılara (eski isimlere) yöneldi. özellikle de içlerinden bir grup, iktidardan devrilmeleri sonrası ihvan'a gösterdikleri sempatiden dolayı muhalif konuma düşerken, diğerleri iktidarı destekleyenlerin safında yer aldı.

çatlağın sancıları

ilk belirtiler mısır selefiliğinin ilk parti oluşumu olan nur partisi'nde yaşanan bölünmelerle ortaya çıktı. bunu, çoğunluğu zayıf ve etkisiz başka parti oluşumları izledi. vatan partisi'yle temsil edilen yeni bir deneyim ortaya çıktı. gelişmeler, bu partinin klasik rakibi nur partisi gibi ortaya çıkışına pek yardımcı olmadı.

bazıları vatan partisi'ni, 25 ocak 2011 devrimi'ni izleyen iki yıl zarfında meşru kucağı iskenderiye selefi daveti'nin politikalarının temsil ettiği körfez selefiği'nin etkilerine ve dolduruşlarına açık bir tepki olarak gördü. 2012'de cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda muhammed mursi'nin veya abdulmunim ebul futuh'un desteklenmesi yönündeki değişim en önemli anlaşmazlıklardandı. bu durum, değişimin akabinde kopan cephenin pek hoşuna gitmemişti.

ne var ki, mısır'da en büyük iki çağdaş selefilik arasındaki fikri kavgalar ve tartışmalar su yüzeyine çıkıyordu: bunlar iskenderiye 'ilmi' selefilik ve kahire' deki 'teşkilatçı' selefilik. bu iki selefilik, çoğunlukla fıkhi ve inanç konuları arasında gidip geliyorlar ve siyasi konulara pek girmiyorlar.

selefi akım 25 ocak devrimi sonrasındaki dönemde bazı başarılar sergilerken, [yeni anayasa sürecinde] destek toplamakta başarısız oldu.

by Mustafa Zehran

hal böyleyken tartışmalar aynı selefi davet'in şeyhleri arasında yoğunlaşmaya başladı. ön plana çıkanı ise şeyh said abdulazim'in, parti yapısı alan vatan grubunun yanında yer almasıydı. bu zat mursi'nin devrilmesine karşı çıkınca selefi davet sekreterliğiyle ilişiği kesildi. böylelikle genel şekliyle selefi liderler arasındaki ilişkilerde yeni bir dönem başladı.

selefi tartışmalar

çağdaş selefilik'in manevi babası şeyh abdurrahman abdulhalik ile selefi davet'in başı yaser berhami arasındaki kavga, mursi'nin devrilmesi akabinde selefi kutupları arasında dönen sözlü kavgaların en belirgin olanıydı. abdulhalik o vakitler berhamiyi 'sapık şeyh' olarak nitelemiş ve aynı zamanda nur partisi'ni ihanet ve komplo kurmakla suçlamıştı. her ikisini (nur partisi ve berhami) eleştirmekle yetinmemiş, 'islami projeyi' boşa çıkarmalarından dolayı peşi sıra yaşanan gelişmeler ve tablonun sonuçları doğrultusunda arka arkaya mesajlarıyla ayıplamıştı.

selefi sahasındaki en önemli davetçilerden biri olan şeyh muhammed abdulmaksud'un açıklamaları, selefi davet'in liderleri ve özellikle de siyasi kolu berhami için sıkıntı oluşturdu. abdulmaksud, berhami'yi, nahda ve rabia meydanlarında oturma eylemi yapanlara atılan broşürleri desteklemekle suçladı. broşürler eylemcileri evlerine dönmeye teşvik ediyor ve siyasi çekişmelere dini bir renk katma girişimi içinde ölülerinin şehit olmadığı fetvası veriyordu. ortaya çıkan 'fikri dönüş' ve 'tekfirci eğilim' selefi bedeninde güçlü şekilde yayıldı.

anayasa ile cumhurbaşkanlığı arasında

3 temmuz sonrası bir başka tablo daha oluştu. selefi davet ve siyasi kolu nur partisi bu sahnenin ayrılmaz bir parçasıydı. her iki oluşum da bu süre zarfında oluşturulan yeni yol haritasındaki yoldaşlarına (ordu ve ordunun laik güçleri ile bazı devrim gençlerinden müttefikleri) tam bir bağlılık ve kenetlenme gösterdiler. bu bağlılık ilk başlarda müslüman kardeşlerin anayasası olarak bilinen 2012 anayasası'nda değişiklikler yapmakta kendini gösterdi. ardından zamanla öncekinin enkazı üzerinde tam bir anayasa yazılmasına dönüştü.

selefiler [yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimi] karşısında yeniden bölündüler. iktidarı destekleyen ve geçen dönem zarfında ortağı olan grup, abdulfettah sisi'nin bu yarışa adaylığıyla paralel bir şekilde gönüllü olarak, bu gelecek seçimlerin meşruiyetini vurguladı ve ardından askeri üniformasını çıkarması sonrası dolaylı yolla sisi'ye desteğini açıkladı.

by Mustafa Zehran

nur partisi'nin klasik rakibi vatan partisi ayaklandı, partinin başkan yardımcısı yüsri hammad, nur partisi'nin anayasa yazımı için kurulan komisyona katılmasına karşı sert bir kampanya başlattı ve bu katılımı yeni iktidarın kapalı kapılar ardında oluşturulan komisyona siyasal islam güçlerinin temsilcisi sıfatıyla meşruiyet verme girişimi olarak gördü. nur partisi klasik selefi bloğunun geleceği üzerinde kumar oynayan bir görüntü çizdi.

yukarıda anlatılanlara karşın anayasa durağındaki başka sorunlara eklenen büyük bir unsur ve tartışma patlak verdi. bu sorun islam şeriatının ilkelerini ve islam kimliğiyle ilgili maddeleri açıklayan tartışmalı 219. maddeydi. tartışma özellikle de selefi partiler arasında büyüdü. nur partisi 25 ocak devrimi'nden beri bu maddeye yönelik büyük bir girişim başlatmış ve farklı bir anayasanın yazım duraklarında büyük savaşım vermişti.

yeni selefi müttefikler geçmişte olduğu gibi 219. maddenin savunulması noktasında çok geciktiler. bunun bir yansıması olarak sahneye selefi asalet partisi çıktı. bu parti, her iki partiyi de bu maddeyle ilgili olarak takiye içinde olmakla suçladı ve lideri ihab şeyha, her iki partiyi darbeyi onaylamanın çirkin yüzleri olarak gördü.

yeni anayasanın ömrü birkaç ay sürdü. yol haritası sahnesindeki tek islamcı grup için belirleyici sınav, anayasa referandumunda görüldü. selefi akım (3 temmuz akabinde kendini vuran bölünmelerden önce) 25 ocak devrimi sonrasındaki dönemde bazı başarılar sergilerken, bu kez destek toplamakta başarısız oldu. laik güçler bu tabloyu, yeni iktidarı destekleyen selefi liderlere karşı genç selefi tabanın tepkisi olarak gördü. o vakitler iktidara ve laik güçlere bağlı medya organları bu selefi liderleri topa tutmuştu.

yaklaşan seçim süreci

mısır'daki siyasi ve toplumsal sahnedeki selefi savaşlardaki bir başka ve belki en büyük bölüm, mursi'nin devrilmesinden yaklaşık 10 ay sonra cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yaklaşması ve cumhurbaşkanlığı yarış pistinde seferberliğinin ilan edilmesi.

yukarıda bahsi geçen duraklarda olduğu gibi selefiler bu tablo karşısında da yeniden bölündüler. iktidarı destekleyen ve geçen dönem zarfında ortağı olan grup, eski savunma bakanı abdulfettah sisi'nin bu yarışa adaylığıyla paralel bir şekilde gönüllü olarak, bu gelecek seçimlerin meşruiyetini vurguladı ve ardından askeri üniformasını çıkarması sonrası dolaylı yolla eski savunma bakanına desteğini açıkladı.

hal böyleyken muhalefetin selefileri farklı bir tutum sergiledi ve bununla yetinmeyip yukarıdaki tutum açıklandığından itibaren konuyla tepkili ve öfkeli bir ilişki kurdular.

nur partisi'nden nadir bekkar, sisi'nin adaylığını açıklamasından dolayı iyimserliğini ifade etti. nur partisi genel sekreteri celal murra, sisi'nin, mısır'ın onurlu yurttaşlarından biri olarak aday olma hakkına vurgu yaptı. şeyh yasir berhami, sisi'nin adaylığını güçlü şekilde destekledi ve askeri geçmişine rağmen aday olmasında bir sıkıntı olmadığını ifade ederek hz. peygamber'in de hem islam devletinin başkanı ve hem de ordunun komutanı olduğunu delil gösterdi.

selefi gruplar arasındaki çetin savaşın en önemli sonucu, halihazırdaki iktidara karşı muhalefet saflarında duran selefi güçler ile ihvan cemaati arasında (ideolojik ve inançla ilgili anlaşmazlığa rağmen) görülen yoğun karışım.

by Mustafa Zehran

şeyh berhami'nin eski savunma bakanına desteğinde dikkat çeken noktalardan biri de sisi'yi kötüleyen bir twitter hesabına karşı verdiği fetvaydı. bu fetva ile hesabı açanlara iftira cezayı uygulamasını istedi. bu durum bizleri selefi davet'in ve siyasi kolunun gelecek cumhurbaşkanlığı yarışında eski savunma bakanının arkasında güçlü şekilde duracağının altını çizmemize sevk ediyor.

muhalif selefilerden selefi cephe ise sisi'nin adaylığını, bu ismin cumhurbaşkanı makamına gelmek için askeri darbe yapmasından dolayı doğal bir gelişme olarak gördü. cephe liderlerinden ahmed mevlana, nur ve selefi davet'in sisi'ye dolaylı desteğini, kendilerini, belirleyici çekişme anlarında harekete geçirenlerin yanında olmak zorunda kalmaları şeklinde yorumladı.

muhalif selefi güçler bir bütün olarak bu tabloya karşı çıkmakta hem fikirler; 'meşruiyeti destek için milli ittifak' şemsiyesi altında ihvan'la işbirliği içinde protestolar ve gösteri sözü veriyorlar.

muhalif selefi güçlerin 2013 anayasa referandumunda izledikleri gibi cumhurbaşkanlığı seçimlerinde boykot silahına başvurabileceklerini söyleyebiliriz. bu da selefi gruplar arasında bilinmeyen bir süreye kadar kopukluğun sürmesi anlamına geliyor. bununla birlikte nur partisi ve arkasındaki selefi davet, mısır siyasi tablosunda en belirgin ve tek islami grup olmasından dolayı uzun süre sahnenin başında yer alacaktır.

selefi gruplar arasındaki bu çetin savaşın en önemli sonucu, halihazırdaki iktidara karşı muhalefet saflarında duran selefi güçler ile ihvan cemaati arasında (ideolojik ve inançla ilgili anlaşmazlığa rağmen) görülen yoğun karışım. bu durum tarafların birbirlerini etkileme ilişkisinde görülen somut gelişmeye yansıyor. bu güçler karşılıklı ortak paylaşımla birlikte bir yandan 'selefiliğin ihvanlaşmasının', diğer yandan 'ihvan'ın selefileşmesinin' etkisi arasında. bu ortak paylaşım kanalıyla birleştirici 'mazlumiyet' düşüncesi bu dönüşümün olgunlaşmasına katkıda bulunuyor.

mustafa zehran, islami hareketler uzmanı mısırlı yazar birçok araştırmaya imza attı. 'devrim sonrası mısır selefileri', 'islami akımların gerçeği ve geleceği', 'reformcuların orağı ile muhafazakarların çekici arasında nur partisi' başlıca çalışmaları arasında yer alıyor.

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera'nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Mustafa Zehran

islami hareketler uzmanı mısırlı yazar. zehran, birçok araştırmaya imza attı. 'devrim sonrası mısır selefileri', 'islami akımların gerçeği ve geleceği' ve 'reformcuların orağı ile muhafazakarların çekici arasında nur partisi', başlıca çalışmaları arasında yer alıyor. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;