Haber analiz

Türkiye'nin Suriye krizi hesapları ve Kürtler

Suriye, İran ve Irak rejimleriyle ilişkileri kötüleşen Türkiye, Suriye Kürtleri konusunda Mesut Barzani ile temasını sürdürüyor.

Suriye'deki Kürt bölgesi
Suriye rejimi, Türkiye sınırındaki Kürt bölgelerinin kontrolünü Demokratik Birlik Partisi'ne (PYD) teslim etti.

suriye rejiminin, ülkenin kuzeydoğusu ve kuzey batısında kürtlerin yaşadığı bazı bölgelerden çekilmesi ve bu bölgelerin idaresini (güç gösteriminde bulunan, resmi kurumlar ve binalardaki suriye bayraklarını indiren ve yerine kürt bayrakları asan) demokratik birlik partisi’ne (pyd) teslim etmesi, resmi ve genel düzlemde suriye devrimi’ne yönelik türk odaklanmasını kürt dosyasına taşıdı. suriye’deki (19 temmuz 2012’de başlayan ve birkaç gün içinde tamamlanan) bu gelişme, ilgili diğer dosyaları önem açısından ikinci sıraya attı ve medyayı hareketlendirdi. ortaya çıkan hareketlilik, türkiye’nin bütün ilgisini, suriyeli kürtlere ve meseleye taraf bölgesel öteki unsurların desteğiyle suriye içinde hazırlanan o dönüşümden doğacak tehlikelerin nasıl ortadan kaldırılacağı konusuna vermesinde yansımasını buldu.

türkiye’nin suriye’deki ‘kürt kartı’ endişesi

ankara, suriye’deki iktidar boşluğunun, kürtlerin suriye’de federatif özerk yönetim kurmak veya bağımsızlık yönünde hızla harekete geçmek için bu dönemi kullanmasına yol açmasından endişeli. ankara ayrıca suriye’deki kürt bölgesinin, (türkiye’deki kürt bölgelerinin özerkliği veya bağımsızlığı için savaşan) pkk’nın güvenli sığınağına dönüşmesinden de kaygılı. mevzubahis kaygı, pkk’ya suriye rejiminin destek vermesiyle belirginleşti.


salih müslim'in liderliğindeki pyd'nin faaliyetleri, türkiye
tarafından tehdit olarak algılanıyor. [diha]

türkiye’nin endişesinin ‘fobi’ derecesine vardığı söylenebilir. zira suriye’deki kürt realitesini, kürtlerin suriye’nin demografik ve etnik haritasındaki konumunu ve suriyeli kürtlerin, özerk bölge kurulması veya pkk’ya kucak açılmasıyla ilgili talepleri gerçekleştirme doğrultusunda elde ettikleri ‘başarıları’ tanımlamadaki abartıların yoğunlaştığı bir vakıa. suriye’nin bölünmesi, alevi (nusayri) devletini de doğuracak bir kürt devletinin kurulması senaryoları ve böylesi senaryoların, bölünme endişeleri veya kürt dosyasının toprak ve halk olarak türkiye’nin içini vurmak için kullanılmasının gölgesinde türkiye üzerindeki yansımaları, sanki bir emrivaki gibi ele alındı. 

bu çerçevede, ‘abartılardan’ bazılarının esasında şu üç temel etkene dayandığı söylenebilir:

1-      abartının bir kısmı, kürt dosyası ve münhasıran da yıllardır pkk’ya karşı verilen silahlı kanlı mücadeleler hakkında türklerin gösterdiği duyarlılığa dayanıyor. bu duyarlılığın, şu ikircikli dönemde iç şartlar üzerindeki yansımaları da abartının kaynaklarından. türkiye’de (bahsi geçen) kaygılardan hareketle suriye’deki kürt dosyasıyla irtibatlı muhtemel senaryolarla, adeta onları emrivaki konumuna oturtan tarzda bir ilişki kuruldu. dolayısıyla türkiye’deki medya abartması ve olayın başlarında yapılan resmi seferberlikteki amaç, suriye dosyasında yaşanan gelişmelerin tehlikelerine, bunların türkiye’ye veya türk ordusu ile pkk arasındaki silahlı mücadeleye yansımalarına dair bir erken uyarı çanı olarak işlev görmektir.

2-      türkiye’deki abartının bir bölümü de, iktidardaki adalet ve kalkınma partisi (akp) ile muhalefet partileri arasında geçen dâhili oyun kapsamına giriyor. muhalefet partilerinin elinde, mevcut türk hükümetini eleştirmek için sadece siyasi dosya bulunuyor. en nihayetinde muhalefet, hükümeti eleştirmek için güvenlik dosyasında bir başka fırsatla karşılaştı. ve kürt güvenlik ve suriye siyasi dosyaları, anlam itibariyle suriye kürtlerinde buluştu. bu da, pkk’nın türk ordusunu hedef alan saldırılarının artmasıyla birlikte, hükümeti kıskanılmayacak bir duruma sokmak için (muhalefet açısından) kaçırılamayacak bir olanaktı. 

3-      bir kısım abartı da türkiye’nin, suriye de dahil, genel olarak komşu ülkeler hakkındaki kültürel ve siyasi bilgi fakirliğinden ortaya çıkıyor. geçen on yıl zarfında türkiye’nin arap ülkelerine açılımıyla yaşanan gelişmeye rağmen, türk kamuoyunun büyük bir kesimi - keza elitleri de - hâlâ arap ülkelerinin iç bileşimini yeterince anlamaktan yoksun. bu bileşim, doğal olarak ülkeden ülkeye değişiyor. türkler şu an suriye’ye irak merceğinden bakıyorlar. oysa iki ülke arasında büyük farklar olduğu malum.

Suriye'deki Kürt partileri, 2012'nin Temmuz ayında Barzani'nin çağrısıyla toplanıp 'Erbil Mutabakatı'nı imzalamıştı. [Fotoğraf: AA]

mesut barzani'nin (ortada) kuk ve pyd üzerinden suriyeli kürtleri birleştirme çabaları, ankara'yı kaygılandırıyor. [aa]

türkiye’nin bölgesel denklem içindeki ‘kürt ‘kartı’ değerlendirmesi

suriye’deki kürt gerçeğini tanımlamadaki bazı türk abartıları, ankara’nın kürt dosyasının bir baskı kartı olarak kullanılacağına dair endişesinin sebeplerini yok etmez. zira türkler, suriye’nin ‘kürt kartı’na, jeopolitik oyunun, açıkça kendilerine karşı kullanılan, bir parçası olarak bakmaya başladılar. bu kart daha önce de örtülü şekilde işleve konulmuştu. suriye’deki kürt dosyasıyla ilgili verilerden bazıları şöyle özetlenebilir:

birincisi: suriye rejiminin desteği

suriye rejimi, türkiye ile imzaladığı 1998-adana anlaşması’nın içeriğini fiilen boşalttı. pkk’ya türkiye’nin komşu bölgelerinde hareket özgürlüğü verilmesi ve bu ülkeye karşı askeri eylemler düzenlemesi için gerekli bütün kolaylıkların sağlanması noktasında yeniden destek temin etti. suriye rejimi (türk bakış açısına göre), salih müslim’in liderliğini yaptığı ve ankara’nın pkk’nın suriye kopyası olarak gördüğü pyd’yi, kürtlerin türkiye sınırında yaşadıkları bölgelerin idaresini teslim ederek güçlendirmeye çalışıyor. ankara bu durumu, hali hazırdaki ulusal güvenliği için büyük bir tehdit olarak değerlendiriyor.

ikincisi: iran rejiminin desteği

türk yetkililer nezdinde, iran rejiminin pkk’nın 2011 yılından beri türkiye’de yaptığı eylemlere (bu eylemlerin bilhassa iran ve irak sınırlarındaki hakkari’de, üstelik organizasyon ve kullanılan silahlar açısından geçmişte görülmemiş boyutta gerçekleştiği dikkate alındığında) yardım ettiği hususunda şüphe yok. hakkari kenti, ağustos 2012 başlarında, iranlı yetkililerin suriye’den sonra gelecek durağın türkiye olacağı yönündeki tehditleri ile eş zamanlı bir saldırıya sahne oldu. pkk’nın, beşşar esed rejiminin düşmesi ve iran politikasıyla uyuşmayan yeni bir suriye rejimi gelmesi halinde, suriye kürtleri ile iran arasında bir ittifak kurulması önerisi etrafındaki bilgiler de cabası. böyle bir ittifak, tahran’ın (suriye’deki) kürtlerin bağımsızlık taleplerine destek vermesi karşılığında, iran’a yeni suriye’de tutunma noktası verecektir.

üçüncüsü: barzani’nin son girişimleri

kuzey irak bölgesel kürt yönetimi başkanı mesut barzani’nin (suriye kürtlerini bir araya getirmek ve birleştirmek için kürdistan ulusal konseyi (kuk) ile pyd arasında arabuluculuk yapma amaçlı) girişimi, türklerin kaygılarını çoğalttı. türkiye, suriye’deki kürtlerin, eşit vatandaşlıkla ilgili meşru haklarının kazanılmasını aşarak, özerklik veya federasyon bazında en az irak’takine benzer bir yapıya geçmenin hazırlığına girişmelerinden çok rahatsız. zira bu girişim, devlet olarak suriye’nin zayıflatılmasına götürecek ve bölünme kapılarını açacak türde bir gelişme. suriye’nin bölünmesinin, gerçekleştiği takdirde, türkiye üzerinde güvenlik açısından olduğu kadar siyasi ve toplumsal açıdan da ciddi yankıları olacaktır.

dördüncüsü: suriye kürt partilerinin tutumu

ulusalcı hesaplardan hareket eden bazı bağımsız kürtler, gençlik hareketleri ve ulusalcı kürt gelecek partisi (akımı) dışında, suriye’deki genel kürt pozisyonu güven vermiyor. kürt partilerin çoğunluğu, pyd’nin eylemlerini kınamalarına rağmen, herkes için tek bir suriye isteyen suriye gerçeği içinde (federasyon veya bağımsızlık gibi) haksız milliyetçi kazanımlar elde etmeye kalkışarak, suriye’de yaşananlar karşısında ikircikli bir oyun oynuyorlar. bu durum, pyd ve kuk’u bir araya getiren (12 temmuz 2012 tarihli) anlaşma bir yana, üstteki üçüncü madde yönünden de ankara’nın bakış açısını güçlendiriyor. ankara bu anlaşmayı, kendisine yönelik silahlı kürt faaliyetinin kabulü olarak görüyor.

kürtlerle ilgili gelişmelerin gölgesinde türkiye’nin suriye krizi tutumu

suriye kürt dosyasıyla ilgili yukarıda açıklanan veriler, türkiye’nin suriye krizindeki tutumuna yansıdı. nitekim bu gelişmelere verilen türk yanıtı, çatışmaya hazırlık ile suriye kürt dosyasını kuşatma altına alma arasında gidip geliyor. bu çerçevede üç süreçten söz edilebilir:

birincisi: askeri süreç

askeri yöntem, suriye sınırına askeri takviyelerin tamamlanmasını gerektiriyor. türkiye, özellikle bir savaş uçağının 22 haziran 2012'de suriye sahili açıklarında düşürülmesi sonrası, silahlı kürtleri yakalamak veya onların suriye’nin kuzey bölgesini türkiye’ye karşı eylemleri için güvenli sığınak haline getirmelerini engellemek için, sınır bölgesine askeri takviyelere başlamıştı. ankara, daha kötü bir senaryoya hazırlık amacıyla, askeri müdahale de dahil, muhtemel bütün senaryoları hesap ediyor.

gönderilen takviye birliklerin türü, hacmi ve konuşlandırılma biçimi, pkk ile mücadele amaçlı veya kürt dosyasıyla irtibatlı olmaktan ziyade, suriye dosyası ve beşşar esed rejiminin devrilmesiyle ilişkili. suriye’ye askeri müdahale konusunun kürt dosyası bağlamında ele alınması bu eğilimi güçlendiriyor. kürt dosyası, ankara’nın suriye’de bir askeri müdahalesine imkan sağlayacak nesnel ve hukuki gerekçeler için geçmişte sunduğu bütün şartları karşılaması itibariyle bir kazanım olarak görülüyor. konunun pkk ile irtibatlı oluşu, türk parlamentosunun, (böyle bir senaryo gündeme geldiği takdirde) suriye’ye girilmesine onay vermesini kolaylaştıracaktır. türkiye’de ordu, bu görevi yerine getirmek ve konu türkiye’nin ulusal güvenliğinin tehdit edilmesiyle ilgili olduğunda bütün ihtimallerle mücadeleye hazır olduğunu kanıtlamak için öncü rolünü tekrar kazanmaktan mutlu olacaktır.

ikincisi: diplomatik süreç

ilk süreçle paralel olarak suriye’deki kürt dosyasını kavramak için diplomatik çabalar üç düzlemde verildi.

1-      suriye ulusal konseyi (suk): ankara şu süreçte, askeri müdahalenin ters sonuçlar doğurabilecek tarzda kürt hassasiyetlerini körükleyeceği için doğrudan müdahaleyi tercih etmiyor. bunun yerine, suriyelilerin bizzat kendilerinin suriye kürt dosyasını kavramasının türkiye’nin çıkarına olacağından hareketle, bu konuda ankara’yı desteklemesi için suk ile güçlü temasını sürdürüyor. kendisi de bir suriye kürdü olan abdulbasit seyda’nın başkanlığını yaptığı suk’un bakış açısı, ülkenin bütünlüğünü ve bağımsızlığını korumakla birlikte, herkesin eşit olduğu özgür demokratik bir suriye inşa etme ihtiyacı bağlamında, türkiye’nin bakış açısıyla örtüşüyor.

2-      barzani: türk çevrelerde bu şahsa (kuzey irak bölgesel kürt yönetimi başkanı mesut barzani’ye) tam bir güven yok. ancak (kuzey irak’taki) kürt bölgesinin, siyasi ve ekonomik çıkış noktası ve hayat damarı olarak ankara’ya sürekli ihtiyaç halinde olması, bağımlılığı da ortada. hele hele barzani ile bağdat’taki merkezi yönetim arasındaki ilişkiler hiç iyi değilken... buna karşın, türkiye’nin suriye, iran ve irak rejimleriyle ilişkilerinin kötüleşmesi veri alındığında, suriye kürtleri konusu etrafında barzani ile temasın sürmesi, bu şartlar altında ankara için en iyi tercih sayılıyor. türkiye dışişleri bakanı ahmet davutoğlu, ağustos 2012’de barzani ile görüşmesi ve konuyu ele alması için erbil'e bu temelde gönderildi.

3-      bölgesel ve uluslararası aktörler: etkin bir dizi arap ülkesiyle eşgüdüm kurma amaçlı bir türk çabası söz konusu. türkiye'ye göre, suriye’nin bölünmesine göz yumulması veya yeni suriye’nin zayıf ve başarısız bir devlet olması arapların da çıkarına aykırı. türkiye, başta abd olmak üzere, uluslararası aktörlerle de eşgüdümlü çalışma eğilimi taşıyor. hareket merkezi ise suriye’de kürtlerin özerk bölge, federatif veya bağımsız devlet kurma eğiliminin uluslararası destek olmadan gerçekleşmeyeceği. bazı suriyeli kürtlerin, geleceğin suriye’sinde kürt talepleriyle ilgili desteğini almak için washington’a gittiğine dair verilerin gölgesi altındaki ankara, bu uluslararası desteğin gerçekleşmemesinde kararlı.


sık sık görüşen davutoğlu (sağda) ile barzani, kürtler ile
ilgili bölgede yaşanan gelişmeleri ele alıyorlar. [aa]

suriye denklemindeki ‘kürt kartı’ ve gelecek öngörüleri

son diplomatik girişimlere rağmen bu adımların türkiye’nin askeri seçeneğini ortadan kaldırmadığı gözlemleniyor. türkiye ilerideki muhtemel her senaryoyu hesaba katmak suretiyle kendisini bütün ihtimallerle mücadele edebilir bir konuma getirecek tarzda askeri seçenekle ilgili hazırlıkları sürdürüyor. bu bağlamda suriye’deki türk askeri seçeneğine dayatılan kısıtlamalar meselesi dikkate alınmalıdır. fakat bu kez kısıtlamalar, suriye’de askeri müdahaleyi haklı çıkarmak için pkk’nın oluşturduğu kürt tehlikesinin veya artan suriyeli kürt tehlikesiyle irtibatlı senaryoların işleve konulmasına dayalı bir politikanın baz alınması riskleriyle alakalı. zira konunun sadece türkiye üzerinde değil, suriye devrimi üzerinde de ciddi sonuçları olacaktır. bu sonuçlardan bazıları şunlardır:

1-      kürtleri bir araya getiren birçok çerçeveye rağmen, barışçıl siyasi çalışma yöntemini izleyen kürt partiler ile silahlı eyleme bağlı olan pyd arasında anlaşmazlık mevcut. türkiye’nin yanlış bir politikası, kürt güçlerinin pyd sancağı altında birleşmesine ve sınırın iki tarafında türkiye’ye karşı aşırı düşmanlığın yayılmasına yol açacaktır.

2-      kürtlerin tepki olarak milliyetçi eğilimleri artar ve doğal olarak sadece suriye içinde değil, diğer bölgelerde de kürtlerin ayrılıkçı eğilimi güçlenir. özellikle de pkk, türkiye’nin politikalarına yönelik bakış açısının doğru olduğunu ve kürtlerin ayrılmasını talep etmenin gerektiğini ispatlamak için bu fırsatı kaçırmayacaktır.

3-      suriye devrimi’ne ve muhalefetine zarar verir. şöyle ki, suriye’deki kürt dosyasıyla irtibatlı türk askeri müdahalesi, suriye halkının dostu olarak türkiye ile eşgüdümlü çalışan suriye devrimi destekçileri ile türkiye’ye bir düşman olarak bakacak kürtlerin devriminin destekçileri arasında türkiye’nin tutumu etrafında bir bölünmüşlüğe yol açacaktır.

4-      suriye devrimi’ne arka çıkanlar ile suriye kürtleri arasındaki anlaşmazlık, türkiye’ye karşı sergilenecek tavrın arka planında silahlı çekişmeye dönüşebilir. bu da ancak geleceğin suriye’sinde ve türkiye’de pusuda bekleyenlere payanda olmaktan başka işe yaramaz.

görünen o ki, bu kısıtlamaların yanı sıra abd, avrupa birliği ve nato’nun (şekli veya boyutu bir yana) henüz askeri operasyon şekillerinden birine katılma hazırlığında olmaması, türkiye’yi bir kez daha siyasi ve diplomatik çalışmaya dayalı aynı politikanın esiri haline getiriyor. bu çerçevede türkiye’de hali hazırdaki eğilim şu yönde biçimleniyor:

1-      bazı ülkeler tarafından yürütülen kasıtlı ertelemenin zararlarının sadece suriye ile sınırlı kalmayacağı ve türkiye de dahil diğer ülkelere uzanabileceği gerekçesiyle, suriye rejiminin devrilmesinin hızlandırılması için gerekli bütün çabaların seferber edilmesi.

2-      gelecek dönemde suriye’de siyasi veya güvenlik boşluğunun oluşmasının engellenmesi. böylelikle bazı grupların ve cemaatlerin, suriye fikir birliğinden uzak amaçları gerçekleştirmek için bu boşluğu kullanma imkanı ortadan kalkacak, başarısız devlet veya parçalanmış suriye senaryosu önlenecektir. bu da suriye’de hükümet kurma çalışmalarının hızlanmasına yardımcı olunması suretiyle yapılır ve ardından seçimlere gidilir.

3-      olası bütün yollarla gelecek dönemde suriye’nin birliğinin ve istikrarının desteklenmesi, hazır vaziyette üstteki üç eğilimin izlenmesi. zira bu seçeneklerin başarısızlığı, suriye meselesinin suriye’nin kürt dosyasının basit yorumu çerçevesinden çıkması anlamına gelecektir.

kaynak: al jazeera araştırmalar merkezi

Ali Hüseyin Bakir

uluslararası ilişkiler uzmanı ve siyasi danışman. beyrut arap üniversitesi'nden mezun oldu. arapça, ingilizce ve türkçe kitap bölümleri kaleme alan bakir'in makale ve araştırmaları, başta al jazeera center for studies olmak üzere çeşitli platformlarda yayımlanıyor. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;