Görüş

Suriye - Rusya ilişkilerinin hikayesi

Rusya-Suriye ilişkileri, uzun bir tarihi süreçte gelişti ve Sovyetler Birliği yıllarca Suriye'nin uluslararası etkileşimlerinde birinci kutbunu oluşturdu.

Konular: Ortadoğu, Suriye, Rusya
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (solda), Suriye'de isyan başladığından beri birçok defalar Şam'a giderek Devlet Başkanı Beşşar Esed ile görüştü. [Reuters]

reuters haber ajansı, 17 ocak 2014 tarihinde, güvenilir kaynaklara dayanarak rusya'nın son dönemde suriye'ye, zırhlı araçlar, insansız uçaklar ve güdümlü bombalar da dahil, askeri malzeme desteğini yoğunlaştırdığını bildirmişti. peki, bu durum neyin göstergesi ve iki ülke ilişkileri bağlamında ne anlama geliyor?

rus ipotekleri

bu ipoteklerin suriye'ye ve bu ülke üzerinden akdeniz'e konduğu söylenebilir. şu günlerde rusya'nın jeopolitik hesaplarında, akdeniz'den daha önemli bir şey yok. ibni hurdazbih'in kitabu'l-mesalik ve'l-memalik (yollar ve ülkeler kitabı, kitabevi yayınları, 2008) adlı eserinde 'şam denizi' adını verdiği bu deniz, bir bakıma avrupa, karadeniz ve rusya'nın kapısı, avrupa ve rus güvenliğinin yumuşak karnıdır.

sovyetler birliği döneminde, özellikle de 1967 yılından beri rus donanma gemileri sürekli olarak akdeniz'de bulunuyorken bir grup rus donanması da hint okyanusu'nda seyrediyordu. sovyetler birliği'nin dağılması sonrasında buradaki rus filosunun bir kısmı üslerine döndü.

daha öncesinde 18. yüzyıldaki osmanlı-rus savaşı'nda (1735-1739) ise akdeniz'deki rus gemileri, istanbul ve çanakkale boğazları'nın kuşatılıp istila edilmesi misyonuyla rusya'nın karadeniz filosuna destek vermek için harekete geçmişti.

tarihin ve günümüzün hesaplarında karadeniz'deki güvenliği, akdeniz'e hakim şartlardan ayırmak pek mümkün değil. süper güçlere göre iki denizden birinde kaybeden diğer denizde de kaybetmiş, birinde ilerleyen diğerinde de ilermiş demektir. hem rusya hem de batılı güçler bu denklemi iyi bilirler.

burada karadeniz'in jeopolitik ortamının yakın geçmişe kadar yaşadığı gelişmelere kıyasla temel şekilde değiştiğini hatırlatmak faydalı görülüyor. zira bulgaristan ve romanya nato'ya üye oldular. ayrıca (1945-89 soğuk savaş döneminde rusya'nın liderliğindeki sovyetler birliği'nin bağlı cumhuriyetleri olan) ukrayna ve gürcistan, iki bağımsız devlet haline geldiler.

bunun yanında nato ülkeleri, azak denizi'nin kendi denetimlerine verilmesi imkanına yaslanıyorlar. azak denizi'ni karadeniz'e bağlayan kerç boğazı, bugün rus-batı çekişmesinin konusu olan ukrayna'nın gözetiminde.

aynı bağlamda abd ile romanya arasında 6 aralık 2005'te, abd ordusunun romanya'daki askeri üslerini kullanması ve karadeniz kıyısındaki bir üsse 1500 kişilik amerikan gücü konuşlandırmasına izin veren bir anlaşma imzalandı.

1990 öncesindeki irak deneyiminin aksine sovyetler birliği, suriye'den daimi olarak parasal bir karşılık almadı. bazı silahlar takas yöntemiyle, bazıları da ücretsiz teknik destekle birlikte yardımlar şeklinde suriyelilere ulaşıyordu.

by Abdulcelil El Merhun

özetle karadeniz, rusya'nın konumunun ve tarihsel rolünün zarar gördüğü bir nato nüfuz bölgesine dönüştü. mevcut rus politikasını, rusya'nın akdeniz bölgesindeki konumunu güçlendirecek hamleler yapmaya sevk eden etkenlerden biri de buydu.

rusya'nın, -2008'den itibaren- karadeniz'e yönelik nato "saldırısı" olarak gördüğü bu duruma, çok sayıda savaş gemisini akdeniz'e doğru hareket ettirerek ve kara sularında askeri tatbikatlar düzenleyerek karşılık verdiğini gözlemleyebiliriz. bu tatbikatların bazıları, büyüklük itibariyle soğuk savaş'ın doruğa ulaştığı dönemlerde dahi alışıldık bir durum değildi.

özetle akdeniz üzerindeki uluslararası çekişme, rusya'nın sovyet döneminden günümüze kadar suriye'ye tutunma unsurlarından birini oluşturuyor.

rusya'nın tartus tesisi

ruslar, akdeniz bölgesindeki rolleri dahilinde suriye sahili üzerindeki tartus kentinde 'bakım ve destek noktası' elde ettiler. bu tesisin, uluslararası standartlarda bilinen anlamıyla askeri bir üs olarak tanımlanması mümkün değil. rusya, tartus tesisini gayet esnek şartlarla kullanıyor. şam'a kira ücreti olarak sınırlı bir tutar öderken, diğer tüm işler rus ve suriye filolarının işbirliği etrafındaki bir anlaşma kapsamında çözülüyor.

moskova memrkezli medya organları, 2009 yılı başlarında rus deniz kuvvetleri komutanlığı'ndaki bir kaynağa dayandırarak, arap vatanında gelecek birkaç yıl zarfında rus deniz güçleri için 'üs noktaları' belirlenmesi yönünde siyasi bir karar alındığını yazmıştı. burada amaç, savaş gemilerinin ilgili ülkelerin limanlarına demirleyeceği alanların bulunması ve bu alanların gemilere teknik hizmetler verecek, malzeme, yakıt, su ve mühimmat sağlayacak tesislerle donatılması.

sovyetler birliği döneminde yemen'in sokotra adası, rus savaş gemileri ve filolarının öncü üssüydü ve 1990 yılında yemen'in iki yarısı arasında birlik sağlanana kadar işlevini yürüten askeri üs konumundaydı.

şimdiki rusya, küba ve vietnam'daki üsleri de dahil tüm askeri üslerini kaybetti ve elinde suriye'deki tartus tesisi dışında bir üs kalmadı. bu tesisin rusların jeopolitik hesaplarındaki önemi işte buradan kaynaklanıyor.

ilkesel olarak bir ülkenin sınırları dışında üsler ve askeri tesislerin inşası ancak ev sahibi ülkenin, müttefik ülkeyi davet etmesiyla gerçekleşebilir. davet edilen tarafın askeri güçlerinin hukuki statüsü, üslere ve farklı tesislere ulaşım özgürlüğüyle ilgili olarak, konuk ile ev sahibi arasında özel bir anlaşma imzalaması sonrası hayata geçer.

dış askeri üsler, müttefik ülkelerin güçlerine olağanüstü krizlere hızlı yanıt vermek imkanı sağlar. bu üsler, şartların değişmesi veya bir ülkenin (veya müttefik ülkenin) değişen tehditlere çözüm bulmak için kendi güçlerini yeniden organize etmesi sebebiyle kaldırılabilir.

bugün dünyanın dört bir yanına dağılmış ve çoğunluğu batılı ülkelere ait farklı misyonlarda geniş bir dış askeri üs yelpazesi bulunuyor. hali hazırda çok büyük altyapı desteği isteyen dev üslerden, ev sahibi ülkelerin desteğine dayalı daha küçük mevzilere doğru bir dönüşüm var.

rusya'nın suriye'deki tartus tesisine tekrar dönecek olursak, tesisin çerçevesi sınırlı teknik tanımı, hiçbir şekilde konumunu düşürmez. zira tesisin (birinci derecede keşif rolü gibi) bazı askeri rolleri oynama fırsatları mevcut. özellikle de rus deniz donanmasında çalışan bazı radarların 1000 mile varan bir kapsama alanı olduğunu biliyoruz. israil'in tartus tesisine yönelik itirazının sırrı da tam olarak bu olabilir.

israil'deki bazı savunma analistleri, suriye sahilindeki rus savaş gemilerini casusluk ve elektronik keşif görevlerinde bulunan 'yürüyen üsler' olarak görüyorlar.

askeri destek süreci

rusya'nın (tarihi ve şimdiki) hesaplarında suriye'nin taşıdığı önem, sadece coğrafi konumuyla sınırlı değil. söz konusu durum, suriye'ye akdeniz sahillerinde bir nüfuz sağlayabilir. hatta ortada bölgesel 'jeopolitikle' ve suriyelilerin bu jeopolitikteki yeriyle ilgili büyük ipotekler söz konusu.

rusya-suriye ilişkileri, uzun bir tarihi süreçte gelişti ve sovyetler birliği yıllarca suriye'nin ekonomik, askeri ve hatta kültürel açıdan uluslararası etkileşimlerinde birinci kutbunu oluşturdu.

sovyetler, suriye'nin birincil silahlanma noktasıydı. onlara daha az derecede eski sosyalist doğu bloku ülkeleri katıldı. suriye'nin askeri yapısı, hâlâ neredeyse tamamen doğu bloku özelliği taşıyan tek arap ülkesi sayılıyor. mısır ise tam aksine 1970'li yılların başından itibaren batı bloku üzerinden silahlanmaya yöneldi.

libya ve irak, uzun süre doğu bloku üzerinden silahlandılarsa da geçte olsa batı bloku silahlanma yoluna girdiler. yine de iki ülke, büyük çoğunlukla doğu bloku silahlarını kullanmaya devam ettiler.

söz gelimi suriye ve irak'taki sovyet silahlanma deneyimleri arasında yüzeysel bir karşılaştırma yapacak olursak, zırhlı gücün her iki deneyimde önemli yer aldığını, suriye'de hava savunma sistemlerinin irak'takinden, irak kara gücünün de suriye'dekinden ileride olduğunu görüyoruz.

1990 öncesindeki irak deneyiminin aksine sovyetler birliği, suriye'den daimi olarak parasal bir karşılık almadı. bazı silahlar takas yöntemiyle, bazıları da ücretsiz teknik destekle birlikte yardımlar şeklinde suriyelilere ulaşıyordu. suriye, sovyetler açısından büyük jeopolitik hesapların öncelikli olduğu bir ipotek pozisyonundaydı ve mali yaklaşımların bu ipotekte hiçbir yeri yoktu.

tüm birliklerdeki nüfuz

keza suriye, (irak gibi) sovyetler'in nazarında 1978'den itibaren doğu bloku ülkeleri veya güney yemen ile olduğu gibi ideolojik bir ipoteği temsil etmedi.

rusya, bugün güvenlik kriterleri açısından suriye'de en fazla bulunan ülkedir. suriye'nin siyasi açıdan uluslararası alandaki kucağı, enerji alanındaki önemli kaynaklarından biri ve şam'a yapılan birçok yardımın kaynağıdır.

by Abdulcelil El Merhun

tam aksine sovyetler ile irak ve suriye arasında bariz bir ideolojik zıtlık vardı. jeopolitik hesaplar öncelikli olduğu için suriye komünist partisi, sovyetler'in suriye ile ilişkilerinde öncelikli bir konumda değildi.

irak'ta sovyetler, irak komünist partisi'ni devletle ilişkilerinin kapısı yapınca bağdat'tan yanıt hızlı geldi. bağdat, moskova'ya aralarındaki ilişkinin iki parti arasında değil iki devlet arasında olduğunu belirtti. o vakit irak komünist partisi, ilerici milliyetçi cephe içinde yer almış ve baas partisi yönetimindeki irak devletiyle çatışmamıştı.

suriye'de (70'li ve 1980'li yıllarda) komünistlerin (içeride veya dışarıda), iraklı yoldaşları gibi bir ağırlığı yoktu. bu durum, birçok seçenek ve ipoteğe yansıdı, aynı zamanda sovyetler'in suriye devletiyle bağlantılı bazı politikalarının sonucu ve sebebine de kaynaklık etti.

durum ne olursa olsun sovyet-suriye ilişkilerinin, gelişmiş içeriğine rağmen zor bir yapıya sahip olduğu vurgulanmalıdır. zira ideolojik uyuşmazlık, iki ülke ilişkilerinde bir baskı ve dile getirilmeyen bir endişe unsuru şeklinde kaldı.

sovyetler birliği'nden rusya'ya kadar suriye, rus devletinin jeopolitik hesaplarındaki konumunu muhafaza etti. yeni devletin politikaları ve uluslararası sahadaki tercihlerindeki pragmatist içeriğe rağmen bu durum, moskova'nın şam'a yaklaşımında çok net görülüyor.

bizler, şimdilerde rusya'nın dünyada hiç bir ülkeye suriye'ye verdiği düzeyde (askeri veya siyasi) destek verdiğine rastlamıyoruz. bu durum ilk anda şaşırtıcı görülebilir; fakat burada konumuzun jeopolitik seçeneklerin özüyle irtibatlı ipotekler olduğu unutulmamalıdır.

rusya, bugün güvenlik kriterleri açısından suriye'de en fazla bulunan ülkedir. suriye'nin siyasi açıdan uluslararası alandaki kucağı, enerji alanındaki önemli kaynaklarından biri ve şam'a yapılan birçok yardımın kaynağıdır. 

abdulcelil merhun, körfez bölgesel sistemi konularında araştırmacı ve strateji uzmanı. çeşitli arap araştırma merkezlerinde görev yaptı. merhun'un, arap ve uluslararası medya platformlarında, körfez güvenliği ve ortadoğu'daki gelişmelere dair makaleleri yayımlanıyor. 

bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Abdulcelil El Merhun

körfez bölgesel sistemi konularında araştırmacı ve strateji uzmanı. çeşitli arap araştırma merkezlerinde görev yaptı. merhun'un arap ve uluslararası medya platformlarında, körfez güvenliği ve ortadoğu'daki gelişmelere dair makaleleri yayımlanıyor.  Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;