yüksek seçim kurulu'nun (ysk) 15 ağustos'ta ilan ettiği cumhurbaşkanı seçimine ilişkin kesin sonuçlar 13 gün sonra resmi gazete'de yayımlandı. chp ve mhp kararın 'hükümetin baskısı, kanunsuz emir ve talimatları nedeniyle' yayınlanmadığını iddia edip, konuyu yargıya taşımıştı.

resmi gazete'de yayınlanan kararda "geçerli oyların salt çoğunluğunu alan recep tayyip erdoğan'ın 12. türkiye cumhurbaşkanı seçildiğinin tespitine ve adına yüksek seçim kurulu'nca tutanak (mazbata) düzenlenmesine oybirliği ile karar verilmiştir" denildi.

karar uyarınca erdoğan'ın mal bildirimi de resmi gazete'de yayınlandı. 

chp ve mhp itiraz etmişti

chp ve mhp, ysk'nın kesin seçim sonuçlarını açıkladığı 15 ağustos'tan hemen sonra kararın resmi gazete'den duyurulmamasına tepki gösterdi. ysk'nın anayasal görevini tamamlamadığını savunan chp ve mhp, ysk'ya da başvurarak kararın resmi gazete'de yayımlanması konusunda gerekli takibatın yapılmasını istedi. 

ysk bu talepleri görüştü ancak bir karar vermedi, "başvurular konusunda herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir" denildi. ancak ysk her iki dilekçeyi de ankara cumhuriyet başsavcılığı'na gönderdi. 

kart aym'ye başvurdu

chp'li atilla kart, cumhurbaşkanı seçilen erdoğan'ın başbakanlık ve ak parti genel başkanlığı görevlerini bırakmaması nedeniyle yargıtay cumhuriyet başsavcılığı'na da başvurdu. her iki başvurusundan sonuç alamayan kart, anayasa mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu. chp parti olarak aym'ye ayrı bir başvuru daha yaptı. 

chp, erdoğan'ın başbakanlık ve ak parti genel başkanlığı görevlerinin seçildiği anda sona erdiğini iddia ederek, erdoğan'ın 15 ağustos'tan sonra atacağı imzaların geçersiz, toplayacağı olağanüstü kongrenin de hukuksuz olduğunu savundu. anayasa mahkemesi bu başvurularla ilgili bir karar almadı. 

tartışma nerden çıkıyor?

anayasa'nın 101. maddesi 'cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve türkiye büyük millet meclisi üyeliği sona erer' diyor. bu maddeyi muhalefet partileri, 'kesin sonuçlar açıklandıktan sonra kişi seçilmiş sayılır' diye yorumlarken, ak parti hukukçuları, yemin etmeden cumhurbaşkanı sayılmayacağı, erdoğan'ın parti ve hükümetteki görevlerine devam edebileceği görüşlerini savunuyor.

kaynak: al jazzera ve resmi gazete