Haber analiz

İsrail’in Türkiye’ye ihtiyacı var

İsrail, doğalgazını Avrupa’ya satmak için de Türkiye’ye ihtiyaç duyuyor. Suriye’de devam eden savaş, İsrail’in güvenliğini tehdit etmeye başladı. ABD’nin İran açılımından rahatsız Tel Aviv, yeni ittifak arayışlarında. Türkiye-İsrail ilişkilerinin normalleşmesi, Doğu Akdeniz’de dengeleri de değiştirebilir. Al Jazeera'den Ayşe Karabat yazdı.

Doğu Akdeniz'de petrol ve doğal gaz arama çalışmaları hızlandı. [Fotoğraf: EPA]

türkiye, israil ile ilişkilerini normalleştirdiğinde yalnızca doğalgaz kaynaklarını çeşitlendirmiş olmayacak, kıbrıs’ta çözüm de yakınlaşmış olacak. kıbrıs sorunun çözülmesi ise başta ab ile ilişkiler olmak üzere türkiye’ye önemli getiriler sağlayabilir. ama israil’in de, türkiye ile ilişkileri normalleştirmekle kazanacağı çok şey var.

hem iki ülke için hem de bölge için dengeleri değiştirebilecek bu yeni durumun arkasındaysa doğu akdeniz’de yeni bulunan doğalgaz kaynakları var.

israil, akdeniz’deki iki ayrı sahada tamar ve leviatan bölgelerinde 950 milyar metreküpe yaklaşan doğalgaz bulundu. türkiye’nin yıllık ihtiyacının ortalama 50 milyar metreküp olduğu göz önüne alınınca, israil gazı, türkiye’nin yıllık doğal gaz ihtiyacının 19 katı.

bu gaz miktarı, çok fazla olmasa da, avrupa’nın enerji kaynaklarını çeşitlendirmek için önemli. israil, akdeniz’de başka alanlarda da gaz aramaya devam ediyor.

sıvılaştırarak taşımak güvenli değil

israil doğalgaz yataklarını 2009 ve 2010’da bulmasına rağmen, haziran 2013’e kadar ihraç stratejisi geliştirmedi. israil kabinesi bu tarihte doğalgaz rezervlerinin en fazla yüzde 40’ını ihraç etmeye karar verdi.

ancak israil açısından bu gazı ihraç etmek o kadar da kolay değil. bunu ya bir boru hattı ile ya da sıvılaştırarak yapabilir.

ama sıvılaştırılmış gazı taşıyacak tankerlerin güvenliği israil’e epey pahalıya patlayabilir. zira, lübnan hizbullah’ı, israil’in lübnan doğalgazını ‘çaldığını’ düşünüyor. israil’den kalkan tankerlerin saldırıya uğrama olasılığı çok yüksek.

israil donanmasının planlama başkanı yüzbaşı ilan lavi’nin reuters haber  ajansına söylediğine göre tanker seçeneğinin hayata geçebilmesi için israil, donanmasına 700 milyon dolar tutarında bir yatırım yapmak zorunda. üstelik buna ek olarak her sene de 100 milyon dolar harcaması gerekiyor.

tek yol türkiye'den boru hattı

israil’in doğalgazını satmak için öbür yolu olan boru hattı ise, ya kıbrıs üzerinden geçmek, ya da doğrudan yunanistan’a ulaşmak zorunda.

ancak israil’den yunanistan’a boru hattı döşemek hiç kolay değil. zira, böyle bir boru hattının geçeceği bölgede akdeniz içinde derin uçurumlar var. israil’den yunanistan’a ulaşabilecek bir boru hattının maliyeti hakkında bilinen bir rakam yok ama  kıbrıs ile yunanistan arasında bir doğalgaz hattının maliyeti new york times’in 12 aralık 2012 tarihli bir haberine göre, 17 milyar doları bulabilir. yani israil-yunanistan arası bir boru hattı da ekonomik değil.

geriye kalan tek yol, israil’den kıbrıs’a uzanan bir boru hattı döşemek, israil gazını kıbrıs gazı ile birleştirerek türkiye’ye uzanan bir boru hattı ile hem kıbrıs’ın hem israil’in gazını türkiye’ye taşımak.

israil, güney kıbrıs'ın işbirliği teklifine sıcak bakmadı

güney kıbrıs rum yönetimi de tek taraflı ilan ettiği türkiye’nin de tanımadığı ekonomik münhasır bölgesinde 2011 yılında 147 milyar metreküp doğalgaz buldu. bu rakam ekonomik kriz içindeki güney kıbrıs için önemli ve kurtarıcı bir rakam.

güney kıbrıs, israil’e iki gazı bir boru hattı ile birleştirip, limasol yakınlarındaki vassilikos’ta gazı sıvılaştıracak bir tesis kurmayı önerdi. böyle bir tesisin maliyetinin çok yüksek olacağı tahmin ediliyor. vassilikos’ta böyle bir tesisin yüksek maliyetini makûl kılmanın tek yolu, israil doğalgazının da buraya gelmesi, burada sıvılaştırılıp satılması.

israil ise bu seçeneğe pek sıcak bakmadı. çünkü dünyadaki hiçbir ülke, kendi doğalgazını başka bir ülkede sıvılaştırmıyor. ikili ilişkiler ne kadar iyi olursa olsun bu stratejik kararı göze almak zor.

başka bir yol da doğu akdeniz doğalgazını mısır ya da ürdün’e pazarlamak. ancak bu seçenek de, pazar alternatiflerini daraltıyor, zira etraftaki diğer ülkelerde doğalgaz yatakları var. asıl pazar hem israil, hem güney kıbrıs için avrupa.

bu şartlar altında güney kıbrıs ve israil gazının avrupa pazarına çıkmasının tek ekonomik ve yatırımcıları da iknâ edebilecek yolu, kıbrıs üzerinden türkiye’ye boru hattı ile taşımak.

bunun içinse, hem kıbrıs sorunun çözülmesi, hem de türkiye-israil ilişkilerinin normalleşmesi gerekiyor.

kerry'nin ziyareti

kıbrıs’ı aralık ayı başında ziyaret eden abd dışişleri bakanı john kerry’nin, kıbrıs’ta olası bir çözümün kıbrıs’ı bölgenin enerji ve ticaret merkezi haline getireceğini söylemesinin arkasında tam da bu gerçek var. abd, kıbrıs sorunun çözümü için her türlü yardımı yapmaya hazır olduğunu bunları da göz önüne alarak sık sık vurguluyor. avrupa birliği’nin de hem kıbrıs’ta çözüme hem de normalleşmiş türkiye-israil ilişkilerine ihtiyacı var. çünkü onlar da, ukrayna meselesi yüzünden karşı karşıya kaldıkları rusya’dan aldıkları gaz yerine başka kaynaklar bulmak istiyorlar.

israil'in jeopolitik çıkarları

israil, abd’nin iran açılımından rahatsız. abd’nin iran’ın nükleer güç olmasına sınırlama getirilmesi karşılığında, yaptırımları kaldıracak yeni bir döneme girilmesi, bölgede en fazla israil ve suudi arabistan’ı rahatsız ediyor. israil, bölgede iran’a karşı ittifaklar arıyor.

ayrıca suriye iç savaşının geldiği nokta da artık israil’i rahatsız etmeye başladı. israil her ne kadar suriye savaşı nedeniyle hizbullah’ın meşgul olmasından memnun olsa da, suriye savaşı devam ettiği sürece, kendisine yönelik tehditlerinin baş edilebilir noktayı geçebileceğinden endişe ediyor. zira suriye savaşı devam ettiği sürece gittikçe güç kazanan radikal unsurlar artık israil’in güvenliğini de tehdit etmeye başladı.

hatta suriye savaşı israil'in iç dengelerini de etkiliyor, çünkü suriye’deki durzi azınlığın akrabaları israil’de mevcut. israil’deki durzi azınlığın nüfusu 130 bin civarında. önemli bir kısmı israil’in işgal ettiği golan tepelerinde yaşıyor. israil ordusunda ve güvenlik birimlerinde görev yapıyor. arap olmakla birlikte israil’e de sadıklar. yani israil’in önemsediği bir azınlık.

suriye’de devam eden savaş, suriyeli durzilerin kitlesel olarak israil’e göç edebileceği bir noktaya doğru ilerliyor. böyle bir göç başladığında, israil, önem verdiği kendi durzi azınlığına hayır demek de istemiyor. bu nedenlerle israil bildiği şeytan olarak tanımladığı ve tercih ettiği beşşar esed yönetimi yerine, bilmediği ama kontrollü ve yönetilebilir bir geçiş sürecini tercih edebilecek noktada. bu nedenle de bölgede işbirliği yapabileceği ülkelere ihtiyaç duyuyor.

yani israil’in jeopolitik çıkarları da türkiye ile normalleştirmeyi gerektiriyor.

Ayşe Karabat

1970 yılında ankara'da dünyaya geldi. orta doğu teknik üniversitesi siyaset bilimi bölümünden mezun oldu. 1995’den beri çeşitli dergi, gazete ve tv kanallarında muhabir olarak çalıştı. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;