Görüş

Trump’ın önündeki iki tuzak

ABD’nin yeni başkanının hem çok zayıf hem de çok güçlü bir Çin ihtimaline dikkat etmesi gerekiyor. Trump her şeyden önce, insanlık tarihi boyunca başa bela olan yanlış hesaplardan, yanlış algılardan ve acele kararlardan kaçınmalı.

Joseph Nye'a göre, ABD'nin yeni başkanı Trump, hem çok zayıf hem de çok güçlü bir Çin ihtimaline dikkat etmeli. [Fotoğraf: Getty Images]

abd’de 20 ocak’ta başkanlık koltuğunu devralacak olan donald trump, çin’e yönelik politikasını hazırlarken tarihin kendisi için kurduğu iki tuzağa dikkat etmeli. bunlardan ilki, çin devlet başkanı şi cinping tarafından dile getirilen “tukidides tuzağı”. antik yunan'ın ünlü tarihçisi tukidides'e göre, (amerika birleşik devletleri gibi) köklü bir gücün (çin gibi) yükselmekte olan bir güçten çok fazla korkması, dehşet verici bir savaşa yol açabilir. trump'ın kaygı duyması gereken diğer konu ise “kindleberger tuzağı”. yani çok güçlü değil de, aksine çok zayıf görünen bir çin ihtimali.

[abd’nin 2. dünya savaşı sonrasında komünizm karşıtı hedefler doğrultusunda uygulamaya koyduğu ekonomik yardım paketi] marshall planı'nın düşünsel mimarı olarak kabul edilen iktisat tarihçisi charles kindleberger’e göre, 1930’lu yıllarda yaşanan felaket gelişmeler, dünyanın en büyük gücü olarak ingiltere’nin yerini alan abd’nin, selefinin aksine, küresel kamu yararı sağlama rolünü üstlenmemesinden kaynaklanıyordu. sonuç olarak, küresel sistem bir buhran, soykırım ve dünya savaşı içine sürüklenerek çöktü. peki bugün gücünü giderek arttıran çin, küresel kamu yararı sağlamak için çalışacak mı?

iç siyasette, kolluk faaliyetleri ya da temiz bir çevre gibi tüm vatandaşların istisnasız faydalanabileceği, kamu yararına yönelik hizmetleri hükümetler sunar. küresel düzeyde ise – sabit bir iklim, mali istikrar veya açık denizlerin serbestliği gibi – kamusal hizmetler, en büyük güçlerin liderliğindeki koalisyonlar tarafından sağlanır.

küçük ülkelerin bu tür küresel kamu hizmetlere para ödemek için pek nedeni yok. bu ülkelerin yapacakları küçük katkılar, söz konusu hizmetlerden faydalanıp faydalanmayacakları konusunda pek bir fark yaratmadığından, para harcamamaları onlar açısından mantıklı. oysa büyük ülkeler bunun etkisini görebilir ve katkılarından fayda sağlayabilirler. dolayısıyla rasyonel olan, bu hizmetlere en büyük ülkelerin öncülük etmesi. büyük ülkeler bunu yapmadığında, küresel kamu hizmetleri yetersiz kalır. nitekim ingiltere, 2. dünya savaşı sonrasında bu rolü üstlenemeyecek kadar zayıfladığında, izolasyonist abd, bedavacılık yapmaya devam etti ve bunun sonuçları da felaket oldu.

çin nasıl davranacak?

kimi gözlemciler, çin'in de gücünü arttırdıkça kendisinin yaratmadığı bir uluslararası düzene katkıda bulunmak yerine bedavacılık yapacağından endişe ediyor. ülkenin bu konuda şimdiye dek ortaya koyduğu karne ise karışık. çin, birleşmiş milletler (bm) sisteminden yararlanıyor; güvenlik konseyi'nde veto hakkına sahip. şu anda bm'nin barışı koruma güçlerinin en büyük ikinci finansörü olan çin, ebola ve iklim değişikliği ile ilgili bm programlarına da katılım gösterdi.

şu ana kadar çin, fayda gördüğü liberal dünya düzenini devirmeye değil, bu düzenin içerisinde nüfuzunu arttırmaya çalıştı. fakat trump'ın politikası yüzünden baskı görüp soyutlanırsa, dünyayı bir kindleberger tuzağı’na iten, yıkıcı bir bedavacıya dönüşebilir.

çin, dünya ticaret örgütü, dünya bankası ve uluslararası para fonu gibi çok taraflı ekonomik kurumlardan da büyük oranda faydalanıyor. pekin, 2015’te asya altyapı yatırım bankası’nı kurduğunda kimileri bunu dünya bankası’na alternatif olarak gördü, ancak bu yeni kuruluş da uluslararası kurallara bağlı şekilde ve dünya bankası ile işbirliği içinde çalışıyor.

diğer taraftan, çin’in geçtiğimiz yıl güney çin denizi’ndeki toprak iddiaları aleyhine verilen uluslararası daimi tahkim mahkemesi kararını reddetmesi akla bazı can sıkıcı soruları getiriyor. bununla birlikte, şu ana kadar çin, fayda gördüğü liberal dünya düzenini devirmeye değil, bu düzenin içerisinde nüfuzunu arttırmaya çalıştı. fakat trump'ın politikası yüzünden baskı görüp soyutlanırsa, dünyayı bir kindleberger tuzağına iten, yıkıcı bir bedavacıya dönüşebilir.

dünya savaşı ne zaman çıkar?

trump, daha iyi bilinen tukidides tuzağına, yani çok zayıf olmaktan ziyade fazla güçlü görünen bir çin olasılığına da dikkat etmeli. bu tuzağın kaçınılmaz bir tarafı yok ve etkileri de genellikle abartılıyor. örneğin, siyaset bilimci graham allison, 16. yüzyılın başında itibaren, köklü bir gücün yükselen bir güçle karşı karşıya kaldığı 16 vakadan 12’sinde  büyük bir dünya savaşı çıktığını öne sürüyor.

ancak bu rakamlar doğru değil, çünkü neyin bir “vaka” sayılacağı hususu belirsiz. mesela ingiltere 19. yüzyılın ortalarında dünyanın egemen gücüydü, ama prusya’nın avrupa kıtasının tam kalbinde yeni ve güçlü bir alman imparatorluğu kurmasına izin verdi. tabii ingiltere bundan yarım yüzyıl sonra 1914’te almanya ile savaştı, ama bunu tek vaka olarak mı sayacağız, yoksa iki mi?

birinci dünya savaşı, sadece yükselmekte olan almanya’ya tepki gösteren köklü bir ingiltere vakasından ibaret değil. savaşın patlak vermesinde, almanya’nın yükselişine ek olarak, almanya’da rusya’nın giderek artan gücüne karşı duyulan korkunun, gerileyen avusturya-macaristan’da artan slav milliyetçiliğine ilişkin kaygıların ve antik yunan dönemindeki koşullardan farklı bir dizi başka faktörün etkisi vardı.

günümüz koşullarıyla yapılan karşılaştırmalara gelince, bugün abd ile çin arasındaki güç farkı, 1914’te almanya ile ingiltere arasında olan güç farkından çok daha büyük. benzetmeler, genel tedbir açısından faydalı olabilir, ama tarihin değişmeyeceği yönünde bir duygu yaratıyorsa iş tehlikeli hale gelir.

politik hatalar ve sonuçları

klasik yunan vakası bile tukidides’in gösterdiği kadar basit değil. tukidides’e göre, ikinci peloponez savaşı, atina’nın gücünün artması ve bu durumun sparta’da yarattığı korku nedeniyle çıkmıştı. fakat yale üniversitesi öğretim üyelerinden tarihçi donald kagan, atina’nın gücünün aslında artmadığını gösterdi. m.ö. 431’de savaş patlak vermeden önce, güç dengesi istikrara oturmaya başlamıştı. atina’nın yaptığı politik hatalar, spartalılara savaşın risk almaya değebileceğini düşündürdü.

atina’nın büyümesi, m.ö. 5. yüzyılın başında birinci peloponez savaşı’na yol açtı, fakat otuz yıl barışı ile yangın söndürüldü. kagan’a göre, ikinci ve korkunç bir savaşın başlaması, her nasılsa kuru kalmış ufak bir dal parçasının üzerine bir kıvılcımın düşmesi ve o kıvılcımın da yanlış siyasi tercihlerle sürekli kuvvetle körüklenmesine bakıyordu. diğer bir deyişle, kişilerüstü etkenler yüzünden değil, zor koşullar karşısında alınan kötü kararlar nedeniyle çıkmıştı.

bugün trump’ın çin ile ilgili olarak karşı karşıya olduğu tehlike de bu. abd’nin yeni başkanının hem çok zayıf hem de çok güçlü bir çin ihtimaline dikkat etmesi gerekiyor. hedeflerine ulaşabilmesi için kindleberger tuzağına da, tukidides tuzağına da düşmemeli. ancak her şeyin ötesinde, insanlık tarihi boyunca başa bela olan yanlış hesaplardan, yanlış algılardan ve acele kararlardan kaçınmalı.

joseph s. nye, harvard üniversitesi john f. kennedy school of government bölümü öğretim görevlisi, washington merkezli düşünce kuruluşu center for a new american security eşbaşkanı ve foreign policy dergisi yayın kurulu üyesi.

twitter'dan takip edin: @joe_nye

bu makalenin ilk nüshası project syndicate tarafından yayımlanmıştır.

bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera’nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Joseph S. Nye

harvard üniversitesi john f. kennedy school of government bölümü öğretim görevlisi, washington merkezli düşünce kuruluşu center for a new american security eşbaşkanı ve foreign policy dergisi yayın kurulu üyesi. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;