Görüş

Son grand slam: Amerika Açık

Spor yazarı ve spikeri Emre Yazıcıol, sezonun son grand slami Amerika Açık’ın önemini ve turnuvadan beklentilerini Al Jazeera için kaleme aldı.

Konular: Spor, Tenis
Erkeklerde Djokovic ve Federer, kadınlarda ise Willams ve Sharapova öne çıkan isimler. [Fotoğraflar: Reuters ve AFP]

amerika açık, ya da tam ismiyle birleşik devletler açık tenis şampiyonası, tenis takviminde yer alan ve dahi tesirleri tenis dünyasını kat be kat aşan prestijli dört büyük turnuvanın sonuncusu.

kardeşleri avustralya açık, roland garros ve wimbledon gibi amerika açık’ın da, bilhassa ait olduğu ülke ve kentten mütevellit, 133 yıllık ilginç tarihinin kısık ateşinde demlenmiş kendine özgü bir karakteri mevcut.

ilk olarak newport’un çim kortlarında, sadece birleşik devletler tenis birliği üyelerine mensup olan oyunculara açık olarak 1881 yılında düzenlenen turnuva, 1915 yılında, o dönem ülkede tenise ilginin en yoğun olduğu new york’a, forest hills’deki west side tenis kulübü’ne taşınmış.

kardeşleri avustralya açık, roland garros ve wimbledon gibi amerika açık’ın da (...) 133 yıllık ilginç tarihinin kısık ateşinde demlenmiş kendine özgü bir karakteri mevcut.

by Emre Yazıcıol


1921-1923 arasında kısa süren philadelphia’daki misafirliğin haricinde, 1978’e, yani new york’un queens mahallesinde ulusal tenis merkezi inşa edilene dek forest hills ev sahipliğini sürdürmüş.

amerika açık’ın queens’e taşınmasının perde arkasında da ilginç bir hikaye yatıyor. 1977’nin ocak ayında, amerikan tenis federasyonu’nun (usta) çiçeği burnunda başkanı william “slew” hester bir uçak yolculuğu esnasında, queens’te bulunan new york havalimanlarından la guardia’nın hemen yanındaki louis armstrong stadyumu’nu görür. stadyum 1964 yılında, o seneki dünya ticaret fuarı için yapılmıştır fakat bir süredir atıldır. amerika’da tenis giderek büyümektedir ve yeni başkanın vizyonunda da, amerika açık’ı yarınlara taşıyacak daha büyük bir yuva bulmak vardır.

hester öncelikle west side tenis kulübü idarecileriyle görüşür ve onlardan ciddi taleplerde bulunur. kort sayısının artırılması, tesislerin geliştirilmesi ve buna benzer diğer şeyler...

günün koşullarında, usta’nın kendilerine mahkum olduğunu, 1978 turnuvasına bir yıldan az bir süre kalmışken yer değiştirmenin imkansız olduğunu düşünen west side tenis kulübü ilgilileri bu talepleri pek de ciddiye almaz.

bu noktada başkan hester görüşmeleri dondurarak, new york belediyesi ve new york şehir konseyi’ne müracaat eder ve ulusal bir tenis merkezi yapma gayesiyle,  kendilerinden, evvelden göz koyduğu louis armstrong stadyumu ile içinde bulunduğu corona park’tan 200 hektarlık yer tahsis etmelerini ister. bu, forest hills’dekinin tam 20 katı bir kullanım alanı anlamına gelmektedir. sadece dört saat süren tek bir müzakere sonrasında bütün arzularını kabul ettirmiş olarak masadan kalkar. amerika açık’ın artık yeni bir adresi vardır.

bu hamlenin ne kadar doğru ve stratejik olduğunu zamanın terazisi açık seçik gösteriyor.

öyle ki 80’li yıllarla beraber dünya müthiş bir ivmeyle değişmeye başladı. televizyonun küresel olarak yaygınlaşmasıyla spor olayları ve sporcular evlerin başköşelerine kurulur oldu. insanlar televizyonda spor seyretmeyi çok sevdi, özellikle de bazı sporları. tenis de onlardan biriydi. bunun sonucu olarak da reklamlar ve sponsorluklar arttı, pasta olağanüstü derecede büyüdü ve bilhassa grand slam’ler, devasa tesis ve organizasyonlarının da katkısıyla son 30 yılda gezegenin en popüler spor olayları listesinde kendilerini kabul ettirdiler.

başkan william hester ön görülerinde haklı çıkmıştı.

ana renkler

amerika açık denince hemen her tenis tutkununun aklına ilk gelen, dünyanın en büyük kortu arthur ashe olur. başkan hester’in planlarının odağı olan louis armstrong kortunun ihtiyaca tam olarak cevap verememeye başlaması nedeniyle 1998 yılında hizmete açılan bu kort amerika açık’ın merkez kortudur ve kapasitesi 23 bin 200’dür.

ismini, geçirdiği kalp ameliyatı esnasında kan naklinden aids virüsü kaparak 1993 yılında vefat eden üç kez grand slam şampiyonu, siyah amerikalılar’ın gururu arthur ashe’ten alan bu anıtsal yapı 254 milyon dolara mal olmuştur.

gel gelelim dünyanın bu en büyük kortu, amerika açık için son yıllarda bir övünç kaynağından ziyade bir baş ağrısına dönüşmüş durumda.

grand slamlerin günümüzde ulaştıkları statü ve arz ettikleri önem neticesinde artık maçların oynanmasını engelleyen bir numaralı dış etken hava muhalefetine teslim olmak, bir seçenek olmaktan çıktı.

avustralya açık iki adet çatı tertibatlı korta sahipken wimbledon da 2009 yılında merkez kort’un üzerini örterek sorunu çözdü. fransa açık, paris belediyesi ile yaşanan anlaşmazlıklar sebebiyle bu konuda geç kalırken amerika açık’ın yıllardır çatı için adım atamaması, bataklık yüzey ve bu muazzam ebatlardan kaynaklanan bir mühendislik meselesiydi.

nihayet geçen yıl usta, 2017’de arthur ashe’in üzerinin kapanmış olacağını ilan etti. sonbaharın ilk günlerine rastlayan turnuvanın son beş yıldır yağmurun programı aksatması sebebiyle bir gün rötarlı bittiğini düşündüğümüzde bunun ehemmiyeti daha iyi anlaşılacaktır.

amerika açık’ın bir diğer karakteristiği, diğer üç grand slamin aksine, maçların final setlerinde tie-break uygulamasının olması. 

by Emre Yazıcıol


amerika açık’ın bir diğer karakteristiği ise diğer üç srand slamin aksine, maçların final setlerinde tie-break uygulamasının olması. 1970 yılından beri geçerli olan bu tasarrufta, kesintisiz aksiyon özlü amerikan spor kültürünün baskın işaretlerini görmek mümkün.

bir başka ilginç detay ise amerika açık’ın, üç farklı zeminde oynanmış tek grand slam olması. 1881’den 1974’e kadar zemin çimken, 1975-1977 arasında üç yıllık bir toprak macerası söz konusu. 1978’de turnuva şu anki meskenine taşınırken sert zeminde karar kılınmış. amerika açık’ı bu üç farklı zeminde de kazanan tek oyuncu ise jimmy connors.

ve pek tabii new york… amerika açık’ın hasleti, içinde var olduğu bu büyüleyici kentten ayrı düşünülemez. 12 bin taksisi, 21 bin restoranı, 65 bin otel odası, bin 500 parkı ve sokaklarında konuşulan yaklaşık 90 farklı dille beraber dünyanın açık ara en kozmopolit metropolü olan “büyük elma”nın baş döndüren temposu, koşuşturmacası, şaşası ve gürültüsünü amerika açık’ta da gözlemlemek mümkün. hatta bu debdebeden soyutlanabilmek, bu turnuvayı kazanmak yolunda en hakiki sırlardan biri olarak kabul edilir.

bu seneki en büyük bahis ise para ödüllerinin rekor meblağlara ulaşması. toplam ikramiye önceki yıla kıyasla yüzde 11.7’lik artışla 38.3 milyon dolara yükselirken teklerde şampiyon olacak oyuncular tam 3 milyon dolar kazanacak. son 10 yıla baktığımızda dağıtılan miktarın toplamda üç katına çıktığını görüyoruz. bu bağlamda organizasyonun büyüme hızı tek kelimeyle dudak uçuklatıyor.

erkeklerde son şampiyon rafael nadal’ın sağ el bileğindeki sakatlık sebebiyle unvanını koruyamayacağı yılın son grand slamine uzun süredir bilek sakatlığı süren 2009 şampiyonu juan martin del potro da katılmıyor.

kadınlardaki en büyük eksik ise diz sakatlığı devam eden bu yılın avustralya açık şampiyonu li na.

favoriler olarak erkeklerde roger federer ve novak djokovic öne çıkarken kadınlarda serena williams, maria sharapova ve simona halep iddialı isimler.

geçen yıl toplamda 713 bin seyircinin turnikelerden geçtiği turnuvada bu sene beklenen katılım 720 bin civarında.

new york şehri yeni bir tenis şölenine daha hazır görünüyor. ortak temenni ise havanın bu yıl en azından biraz daha insaflı olması.

marmara üniversitesi siyaset bilimi ve kamu yönetimi bölümünden mezun olan emre yazıcıol 2006 yılından beri tematik spor kanalı eurosport’da spiker ve editör olarak görev almaktadır. ayrıca 2009 yılından beri tenis dünyası dergisi’nde köşe yazarlığı yapmaktadır.

bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.
 

Emre Yazıcıol

Spor yazarı ve spikeri Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;