Haber analiz

Soru Cevap: Euro Bölgesi borç krizi

Al Jazeera, yoğun çabalara rağmen ciddiyetini koruyan Euro Bölgesi borç krizinin kökenlerini ve çözüm çabalarını değerlendiriyor.

Konular: Avrupa
Sarkozy ve Merkel kürsüde birbirlerine bakıyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Sarkoy'nin (solda) koltuğunu kaybetmesi, Almanya Başbakanı Merkel'i zor durumda bıraktı. [Reuters]

ab, euro bölgesi borç krizini aşmak için yunanistan'a yönelik olarak iki dev kurtarma paketi ortaya koymanın yanında, portekiz ve irlanda gibi ülkelere de içinde bulundukları ekonomik darboğazı aşmaları için mali kaynak sağlıyor.

bu girişimlere rağmen piyasaların güvenini kazanamayan euro bölgesi ülkelerinin, kredi derecelendirme kuruluşları nezdindeki notları ve görünümlerinin negatif yöndeki hareketliliği de sürüyor. 

son iki yıldır dünya gündemini meşgul eden darboğaz sürerken, al jazeera bu borç krizinin kökenine, euro bölgesi’nde neler olduğuna ve krizin ehemmiyetine yakından bakıyor.

euro bölgesi’nde şu anda neler oluyor?

iki yıl boyunca, avrupa ülkeleri alacaklılarına devlet borçlarını ödeme konusunda sıkıntı yaşadılar. bu ülkeler arasında yunanistan, irlanda, italya ve portekiz bulunmakta. borç krizi 2008 yılında patlak veren ve zayıf finans yönetiminden kaynaklanan küresel finansal çöküşün tetiklemesiyle ortaya çıktı.

birçok avrupa ülkesi son yıllarda varlıklarının üzerinde bir yaşam sürmekteydi ve borç miktarı, gelirinden çok harcama yapan bu ekonomiler üzerinde giderek artan bir yük oluşturmaktaydı. sorun sadece sözü geçen ülkelerle sınırlı değildi: krize, işe yarayacak bir çözüm bulmadaki başarısızlık dolayısıyla ekonomiler dünya çapında zarar gördü.

kasım 2011'de 'siyasi' iktidarların yıkıldığı yunanistan ve italya'daki büyük siyasi partiler, ekonomist teknokratların başbakanlığında kurulan birlik hükümetlerine destek verdiler. aralık ayında ise, yüksek işsizlik ve özel sektör borcuyla boğuşan ispanya'da da sosyalist iktidar, yerini merkez sağa bıraktı.

öte yandan, euro bölgesi'nde olmayan, fakat krizin etkisini hisseden birçok ülke, bu ülkelerdeki bankalara borç verme faizlerini düşürerek, durumu biraz olsun iyileştirmeye çalıştı.

OECD’den uyarı

ekonomik işbirliği ve kalkınma örgütü (oecd) küresel ekonomiye ilişkin olarak yayımladığı raporda, euro bölgesi borç krizinin dünyayı tehdit ettiğini belirtti. raporda, avrupa merkez bankası'nın (ecb) krizin aşılmasında daha aktif rol alması ve euro kurtarma fonunun güçlendirilmesi istendi. oecd, almanya, fransa ve italya’nın 2012'de 'hafif bir resesyona' gireceği ve bölgenin sadece yüzde 0,2 büyüyeceği tahminini yaptı. aynı yıl küresel ekonominin yüzde 3,4, abd'nin ise yüzde 2 büyüyeceği öngörüldü.

euro bölgesi borç krizinde tahvillerin rolü nedir?

tahvil esasen borç demektir. tahvil satın alanlar (bunlar özel kişiler, bankalar, emeklilik fonları, yabancı devletler veya diğer kurumlar olabilir) kısa vadede paraya ihtiyacı olan bir şirket ya da devlete ön ödeme yapar ('tahvil sahibi' olarak bilinir). vadesi 30 yıla kadar olabilen tahviller için, tahvil sahipleri tahvil satın alanlara düzenli aralıklarla faiz ödemesi yapar. tahvilin vadesi dolduğu zaman, tahvil sahibi, yatırım aracını satın alandan ilk etapta aldığı anaparayı geri öder.

eğer bir şirket ya da devlet faizlerini ödeyemeyecek duruma gelirse, buna 'temerrüt' denir. devletler nadiren tam olarak temerrüde düştüklerini ilan ederler; bunun yerine çoğunlukla  tahvil satın alanları 'tıraş' diye tabir edilen ve borçlarının kısmen azaltılmasını öngören yeni bir anlaşmaya zorlarlar.

bir devlet temerrüde düşerse ne olur?

borçlarını ödeyemeyerek veya ödemeyerek temerrüde düşen devletlere uygulanan borç verme faizleri, ilgili ülkelere ilişkin yoğun risk algılamaları nedeniyle büyük artış gösterir. yatırımcılar o devlete gelecekte borç verme konusunda temkinli hale gelirler. bu ülkelere gerçekleştirilen nakit akışı hızla durabilir ve bu da ulusal ekonominin çökmesine neden olabilir.

2008 yılında ortaya çıkan abd kaynaklı konut balonunun patlamasıyla ortaya çıkan mali krizde izlanda'nın düştüğü durum, buna örnek olabilir. bu dönemde, tahvil sahiplerine yüksek miktarlarda borcu olan ulusal bankaları devralan reykjavík yönetimi, temerrüde düşerek alacaklılara toplam borcun sadece bir bölümünü ödemişti. bu durum yatırımcıların izlanda’dan birkaç yıllığına uzaklaşmasına neden olmasına karşın, ülke bu sene, (görece düşük bir oran olan) yüzde beş faizle geri ödemeli tahvil satışı yapmayı başardı.

euro bölgesi borç krizi neden mühim?

borç krizi sadece yunanistan’ın sorunu değil. yayıldı ve portekiz ve ispanya gibi ülkelere de 'bulaştı'. eğer tahvil satın alanlar, tahvil sahiplerinin geri ödeme yapamayacaklarını hissederlerse bu krizden başka ülkeler de ciddi şekilde etkilenir.

örneğin, eğer yunanistan tahvil satın alanlara ödeme yapamayacak duruma düşerse, yunan borcunu üstlenmiş olan bankalar bu durumdan zarar görür ve sermaye yetersizliğine düşme riskiyle karşı karşıya gelebilir. bu durum da devletlerin kurtarma paketleri ile zorluk çeken bankaların devletlerin borçlarını karşılayabilmelerini sağlamasını gerekli kılabilir. buna karşın kurtarma paketleri devletlerin büyük bütçe açıkları altına girmesine, dolayısıyla borçlarının yayılmasına sebebiyet verebilir. krediler modern ekonomilerin hayat kaynağıdır ve eğer bankalar ödeme yapamayacak duruma düştüklerinden borç veremeyecek hale gelirlerse, ekonomiler küçülme riski ile karşı karşıya kalır.

euro bölgesi üyelerinin, kredi derecelendirme kuruluşları nezdindeki notları ve görünümlerinin negatif yöndeki hareketliliği nedeniyle de yatırımcılar, bu ülkelerin tahvillerini edinme noktasında çekimser davranıyor.

devletlerin, tahvil sahibi bankalar başta olmak üzere finans kuruluşlarına borçlarını ödeyememesi durumunda, söz konusu kuruluşlar da sermayesiz kalarak temerrüde düşebilir. devletler, bankaları veya borçlarını, iflaslarını önlemek amacıyla devralabilir. kriz böylece, bu borç ödemesi sonunda, büyük bütçe açığı verecek söz konusu devletlere de sıçrayabilir.

batık bankaların bireysel ve kurumsal bankacılık bazında kredi verememesi durumunda ulusal ekonomiler durgunluğa sürüklenebilir.


abd'de 'mortgage pazarı'nın yarattığı konut balonunun
patlamasıyla kriz tüm dünyaya yayıldı. [respres, flickr]

borç krizinin kaynakları nelerdir?

yunanistan’daki kriz 2009’da başlamasına karşın, sorunun kaynakları 2008 yılında başlayan küresel ekonomik krizde görülebilir. bu kriz de abd’de 'mortgage pazarı'nın yarattığı konut balonunun patlamasıyla ateşlendi.

uzun bir süreden beri yunan hükümeti gelirinden daha fazla harcama yapmaktaydı. bundan dolayı hükümet aradaki farkı dengelemek için borç almak zorundaydı.

2009 yılında yorgo papandreu liderliğindeki hükümetin seçilmesiyle beraber, önceki hükümetin finansal verileri saptırdığı ortaya çıktı. o zamana kadar yunanistan’ın bütçe açığının, gayrisarfi yurtiçi hasılasına (gsyih) oranın yüzde altı olduğu zannediliyordu. ancak ortaya çıktı ki, yunanistan’da bu oran zannedilenin iki katı, yani yüzde 12,7 idi.

bu durum tahvil sahiplerini şoke etti. zira yatırımcılar yunanistan’ın borçlarını ödeyebilmesi konusunda güven kaybına uğradı ve yunanistan’dan, sattığı tahviller için daha yüksek oranda faiz ödemesini istediler. bu durum da kısır döngüye sebebiyet verdi: yunanistan tahvil satın alanlara faiz ödemesi yaptıkça daha fazla borçlanmak zorunda kaldı, bu da faizlerin daha da artmasını beraberinde getirdi.

fransa, almanya ve britanya’daki bankalarda milyarlarca dolarlık dolarlık yunan tahvili bulunduğundan, yunanistan’ın borç sorunları çevredeki euro bölgesi ülkelerindeki yatırımcıları güven kaybına sevk etti.

Hileli göstergeler

1 şubat 1999 tarihinde kurulan euro bölgesi’nin bugün 17 üyesi bulunuyor. ancak, yıllık bütçe açığı, kamu borcu, enflasyon seviyesi, kur devalüasyonu ve uzun dönemli faiz oranları gibi makroekonomik kriterlerin sağlanmasıyla üye olunan bölgeye, yunanistan ancak 1 ocak 2001 tarihinde girmişti. daha sonra, atina’nın üyelik için ekonomik göstergeleri olduğundan farklı gösterdiği anlaşılmıştı.

euronun borç kriziyle ilgisi nedir?

yatırımcılar euroyu güçlü ve istikrarlı bir para birimi olarak gördüklerinden, euro bölgesi ülkelerinin tahvillerini satın alırken mevcut enflasyondan dolayı endişelenmediler. bunun sonucunda da, yunanistan euroya geçmeden önceki döneme kıyasla daha düşük geri ödeme faizleriyle borçlanmaya başladı. 

yunanistan, önemli ölçüde söz konusu düşük borçlanma faizleri sebebiyle, harcama çılgınlığına kapıldı ve bunları daha fazla tahvil ihraç ederek karşıladı.

borç krizini çözmek için ab ne yapıyor?

şu anda, yunanistan’ın tahvil satın alanlara tamamen ödeme yapacak parası yok. mali durumu güçlendirmek için diğer euro bölgesi ülkeleri (özellikle de bölgenin en büyük ve güçlü ekonomisi almanya) yunanistan’a, alacaklılara ödeme yapabilmesi için düşük faizlerle borç verdiler. ek olarak, 27 ekim 2011 tarihinde üzerinde anlaşılan ve idari süreçlerden geçtikten sonra 2012 içinde uygulamaya konulan ikinci kurtarma paketi çerçevesinde, ülkeye aktarılması öngörülen fonların yanında, atina'ya borç vermiş olan özel sektör kuruluşları alacaklarının bir bölümünden feragat etmeyi kabul etti. kuruluşlar, tahvil takas süreci sonunda alacaklarının yaklaşık dörtte üçünden vazgeçti. ab ayrıca, zor durumdaki ülkelere destek vermesi amacıyla avrupa mali istikrar fonu'nu (efsf) kurdu.

bu girişimler, yunanistan’ın ‘kemer sıkma’ önlemlerini uygulamaya koyması karşılığında yapıldı. yunanistan’ı eninde sonunda borçlarını ödeyecek bütçe fazlasına ulaştırma amacıyla vergilerini arttırması ve kamu harcamalarının kısılması şartı koşuldu.

yunanistan’ın aksine, irlanda’nın 2008 yılından önce büyük bütçe açıkları yoktu. ancak irlanda’nın sorunu büyük oranda konut balonunun patlamasından kaynaklandı. hükümet, çöküş sırasında para kaybeden irlanda bankalarını kurtarmaya karar verdi. ne var ki kurtarma paketinin boyutunun ilk etapta öngörülenden çok daha büyük olduğu ortaya çıktı, bu da devletin büyük bütçe açıklarına maruz kalmasına neden oldu. irlanda temerrüdü engellemek adına harcamalarını kesti, vergileri yükseltti ve imf ve avrupa birliği’nden 121 milyar dolarlık bir kurtarma paketi aldı.


yunanistan'da hükümetin kemer sıkma politikalarına karşı
yapılan gösterilerde dev kalabalıklar toplanmıştı. [reuters]

2008’deki finansal çöküşünün ve beraberinde gelen ekonomik gerilemenin ardından ispanya ve portekiz de büyük bütçe açıkları verdi. portekiz mayıs 2011’de bir kurtarma paketi alırken, ispanya borçlarını ödeyebilecek durumda kalma adına bütçesini dengeledi ve ağır kemer sıkma önlemleri aldı. ispanya’nın özel sektör borçları, ülke için büyük dert olmaya devam ediyor.

şu anda italya’nın da 2,5 trilyon dolarlık borcunu ödeyememe riskinden dolayı kaygılar büyümektedir. ülke, teknokrat başbakan mario monti’nin liderliğinde tasarruf tedbirlerini bir bir hayata geçirmeye devam ediyor.

hemen hemen tüm ülkelerde, tedbirlere tepki olarak protesto dev gösterileri düzenleniyor.

euro bölgesi’nin üçüncü en büyük ekonomisi olan italya’nın temerrüde düşmesi durumunda kurtarılamayacak kadar büyük olması nedeniyle, ab ülkeleri, en çok roma’nın durumundan endişeliler.  

mali istikrara yönelik yeni anlaşma ne içeriyor?

büyük ölçüde almanya'nın baskısıyla, sancılı bir müzakere süreci sonunda britanya dışındaki 26 ab üyesinin mart 2012'de imza attığı mali istikrar anlaşması, ülkelerin bütçe açıklarının nominal gsyih'lerinin yüzde 0,5’ini geçmesi halinde otomatik düzeltici mekanizmaları devreye sokuyor.

süreçte düzelme sağlanmazsa avrupa adalet divanı’nın ülke aleyhine karar alma ve tedbir uygulama hakkı bulunuyor. ab’nin yargı organı bu durumda, ülkelere gsyih’lerinin yüzde 0,1’ine kadar kadar para cezası verebiliyor. anlaşmanın yürürlüğe girebilmesi için ülkelerin yasama sürecinden geçmesi gerekiyor.

fransa'da mayıs 2012'de cumhurbaşkanlığına seçilen sosyalist françois hollande, almanya başbakanı angela merkel ile aynı ay içindeki görüşmesinde, anlaşmaya ekonomik ‘büyüme boyutu’ eklemek istediğini ve hukuki açıdan bunun uygulanabilir olup olmadığını araştırdıklarını açıkladı.

euro bölgesi krizi neden siyasi?

borçlu ülkelerin bu yükle nasıl mücadele ettiği doğası itibariyle oldukça siyasi bir durum. tahvil satın alanlara ödeme yapabilmek için (çoğunluğu yabancı kurumlar olmak üzere) kamu hizmetlerinde kısıntıya gitmek, özellikle yüksek işsizlik oranlarının mevcut olduğu gençler arasında çoğunlukla öfkeyi körüklüyor. ispanya'da bugün, yüzde 20 seviyesi gibi astronomik bir oranda bir işsizlik söz konusu.

yunanistan ekonomisi şu anda küçülmeye maruz kalıyor ve vergi artırımı ile harcama kısıntıları ekonominin daha da küçülmesine neden olacak. bu durum da artan işsizliği beraberinde getiriyor. yunanistan’ın şişmiş bütçesini dengeleme girişimleri halihazırda kitlesel protestolara ve genel grevlere neden oluyor.

euro bölgesi’ndeki devletlerin (ortak para birimi kullanıyor olmalarından dolayı) kendi bütçeleri üzerinde ne derece egemenlik haklarının olacağına dair görüş ayrılıkları var. hollanda gibi, birlik’in avrupa projesinde merkez konumunda olan ülkeler bile, euro bölgesi’yle ilgili olarak giderek daha şüpheci bir tavır sergiliyor.

almanya gibi euro bölgesi’nin zengin ülkelerindeki birçok vergi mükellefi, bölgedeki diğer ülkeleri kurtarmaktan sıkılmış durumdalar. ne var ki, bu ülkelerde de görüş ayrılığı bulunuyor.

kaynak: al jazeera

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;