Görüş

Suriye'de kimyasal silah sorunu sürüyor

Zehirli gaz ya da sinir gazlarının ülkeler arası bir çatışmada kullanılması riski hemen hemen bertaraf edilmiş durumda.

Ahmet Üzümcü'ye göre, Suriye ve Kuzey Irak'ta devlet dışı aktörlerin kimyasal silah kullandıklarına dair iddialar özellikle endişe verici. [Fotoğraf: Reuters]

uluslararası toplumun suriye'deki iç savaşı sona erdirememesi, özellikle uzun süredir eziyet çeken ülke halkı açısından trajik bir durum. çok taraflı olarak atılan adımların bir açıdan net bir olumlu etkisi oldu; o da suriye hükümetinin kimyasal silah programının bertaraf edilmesiydi. ancak hardal gazı olarak bilinen sülfür hardal ve klor gazı gibi kimyasal silahların ülkede sivillere karşı kullanılmaya devam ettiğine dair ısrarlı haberler var.

bu durumun yarattığı risk daha büyük olamazdı. söz konusu saldırıları düzenleyenlerin tespit edilerek adalet önüne çıkarılması şart. kimyasal silah kullananların cezasız kalmasına izin vermek, suriye krizinde yaşanan az sayıdaki umut verici gelişmelerden birini tersine çevirme tehlikesi yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda zehirli gaz ve sinir gazı kullanımına ilişkin uluslararası normları zayıflatma riski de doğuruyor.

ağustos 2013'te isyancıların denetiminde bulunan şam yakınlarındaki guta bölgesine ölümcül sarin gazı taşıyan füzelerle saldırı düzenlendi. acı içinde kıvranarak ölen kadın ve çocukların korkunç görüntüleri, bu tür silahların kullanılmaması yönünde uluslararası mutabakat sağladı.

suriye'nin kimyasal silahlar sözleşmesi'ne katılmasının ardından, ekim 2013'te kimyasal silahların yasaklanması örgütü (opcw) ile birleşmiş milletler (bm) tarafın ortak bir misyon kurularak ülkedeki kimyasal silah stoğu ve üretim tesislerini bertaraf etmekle görevlendirildi.

zehirli gazların ülkeler arası bir çatışmada kullanılması riski hemen hemen bertaraf edilmiş durumda. bunları suriye'de kullananların cezasız kalması ise, bizleri kimyasal silahlardan arınmış bir dünyanın eşiğine getiren başarıyı dinamitleyebilir.

by Ahmet Üzümcü


opcw-bm ortak misyonu, bir yıldan kısa bir süre içinde hiçbir askeri müdahalenin yapamadığını yaparak suriye’deki kimyasal silahların yarattığı stratejik tehdidi ortadan kaldırmayı başardı. hükümetin silah programına ilişkin ilk beyanatının belli hususlarını açıklığa kavuşturmaya yönelik çalışmalar sürüyor; ancak sülfür hardal ve ölümcül sinir gazı üretimini işaret eden malzemeler dahil 1.300 ton kimyasal silah, opcw müfettişlerinin nezaretinde tespit ve imha edildi.

bu başarının gerilemesine izin verilmemeli. kimyasal silahlar sözleşmesi, insanlığın silahsızlanma konusundaki en başarılı girişimlerinden biri. 1997’den bu yana 192 ülke sözleşmeyi kabul ederken, dünyanın beyan edilmiş kimyasal silahlarının yüzde 91’i imha edildi. suriye iç savaşında kimyasal silahların kullanılmaya devam etmesi, ülkedeki sivil nüfusun büyük acılar çekmesine yol açmakla kalmıyor, sözleşmenin itibarını da riske atıyor.

opcw’nin nisan 2014’te kurduğu keşif heyeti, suriye’nin kuzeyindeki köylerde “sistemli bir şekilde ve defalarca” zehirli bir kimyasalın – büyük ihtimalle klor gazı – silah olarak kullanıldığına dair “ikna edici deliller” buldu. bm güvenlik konseyi, bu bulgulara dayanarak ağustos 2015’te opcw ve bm arasında ortak bir soruşturma mekanizması kurulmasına ve ülkede kimyasal silah kullananları tespit etmekle görevlendirilmesine karar verdi.

savaşın dumanının, sorumluluk konusunda da bir bulanıklık yaratmasına izin verilemez. her kim olursa olsun, kimyasal saldırıları düzenleyenlerden hesap sorulmalı. suriye’ye gönderilen uluslararası soruşturmacılar, bu önemli misyona hayati bir tecrübe katıyor.

siyasi liderlerin, heyetin tarafsızlığına güvendiklerini ifade etmeleri, soruşturmacıların herhangi bir engelle karşılaşmadan çalışmalarını sağlamaları ve varılan sonuçları sorgulamamaları son derece mühim. kimyasal silah kullanımından sorumlu olanlar tespit edildikten sonra, uluslararası toplum bunların yargılanmasını sağlayarak bu küresel yasağın ihlal edilemez olduğunu göstermeli.

suriye ve kuzey irak'ta devlet dışı aktörlerin kimyasal silah kullandıklarına dair iddialar özellikle endişe verici, zira iddialar doğruysa zehirli kimyasalların terör saldırılarında kullanılma olasılığı söz konusu.

sinir gazı üretimi karmaşık bir işlem ama aşırılık yanlıları ellerinde varsa klor gazı gibi sanayi tipi zehirli kimyasalları kolayca kullanabilir.

kimyasal bir tesise düzenlenecek konvansiyonel bir saldırı da yıkıcılık potansiyeli taşıyan ve finansman sorunu olmayan bir terör örgütünün kapasitesi dahilindeki bir diğer risk.

yürürlüğe girmesinin üzerinden yaklaşık yirmi yıl geçen kimyasal silahlar sözleşmesi önemli bir sınavla karşı karşıya. zehirli gaz ya da sinir gazlarının ülkeler arası bir çatışmada kullanılması riski hemen hemen bertaraf edilmiş durumda. bunları suriye iç savaşında kullananların cezasız kalması ise, bizleri kimyasal silahlardan arınmış bir dünyanın eşiğine getiren başarıyı dinamitleyebilir.

ahmet üzümcü, kimyasal silahların yasaklanması örgütü (opcw) genel direktörü.

bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

bu makalenin ilk nüshası project syndicate tarafından yayımlanmıştır.

Ahmet Üzümcü

Ahmet Üzümcü

kimyasal silahların yasaklanması örgütü (opcw) genel direktörü. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;